'Türkçe'nin Söz Varlığı 600 Bin Kelimeyi Buluyor'
YEE tarafından düzenlenen 'Türk Edebiyatı Yaz Okulu2019' kapsamında Türk Edebiyatı Vakfı'nda 'Türkçenin Kültür Tarihi' başlıklı seminer gerçekleştirildi TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Necmettin Turinay: 'Türkçe'nin bugünkü söz varlığı 600 bin kelimeyi buluyor. Bu 600 binlik söz varlığına sahip 3 dil var. İngilizce, Arapça ve Türkçe' 'Batı ülkelerinde Latince neyse Türk ve İslam dünyasında da Türkçe'nin böyle bir rolü vardır' 'İstanbul tarihten beri bütün milletler, dinler ve ırklar için bir çekim alanı olmuştur'
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Necmettin Turinay, Türkçe'nin geniş bir coğrafyadan kelime alıp kelime veren bir dil olduğunu belirterek, "Türkçe'nin bugünkü söz varlığı 600 bin kelimeyi buluyor. Bu 600 binlik söz varlığına sahip 3 dil var. İngilizce, Arapça ve Türkçe." dedi.
Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından düzenlenen "Türk Edebiyatı Yaz Okulu-2019" programı kapsamında Sultanahmet'teki Türk Edebiyatı Vakfı'nda "Türkçenin Kültür Tarihi" konulu seminer gerçekleştirildi.
Vakfın Mehmet Akif Ersoy Toplantı Salonu'nda düzenlenen programda yabancı katılımcılarla bir araya gelen Turinay, Balkanlar'dan Avrupa içlerine, Kafkaslar'da Orta Doğu'ya kadar geniş bir coğrafyada Türkiye'ye ve İstanbul'a yönelik yoğun bir ilgi olduğunun altını çizdi.
- "İstanbul tarihten beri çekim alanı olmuştur"
"İstanbul tarihten beri bütün milletler, dinler ve ırklar için bir çekim alanı olmuştur." diyen Turinay, Evliya Çelebi'nin "Seyahatname"sinde Osmanlı döneminde beraber yaşayan milletlerin hepsiyle ilgili geniş detaylı hatıralar, tarihi gözlem ve dokümanlar bulunduğunu kaydetti.
Osmanlı döneminde 17. yüzyılda, Polonyalı bir şehzadeyken esir düşen Ali Ufki'nin İstanbul'da yaşadığını anımsatan Turinay, "Ali Ufki kabiliyetli, yabancı dil bilen biri ve İstanbul'da gördüğü eğitimlerin sonucunca Müslüman olmuş. Çok büyük bir Osmanlı müzik bestekarı, sarayda musiki dersleri de veriyor. Hatta Osmanlı'da hariciyede dışişleri bakanının yardımcılığına kadar yükselmiş." ifadesini kullandı.
Nasreddin Hocanın "Dünyanın merkezi burası" dediği fıkrasını anlatan Turinay, Ali Ufki'nin de yüzyıllar boyunca pek çok insan gibi İstanbul'u ve Türkçe'yi çok sevdiğini söyledi.
Necmettin Turinay, Polonya'ya dönmesini veya başka bir yerde yaşamasını tavsiye edenlere Ali Ufki'nin, "Ben öyle bir şehirde yaşıyorum ki orası dünyanın merkezidir. Bütün dünya milletleri ırmakların okyanuslara aktığı gibi İstanbul'a akarlar, İstanbul'da yaşamak isterler. Havasını teneffüs etmek Türklerin kültür, sanat ve müziğini öğrenmek için çalışırlar. Yeryüzünde bir insanın yaşamayı arzu edebileceği bir cennette yaşıyorum." şeklinde cevap verdiğini aktardı.
