Hayatı Ve Motosikleti Paylaşıp Türkiye Turuna Çıktılar
İstanbul'da 3 yıl önce yaşamlarını birleştiren öğretmen Kadir ve Duygu Arslan çifti, tatilleri değerlendirerek motosikletle başladıkları Türkiye turunda 40 bin kilometre yol katedip, 60 il ve 150 ilçeyi geride bırakarak Diyarbakır'a ulaştı Ülkeyi adeta karış karış gezerek, tarihi ve turistik mekanları ziyaret edip insanlarla görüşen Arslan çiftinin hedefi, Türkiye turunun ardından trenle dünyayı dolaşmak ve anılarını kitapta toplamak Kadir Arslan: 'Yüzlerce insanla tanıştık, sohbet ettik, misafir olduk, misafir ettik' Duygu Arslan: 'Eşimle tanıştıktan sonra yola koyulduk. Her yerin kendine has bir güzelliği var. Yaşadıklarımızı kitaba dönüştürmek istiyoruz'
ÖMER YASİN ERGİN - İstanbul'da 3 yıl önce evlenen öğretmen Kadir ve Duygu Arslan çifti, motosikletle başladıkları Türkiye turunda 40 bin kilometre katederek, 60 il ve 150 ilçe gezdi.
Kadir ve Duygu Arslan çifti, 3 yıl önce yaşamlarını birleştirdikten sonra Türkiye turuna çıkmaya karar verdi.
Motosiklet alan çift, tatilleri değerlendirerek motosikletle ülkeyi adeta karış karış gezmeye başladı.
Turlarına, Bolu'daki Yedigöller Milli Parkı'nı gezerek başlayan çift, 3 yıl boyunca tatil dönemlerinde 40 bin kilometre yol katedip 60 il ve 150 ilçeyi geride bırakarak Diyarbakır'a ulaştı.
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yer alan ve UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde bulunan Malabadi Köprüsü ile Hasuni Mağaraları başta olmak üzere tarihi ve kültürel mekanları gezen çiftin, Türkiye turu sürüyor.
Ziyaret ettikleri il ve ilçelerde vatandaşlarla çay içip sohbet eden ve bol bol anı biriktiren çiftin hedefi, Türkiye turunu tamamladıktan sonra trenle dünyayı dolaşmak ve anılarını kitaba dönüştürmek.
- Motosikletle 40 bin kilometre
Kadir Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıl önce eşiyle hayatını birleştirdiğini, ardından Türkiye'nin 81 ilini gezmeye karar verdiklerini söyledi.
Hiçbir plan yapmadan yola çıktıklarını ifade eden Arslan, "Gittiğimiz her yerde mutlaka kahverengi bir tabelaya rastlıyoruz. Bu da Türkiye'nin zengin bir tarihi dokuya sahip olduğu anlamına geliyor." dedi.
Bolu'da başladıkları geziyi Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde sürdürdüklerini anlatan Arslan, ilçenin tarihi dokusu ve güzel yürekli insanları ile bu gezinin keyfini çıkardıklarını aktardı.
"Şu ana kadar yaklaşık 40 bin kilometre yaptık. Yüzlerce, binlerce insanla tanıştık, sohbet ettik, misafir olduk, misafir ettik. Bir çadır aldık. Akşam olduğunda çadıra uygun yerlerde ve petrol ofislerinde konaklama imkanı buluyoruz. Sahil kenarlarında gezerken koylarda, mecbur olunduğunda da petrol ofislerinde kalıyoruz." diyen Arslan, her bölge insanının çok iyi, sıcak kanlı, yardımsever ve paylaşımcı olduğunu belirtti.
Arslan, şöyle konuştu:
"Otomobille gezdiğinizde park sorunu yaşıyorsunuz ve araçla her yere gidilmiyor. Kaskınızı takıp motosiklete bindiğiniz zaman bir şehrin en ücra noktasına kadar gidebiliyorsunuz. Arabayla gezdiğinizde 5 güne sığdıracağınız yerleri motosikletle bir güne sığdırabiliyorsunuz. O yüzden motosikleti tercih ettik. Yılda bir ayımızı bu tura ayırabiliyoruz. Bazen de hafta sonları bir yere gidebiliyoruz. 500 kilometre mesafeye kadar günübirlik geziler yapabiliyoruz. Belli bir bütçe ayırıyoruz ama çoğu cebimizde kalıyor. Çünkü birilerine misafir oluyoruz. Çok güzel bir süreç. Herkese tavsiye ediyorum."
Üç yıla birçok anı ve paylaşım sığdırdıklarını dile getiren Arslan, bir sonraki hedeflerinin trenle dünya turuna çıkmak olduğunu aktardı.
- Yaşadıklarımızı kitaba dönüştürmek istiyoruz"
Duygu Arslan da seyahat etmeyi sevdiklerini, yaşamak, gezmek ve insanlarla sohbet etmenin tadına vardıkları için sürekli yolda olduklarını belirtti.
Zorlukları olduğunu ancak motorla seyahat etmenin otomobille seyahat etmekten daha güzel olduğunu dile getiren Arslan, şunları kaydetti:
"Evlenmeden önce Türkiye ve dünyayı dolaşma hayalim vardı ancak yol arkadaşım olmamasından dolayı bu hayalimi gerçekleştirememiştim. Evlenmeden önce tek başıma cesaret edemediğim bir durumdu. Kendime bir yoldaş istedim. Eşimle tanıştıktan sonra yola koyulduk. Her yerin kendine has bir güzelliği var. Karadeniz, yaylaları ve ormanlarıyla çok güzel. Ege'nin farklı bir dokusu var. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne geldiğimiz zaman insanın samimiyetini, güler yüzünü, misafirperverliğini görüyoruz. Her yerde tarihi bir doku var."
