TİHEK'ten Otizmli Çocukların Eğitim Hakkı Ve Ayrımcılık Yasağı Raporu
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun yayımladığı raporda, devlet desteğiyle ücretsiz verilen ayda 12 saatlik özel eğitim saatlerinin artırılması, her çocuğun kendi mahallesindeki okula gidebilmesi için gerekli desteklerin sağlanması, otizmli çocukların özel okullara da kabulünün zorunlu tutulması önerileri yer alıyor TİHEK Başkanı Süleyman Arslan: 'Raporun, otizmli bireylerin temel hak ve özgürlüklerinden eşit bir şekilde faydalanabilmesine ve ülkemizde konuya ilişkin farkındalığın arttırılmasına katkı sağlamasını temenni ediyoruz'.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla, "Otizmli Çocukların Eğitim Hakkı ve Ayrımcılık Yasağı Raporu"nu yayımladı.
TİHEK'in yazılı açıklamasında, 2 Nisan'ın, Birleşmiş Milletler tarafından otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla "Dünya Otizm Farkındalık Günü" olarak ilan edildiği anımsatıldı.
Bu kapsamda, kurumun, Otizmli Çocukların Eğitim Hakkı ve Ayrımcılık Yasağı Raporu'nu yayımladığı ve raporun dört ana bölümden oluştuğu kaydedildi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Otizm Vakfı temsilcileriyle otizmli çocukların eğitim hakları ve ayrımcılıkla mücadele konularında çözüm önerilerine yönelik istişarelerde bulunularak hazırlanan raporda, Tohum Otizm Vakfı'nın da yazılı görüşleri alındı.
Raporda, otizm spektrum bozukluğu kavramına ilişkin bilgiler ve otizmli bireylerin eğitim hakkından faydalanmalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı verilerinin yanı sıra ayrımcılık yapmama ve eşitlik ilkesi, özellikle engellilik bağlamında ele alınıyor.
Ayrıca otizmli bireylerin uluslararası insan hakları hukukunda sahip olduğu içermeci eğitim hakkı, içermeci eğitimin faydaları ve bu hakkın etkili bir şekilde kullanılabilmesi için ne gibi önlemler alınması gerektiği ile Türkiye'de otizmli bireylerin eğitim hakları ve bu haktan faydalanmalarında karşılaştıkları sorunlara yer verilen raporda, bu konuda alınabilecek tedbirler konusunda da önerilerde bulunuluyor.
- "Özel eğitim saatleri artırılmalı, özel okullara da kabul zorunluluğu getirilmeli"
Rapordaki önerilere göre, özel gereksinimli bireylerin eğitim hakkını güvence altına alan yasal çerçevenin, daha güçlü bir koruma sağlayabilmesi açısından 573 sayılı KHK Engelli Hakları Sözleşmesi, 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ile 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'na uygun bir şekilde güncellenmesi gerekiyor.
İlgili bütün kamu kurum ve kuruluşlarının koordinasyonunda içermeci eğitim hakkının daha etkin bir şekilde hayata geçirilebilmesi için sistematik veri toplanmasına ihtiyaç bulunuyor. Tüm velilerin ve öğrencilerin bilinçlendirilmesi açısından kaynaştırıcı, farkındalık artırıcı faaliyetlerin yoğunlaştırılması önem taşıyor.
Raporda yer alan diğer öneriler ise şöyle:
"Her çocuğun kendi mahallesindeki okula gidebilmesi için gerekli destekler sağlanmalı. Otizmli çocukların eğitim ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla geliştirilen ve devletin desteğiyle ücretsiz verilen, 8 saati bireysel, 4 saati grup olmak üzere ayda 12 saatlik özel eğitim saatleri artırılmalı.
