Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed'e Fahri Doktora Takdim Töreni
YÖK Başkanı Yekta Saraç: 'Bilimsel ve teknolojik gelişme dünyada ancak bilim merkezlerinin birlikte çalışması ile mümkündür. Bugün ABD'den İran'a, İngiltere'den Hindistan'a kadar birçok ülke ile bilimsel iş birlikleri içinde olan Malezya ile belli amaçlara yönelik ortak araştırma ve yayın faaliyetlerimizi arttırmak istiyoruz''Bilimsel faaliyetler ve araştırmaların sonuçlarının, ürüne dönüşmesine önem vermeliyiz. Ancak burada önemli bir nokta şudur ki bilimin sonuçları ticarileştirilmelidir ama bilimin kendisi ticari bir meta halini almamalıdır'
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "Bilimsel faaliyetler ve araştırmaların sonuçlarının, ürüne dönüşmesine önem vermeliyiz. Ancak burada önemli bir nokta şudur ki bilimin sonuçları ticarileştirilmelidir ama bilimin kendisi ticari bir meta halini almamalıdır." dedi.
Malezya Başbakan Mahathir Muhammed'e, YÖK Konferans Salonu'nda düzenlenen törenle Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) tarafından fahri doktora unvanı verildi.
Saraç, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'de yükseköğretimin son yıllarda, niceliksel büyüme ile başta yükseköğretime erişim olmak üzere birçok alanda önemli ilerlemeler kaydettiğini, bugün itibarıyla yaklaşık 8 milyon öğrenci, 160 bini aşkın öğretim elemanı ve 207 yükseköğretim kurumu bulunduğunu belirtti.
Bugün dünyada küresel bir aktör olan Türkiye'nin büyük bir yarışın içinde bulunduğunu ve bu yarışı önde sürdürme kararlılığı taşıdığını söyleyen Saraç, bu yarışın öncü kurumları arasında yer alan üniversitelerin, dünya akademisi ve bilim hayatını, Türkiye'nin öncelikleri ile kültürel kodlarını dikkate alarak takip ettiğinin altını çizdi.
Bilimin, etik ve ahlaki değerlere yaslandığı nispette insana ve topluma erdem katacağını vurgulayan Saraç, "Bilimsel faaliyetlerin ve araştırmaların sonuçlarının ürüne dönüşmesine önem vermeliyiz. Ancak burada önemli bir nokta şudur ki bilimin sonuçları ticarileştirilmelidir ama bilimin kendisi ticari bir meta halini almamalıdır. Bu konuya özen gösteriyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye'deki 82 milyon nüfusun yüzde 68'inin 15 ile 64 yaş arasında ve yüzde 24'ünün 15 yaş altında bulunduğunu aktaran Saraç, yükseköğretim politikalarını planlarken bu altın çağı akıllarında tuttuklarına işaret ederek, "Bu profil bize, mesleki ve teknik eğitime, sosyal değerlere, kimlik oluşturmaya önem vermemiz gereken büyük bir kitleye sahip olduğumuzu göstermektedir. Geleceğimizin inşası bu grup üzerine yapılacaktır." diye konuştu.
Türk yükseköğretiminde son yıllarda, değişen yeni çağa uygun yeni meslekler için hazırlık yapıldığını anlatan Saraç, Dünya Ekonomik Forumu'nun 2018 yılı raporunda, 4 yıl içinde yapay zeka ve makine öğrenimi uzmanlığı, büyük veri uzmanlığı, bilgi güvenliği analistliği, insan-makine etkileşimciliği tasarımı, robotik mühendislikler ve blok zinciri uzmanlığı gibi yeni teknolojileri anlama ve bunları uygulamaya yönelik mesleklerin ortaya çıkacağının belirtildiğini aktardı.
YÖK'ün var olanlara ilave bu yıl bazı üniversitelerde "Bilgi Güvenliği Teknolojisi, Yapay Zeka Mühendisliği" gibi programlar başlattığını hatırlatan Saraç, gelecek yıl bu programlarda yeni artış olacağını bildirdi.
Yükseköğretimde uluslararasılaşmanın önemine işaret eden Saraç, yeni YÖK çalışmalarında hedef odaklı uluslararasılaşmayı öne koyduklarını belirtti.
Saraç, bunun için bir planlama yapıldığını ifade etti ve bu kapsamda başlatılan girişimlerle 4 yıl önce 48 binlerde olan uluslararası öğrenci sayısının bugün 150 bine ulaştığını söyledi.
