Diyetisyenden 'Kovid-19 Süreci'nde Sağlıklı Beslenme Önerileri

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Diyetisyeni Kocaağlar: 'Bu dönemde tüketiminin sınırlandırılması gereken yiyecek ve içecekler; şeker ve şekerli yiyecek ile içecekler, beyaz ekmek de dahil hamur işi ürünler, işlenmiş et ürünleri, aşırı tuz içeren besinlerdir' 'Enerji içeriği yüksek alkollü içeceklerin de vitamin, mineral emilimini olumsuz etkileyebildiği ve uyku problemlerine yol açabildiği için tüketimi mümkün olduğunca sınırlı olmalıdır'.

MESUT KARADUMAN - Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Diyetisyeni Serap Kocaağlar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında dışarı çıkamayanlara şeker, şekerli yiyecekler ve içecekler ile hamur işi ve aşırı tuz içeren ürünleri sınırlı miktarda tüketmelerini önerdi.

Kocaağlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vatandaşların koronavirüs tedbirleri kapsamında evlerinden çıkmadıklarını ve bu nedenle hareketsiz kaldıklarını hatırlattı.

Bu süreçte herkesin beslenmesine dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Kocaağlar, "Bu dönemde tüketiminin sınırlandırılması gereken yiyecek ve içecekler; şeker ve şekerli yiyecek ile içecekler, beyaz ekmek de dahil hamur işi ürünler, işlenmiş et ürünleri, aşırı tuz içeren besinlerdir. Enerji içeriği yüksek alkollü içeceklerin de vitamin, mineral emilimini olumsuz etkileyebildiği ve uyku problemlerine yol açabildiği için tüketimi mümkün olduğunca sınırlı olmalıdır." dedi.

Kocaağlar, Kovid-19'la mücadelede sosyal izolasyonun önemli olduğunu, bunu sağlayabilmek için evde iki haftalık ilaç ve gıda ihtiyacının bulundurulması gerektiğini ifade etti.

Sağlıklı beslenmenin, bağışıklık sisteminin korunmasındaki önemine işaret eden Kocaağlar, şöyle devam etti:

"Yeterli miktarlarda sebze ve meyve tüketimi yapılmalıdır. Sağlıklı yemek tabağına göre her ana öğünde tabağın bir çeyreği sebzelerden, diğer çeyreği tam tahıl ürünlerinden ve kalan yarısının eşit üç parça halinde meyvelerden, yüksek proteinli gıdalardan ve süt ürünlerinden oluşmalıdır. Sebze ve meyvelerin üzerinde virüs çoğalmamakta ama çalışanların veya alışveriş yapanların teması nedeniyle virüs bulaşabilmektedir. Bu nedenle alışverişten döndükten sonra sebze ve meyveleri 3-4 saat balkon gibi açık bir alanda sakladıktan sonra 30 dakika bol suda bekletmeli ve son olarak da akan su altında ovalayarak yıkamalıyız."

- "Her gün yeterli protein almalıyız"

Kocaağlar, narenciye grubu meyvelerin tüketimine, bağışıklık sistemini destekleyici C vitamininden zengin olduğu için ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi.

Bu dönemi, bağışıklık sistemini güçlü kılacak şekilde geçirebilmek için seçilecek gıdaların protein, lif, vitamin, mineral ve antioksidanlar bakımından zengin olması gerektiğini vurgulayan Kocaağlar, "Dayanıklı sebzelerin raf ömrünü uzatmak için yıkanmadan ve kesilmeden buzdolabında saklanmaları gerekmektedir. Bunlara ek olarak kuru meyve, kuru bamya, patlıcan, biber, domates gibi gıdaları da raf ömrü uzun, lif ve mineral kaynağı oldukları için evde bulundurmak faydalı olacaktır." diye konuştu.

Yemek pişirenlere önerilerde bulunan Kocaağlar, şunları kaydetti:

"Koronavirüsün gıdalarla bulaştığına dair bir bulgu olmasa da gıda hazırlama süreçlerinde temizliğin en üst düzeyde sağlanması, et ürünleri başta olmak üzere, pişen tüm yiyeceklerin yüksek iç sıcaklığa erişmesi yani iyi pişirilmesi oldukça önemlidir. 60 derece ve üzerinde virüs öldüğünden pişmiş yemeklerde virüslerin hayatta kalamadığını da söyleyebiliriz. Kaliteli hayvansal protein içeren yumurta ve peynir çeşitleri de uygun koşullarda saklandığında uzun süre dayanabilen gıdalardır. Hastalıklara neden olan virüse ve bakterilere karşı vücudun önemli savunma mekanizmalarından olan antikorların görevlerini yerine getirebilmeleri için her gün yeterli protein alınması gerekmektedir."
Kaynak: AA