Diyanet TV'de Medyanın Dini Hayata Etkisi Tartışılacak
Diyanet İşleri Başkanlığınca, medyanın dini hayata yönelik etkisinin tartışılması amacıyla hazırlanan 'Medya ve Din' programı, Diyanet TV ekranlarında izleyiciyle buluşacak Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Fatih Kurt: 'Program medya vasıtasıyla dini ve dini değerleri insanımıza doğru ve sağlıklı bir şekilde nasıl veririzin derdi ve amacıyla tasarlandı' 'Yazılı basında, karikatürlerde din algısı ve dinin yansıtılma biçimi, sosyal medya ve din ilişkisi, internetten dini bilgi edinme ile çizgi filmler ve din gibi konular hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle ele alınacak' 'Dini konuların reyting amaçlı tartışıldığı ve tartışma konusu yapıldığı gerçeği var. Dini konuların bilgilendirmeden ziyade ekranı hareketli, canlı ve takip edilir tutmak için tartışıldığını biliyoruz'
Medya, iletişim ve ilahiyat alanından uzmanların katılımıyla yazılı, işitsel, görsel ve yeni medyanın din ile ilişkisinin kapsamlı şekilde ele alınacağı program, yeni yayın döneminde 40 bölüm halinde yayımlanacak.
İlk bölümü 20 Eylül Cuma günü saat 21.30'da yayımlanacak program ile medyanın dini hayata olumlu ve olumsuz etkileri vatandaşlara bütün yönleriyle anlatılacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Fatih Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Diyanet TV'nin yeni yayın döneminin 16 Eylül'de başladığını hatırlattı.
Toplumun bütün kesimlerini kuşatan ve herkese hitap eden yayın politikasını öncelediklerini söyleyen Kurt, kadın, aile, genç, çocuk ve engellilere yönelik programların yapıldığını kaydetti.
- "Tarih, edebiyat, kültür ve sanat konulu programlar"
Kurt, Diyanet TV'nin dini magazinleştirmediğini, eğlence aracı olarak kullanmadığını vurgulayarak, toplumun sahih dini bilgi ile doğru bir üslupla buluşması için çalıştıklarını ifade etti.
Bu yıl dini içerikli yayınların yanı sıra tarih, edebiyat, kültür ve sanat konulu programların da yapılacağını anlatan Kurt, şunları söyledi:
"Bu senenin 'Fuat Sezgin Yılı' olmasından hareketle bilim dünyasına katkı sunan İslam alimlerinin hayat hikayelerinin yer aldığı 'İslam Bilim Tarihi-MİM', 'Taşların Dili' isimli kitabelerin, mezar taşlarının okunup vatandaşlarımıza oradan bilgilerin verildiği programlar yer alacak. 'Fıtratın Aynası' programında geleneksel sanatlarımızı günümüze aktarmak amacıyla yapılacak olan programda farklı sanat dallarına yer verilecek."
Kurt, şiir, şair ve izleyiciyi sade bir tarzda buluşturmayı ve ekranlarda çok sık görülmeyen şiir programlarına yeni bir soluk getirmeyi amaçlayan "Şiir Vakti" programının kültür-sanat alanında önemli bir boşluğu dolduracağına işaret ederek, "Medeniyetimizin, tarihimizin, kültürümüzün, edebiyatımızın ve sanatımızın izlerini, kaliteli programlarla ekrana taşımaya gayret ediyoruz." dedi.
- "Sinemada dini değerler hafif ve basit gösterildi"
Diyanet TV ekranlarında ilk kez bu yıl yayımlanacak "Medya ve Din" programında, medyanın dini hayata yönelik etkilerinin konuşulacağını bildiren Kurt, medyanın her dönemde topluma büyük etkisi olduğuna değindi.
Kurt, medyanın dini hayata dair etkisine bakıldığında çok güzel örneklerin bulunmadığına dikkati çekerek, sinema aracılığıyla eski yıllarda dinin, dini değerlerin ve din adamlarının hafif ve basit gösterildiği unsurların sergilendiği anımsattı.
Basılı medyada bilgi eksikliğinden kaynaklı yanlış haberlerin ve araştırılmadan verilen bilgilerin bulunduğunu vurgulayan Kurt, şöyle devam etti:
"Özel televizyonlar ile dini içerikli programların sayısında artış olmakla birlikte bu kez kontrolsüz, sağlıksız, yanlış, sahih olmayan dini bilgilerin insanımıza ulaştırılmasına yönelik sıkıntılar ve problemler var. Dinin, medyanın süreli, basılı ve televizyon ayağında ciddi anlamda istismar edildiğine dair örnekler var. Dolayısıyla medyanın olumlu örneklerinden ziyade, insanlık olumsuz örnekleriyle karşılaşmış durumda."
- "Medyayı doğrunun ulaştırılmasında imkan olarak görüyoruz"
Fatih Kurt, yeni programda bu olumsuzluklara yönelik vatandaşların somut örneklerle bilgilendirileceğini kaydederek, şu bilgileri verdi:
"Bu olumsuzluklar tabii dün oldu, bitti değil. Bugün de bu tür olumsuzluk var. Medya vasıtasıyla dini ve dini değerleri insanımıza doğru ve sağlıklı bir şekilde nasıl veririzin derdi ve amacıyla tasarlanan ve 40 bölümde yayımlanacak programda, yazılı basında din algısı, medya, çocuk ve din eğitimi, karikatürlerde din algısı ve dinin yansıtılma biçimi, sosyal medya ve din ilişkisi, sinemada din adamı temsili, medya ve İslamofobi, internetten dini bilgi edinme, çizgi filmler ve din, medyada din istismarı ve radyoda dini anlatım gibi konular hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle aktarılacak. Tabii bu tür olumsuzlukları yaşamış olmanın yanı sıra iyinin, doğrunun ulaştırılması noktasında da medyayı bir imkan ve güç olarak görüyoruz."
- "Görüşleri zıt konuklar özellikle seçiliyor"
Dini içerikli programlarda izlenme oranının artırılması için bazı dini değerlerin gözardı edildiğine işaret eden Kurt, şu değerlendirmede bulundu:
"Dini konuların reyting amaçlı tartışıldığı ve tartışma konusu yapıldığı gerçeği var. Konular işlenirken de temel amacın bilgilendirmeden ziyade, ekranı hareketli, canlı ve takip edilir tutmak için dini konuların tartışıldığını biliyoruz. Konuk seçiminde de bunun özenli olarak yapıldığını görüyoruz. Görüşleri ve fikirlerinin birbirine zıt olduğu düşünülen insanları aynı programda tartıştırıp ekranda bir hareketlilik meydana getirilerek izleyici tutma amacı var. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet TV olarak bunu doğru bulmadığımız gibi yapmıyoruz. Dini konular bilgilendirme amacıyla insanlara sunulacak konulardır. Meselelerin ilmi ve akademik tartışmalarının yapılacağı mecra ekran önü değildir. Elbetteki bir ilmi konuda farklı görüşler olabilir ama bunun yapılacağı yer akademik ortam ve toplantılardır. Ekran, vatandaşı bilgilendirme vasıtası olarak kullanılmalıdır."