Ayşe Dırla bakın kendini nasıl savundu!

Konya'da sevgilisini darbettiğini düşündüğü kişiyi engellemek isterken öldüren Kadir Şeker'in kurtarmak istediği kadının, bulunduğu araçta 900 gram eroin ele geçirilmesine ilişkin emniyetteki ifadesi ortaya çıktı. Kendisinin uyuşturucu kullanmadığını savunan A.D, "Eroini geri götürmek için araçla yola çıktığımız sırada polis ekipleri bizi durdurdu." dedi.

Ayşe Dırla bakın kendini nasıl savundu!
Kamuoyunda "Kadir Şeker olayı"nda öldürülen kişinin kız arkadaşı olarak bilinen A.D, uyuşturucuyla yakalanmasıyla ilgili polisteki ifadesinde, araçta yanında bulunan M.H. ile "1 ay önce imam nikahı kıyarak beraber yaşamaya başladığını" belirtti.

İfadesinde, kendisinin uyuşturucu kullanmadığını savunan A.D, "M.H. uyuşturucu bağımlısı. Kendisine uyuşturucuyu bırakması için daha önce defalarca uyarılarda bulundum. Eve getirdiği eroini aldığı yere geri götürmesi için ikna ettim. M.H. uyuşturucu maddeyi kullanmaktan vazgeçti. Eroini geri götürmek için araçla yola çıktığımız sırada polis ekipleri bizi durdurdu." ifadesini kullandı.

OLAY

İddiaya göre, üniversiteye hazırlanan Kadir Şeker, 5 Şubat'ta merkez Selçuklu ilçesi Kosova Mahallesi'ndeki parkta duyduğu tartışma sesleri üzerine A.D. isimli kadının şiddet gördüğünü düşünmüş, çifti ayırmaya giden genç, bu sırada Özgür Duran'ın sözlü ve fiziki müdahalesiyle karşılaşmıştı.

Kadir Şeker'i bir süre kovalayan ve darbeden Özgür Duran, boğuşma sırasında aldığı bıçak darbesiyle yere yığılmıştı. Göğsüne aldığı yara nedeniyle ambulansla Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan Duran hayatını kaybetmişti.

Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesince sanık Şeker, "kasten öldürme" suçundan 12 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmıştı.

Konya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, 30 Kasım'da Karatay ilçesi Tatlıcak Mahallesi'nde durdurulan bir araçta yapılan aramada, 900 gram eroin maddesi bulmuş, "Kadir Şeker olayı"nda maktulün kız arkadaşı olarak bilinen A.D. ile yanındaki M.H'yi gözaltına almıştı.

Adliyeye sevk edilen A.D. ve M.H, çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklanmıştı.