Prostat Kanseri Tanısında Oldukça Yüksek Doğruluk Oranı 'Akıllı Biyopsi'

Erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türü olan prostat kanserinde kesin tanı multiparametrik MR ile prostatta yüksek tümör olan alanlar belirlenebiliyor.

Prostat Kanseri Tanısında Oldukça Yüksek Doğruluk Oranı 'Akıllı Biyopsi'
Prostat kanserinin kesin tanısı için gerekli olan biyopsi, farklı bir noktaya ulaştı. Erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türü prostat kanserinde, erken tanı çok önemli. Son yıllarda prostat kanserinin tanısında yaygın olarak kullanılmaya başlanan multiparametrik MR ile prostatta yüksek tümör riski olan alanlar belirlenebiliyor. Bu yöntem prostat kanseri tanısında oldukça yüksek doğruluk oranına sahip olurken, bu sayede standart biyopsilere oranla olduğu gibi kanser olguları atlanma ve tekrar biyopsi gerekliliğini azaltıyor.

Erkeklerde en sık görülen prostat kanserinin teşhisinde devrim oluşturan gelişmelerden birisinin ’MR füzyon biyopsi’ olduğunu açıklayan Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürdal İnal, “Prostat kanserinin tipik erken belirtileri yoktur. Ancak ilerleyen dönemde ortaya çıkan şikayetlerle kendini belli etmektedir. Bu aşamada ise kişinin bu hastalıktan kurtulma şansı mümkün olmayabilir. Bu nedenle hastalık henüz prostat içinde sınırlıyken yani hiçbir klinik bulgu vermediği erken dönemde tespit edilmesi oldukça önemlidir. Erken tanı için ailesinde prostat kanseri öyküsü olanların 45, olmayanların ise 50 yaşından sonra yılda bir kez prostat muayenesi için olması gerekmektedir ” ifadelerini kullandı.

"Prostat kanserinin tipik erken belirtileri yoktur"

Prostat kanserinde tanı konulma sürecini ve basamaklarını anlatan Prof. Dr. İnal, “Prostattan salgılanan ve kana belli oranda geçen ’PSA’ olarak adlandırılan bir proteinin kandaki düzeyinin ölçülmesi ve prostatın makattan parmakla muayenesi tanıda ilk basamağı oluşturan yöntemlerdir. Bu iki teşhis yönteminde prostat kanseri şüphesi uyandıracak bulgular tespit edilirse kesin tanı konulması amacıyla prostat biyopsisi ile doku örneklemesi yapılması gerekmektedir” dedi.



Klasik prostat biyopsisinde kanama ve enfeksiyon riski

Prostattan biyopsi alınması sürecinde klasik yönteme değinen Prof. Dr. İnal, “Klasik prostat biyopsisi ultrason eşliğinde makattan girilerek yapılmaktadır ve prostatın 10-12 noktasına körlemesine atış yapılarak doku örnekleri alınmaktadır. Biyopsi sonrası kanser tanısı konulmayan ancak kanser şüphesi devam eden olgulara; tekrarlayan biyopsiler yapılması önerilmektedir. Bu da hastalarda ciddi enfeksiyon, kanama ve ağrı riski oluşturmaktadır” aktarımında bulundu.

Prostat kanseri tanısında oldukça yüksek doğruluk oranı: ’Akıllı biyopsi’

Prostat kanserinin teşhisinde devrim oluşturan gelişmelerden birisinin ’MR füzyon biyopsi’ olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gürdal İnal, şunları kaydetti:

“MR Füzyon Biyopsi, prostatta kanser şüphesi taşıyan odakları saptayarak, bu hedeflere yönelik nokta atış yapılmasını sağlayan hassasiyeti yüksek ’akıllı biyopsi’ yöntemidir. İşlemde öncelikle prostata ait çok kesitli MR görüntüleri incelenerek kanser açısından şüpheli odaklar işaretlenmektedir. Daha sonra MR görüntüleri özel bir yazılım yardımıyla işlenerek ultrason görüntüleri ile birleştirilmekte, görüntüler 3 boyutlu hale getirildikten sonra biyopsi iğnesi işaretlenmiş şüpheli noktalara yönlendirilerek hedefe yönelik biyopsi işlemi yapılmaktadır. Bu yöntem prostat kanseri tanısında klasik biyopsi yöntemine oranla daha yüksek doğruluk oranına sahiptir.”

’MR füzyon biyopsi’ (Akıllı biyopsi) ve klasik prostat biyopsisini ayıran en önemli unsurlardan bahseden Prof. Dr. Gürdal İnal, "Klasik prostat biyopsisi yapılan hastaya prostat biyopsi öncesi MR çekilmez. Füzyon prostat biyopsisi yaptıran hastaya ise prostat biyopsi öncesi multiparametrik prostat MR’ı çekilir. Bu şekilde tekrar tekrar biyopsi alınma ihtimalini azaltmaktadır. Füzyon biyopsi genellikle hasta uyutularak anestezi altında yapılmaktadır. Bu şekilde ağrı hissedilmemektedir. Füzyon biyopsi, zamanında doğru teşhis ile doğru tedavi planlamasına olanak sağlamaktadır. Füzyon biyopsi, tekrar biyopsi gerekliliğini azaltmaktadır.
Kaynak: İHA