Malezya'nın uluslararası değerlendirmelerde giderek yükselen sıralamalara sahip üniversiteleri, kaliteli eğitim sistemi, özellikle teknoloji alanında özgünlüğüyle iş birliğinin artırılmak istendiği dost ülkelerin başında yer aldığını vurgulayan Saraç, "Bilimsel ve teknolojik gelişme dünyada ancak bilim merkezlerinin birlikte çalışması ile mümkündür. Bugün ABD'den İran'a, İngiltere'den Hindistan'a kadar birçok ülke ile bilimsel iş birlikleri içinde olan Malezya ile belli amaçlara yönelik ortak araştırma ve yayın faaliyetlerimizi artırmak istiyoruz.Hayata ve insana dair ortak kültürel ve dini hassasiyetlerimiz olan dost ülke Malezya ile etik değerleri, ahlaki esasları önemseyen, ülkelerimize ve insanlığa daha iyi bir gelecek sağlayacak önemli bilimsel ve teknolojik iş birlikleri geliştirebileceğimize inanıyoruz." diye konuştu.
Türkiye'deki Malezyalı öğrenci sayısının 2018-2019 yılı için 108'i kız, 107'si erkek toplam 215 olduğunu bildiren Saraç, şöyle devam etti:
"Bu öğrencilerimizin 169'u lisans, 36'sı yüksek lisans 10'u doktora için ülkemizde bulunmaktadırlar. Her bir Malezyalı öğrenci Osmanlı İmparatorluğundan bugüne, birbirine mesafe olarak uzak, gönüllerin dostluğu anlamında yakın toprakların ortak geleceğine katkı sunacaktır. Özellikle lisansüstü değişim öğrenci sayısını artırarak geleceğin akademisyenlerinin ortak çalışmalarına bugünden bir başlangıç sağlamayı umuyoruz. Ziyaretiniz münasebetiyle, tüm üniversitelerimizi hem öğretim üyesi hem de lisansüstü değişim programlarını artırmaya davet ediyorum. Türkiye ve Malezya üniversitelerindeki akademisyenler arasındaki ortak yayın faaliyetlerimizi artırmak istiyoruz. Başlanacak ve sürdürülecek araştırma projelerini takiben ortaya çıkacak yayınlar iki ülkenin üniversitelerinin geçmişleri, birikimleri ve gayretleri ile dünya biliminde daha iyi noktalarda yer almasını sağlayacaktır."
Konuşmaların ardından Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed'e YÖK Başkanı Saraç ile AYBÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Aydınlı tarafından fahri doktora unvanı takdim edildi.
Törene, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Türkiye'nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Safa Kavakcı, Malezya'nın Ankara Büyükelçisi Abd Razak Bin Abdul Wahab, Malezyalı bazı bakanlar, YÖK üyeleri ve bazı üniversitelerden akademisyenler ile lisansüstü eğitim gören öğrenciler katıldı.
Kaynak: AA
Malezya Başbakan Mahathir Muhammed'e, YÖK Konferans Salonu'nda düzenlenen törenle Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) tarafından fahri doktora unvanı verildi.
Saraç, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'de yükseköğretimin son yıllarda, niceliksel büyüme ile başta yükseköğretime erişim olmak üzere birçok alanda önemli ilerlemeler kaydettiğini, bugün itibarıyla yaklaşık 8 milyon öğrenci, 160 bini aşkın öğretim elemanı ve 207 yükseköğretim kurumu bulunduğunu belirtti.
Bugün dünyada küresel bir aktör olan Türkiye'nin büyük bir yarışın içinde bulunduğunu ve bu yarışı önde sürdürme kararlılığı taşıdığını söyleyen Saraç, bu yarışın öncü kurumları arasında yer alan üniversitelerin, dünya akademisi ve bilim hayatını, Türkiye'nin öncelikleri ile kültürel kodlarını dikkate alarak takip ettiğinin altını çizdi.
Bilimin, etik ve ahlaki değerlere yaslandığı nispette insana ve topluma erdem katacağını vurgulayan Saraç, "Bilimsel faaliyetlerin ve araştırmaların sonuçlarının ürüne dönüşmesine önem vermeliyiz. Ancak burada önemli bir nokta şudur ki bilimin sonuçları ticarileştirilmelidir ama bilimin kendisi ticari bir meta halini almamalıdır. Bu konuya özen gösteriyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye'deki 82 milyon nüfusun yüzde 68'inin 15 ile 64 yaş arasında ve yüzde 24'ünün 15 yaş altında bulunduğunu aktaran Saraç, yükseköğretim politikalarını planlarken bu altın çağı akıllarında tuttuklarına işaret ederek, "Bu profil bize, mesleki ve teknik eğitime, sosyal değerlere, kimlik oluşturmaya önem vermemiz gereken büyük bir kitleye sahip olduğumuzu göstermektedir. Geleceğimizin inşası bu grup üzerine yapılacaktır." diye konuştu.
