'O Gece Her Türlü Güç Onlarda, Cesaret Milletteydi'
FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Ankara Sıhhiye'de halkın üzerine sürülen tanklara karşı koyduğu esnada bacağına isabet eden kurşunla yaralanarak gazi olan Erzurumlu Zekeriya Çılgı, 'karanlık gece'de halkın tanklara karşı koyarak gösterdiği destansı kahramanlığı anlattı Gazi Zekeriya Çılgı: 'O gece tank, silah, uçak her türlü güç onlarda, cesaret milletteydi. Biz, o gece ölüme yürüdük' 'O gece elimizde sadece Türk bayrağı vardı. Bu işe kalkışanlar, tanka, topa, silaha ve uçaklara sadece bayrakla, çıplak elle karşı koyan milletimizin yarın benzer olayda eline aldıklarıyla neler yapabileceğini tahmin etsinler'
İLHAMİ ERKILIÇ - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında bacağından yaralanarak gazi olan Erzurumlu Zekeriya Çılgı, "O gece tank, silah, uçak her türlü güç onlarda, cesaret milletteydi. Biz o gece ölüme yürüdük." dedi.
Erzurum'daki oto sanayi sitesinde iş yeri bulunan ve 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Ankara Sıhhiye'de halkın üzerine sürülen tanklara karşı koyduğu esnada bacağına isabet eden kurşunla yaralanarak gazi olan 38 yaşındaki 4 çocuk babası Çılgı, "karanlık gece"de halkın tanklara karşı koyarak gösterdiği destansı kahramanlığı anlattı.
Zekeriya Çılgı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'da düğün sebebiyle ailecek Ankara'da bulunduklarını söyledi.
Akşam saatlerinde Ankara'daki bir lunaparkta çocuklarını eğlendirirken F-16'ların alçaktan uçuş yapmasıyla tedirgin olduklarını ve misafir olarak kaldıkları eve döndüklerini ifade eden Çılgı, sözlerine şöyle devam etti:
"Televizyondan köprülerin askerler tarafından tutulduğunu ve dönemin Başbakanı Binali Yıldırım'ın yaşanan olayın kalkışma olduğunu dile getirmesi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de darbelere karşı olduğunu söylemesi ve 24. dönem AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ün milli iradeye ve Cumhurbaşkanımıza sahip olun diyerek halkı sokağa çağırmasıyla biz de vatana olan sevgimiz ve imanımızdan evde duramayıp dışarı çıktık."
Çılgı, evin tek çocuğu olduğu için annesinin yağmurlu havada bile dışarı çıkmasına izin vermediğini belirterek, o gece annesinden helallik isteyerek yanına aldığı 2 yeğeniyle Kızılay'a gitmek için evden ayrıldığını dile getirdi.
- "80 yaşındaki babam, 'bugün şehit olma günüdür' dedi"
Evden çıktıklarında 80 yaşındaki babasının "bugün şehit olma günüdür" diyerek kendisiyle gelmek istediğini anlatan Çılgı, babasını yanına almadığını ve bindiği taksiyle Sıhhiye'ye kadar ancak gelebildiğini aktardı.
Sıhhiye'ye geçişlerine ise barikat kuran polislerin izin vermediğini söyleyen Çılgı, "Tankların geldiğini görünce önüne geçip üzerindeki askere 'sen benim kardeşimsin, yeğenimsin, vatanımın evladısın, sen tankla kimin üzerine gidiyorsun?' diye söylenirken bize ateş açılacağı aklımın ucundan bile geçmedi. Tankın üzerindeki asker kılıklı terörist beylik silahıyla ateş edince bacağımdan vurdu. O gece tank, silah, uçak her türlü güç onlarda, cesaret milletteydi. Biz, o gece ölüme yürüdük. Biliyoruz ki şehadet, mertebelerin en yücesidir." diye konuştu.
Vurulduktan sonra hastaneye kaldırıldığını ve hastanenin acil servisinde o an doktor ve sağlık personeli dışında kimseyi göremediğini kaydeden Çılgı, "O gece Cumhurbaşkanımız nezdinde Türkiye Cumhuriyetine işgal yapılıyordu. İşgal başarılı olsaydı ne namus ne şeref ne de vatan kalırdı. O gece ameliyat için sıra beklerken ölen insanlar oldu. Rabbim o günleri yaşatmasın, bizi de milli ruhtan ayırmasın, devletimizi ve milletimizi var etsin." ifadesini kullandı.
