Seyfe Gölü'nde Kuş Yoğunluğu
Kırşehir'deki Seyfe Gölü Kuş Cenneti'nde flamingo, martı, angıt, ördek ve balıkçıl başta olmak üzere son yılların en fazla kuş yoğunluğu yaşanıyor SEYGED Başkanı Ömer Çetiner: 'Son zamanlardaki en fazla kuş çeşidi ve sayısına ulaşmış durumdayız. Gölümüzde son yıllarda rastlayamadığımız pelikanları görüyoruz. Balıkçıl, angıt, ördek ve martılar burada. Ayrıca son dönemdeki en yoğun flamingo sayısına sahibiz. Uçtuklarında neredeyse gölün üzerini tamamen kapatıyorlar'
Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınan, Kırşehir'in Mucur ilçesi sınırlarındaki Seyfe Gölü Kuş Cenneti'nde binlerce flamingo, martı, angıt, ördek ve balıkçıl kuşlarının görsel şöleni sürüyor.
Mayıs ve hazirandaki yağışlarla yüzde 90 doluluğa ulaşan gölde uzun yılların ardından bu sene ilk defa pelikanlar da görülmeye başlandı. Gölü ziyarete gelenler, kuşların görsel şölenini fotoğraflayarak ölümsüzleştiriyor.
Seyfe Gölü Ekoloji Derneği (SEYGED) Başkanı Ömer Çetiner, dernek binasında düzenlediği basın toplantısında, doğaseverleri ve kuş cenneti tutkunlarını Seyfe Gölü'ne davet etti.
Son yağışlarla göldeki doluluğun yüzde 90'lara ulaştığını belirten Çetiner, seyir terasında kuşların görsel şölenini izlemenin insana mutluluk verdiğini söyledi.
- "Uçtuklarında neredeyse gölün üzerini tamamen kapatıyorlar"
Gölde son yılların en fazla kuş yoğunluğu yaşandığını dile getiren Çetiner, şöyle devam etti:
"Son yağışlarla yüzde 90 seviyesine kadar dolan gölümüz, yağmurların durması ve hava sıcaklıklarının artmasına rağmen güzel görüntüler oluşturmaya devam ediyor. Buharlaşmanın etkisiyle suyumuz azalmaya başladı fakat kuşlarımız hala gölümüzü tercih ediyor. Son zamanlardaki en fazla kuş çeşidi ve sayısına ulaşmış durumdayız.Gölümüzde son yıllarda rastlayamadığımız pelikanları görüyoruz. Balıkçıl, angıt, ördek ve martılar burada. Ayrıca son dönemdeki en yoğun flamingo sayısına sahibiz. Uçtuklarında neredeyse gölün üzerini tamamen kapatıyorlar. Zaten gölün Ramsar Sözleşmesi'ne girmesinin sebebi buradaki flamingo sayısının fazlalığı. Türkiye'de 13 sulak alan Ramsar Sözleşmesi'ne girmiş, Seyfe de bunlardan biri."
Seyfe Gölü'nün, Türkiye üzerinden geçen iki göç yolundan birinin güzergahında bulunduğunu vurgulayan Çetiner, "Kuşlarımız mutlaka Seyfe'nin üzerinden geçiyor. Ortam güzelse konaklıyorlar, dinleniyorlar, besleniyorlar hatta yuva yapıyorlar. Ortam güzel değilse yollarına devam ediyorlar. Göl tamamen kurusa bile özellikle sonbahar döneminde bu kadar geniş bir alan başka yerde kalmadığı için burası kuşların toplanma noktası oluyor. Binlerce leylek göklerde süzülerek göle geliyor, bir süre dinlenip yoluna devam ediyor. Yine sığırcıklar da burada toplanıyor." diye konuştu.
Göle tatlı su girişinin sağlanması için bazı çalışmalar yapıldığını ancak yetersiz kalındığını aktaran Çetiner, şunları kaydetti:
"Şu anda Seyfe Gölü'yle ilgili çalışmalar var ama doğa kısa sürede düzelmiyor. Bizim arzumuz bu çalışmaların hızlanması. Bir an önce arzu ettiğimiz ortama gelmesini istiyoruz. Özellikle Seyfe pınarından su girişinin olmaması kuşlar için büyük bir olumsuzluk. Buradan su girişi olursa turbalıklar, adacıklar ve sazlıklar oluşur. Kuşların barınma, saklanma ve beslenme, yuva yapma ve üremeleri için ideal bir ortam oluşturuyor. Maalesef bu ortama sahip değiliz. Buna rağmen kuşların ilgi göstermesi ve gelmesi bizi mutlu ediyor. Onlara yeterli doğal ortam oluşturamadığımız için bir doğasefer olarak sorumluluk hissediyorum."