Türk yükseköğretiminde son yıllarda, değişen yeni çağa uygun yeni meslekler için hazırlık yapıldığını anlatan Saraç, Dünya Ekonomik Forumu'nun 2018 yılı raporunda, 4 yıl içinde yapay zeka ve makine öğrenimi uzmanlığı, büyük veri uzmanlığı, bilgi güvenliği analistliği, insan-makine etkileşimciliği tasarımı, robotik mühendislikler ve blok zinciri uzmanlığı gibi yeni teknolojileri anlama ve bunları uygulamaya yönelik mesleklerin ortaya çıkacağının belirtildiğini aktardı.
YÖK'ün var olanlara ilave bu yıl bazı üniversitelerde "Bilgi Güvenliği Teknolojisi, Yapay Zeka Mühendisliği" gibi programlar başlattığını hatırlatan Saraç, gelecek yıl bu programlarda yeni artış olacağını bildirdi.
Yükseköğretimde uluslararasılaşmanın önemine işaret eden Saraç, yeni YÖK çalışmalarında hedef odaklı uluslararasılaşmayı öne koyduklarını belirtti.
Saraç, bunun için bir planlama yapıldığını ifade etti ve bu kapsamda başlatılan girişimlerle 4 yıl önce 48 binlerde olan uluslararası öğrenci sayısının bugün 150 bine ulaştığını söyledi.
Malezya'nın uluslararası değerlendirmelerde giderek yükselen sıralamalara sahip üniversiteleri, kaliteli eğitim sistemi, özellikle teknoloji alanında özgünlüğüyle iş birliğinin artırılmak istendiği dost ülkelerin başında yer aldığını vurgulayan Saraç, "Bilimsel ve teknolojik gelişme dünyada ancak bilim merkezlerinin birlikte çalışması ile mümkündür. Bugün ABD'den İran'a, İngiltere'den Hindistan'a kadar birçok ülke ile bilimsel iş birlikleri içinde olan Malezya ile belli amaçlara yönelik ortak araştırma ve yayın faaliyetlerimizi artırmak istiyoruz.Hayata ve insana dair ortak kültürel ve dini hassasiyetlerimiz olan dost ülke Malezya ile etik değerleri, ahlaki esasları önemseyen, ülkelerimize ve insanlığa daha iyi bir gelecek sağlayacak önemli bilimsel ve teknolojik iş birlikleri geliştirebileceğimize inanıyoruz." diye konuştu.
Türkiye'deki Malezyalı öğrenci sayısının 2018-2019 yılı için 108'i kız, 107'si erkek toplam 215 olduğunu bildiren Saraç, şöyle devam etti:
"Bu öğrencilerimizin 169'u lisans, 36'sı yüksek lisans 10'u doktora için ülkemizde bulunmaktadırlar. Her bir Malezyalı öğrenci Osmanlı İmparatorluğundan bugüne, birbirine mesafe olarak uzak, gönüllerin dostluğu anlamında yakın toprakların ortak geleceğine katkı sunacaktır. Özellikle lisansüstü değişim öğrenci sayısını artırarak geleceğin akademisyenlerinin ortak çalışmalarına bugünden bir başlangıç sağlamayı umuyoruz. Ziyaretiniz münasebetiyle, tüm üniversitelerimizi hem öğretim üyesi hem de lisansüstü değişim programlarını artırmaya davet ediyorum. Türkiye ve Malezya üniversitelerindeki akademisyenler arasındaki ortak yayın faaliyetlerimizi artırmak istiyoruz. Başlanacak ve sürdürülecek araştırma projelerini takiben ortaya çıkacak yayınlar iki ülkenin üniversitelerinin geçmişleri, birikimleri ve gayretleri ile dünya biliminde daha iyi noktalarda yer almasını sağlayacaktır."
Konuşmaların ardından Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed'e YÖK Başkanı Saraç ile AYBÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Aydınlı tarafından fahri doktora unvanı takdim edildi.
Törene, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Türkiye'nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Safa Kavakcı, Malezya'nın Ankara Büyükelçisi Abd Razak Bin Abdul Wahab, Malezyalı bazı bakanlar, YÖK üyeleri ve bazı üniversitelerden akademisyenler ile lisansüstü eğitim gören öğrenciler katıldı.