Sahaf Emin Nedret İşli Açıklaması 'Yazmaların Arasında Gözyaşı Döktüğüm De Oldu'

Sahaf, yazar ve koleksiyoner Emin Nedret İşli, İstinye Üniversitesi Kütüphanesi'nin Instagram hesabından bir konuşma yaptı İşli: 'Yazmaların arasında gözyaşı döktüğüm de oldu. Ama hiçbir beklenmedik yerlerden çok nadir, güzel, çok özel, sevinç içinde kaldığım malzemeler de buldum' 'Sahaf özetle kütüphanenin, araştırmacının, bilim insanının, kitap okurunun tedarikçisidir ve bu tedarikçilik de her zaman kolay şartlar altında yapılan bir iş değildir' 'İnternet sahaflara gelenlerin ayaklarını kesme nedeni oldu' 'Geçmişte bize pek çok eserler bırakmış, kendi konularının uzmanı olan kişileri Sahaflar Çarşısı'ndaki dükkanlarda yapılan sohbetler tanıdım'

Sahaf, yazar ve koleksiyoner Emin Nedret İşli, İstinye Üniversitesi Kütüphanesi tarafından "56. Kütüphane Haftası" kapsamında online olarak düzenlenen etkinliğe konuk oldu.

Kütüphane Müdürü Sündüs Çil'in yönetimini üstlendiği etkinlik, yine kütüphanenin Instagram hesabından gerçekleştirildi.

Yaklaşık 1 buçuk saat süren yayında aynı zamanda katılımcıların sorularını yanıtlayan İşli, Pertevniyal Lisesi'nden 1978 yılında mezun olduktan sonra müdavini olduğu Sahaflar Çarşı'ndaki Enderun Kitabevi'nde çıraklık yapmaya başladığını söyledi.

- "Sahaflık kütüphanecilerle yan yana giden bir meslek dalıdır"

Aynı zamanda Sahaflar Birliği Derneği Başkanı olan İşli, yaklaşık 42 yıldır sadece sahaflıkla uğraştığını belirterek, eski kitaplarla, belgelerle ve fotoğraflarla uğraşmanın oldukça keyifli olduğunu ifade etti.

İşli, sahaflığın bir nevi kağıt arkeologluğu olduğu yorumunda bulunarak, "Yani bilinmeyen, görünmeyen bazı belgeleri, malzemeyi araştırmacılara, yazarlara, öğrencilere, okurlara ve meraklılarına sunuyorsunuz. Sahaf özetle kütüphanenin, araştırmacının, bilim insanının, kitap okurunun tedarikçisidir ve bu tedarikçilik de her zaman kolay şartlar altında yapılan bir iş değildir." dedi.

Tavan aralarından, kömürlüklerden çeşitli kitaplar, belgeler topladığını anlatan Emin Nedret İşli, şöyle devam etti:

"Yazmaların arasında gözyaşı döktüğüm de oldu. Ama hiçbir beklenmedik yerlerden çok nadir, güzel, çok özel, sevinç içinde kaldığım malzemeler de buldum. Dolayısıya sahaflık mesleği kütüphanecilerle yan yana giden bir meslek dalıdır. Kütüphaneciler sahafların dostudur. Sahaflar da kütüphanecilerin tedarikçisi ve yardımcısıdır."

İşli, teknolojinin ilerlemesiyle sahaf müdavinlerinin azaldığını, fakat avantaj olarak satış noktasında artık dünyaya açıldıklarına işaret ederek, "Avrupa'ya, ABD'ye gitmeden orada basılmış Türkiye'yle ilgili İstanbul'la ilgili gerek akademik gerek antika sayılabilecek nadir kitapları, firmalarla yazışarak getirtebiliyorum. Ama internet sahaflara gelenlerin ayaklarını kesme nedeni oldu." diye konuştu.

Sahaf olarak kitap satmanın ötesinde geçmişten bugüne akademisyenleri, araştırmacıları ve ilim erbabı olan kişileri dükkanlarında ağırlayarak, sohbetler gerçekleştirdiklerine değinen İşli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben şahsen çırakken eski Milli Eğitim Bakanı Prof. Tahsin Banguoğlu'nu, Orhan Şaik Gökyay hocayı, Prof. Dr. Erol Güngör'ü, Fahir İz'i, Erol Şadi Erdinç'i, Tarık Zafer Tuna hocayı orada tanıdım. Buna benzer geçmişte bize pek çok eserler bırakmış, kendi konularının uzmanı kişileri Sahaflar Çarşısı'ndaki dükkanlarda yapılan sohbetlerde tanıdım. Bu insanlar her zaman kitap da almıyorlardı. Sadece sahaf olan dostlarıyla sohbete geliyorlardı. Celal Bayar gibi birçok devlet adamını Sahaflar Çarşısı'nda gördüm. Dolayısıyla internet sahaflar için gerçekten son zamanlarda heleki günümüz için gayet kurtarıcı ve işi kolaylaştırıcı bir nokta. Negatif olarak ise elektronik dünyanın gelişmesiyle ortaya çıkan pdfler. Pdflerden sonra artık dergi toplama, takip etme diye bir özellik kalmadı ve dergi koleksiyonerliği bitti."

Kaynak: AA