Malatya'da 'Radyoembolizasyon' Eğitimi Verildi
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde doktorlara, karaciğer tümörlerinin tedavisinde kullanılan ve 'mikroküre' olarak da adlandırılan radyoembolizasyon'eğitimi verildi Prof. Dr. Ramazan Kutlu: 'Bu yöntem karaciğer nakline aday ancak tümörler nedeniyle nakil olamayan hastaların karaciğer nakline uygun hale gelmesine yardımcı önemli bir işlem'
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde karaciğer tümörlerinin tedavisinde "mikroküre" olarak isimlendirilen "radyoembolizasyon" yöntemi eğitimi verildi.
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü tarafından "Karaciğer Günleri" kapsamında "Hepatosellüler Karsinom Kongresi ve TARE (Transarteriyel Radyo embolizasyon) Workshop Çalıştayı düzenlendi.
Enstitüdeki ameliyathanede yapılan "radyoembolizasyon" yöntemini, Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki çalıştaya 26 ilden katılan bilim insanları canlı izleyerek, interaktif şekilde vaka ile ilgili görüş alışverişinde bulundu.
Kongre Başkanı Prof. Dr. Ramazan Kutlu, gazetecilere yaptığı açıklamada karaciğer tümörlerinin tedavisinde kullanılan "mikroküre" olarak da isimlendirilen "radyoembolizasyon" yönteminin eğitimini verdiklerini söyledi.
Eğitim konusunda kendilerine yardımcı olmak için yurt içi ve dışından akademisyenlerin geldiğini anlatan Kutlu, şunları kaydetti:
"ABD Chicago Rush Üniversitesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Bülent Arslan, ABD Wisconsin Üniversitesi Girişim Radyoloji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Orhan Özkan, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Halil Bozkaya ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Tuğsan Ballı bizlere eğitim konusunda yardımcı oldular. Deneyim ve bilgilerini bizlerle paylaşıyorlar. Büyük bir hasta grubu karaciğerdeki tümörün büyüklüğü ve yerleşimleri nedeniyle karaciğer nakline uygun değiller. Bu yöntem, karaciğer nakline aday ancak tümörler nedeniyle nakil olamayan hastaların, karaciğer nakline uygun hale gelmesine yardımcı önemli bir işlem."
Prof. Dr. Bülent Arslan ise yöntemin 2000'li yılların başında ABD'de başladığını ve ufak tümörleri karaciğerden arındırabildiğini belirterek, "Ama büyük tümörleri ortadan kaldırma etkisi zor olsa da mümkün. Ancak genellikle hastada tümör bir şekilde kalıyor ve büyüyor. Hastanın yaşam ömrünü uzatıyoruz." dedi.
Doç. Dr. Halil Bozkaya da Turgut Özal Tıp Merkezi bünyesindeki Karaciğer Nakli Enstitüsü'ne gıbtayla baktıklarını söyledi.
Bozkaya, "mikroküre" tedavisinin dünyada hızla yayılan güncel bir yöntem olduğuna işaret ederek, "Kalp anjiyosu gibi bir işlem yaptık. Biz aynı kılavuz telleri kullanarak, karaciğere gidiyoruz. Karaciğerin içerisindeki tümörün damarını bularak, orada sadece tümöre gidecek şekilde bir tedavi uyguluyoruz." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü tarafından "Karaciğer Günleri" kapsamında "Hepatosellüler Karsinom Kongresi ve TARE (Transarteriyel Radyo embolizasyon) Workshop Çalıştayı düzenlendi.
Enstitüdeki ameliyathanede yapılan "radyoembolizasyon" yöntemini, Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki çalıştaya 26 ilden katılan bilim insanları canlı izleyerek, interaktif şekilde vaka ile ilgili görüş alışverişinde bulundu.
Kongre Başkanı Prof. Dr. Ramazan Kutlu, gazetecilere yaptığı açıklamada karaciğer tümörlerinin tedavisinde kullanılan "mikroküre" olarak da isimlendirilen "radyoembolizasyon" yönteminin eğitimini verdiklerini söyledi.
Eğitim konusunda kendilerine yardımcı olmak için yurt içi ve dışından akademisyenlerin geldiğini anlatan Kutlu, şunları kaydetti:
"ABD Chicago Rush Üniversitesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Bülent Arslan, ABD Wisconsin Üniversitesi Girişim Radyoloji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Orhan Özkan, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Halil Bozkaya ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Tuğsan Ballı bizlere eğitim konusunda yardımcı oldular. Deneyim ve bilgilerini bizlerle paylaşıyorlar. Büyük bir hasta grubu karaciğerdeki tümörün büyüklüğü ve yerleşimleri nedeniyle karaciğer nakline uygun değiller. Bu yöntem, karaciğer nakline aday ancak tümörler nedeniyle nakil olamayan hastaların, karaciğer nakline uygun hale gelmesine yardımcı önemli bir işlem."
Prof. Dr. Bülent Arslan ise yöntemin 2000'li yılların başında ABD'de başladığını ve ufak tümörleri karaciğerden arındırabildiğini belirterek, "Ama büyük tümörleri ortadan kaldırma etkisi zor olsa da mümkün. Ancak genellikle hastada tümör bir şekilde kalıyor ve büyüyor. Hastanın yaşam ömrünü uzatıyoruz." dedi.
Doç. Dr. Halil Bozkaya da Turgut Özal Tıp Merkezi bünyesindeki Karaciğer Nakli Enstitüsü'ne gıbtayla baktıklarını söyledi.
Bozkaya, "mikroküre" tedavisinin dünyada hızla yayılan güncel bir yöntem olduğuna işaret ederek, "Kalp anjiyosu gibi bir işlem yaptık. Biz aynı kılavuz telleri kullanarak, karaciğere gidiyoruz. Karaciğerin içerisindeki tümörün damarını bularak, orada sadece tümöre gidecek şekilde bir tedavi uyguluyoruz." şeklinde konuştu.