Özellikle otizmli çocuğu olan ailelerin, kayıt yaptırabilecekleri okullar ve okulların kabul koşulları hakkında bilgiye açık erişimini sağlamaya yönelik düzenlemeler yapılabilir. Sosyo-ekonomik açıdan daha az avantajlı olan otizmli ögrenciler, içermeci eğitim politikalarının yanı sıra diğer aile fertleriyle birlikte desteklenmeli. Devlet okullarında olduğu gibi özel okullarda da otizmlilerin kabul edilmesi zorunlu olmalı. Otizm spektrum bozukluğu tanısı olan çocukların ne kadarının temel beceri eğitimlerinden faydalanabildiğine dair izleme ve değerlendirme süreçleri geliştirilmeli."
Raporda, ayrıca otizmli ögrencilerin genel eğitim kurumlarına kabullerine engel olmaya çalışan okul iderecilerinin öncelikle otizm, kaynaştırma eğitimi, ayrımcılık yasağı hakkında bilgilendirilmesi, öğretmenlere de farkındalık artırıcı eğitimler verilmesi, sahadaki uygulamaların etkin bir şekilde izlenmesi ve denetlenmesi gerektiği kaydedildi.
Tüm eğitim fakültelerinde de otizm, içermeci eğitim hakkı, engelliliğin insan hakları ve ayrımcılık yasağı ile ilgili bilgilerin müfredata girmesinin önemine vurgu yapılan raporda, yapılan çalışmalarda olanakları kısıtlı, toplumun en yoksul kesiminde yer alan ağır otizmli bireylerin de gözetilmesi gerektiği belirtildi.
- "Farkında ol, ayrımcı olma"
Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen TİHEK Başkanı Süleyman Arslan da Dünya Otizm Farkındalık Günü'ne ilişkin, "Farkında ol, ayrımcı olma" çağrısını yaptı.
Arslan, yayımlanan rapora yönelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Başta eğitim olmak üzere otizmli bireylerin, uluslararası insan hakları hukukunda ve kendi yasalarımızda tanınan bütün temel hak ve özgürlüklerden ayrımcılık yapılmaksızın etkili bir şekilde faydalanabilmesi en temel haklarıdır. Bu hakkın etkili bir şekilde kullanılabilmesi adına kurumumuz çalışmalarını sürdürmektedir. Kurumumuzca hazırlanan Otizmli Çocukların Eğitim Hakkı ve Ayrımcılık Yasağı Raporu'nun, otizmli bireylerin temel hak ve özgürlüklerinden eşit bir şekilde faydalanabilmesine ve ülkemizde konuya ilişkin farkındalığın arttırılmasına katkı sağlamasını temenni ediyoruz."
Kaynak: AA
TİHEK'in yazılı açıklamasında, 2 Nisan'ın, Birleşmiş Milletler tarafından otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla "Dünya Otizm Farkındalık Günü" olarak ilan edildiği anımsatıldı.
Bu kapsamda, kurumun, Otizmli Çocukların Eğitim Hakkı ve Ayrımcılık Yasağı Raporu'nu yayımladığı ve raporun dört ana bölümden oluştuğu kaydedildi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Otizm Vakfı temsilcileriyle otizmli çocukların eğitim hakları ve ayrımcılıkla mücadele konularında çözüm önerilerine yönelik istişarelerde bulunularak hazırlanan raporda, Tohum Otizm Vakfı'nın da yazılı görüşleri alındı.
Raporda, otizm spektrum bozukluğu kavramına ilişkin bilgiler ve otizmli bireylerin eğitim hakkından faydalanmalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı verilerinin yanı sıra ayrımcılık yapmama ve eşitlik ilkesi, özellikle engellilik bağlamında ele alınıyor.
Ayrıca otizmli bireylerin uluslararası insan hakları hukukunda sahip olduğu içermeci eğitim hakkı, içermeci eğitimin faydaları ve bu hakkın etkili bir şekilde kullanılabilmesi için ne gibi önlemler alınması gerektiği ile Türkiye'de otizmli bireylerin eğitim hakları ve bu haktan faydalanmalarında karşılaştıkları sorunlara yer verilen raporda, bu konuda alınabilecek tedbirler konusunda da önerilerde bulunuluyor.