Çılgı, darbe gecesi yalnızca Türk bayraklarıyla sokağa çıktıklarını ve ellerinde tehdit unsuru oluşturacak bir şeyin olmadığını hatırlatarak, 15 Temmuz'u unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını vurguladı.
Milletin darbe gecesi milli iradeye sahip çıktığına dikkati çeken Çılgı,"O gece elimizde sadece Türk bayrağı vardı. Bu işe kalkışanlar, tanka, topa, silaha ve uçaklara sadece bayrakla çıplak elle karşı koyan milletimizin yarın benzer olayda eline aldıklarıyla neler yapabileceğini tahmin etsinler." dedi.
Kaynak: AA
Erzurum'daki oto sanayi sitesinde iş yeri bulunan ve 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Ankara Sıhhiye'de halkın üzerine sürülen tanklara karşı koyduğu esnada bacağına isabet eden kurşunla yaralanarak gazi olan 38 yaşındaki 4 çocuk babası Çılgı, "karanlık gece"de halkın tanklara karşı koyarak gösterdiği destansı kahramanlığı anlattı.
Zekeriya Çılgı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'da düğün sebebiyle ailecek Ankara'da bulunduklarını söyledi.
Akşam saatlerinde Ankara'daki bir lunaparkta çocuklarını eğlendirirken F-16'ların alçaktan uçuş yapmasıyla tedirgin olduklarını ve misafir olarak kaldıkları eve döndüklerini ifade eden Çılgı, sözlerine şöyle devam etti:
"Televizyondan köprülerin askerler tarafından tutulduğunu ve dönemin Başbakanı Binali Yıldırım'ın yaşanan olayın kalkışma olduğunu dile getirmesi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de darbelere karşı olduğunu söylemesi ve 24. dönem AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ün milli iradeye ve Cumhurbaşkanımıza sahip olun diyerek halkı sokağa çağırmasıyla biz de vatana olan sevgimiz ve imanımızdan evde duramayıp dışarı çıktık."
Çılgı, evin tek çocuğu olduğu için annesinin yağmurlu havada bile dışarı çıkmasına izin vermediğini belirterek, o gece annesinden helallik isteyerek yanına aldığı 2 yeğeniyle Kızılay'a gitmek için evden ayrıldığını dile getirdi.
- "80 yaşındaki babam, 'bugün şehit olma günüdür' dedi"
Evden çıktıklarında 80 yaşındaki babasının "bugün şehit olma günüdür" diyerek kendisiyle gelmek istediğini anlatan Çılgı, babasını yanına almadığını ve bindiği taksiyle Sıhhiye'ye kadar ancak gelebildiğini aktardı.
Sıhhiye'ye geçişlerine ise barikat kuran polislerin izin vermediğini söyleyen Çılgı, "Tankların geldiğini görünce önüne geçip üzerindeki askere 'sen benim kardeşimsin, yeğenimsin, vatanımın evladısın, sen tankla kimin üzerine gidiyorsun?' diye söylenirken bize ateş açılacağı aklımın ucundan bile geçmedi. Tankın üzerindeki asker kılıklı terörist beylik silahıyla ateş edince bacağımdan vurdu. O gece tank, silah, uçak her türlü güç onlarda, cesaret milletteydi. Biz, o gece ölüme yürüdük. Biliyoruz ki şehadet, mertebelerin en yücesidir." diye konuştu.
Vurulduktan sonra hastaneye kaldırıldığını ve hastanenin acil servisinde o an doktor ve sağlık personeli dışında kimseyi göremediğini kaydeden Çılgı, "O gece Cumhurbaşkanımız nezdinde Türkiye Cumhuriyetine işgal yapılıyordu. İşgal başarılı olsaydı ne namus ne şeref ne de vatan kalırdı. O gece ameliyat için sıra beklerken ölen insanlar oldu. Rabbim o günleri yaşatmasın, bizi de milli ruhtan ayırmasın, devletimizi ve milletimizi var etsin." ifadesini kullandı.
Çılgı, darbe gecesi yalnızca Türk bayraklarıyla sokağa çıktıklarını ve ellerinde tehdit unsuru oluşturacak bir şeyin olmadığını hatırlatarak, 15 Temmuz'u unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını vurguladı.
Milletin darbe gecesi milli iradeye sahip çıktığına dikkati çeken Çılgı,"O gece elimizde sadece Türk bayrağı vardı. Bu işe kalkışanlar, tanka, topa, silaha ve uçaklara sadece bayrakla çıplak elle karşı koyan milletimizin yarın benzer olayda eline aldıklarıyla neler yapabileceğini tahmin etsinler." dedi.