Arslan, gittikleri her yerde insanlarla sohbet ettiklerini, bolca anı biriktirdiklerini dile getirerek, "Bazen bir mağaraya motosikletle çıkmaya kalkıştığımızda düşüyor, yoldan geçenlerin yardımıyla yolumuza devam edebiliyoruz. Gezimizi tamamladıktan sonra yaşadıklarımızı kitaba dönüştürmek istiyoruz." diye konuştu.
Kaynak: AA
Kadir ve Duygu Arslan çifti, 3 yıl önce yaşamlarını birleştirdikten sonra Türkiye turuna çıkmaya karar verdi.
Motosiklet alan çift, tatilleri değerlendirerek motosikletle ülkeyi adeta karış karış gezmeye başladı.
Turlarına, Bolu'daki Yedigöller Milli Parkı'nı gezerek başlayan çift, 3 yıl boyunca tatil dönemlerinde 40 bin kilometre yol katedip 60 il ve 150 ilçeyi geride bırakarak Diyarbakır'a ulaştı.
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yer alan ve UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde bulunan Malabadi Köprüsü ile Hasuni Mağaraları başta olmak üzere tarihi ve kültürel mekanları gezen çiftin, Türkiye turu sürüyor.
Ziyaret ettikleri il ve ilçelerde vatandaşlarla çay içip sohbet eden ve bol bol anı biriktiren çiftin hedefi, Türkiye turunu tamamladıktan sonra trenle dünyayı dolaşmak ve anılarını kitaba dönüştürmek.
- Motosikletle 40 bin kilometre
Kadir Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıl önce eşiyle hayatını birleştirdiğini, ardından Türkiye'nin 81 ilini gezmeye karar verdiklerini söyledi.
Hiçbir plan yapmadan yola çıktıklarını ifade eden Arslan, "Gittiğimiz her yerde mutlaka kahverengi bir tabelaya rastlıyoruz. Bu da Türkiye'nin zengin bir tarihi dokuya sahip olduğu anlamına geliyor." dedi.
Bolu'da başladıkları geziyi Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde sürdürdüklerini anlatan Arslan, ilçenin tarihi dokusu ve güzel yürekli insanları ile bu gezinin keyfini çıkardıklarını aktardı.
"Şu ana kadar yaklaşık 40 bin kilometre yaptık. Yüzlerce, binlerce insanla tanıştık, sohbet ettik, misafir olduk, misafir ettik. Bir çadır aldık. Akşam olduğunda çadıra uygun yerlerde ve petrol ofislerinde konaklama imkanı buluyoruz. Sahil kenarlarında gezerken koylarda, mecbur olunduğunda da petrol ofislerinde kalıyoruz." diyen Arslan, her bölge insanının çok iyi, sıcak kanlı, yardımsever ve paylaşımcı olduğunu belirtti.
Arslan, şöyle konuştu:
"Otomobille gezdiğinizde park sorunu yaşıyorsunuz ve araçla her yere gidilmiyor. Kaskınızı takıp motosiklete bindiğiniz zaman bir şehrin en ücra noktasına kadar gidebiliyorsunuz. Arabayla gezdiğinizde 5 güne sığdıracağınız yerleri motosikletle bir güne sığdırabiliyorsunuz. O yüzden motosikleti tercih ettik. Yılda bir ayımızı bu tura ayırabiliyoruz. Bazen de hafta sonları bir yere gidebiliyoruz. 500 kilometre mesafeye kadar günübirlik geziler yapabiliyoruz. Belli bir bütçe ayırıyoruz ama çoğu cebimizde kalıyor. Çünkü birilerine misafir oluyoruz. Çok güzel bir süreç. Herkese tavsiye ediyorum."
Üç yıla birçok anı ve paylaşım sığdırdıklarını dile getiren Arslan, bir sonraki hedeflerinin trenle dünya turuna çıkmak olduğunu aktardı.
- Yaşadıklarımızı kitaba dönüştürmek istiyoruz"
Duygu Arslan da seyahat etmeyi sevdiklerini, yaşamak, gezmek ve insanlarla sohbet etmenin tadına vardıkları için sürekli yolda olduklarını belirtti.
Zorlukları olduğunu ancak motorla seyahat etmenin otomobille seyahat etmekten daha güzel olduğunu dile getiren Arslan, şunları kaydetti:
"Evlenmeden önce Türkiye ve dünyayı dolaşma hayalim vardı ancak yol arkadaşım olmamasından dolayı bu hayalimi gerçekleştirememiştim. Evlenmeden önce tek başıma cesaret edemediğim bir durumdu. Kendime bir yoldaş istedim. Eşimle tanıştıktan sonra yola koyulduk. Her yerin kendine has bir güzelliği var. Karadeniz, yaylaları ve ormanlarıyla çok güzel. Ege'nin farklı bir dokusu var. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne geldiğimiz zaman insanın samimiyetini, güler yüzünü, misafirperverliğini görüyoruz. Her yerde tarihi bir doku var."
Arslan, gittikleri her yerde insanlarla sohbet ettiklerini, bolca anı biriktirdiklerini dile getirerek, "Bazen bir mağaraya motosikletle çıkmaya kalkıştığımızda düşüyor, yoldan geçenlerin yardımıyla yolumuza devam edebiliyoruz. Gezimizi tamamladıktan sonra yaşadıklarımızı kitaba dönüştürmek istiyoruz." diye konuştu.