Şehit Kardeşinin Faillerinin Bulunmasını İstiyor
Batman’ın Beşiri ilçesinde yaşayan Şeyhmus Özcan, yaklaşık 25 yıl önce faili meçhul cinayete kurban giden ve geçtiğimiz yıl şehitliği verilen kardeşi Nihat Özcan’ın katillerinin bulunmasını istiyor.
Yaklaşık 25 yıl önce Suriye’de askerlik yapan Nihat Özcan, 25 Ekim 1994 yılında faili meçhul bir şekilde şehit edildi. Şehit Nihat Özcan’ın öldürülmesine ilişkin soruşturma dosyasının zaman aşımına uğraması üzerine tekrar itiraz dilekçesi verdiğini belirten şehit Nihat Özcan’ın kardeşi Şeyhmus Özcan, 25 Ekim 1994 yılında vatani görevini ifade ederken Suriye sınırındaki Gökhan Karakol’unda hiç kimsenin görmediği şekilde Suriye’ye kaçtığı, Suriye sınırı içinde de faili meçhul bir şekilde öldürüldü denilen askerin kardeşi olduğunu söyledi.
Özcan, “24 yıl boyunca büyük bir sabırla adaleti bekledik. Geçen sene mahkeme kararı ile şehitliği verildi.
Allah devletimizden razı olsun. Bir nebze de olsa ailemizin içine su serpildi. Yalnız gönül ister ki şehidimizin ölümüne haksız yere sebebiyet verenlerin yargılanmaları ve hak ettiği cezayı almalarıdır. Suriye ve Türkiye mülakat tutanaklarına bakıldığı zaman aslında o gece Nihat’ın tek başına sınırı geçmediği onunla beraber birilerinin olduğu ve o birilerinin de belli olduğu dönemin yetkilileri tarafından o kişilerin gizlenildiği açık şekilde ortadadır. Şehidimizin soruşturma dosyası zaman aşımı kararı diye kapatıldı ve bu zaman aşımı kararını veren savcı ve hakim 15 Temmuz hain darbe gecesi ile görevlerinden ihraç edildiği ve tutuklandığına dair verilere ulaştığımız ve 20 sene zaman aşımına itiraz ettiğim halde 1 buçuk yıldır itirazım değerlendirilmedi. Ailece o itirazın değerlendirilmesi ve FETÖ’cü kararının kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
“Sadece benim değil tüm Türkiye’nin askeridir”
Yurt dışında işlenen suçlara zaman aşımına uygulanmaması gerekirken kendi dosyalarının bir seferde kapatıldığını ifade eden Özcan, şöyle devam etti:
“Ayrıca Nihat bir gün sonra teskere alacaktı ki o gün Nihat Türk askeriydi. Türk askerini öldürmekte cezası ağır müebbettir. O davalarda TCK’ya göre 30-35 yıl ama bizim davamız için FETÖ’cüler 20 sene demiş ve yine bu karar adil değildir. Ayrıca Yargıtay kararları da vardır. FETÖ imzası, hakim imzası olan soruşturmaların tekrar açılması araştırılması konusunda bu üç nedenden dolayı şehidimin dosyasının tekrar açılmasını talep etmekteyiz ve bir an önce şehidimizin ölümüne haksız yere sebebiyet verenlerin yargılanmalarını ve hak ettiği cezayı almalarını istiyoruz. Bu Türk askeri sadece benim değil tüm Türkiye’nin askeridir ve ülkemizi canı pahasına korumak için o sınırda 15 aydan 19 aya askerlik uzatılmasına rağmen görevini dört dörtlük yaptığına dair belgelerimiz ve kanıtlarımız var. Teskere gününde neymiş efendim kimsenin görmediği şekilde firar etmesi, Suriye’ye kaçması, faili meçhul öldürülmesi gibi yalan ibarelerle bizi kandırmaları derinden üzmektedir. Dönemin yetkililerin de bir an önce ifadelerinin alınması ve olayın aydınlatılmasını talep etmekteyiz. Buradan da tüm devlet büyüklerimize saygılarımızı sunuyoruz.”
Kaynak: İHA
Özcan, “24 yıl boyunca büyük bir sabırla adaleti bekledik. Geçen sene mahkeme kararı ile şehitliği verildi.
Allah devletimizden razı olsun. Bir nebze de olsa ailemizin içine su serpildi. Yalnız gönül ister ki şehidimizin ölümüne haksız yere sebebiyet verenlerin yargılanmaları ve hak ettiği cezayı almalarıdır. Suriye ve Türkiye mülakat tutanaklarına bakıldığı zaman aslında o gece Nihat’ın tek başına sınırı geçmediği onunla beraber birilerinin olduğu ve o birilerinin de belli olduğu dönemin yetkilileri tarafından o kişilerin gizlenildiği açık şekilde ortadadır. Şehidimizin soruşturma dosyası zaman aşımı kararı diye kapatıldı ve bu zaman aşımı kararını veren savcı ve hakim 15 Temmuz hain darbe gecesi ile görevlerinden ihraç edildiği ve tutuklandığına dair verilere ulaştığımız ve 20 sene zaman aşımına itiraz ettiğim halde 1 buçuk yıldır itirazım değerlendirilmedi. Ailece o itirazın değerlendirilmesi ve FETÖ’cü kararının kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
“Sadece benim değil tüm Türkiye’nin askeridir”
Yurt dışında işlenen suçlara zaman aşımına uygulanmaması gerekirken kendi dosyalarının bir seferde kapatıldığını ifade eden Özcan, şöyle devam etti:
“Ayrıca Nihat bir gün sonra teskere alacaktı ki o gün Nihat Türk askeriydi. Türk askerini öldürmekte cezası ağır müebbettir. O davalarda TCK’ya göre 30-35 yıl ama bizim davamız için FETÖ’cüler 20 sene demiş ve yine bu karar adil değildir. Ayrıca Yargıtay kararları da vardır. FETÖ imzası, hakim imzası olan soruşturmaların tekrar açılması araştırılması konusunda bu üç nedenden dolayı şehidimin dosyasının tekrar açılmasını talep etmekteyiz ve bir an önce şehidimizin ölümüne haksız yere sebebiyet verenlerin yargılanmalarını ve hak ettiği cezayı almalarını istiyoruz. Bu Türk askeri sadece benim değil tüm Türkiye’nin askeridir ve ülkemizi canı pahasına korumak için o sınırda 15 aydan 19 aya askerlik uzatılmasına rağmen görevini dört dörtlük yaptığına dair belgelerimiz ve kanıtlarımız var. Teskere gününde neymiş efendim kimsenin görmediği şekilde firar etmesi, Suriye’ye kaçması, faili meçhul öldürülmesi gibi yalan ibarelerle bizi kandırmaları derinden üzmektedir. Dönemin yetkililerin de bir an önce ifadelerinin alınması ve olayın aydınlatılmasını talep etmekteyiz. Buradan da tüm devlet büyüklerimize saygılarımızı sunuyoruz.”