- "Türkçe her milletin tarihini barındıran bir arşiv"
Türkçe'nin bugün dünyada İngilizce kadar yaygın bir dil olmadığını fakat kendi coğrafyasında tahminlerin ötesinde derinlikli, her halkın, her milletin tarihini barındıran bir arşiv bir edebiyat olduğunu vurgulayan Turinay, şunları kaydetti:
"Mesela Ermenilerin bütün arşivi burada, Balkanlar'da Boşnakların ve Sırpların kaynakları, arşivleri burada. Şam, Halep, Mekke, Medine, Tebriz ve Bakü arşivleri burada. Bunun içindir ki bu geniş coğrafyalardaki ülkelerin her biri kendi ülkelerinde Türkoloji bölümleri açmak mecburiyetinde kalıyorlar. Sadece bugünün Türkçesini tanımak ve öğrenmek amaçlı değil, kendi ulusal tarihlerini inşa edebilmek için de Türkçe onların en büyük kaynağı durumunda."
Turinay, Türkçe'nin Türkler için ulusal bir dil olmasının yanı sıra bir imparatorluk dili olduğunu bu nedenle pek çok milletin de üst dili konumunda bulunduğunu belirterek, "Batı ülkelerinde Latince neyse Türk ve İslam dünyasında da Türkçe'nin böyle bir rolü vardır." şeklinde konuştu.
Türkçe'nin bir kültür ve uygarlık dili olduğunu vurgulayan Turinay, "Türk Edebiyatı Yaz Okulu" katılımcılarına hitaben "Türkçe sizin ülkelerinizle Türkiye arasında bir barış köprüsü." dedi.
Turinay, "Türkçe bu geniş coğrafyalardaki halkların dillerine o kadar çok kelime vermiş ki tahmin edemezsiniz. Aynı zamanda Türkçe o ülkelerin sanatkarlarının, felsefecilerinin, şairlerinin, kullana kullana sevimli ve tesirli hale getirdiği o ülkelerin dillerinden kelime almakta hiçbir komplekse kapılmamıştır. Türkçe'nin bugünkü söz varlığı 600 bin kelimeyi buluyor. Bu 600 binlik söz varlığına sahip 3 dil var. İngilizce, Arapça ve Türkçe." ifadesini kullandı.
- Türk Edebiyatı Yaz Okulu-2019
YEE'nin Türkoloji ve tercümanlık alanlarında çoğunluğu lisansüstü eğitim alan yabancı katılımcılara Türkçeyi ve Türk edebiyatını anlatmak amacıyla başlattığı etkinlik, Türk edebiyatının seçkin yazarları, şairleri ve akademisyenlerini seminer, ders ve atölyeler aracılığıyla uluslararası öğrencilerle buluşturuyor.
Klasik ve Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının örneklerinin görüleceği yaz okulu kapsamında katılımcılar, Türk edebiyatının seçkin yazarları ve şairleriyle bir araya gelerek, seminerler, dersler ve atölyeler aracılığıyla farklı edebi türleri ve eserleri tanıma imkanı buluyor.
Kaynak: AA
Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından düzenlenen "Türk Edebiyatı Yaz Okulu-2019" programı kapsamında Sultanahmet'teki Türk Edebiyatı Vakfı'nda "Türkçenin Kültür Tarihi" konulu seminer gerçekleştirildi.
Vakfın Mehmet Akif Ersoy Toplantı Salonu'nda düzenlenen programda yabancı katılımcılarla bir araya gelen Turinay, Balkanlar'dan Avrupa içlerine, Kafkaslar'da Orta Doğu'ya kadar geniş bir coğrafyada Türkiye'ye ve İstanbul'a yönelik yoğun bir ilgi olduğunun altını çizdi.
- "İstanbul tarihten beri çekim alanı olmuştur"
"İstanbul tarihten beri bütün milletler, dinler ve ırklar için bir çekim alanı olmuştur." diyen Turinay, Evliya Çelebi'nin "Seyahatname"sinde Osmanlı döneminde beraber yaşayan milletlerin hepsiyle ilgili geniş detaylı hatıralar, tarihi gözlem ve dokümanlar bulunduğunu kaydetti.
Osmanlı döneminde 17. yüzyılda, Polonyalı bir şehzadeyken esir düşen Ali Ufki'nin İstanbul'da yaşadığını anımsatan Turinay, "Ali Ufki kabiliyetli, yabancı dil bilen biri ve İstanbul'da gördüğü eğitimlerin sonucunca Müslüman olmuş. Çok büyük bir Osmanlı müzik bestekarı, sarayda musiki dersleri de veriyor. Hatta Osmanlı'da hariciyede dışişleri bakanının yardımcılığına kadar yükselmiş." ifadesini kullandı.