Kaynak: AA
Mayıs ve hazirandaki yağışlarla yüzde 90 doluluğa ulaşan gölde uzun yılların ardından bu sene ilk defa pelikanlar da görülmeye başlandı. Gölü ziyarete gelenler, kuşların görsel şölenini fotoğraflayarak ölümsüzleştiriyor.
Seyfe Gölü Ekoloji Derneği (SEYGED) Başkanı Ömer Çetiner, dernek binasında düzenlediği basın toplantısında, doğaseverleri ve kuş cenneti tutkunlarını Seyfe Gölü'ne davet etti.
Son yağışlarla göldeki doluluğun yüzde 90'lara ulaştığını belirten Çetiner, seyir terasında kuşların görsel şölenini izlemenin insana mutluluk verdiğini söyledi.
- "Uçtuklarında neredeyse gölün üzerini tamamen kapatıyorlar"
Gölde son yılların en fazla kuş yoğunluğu yaşandığını dile getiren Çetiner, şöyle devam etti:
"Son yağışlarla yüzde 90 seviyesine kadar dolan gölümüz, yağmurların durması ve hava sıcaklıklarının artmasına rağmen güzel görüntüler oluşturmaya devam ediyor. Buharlaşmanın etkisiyle suyumuz azalmaya başladı fakat kuşlarımız hala gölümüzü tercih ediyor. Son zamanlardaki en fazla kuş çeşidi ve sayısına ulaşmış durumdayız.Gölümüzde son yıllarda rastlayamadığımız pelikanları görüyoruz. Balıkçıl, angıt, ördek ve martılar burada. Ayrıca son dönemdeki en yoğun flamingo sayısına sahibiz. Uçtuklarında neredeyse gölün üzerini tamamen kapatıyorlar. Zaten gölün Ramsar Sözleşmesi'ne girmesinin sebebi buradaki flamingo sayısının fazlalığı. Türkiye'de 13 sulak alan Ramsar Sözleşmesi'ne girmiş, Seyfe de bunlardan biri."
Seyfe Gölü'nün, Türkiye üzerinden geçen iki göç yolundan birinin güzergahında bulunduğunu vurgulayan Çetiner, "Kuşlarımız mutlaka Seyfe'nin üzerinden geçiyor. Ortam güzelse konaklıyorlar, dinleniyorlar, besleniyorlar hatta yuva yapıyorlar. Ortam güzel değilse yollarına devam ediyorlar. Göl tamamen kurusa bile özellikle sonbahar döneminde bu kadar geniş bir alan başka yerde kalmadığı için burası kuşların toplanma noktası oluyor. Binlerce leylek göklerde süzülerek göle geliyor, bir süre dinlenip yoluna devam ediyor. Yine sığırcıklar da burada toplanıyor." diye konuştu.
Göle tatlı su girişinin sağlanması için bazı çalışmalar yapıldığını ancak yetersiz kalındığını aktaran Çetiner, şunları kaydetti:
"Şu anda Seyfe Gölü'yle ilgili çalışmalar var ama doğa kısa sürede düzelmiyor. Bizim arzumuz bu çalışmaların hızlanması. Bir an önce arzu ettiğimiz ortama gelmesini istiyoruz. Özellikle Seyfe pınarından su girişinin olmaması kuşlar için büyük bir olumsuzluk. Buradan su girişi olursa turbalıklar, adacıklar ve sazlıklar oluşur. Kuşların barınma, saklanma ve beslenme, yuva yapma ve üremeleri için ideal bir ortam oluşturuyor. Maalesef bu ortama sahip değiliz. Buna rağmen kuşların ilgi göstermesi ve gelmesi bizi mutlu ediyor. Onlara yeterli doğal ortam oluşturamadığımız için bir doğasefer olarak sorumluluk hissediyorum."