Korku, Kaygı, Baskı Ve Stres Kekemeliği Tetikliyor
Psikolog Müjde Yahşi, çocuklarda korku, kaygı, baskı ve stresin kekemeliği tetiklediğini söyledi.

Her ne kadar çocuğun yaşadığı bu durumun kekeleme gibi görülse de aslında bunun, gelişimsel takılmalar olduğunu kaydeden Psikolog Yahşi, “Aileler çocuğunun bu tip bir kekemeliği ile karşı karşıya kalmışsa endişe duymaya gerek yoktur çünkü gelişimsel takılmalar, doğru anne baba tutumuyla çoğunlukla geçicidir. Çocuk kekeleme ya da takılmalar yaşadığı an; dikkati konuşmasına çekilmezse, doğru telaffuz yapması konusunda baskı yapılmazsa ve alay edilmeye maruz kalmazsa bu dönem en geç 7 yaş gibi, akıcı konuşmayla tamamlanabilir. Kekemeliğin ortaya çıkmasında kalıtım önemli rol oynar ve dolayısıyla kalıtımsal yakınlığı olan bir çocuğun psikolojik sebeplerden etkilenmesi yüksek olasılıktır. Çocuklarda kaygı, stres, baskı kekemeliği başlatan psikolojik sebeplerdir. Yeni doğan bir kardeş, eşlerin boşanması, aile yakınlarından bir kayıp ya da geçirilen bir travma kekemeliği kolaylıkla başlatabilir. Baskıcı aile tutumları ile büyüyen çocuklarda ve özellikle erkek çocuklarda kekemelik görülme sıklığı fazladır. Ailenin kekeme çocuk ile alay etmesi, akıcı konuşmaya zorlaması ve kekelediğini çocuğa duyurması yapılan en büyük hatalardandır. Bu yaklaşımlar çocuğu daha fazla strese sokacak ve çocuğun konuşmasını zorlaştıracaktır” diye konuştu.
Kekemeliği ortaya çıkaran önemli diğer psikolojik sebeplerin ani şok, duygusal gerginlik ve en çok da çocuğun yaşadığı korku olduğunu ifade eden Psikolog Yahşi, “Örneğin bir çocuğun köpeğin saldırısına uğraması, okulun tuvaletinde unutulması, bozulan asansörde yalnız kalması, ebeveyni tarafından ihmal ve istismara uğraması ya da öğretmeni tarafından cezalandırılması birer psikolojik sebeptir. Evde ailesi ile zorluk çekmeden konuşabilen kekeme çocuk; kalabalık bir ortama girdiğinde, toplum karşısına çıktığında ya da yabancı bir kişi ile konuştuğunda kekelemesi artabilir. Kekeme çocuklar duygularını, akıcı konuşan çocuklardan çok daha yoğun yaşar. Onların yaşadığı heyecan, sevinç ve hayret duyguları dahi konuşmalarını etkileyebilir. Çocuğunda kekemelik olduğunu fark eden aileler çocuklarına karşı daha hassas yaklaşmalıdır. Yaklaşık 3-6 aydır görülen özellikle 7 yaş sonrası devam eden kekemeliklerde aileler muhakkak klinik psikolog ile birlikte dil ve konuşma terapistine başvurmalıdır” açıklamalarında bulundu.
