Edebiyatçı-Yazar Tolga Akpınar;
Kırıkkale ve Konya’da meydana gelen kadın cinayetleri ile ilgili konuşan Edebiyatçı-Yazar Tolga Akpınar, "Evlenecek çiftler, namus cinayetlerinin önüne geçebilmek için eğitime tabi tutulmalı" dedi.
Emine Bulut ve Tuba Erkol cinayetleri üzerine konuşan yazar Akpınar, "Namus adı altında işlenen cinayetleri lanetliyorum. Maalesef Münevver Karabulut cinayetinden bu yana toplumumuzda değişen hiçbir şey yok. Hala, bazıları namus kavramını kirleterek vahşiliklerini sergileyebiliyorlar. Frida Kahlo der ki; ’Ahlak, namus deyince sadece kadından konuşan herkes ahlaksız ve namussuzdur.’ Namus ve ahlakın sadece kadınla ilgili bir faktör olduğu bilinçsizliği hala toplumumuzda hakim ve namus kavramı kadın üzerinden yürütülüyor. Erkek ne yaparsa haklıdır anlayışı hakim"diye konuştu.
Namus kavramına ve kadına bakış açısının değişmesinin önemini anlatan Akpınar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
"Biz, kavramlara bakış açısını mutlak değiştirmeliyiz. Statlarda, kahvehanelerde, sokaklarda hala küfürler kadınlarla ilgili, televizyon programları ve yapılan tartışmalar hala kadın bedeni üzerinde, artık birilerinin ellerini kadınların üzerinden çekmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra, şiddeti bir kültür olarak benimseye başladık artık. Dizilerinde silah, mafya, zorbalık eksik olmayan toplumda kadın cinayetleri filmlerin de etkisi ile artarak devam ediyor. En çok da bu diziler izleniyor. Hem de ebeveyn bu dizi mantığını çocuklarıyla birlikte normal gibi görüyor. Bunun önüne geçmeliyiz. Bakkallarda mantar tabancası, torpil, kız kovalayan gibi saçmalıklara çocuklar çok rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Toplumun sanata, kültürel değerlere, ahlaki eğitimlere çok fazla ihtiyacı olduğu gibi bir an önce de kanaat önderleri gerekiyorsa şehir şehir gezip kadını ve bakış açısını anlatması gerekir. Sanatçıların ortaya koyduğu her eserde kadının insan olduğunu ve toplumdaki rolünü anlatması cinayetlerin önüne geçmede önemli rol oynar. Benim önerim, camilerde, kahvehanelerde, askerde her yerde insanların bu konuda eğitim ve bilinçlendirmelerinin yapılmasıdır. Cinayetlerin önüne geçmek için evlenecek çiftlerin evlilik öncesi eğitim ve testlere tabi tutulması, geleceğimiz açısından son derece önemlidir."
Kaynak: İHA
Namus kavramına ve kadına bakış açısının değişmesinin önemini anlatan Akpınar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
"Biz, kavramlara bakış açısını mutlak değiştirmeliyiz. Statlarda, kahvehanelerde, sokaklarda hala küfürler kadınlarla ilgili, televizyon programları ve yapılan tartışmalar hala kadın bedeni üzerinde, artık birilerinin ellerini kadınların üzerinden çekmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra, şiddeti bir kültür olarak benimseye başladık artık. Dizilerinde silah, mafya, zorbalık eksik olmayan toplumda kadın cinayetleri filmlerin de etkisi ile artarak devam ediyor. En çok da bu diziler izleniyor. Hem de ebeveyn bu dizi mantığını çocuklarıyla birlikte normal gibi görüyor. Bunun önüne geçmeliyiz. Bakkallarda mantar tabancası, torpil, kız kovalayan gibi saçmalıklara çocuklar çok rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Toplumun sanata, kültürel değerlere, ahlaki eğitimlere çok fazla ihtiyacı olduğu gibi bir an önce de kanaat önderleri gerekiyorsa şehir şehir gezip kadını ve bakış açısını anlatması gerekir. Sanatçıların ortaya koyduğu her eserde kadının insan olduğunu ve toplumdaki rolünü anlatması cinayetlerin önüne geçmede önemli rol oynar. Benim önerim, camilerde, kahvehanelerde, askerde her yerde insanların bu konuda eğitim ve bilinçlendirmelerinin yapılmasıdır. Cinayetlerin önüne geçmek için evlenecek çiftlerin evlilik öncesi eğitim ve testlere tabi tutulması, geleceğimiz açısından son derece önemlidir."