Cephanelik Patlamasında Şehit Olan Erin Ailesinin Bireysel Başvurusunda İhlal Kararı Verildi
Anayasa Mahkemesi, Afyonkarahisar'da 5 Eylül 2012'de 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposu patlamasında çocuklarını kaybeden ailenin yaptığı bireysel başvuruda hak ihlali kararı verdi Yüksek Mahkeme, ailenin maddi ve manevi tazminat talebiyle AYİM'de açtığı davada, 'askeri faaliyetin yürütülmesinde yetkililerin kusuru olup olmadığı yönünde bir inceleme ve değerlendirme yapılmaması' nedeniyle yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi Kararın bir örneği, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yetkili idari yargı mahkemesine gönderildi.
Anayasa Mahkemesi, Afyonkarahisar'da 5 Eylül 2012'de 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposu patlamasında hayatını kaybeden erin ailesinin yaptığı bireysel başvuruda hak ihlali kararı verdi.
Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, Afyonkarahisar'da bir askeri mühimmat deposundaki tasnif ve istif faaliyetleri sırasında meydana gelen patlamalar sonucu iki astsubay, iki uzman çavuş, yirmi bir er ve erbaş şehit oldu.
Olayda şehit olan 20 yaşındaki bir erin anne, babası ve kardeşleri, Milli Savunma Bakanlığına başvurarak, uğradıkları maddi ve manevi zararların tazminini talep etti. Bakanlığın bu talebe herhangi bir cevap vermemesi nedeniyle başvuru zımnen reddedilmiş sayıldı.
Şehit erin ailesi bunun üzerine, uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmini amacıyla idare aleyhine Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde (AYİM) tam yargı davası açtı.
AYİM, başvuruculardan ikisinin tazminat taleplerini reddetti, diğerlerine ise yalnızca manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Karar düzeltme talebinin AYİM tarafından reddedilmesi üzerine aile, 13 Ocak 2016'da Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruda, tam yargı davasında eksik inceleme ile karar verildiği, reddedilen tazminat taleplerinin hukuka aykırı, kabul edilen manevi tazminat miktarının ise yetersiz olduğu belirtildi.
- Anayasa Mahkemesi kararı
Anayasa Mahkemesi, davacıların iddiaları temelinde askeri faaliyetin yürütülmesinde yetkililerin kusuru olup olmadığı yönünde bir inceleme ve değerlendirme yapılmaması nedeniyle yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi.
Kararın bir örneğinin, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için, kapatılan AYİM yerine yetkili idari yargı mahkemesine gönderilmesine hükmedildi.
- Gerekçeden
Anayasa Mahkemesinin gerekçesinde, olayda sorumluluğu bulunanlarla ilgili açılan ceza soruşturması süreçlerinin devam ettiği belirtildi.
Gerekçede, yaşam hakkı ve maddi-manevi varlığı koruma hakkı kapsamında yürütülecek ceza soruşturmalarının yanı sıra hukuki sorumluluğu ortaya koymak adına adli ve idari yargıda açılacak tazminat davalarında makul derecede ivedilik ve özen şartının yerine getirilmesi gerektiği ifade edildi.
Yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın ileri sürüldüğü tazminat ve tam yargı davalarında, derece mahkemelerinin Anayasa'nın 17. maddesinin gerektirdiği özende bir inceleme yapma yükümlülüğü bulunduğu vurgulandı.
Somut olayda açılan davada AYİM 2. Dairesinin, "zararın ortaya çıkmasında idarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığını tartışmaksızın zararın kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince karşılanmasına" karar verdiği hatırlatılan gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Olayda, yaşam hakkının içerdiği pozitif yükümlülük kapsamında yargı sürecinin gerçekleşen zararın nedenlerini tespit etme ve zararı giderme bakımından yeterince etkili şekilde işlemediği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle tam yargı davasında davacıların iddiaları temelinde askeri faaliyetin, hizmetin yürütülmesinde yetkililerin kusuru olup olmadığı yönünde bir inceleme ve değerlendirme yapılıp bu kapsamda bir sonuca ulaşılması gerekmektedir. Bu nedenlerle yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir."