- "Özel eğitim saatleri artırılmalı, özel okullara da kabul zorunluluğu getirilmeli"
Rapordaki önerilere göre, özel gereksinimli bireylerin eğitim hakkını güvence altına alan yasal çerçevenin, daha güçlü bir koruma sağlayabilmesi açısından 573 sayılı KHK Engelli Hakları Sözleşmesi, 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ile 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'na uygun bir şekilde güncellenmesi gerekiyor.
İlgili bütün kamu kurum ve kuruluşlarının koordinasyonunda içermeci eğitim hakkının daha etkin bir şekilde hayata geçirilebilmesi için sistematik veri toplanmasına ihtiyaç bulunuyor. Tüm velilerin ve öğrencilerin bilinçlendirilmesi açısından kaynaştırıcı, farkındalık artırıcı faaliyetlerin yoğunlaştırılması önem taşıyor.
Raporda yer alan diğer öneriler ise şöyle:
"Her çocuğun kendi mahallesindeki okula gidebilmesi için gerekli destekler sağlanmalı. Otizmli çocukların eğitim ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla geliştirilen ve devletin desteğiyle ücretsiz verilen, 8 saati bireysel, 4 saati grup olmak üzere ayda 12 saatlik özel eğitim saatleri artırılmalı.
Özellikle otizmli çocuğu olan ailelerin, kayıt yaptırabilecekleri okullar ve okulların kabul koşulları hakkında bilgiye açık erişimini sağlamaya yönelik düzenlemeler yapılabilir. Sosyo-ekonomik açıdan daha az avantajlı olan otizmli ögrenciler, içermeci eğitim politikalarının yanı sıra diğer aile fertleriyle birlikte desteklenmeli. Devlet okullarında olduğu gibi özel okullarda da otizmlilerin kabul edilmesi zorunlu olmalı. Otizm spektrum bozukluğu tanısı olan çocukların ne kadarının temel beceri eğitimlerinden faydalanabildiğine dair izleme ve değerlendirme süreçleri geliştirilmeli."
Raporda, ayrıca otizmli ögrencilerin genel eğitim kurumlarına kabullerine engel olmaya çalışan okul iderecilerinin öncelikle otizm, kaynaştırma eğitimi, ayrımcılık yasağı hakkında bilgilendirilmesi, öğretmenlere de farkındalık artırıcı eğitimler verilmesi, sahadaki uygulamaların etkin bir şekilde izlenmesi ve denetlenmesi gerektiği kaydedildi.
Tüm eğitim fakültelerinde de otizm, içermeci eğitim hakkı, engelliliğin insan hakları ve ayrımcılık yasağı ile ilgili bilgilerin müfredata girmesinin önemine vurgu yapılan raporda, yapılan çalışmalarda olanakları kısıtlı, toplumun en yoksul kesiminde yer alan ağır otizmli bireylerin de gözetilmesi gerektiği belirtildi.
- "Farkında ol, ayrımcı olma"
Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen TİHEK Başkanı Süleyman Arslan da Dünya Otizm Farkındalık Günü'ne ilişkin, "Farkında ol, ayrımcı olma" çağrısını yaptı.
Arslan, yayımlanan rapora yönelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Başta eğitim olmak üzere otizmli bireylerin, uluslararası insan hakları hukukunda ve kendi yasalarımızda tanınan bütün temel hak ve özgürlüklerden ayrımcılık yapılmaksızın etkili bir şekilde faydalanabilmesi en temel haklarıdır. Bu hakkın etkili bir şekilde kullanılabilmesi adına kurumumuz çalışmalarını sürdürmektedir. Kurumumuzca hazırlanan Otizmli Çocukların Eğitim Hakkı ve Ayrımcılık Yasağı Raporu'nun, otizmli bireylerin temel hak ve özgürlüklerinden eşit bir şekilde faydalanabilmesine ve ülkemizde konuya ilişkin farkındalığın arttırılmasına katkı sağlamasını temenni ediyoruz."