Nasreddin Hocanın "Dünyanın merkezi burası" dediği fıkrasını anlatan Turinay, Ali Ufki'nin de yüzyıllar boyunca pek çok insan gibi İstanbul'u ve Türkçe'yi çok sevdiğini söyledi.
Necmettin Turinay, Polonya'ya dönmesini veya başka bir yerde yaşamasını tavsiye edenlere Ali Ufki'nin, "Ben öyle bir şehirde yaşıyorum ki orası dünyanın merkezidir. Bütün dünya milletleri ırmakların okyanuslara aktığı gibi İstanbul'a akarlar, İstanbul'da yaşamak isterler. Havasını teneffüs etmek Türklerin kültür, sanat ve müziğini öğrenmek için çalışırlar. Yeryüzünde bir insanın yaşamayı arzu edebileceği bir cennette yaşıyorum." şeklinde cevap verdiğini aktardı.
- "Türkçe her milletin tarihini barındıran bir arşiv"
Türkçe'nin bugün dünyada İngilizce kadar yaygın bir dil olmadığını fakat kendi coğrafyasında tahminlerin ötesinde derinlikli, her halkın, her milletin tarihini barındıran bir arşiv bir edebiyat olduğunu vurgulayan Turinay, şunları kaydetti:
"Mesela Ermenilerin bütün arşivi burada, Balkanlar'da Boşnakların ve Sırpların kaynakları, arşivleri burada. Şam, Halep, Mekke, Medine, Tebriz ve Bakü arşivleri burada. Bunun içindir ki bu geniş coğrafyalardaki ülkelerin her biri kendi ülkelerinde Türkoloji bölümleri açmak mecburiyetinde kalıyorlar. Sadece bugünün Türkçesini tanımak ve öğrenmek amaçlı değil, kendi ulusal tarihlerini inşa edebilmek için de Türkçe onların en büyük kaynağı durumunda."
Turinay, Türkçe'nin Türkler için ulusal bir dil olmasının yanı sıra bir imparatorluk dili olduğunu bu nedenle pek çok milletin de üst dili konumunda bulunduğunu belirterek, "Batı ülkelerinde Latince neyse Türk ve İslam dünyasında da Türkçe'nin böyle bir rolü vardır." şeklinde konuştu.
Türkçe'nin bir kültür ve uygarlık dili olduğunu vurgulayan Turinay, "Türk Edebiyatı Yaz Okulu" katılımcılarına hitaben "Türkçe sizin ülkelerinizle Türkiye arasında bir barış köprüsü." dedi.
Turinay, "Türkçe bu geniş coğrafyalardaki halkların dillerine o kadar çok kelime vermiş ki tahmin edemezsiniz. Aynı zamanda Türkçe o ülkelerin sanatkarlarının, felsefecilerinin, şairlerinin, kullana kullana sevimli ve tesirli hale getirdiği o ülkelerin dillerinden kelime almakta hiçbir komplekse kapılmamıştır. Türkçe'nin bugünkü söz varlığı 600 bin kelimeyi buluyor. Bu 600 binlik söz varlığına sahip 3 dil var. İngilizce, Arapça ve Türkçe." ifadesini kullandı.
- Türk Edebiyatı Yaz Okulu-2019
YEE'nin Türkoloji ve tercümanlık alanlarında çoğunluğu lisansüstü eğitim alan yabancı katılımcılara Türkçeyi ve Türk edebiyatını anlatmak amacıyla başlattığı etkinlik, Türk edebiyatının seçkin yazarları, şairleri ve akademisyenlerini seminer, ders ve atölyeler aracılığıyla uluslararası öğrencilerle buluşturuyor.
Klasik ve Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının örneklerinin görüleceği yaz okulu kapsamında katılımcılar, Türk edebiyatının seçkin yazarları ve şairleriyle bir araya gelerek, seminerler, dersler ve atölyeler aracılığıyla farklı edebi türleri ve eserleri tanıma imkanı buluyor.