- Olay
Afyonkarahisar'daki Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası'ndaki mühimmat deposunda, 5 Eylül 2012'de meydana gelen patlamada 25 asker şehit olmuş, 8'i asker 11 kişi yaralanmıştı.
Patlamanın mühimmat deposunda tasnif sırasında meydana geldiği ve ''iş kazasından kaynaklandığı'' bildirilmiş, olayla ilgili idari ve adli soruşturma başlatılmıştı.
Kaynak: AA
Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, Afyonkarahisar'da bir askeri mühimmat deposundaki tasnif ve istif faaliyetleri sırasında meydana gelen patlamalar sonucu iki astsubay, iki uzman çavuş, yirmi bir er ve erbaş şehit oldu.
Olayda şehit olan 20 yaşındaki bir erin anne, babası ve kardeşleri, Milli Savunma Bakanlığına başvurarak, uğradıkları maddi ve manevi zararların tazminini talep etti. Bakanlığın bu talebe herhangi bir cevap vermemesi nedeniyle başvuru zımnen reddedilmiş sayıldı.
Şehit erin ailesi bunun üzerine, uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmini amacıyla idare aleyhine Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde (AYİM) tam yargı davası açtı.
AYİM, başvuruculardan ikisinin tazminat taleplerini reddetti, diğerlerine ise yalnızca manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Karar düzeltme talebinin AYİM tarafından reddedilmesi üzerine aile, 13 Ocak 2016'da Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruda, tam yargı davasında eksik inceleme ile karar verildiği, reddedilen tazminat taleplerinin hukuka aykırı, kabul edilen manevi tazminat miktarının ise yetersiz olduğu belirtildi.
- Anayasa Mahkemesi kararı
Anayasa Mahkemesi, davacıların iddiaları temelinde askeri faaliyetin yürütülmesinde yetkililerin kusuru olup olmadığı yönünde bir inceleme ve değerlendirme yapılmaması nedeniyle yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi.
Kararın bir örneğinin, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için, kapatılan AYİM yerine yetkili idari yargı mahkemesine gönderilmesine hükmedildi.
- Gerekçeden
Anayasa Mahkemesinin gerekçesinde, olayda sorumluluğu bulunanlarla ilgili açılan ceza soruşturması süreçlerinin devam ettiği belirtildi.
Gerekçede, yaşam hakkı ve maddi-manevi varlığı koruma hakkı kapsamında yürütülecek ceza soruşturmalarının yanı sıra hukuki sorumluluğu ortaya koymak adına adli ve idari yargıda açılacak tazminat davalarında makul derecede ivedilik ve özen şartının yerine getirilmesi gerektiği ifade edildi.
Yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın ileri sürüldüğü tazminat ve tam yargı davalarında, derece mahkemelerinin Anayasa'nın 17. maddesinin gerektirdiği özende bir inceleme yapma yükümlülüğü bulunduğu vurgulandı.
Somut olayda açılan davada AYİM 2. Dairesinin, "zararın ortaya çıkmasında idarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığını tartışmaksızın zararın kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince karşılanmasına" karar verdiği hatırlatılan gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Olayda, yaşam hakkının içerdiği pozitif yükümlülük kapsamında yargı sürecinin gerçekleşen zararın nedenlerini tespit etme ve zararı giderme bakımından yeterince etkili şekilde işlemediği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle tam yargı davasında davacıların iddiaları temelinde askeri faaliyetin, hizmetin yürütülmesinde yetkililerin kusuru olup olmadığı yönünde bir inceleme ve değerlendirme yapılıp bu kapsamda bir sonuca ulaşılması gerekmektedir. Bu nedenlerle yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir."
- Olay
Afyonkarahisar'daki Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası'ndaki mühimmat deposunda, 5 Eylül 2012'de meydana gelen patlamada 25 asker şehit olmuş, 8'i asker 11 kişi yaralanmıştı.
Patlamanın mühimmat deposunda tasnif sırasında meydana geldiği ve ''iş kazasından kaynaklandığı'' bildirilmiş, olayla ilgili idari ve adli soruşturma başlatılmıştı.