'Müslümanları Bizden Uzak Tutmalıyız Ya Da Ölmeliler'
Macaristan ve Myanmar liderlerinin Müslümanlara yönelik olumsuz yaklaşımları uluslararası basında da tepki görüyor VOX gazetesi yazarı Alex Ward : 'İki liderin kullandığı ifadeler temel olarak 'Müslümanları bizden uzak tutmalıyız ya da ölmeliler' şeklinde yorumlanabilir'.
Myanmar lideri Aung San Suu Çii ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Güneydoğu Asya ve Avrupa'daki Müslümanlar ile ilgili yaptığı açıklama uluslararası basında tepkiyle karşılandı.
The Guardian gazetesi yazarı Hannah Ellis-Petersen'in "Çii ve Orban İslam konusunda ortak zeminde buluştu'" başlığıyla yayınladığı haberde Başbakan Orban ve Myanmar lideri Çii'nin 5 Mayıs'taki görüşmesini değerlendirdi.
Yazar, Batı tarafından eleştirilen ve zor bir dönemden geçen Çii'nin aşırı sağcı ve göçmen karşıtı Orban ile İslam ve göç konusunda ittifak kurduğunu belirtti.
Nobel Barış ödüllü ve bir zamanlar Myanmar’ın demokrasi mücadelesinin sembolü olarak gösterilen Çii'nin Avrupa’ya gerçekleştirdiği ziyaret çerçevesinde Macar liderle görüştüğüne işaret eden yazar, her iki liderin göç ve İslam konularında ortak zeminde buluştuklarına dikkati çekti.
Yaklaşık 15 yıl boyunca ev hapsinde tutulan Çii'nin 2015’da ilk sivil siyasetçi olarak iktidara geldiğini ancak son iki yılda yaşananlar nedeniyle Avrupa’da büyük bir hayal kırıklığına yol açtığını kaydeden Ellis-Petersen, ''Ordunun Arakanlı Müslüman azınlığa karşı 2017’de başvurduğu yoğun şiddete tepki göstermekte yetersiz kalması, (Birleşmiş Milletler (BM) binlerce insanın öldürülmesi ve şiddete maruz kalmasını bir tür etnik temizlik olarak yorumluyor) özellikle ordunun Müslüman azınlığa karşı kullandığı kanlı yöntemleri savunması, Çii’ye yönelik tartışmaların temel unsuru olarak kabul ediliyor.'' yorumunda bulundu.
Her iki liderin ülkelerinde göçmen ve Müslümanlara yönelik olumsuz yaklaşımlarına vurgu yapan yazar, görüşmeye ilişkin İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Asya Bölgesi Genel Müdür Yardımcısı Phil Robertson’un eleştirilerine de yazısında yer verdi.
Phil Robertson, Avrupa Birliği'nin (AB) gözünden düşen Çii’nin göçmen karşıtı Orban’la yaptığı görüşmeyi bir kazanım olarak gördüğüne işaret ederek, "Çii, Arakanlı Müslümanlara yönelik Myanmar ordusu tarafından gerçekleştirilen utanç verici soykırımının örtbas edilmesine yardımcı olduktan sonra şimdi de Avrupa'nın yabancı düşmanı ve antidemokratik lideriyle el sıkışmaktan ve arkadaşlık kurmaktan memnuniyet duyuyor." tepkisini gösterdi.
- "Müslümanları bizden uzak tutmalıyız ya da ölmeliler"
VOX gazetesi yazarı Alex Ward ise Aung San Suu Çii-Orban görüşmesini ''Aung San Suu Çii, 'giderek artan Müslüman nüfusunu' sınırlamak için Macaristan’daki Orban ile bir araya geldi'' başlığı ile okuyucularına duyurdu.
Görüşme ve sonrasında yapılan açıklama nedeniyle Nobel Barış Ödülü sahibi ve bir zamanlar Myanmar’a demokrasi getireceği umut edilen başkanın saygınlığını kaybetmeyi sürdürdüğünü ifade eden Ward, Suu Çii’nin Avrupa’da demokrasi turuna çıktığı, bu kapsamda Macaristan’ın göçmen karşıtı başbakanıyla bir araya geldiği kaydetti.
Yazısında görüşmeye ilişkin Macar hükümeti tarafından yapılan yazılı açıklamaya yer veren Ward, "İki lider, hem ülkeler hem de kendi bölgeleri için şu anda en büyük zorluklardan birinin (Güney Doğu Asya ve Avrupa) göç olduğunu'' ileri sürerek, ''Her iki bölgenin de sürekli büyüyen Müslüman nüfuslarla birlikte yaşama sorununa" atıfta bulunduklarına dikkat çekti.
Ward yapılan açıklamayı ürkütücü olarak tanımlarken, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz iki yıl boyunca, Suu Çii, uzun süre zulme maruz kalan Müslüman azınlık grubu olan Myanmar’daki Arakanlıların soykırımı sırasında sessiz kaldı. Bölgede yaygınlaştırılan yoğun baskı nedeniyle yüz binlerce insan öldürüldü ya da evlerini terk etmek zorunda kaldı."
Ward, Orban’ın Ortadoğu ve Asya’dan çeşitli zorluluklar nedeniyle Avrupa’ya sığınan mültecileri "Müslüman istilacılar" olarak adlandırdığı, söz konusu göçmen hareketliliğini önlemek için sınırlarına tel örgü çekmek gibi olağan dışı yöntemlere baş vurduğuna işaret etti.
İki devlet başkanın açıklamalarını değerlendiren Ward, "İki liderin kullandığı ifadeler temel olarak 'Müslümanları bizden uzak tutmalıyız ya da ölmeliler' şeklinde yorumlanabilir." ifadesini kullandı.
Ayrıca görüşme sonrası yapılan açıklamanın iki üzücü sonucu ortaya çıkarttığına dikkati çeken Ward, "Birincisi, son yıllarda basına rağmen, Avrupa’da değil, tüm dünyada İslam’ın takipçileri giderek zulüm görmektedir. İkincisi, Suu Çii'nin saygınlığını yitirmesi yavaşlamıyor, hızlanıyor." değerlendirmesine yer verdi.
Orban ve Çii 5 Mayıs'ta Budapeşte'de bir araya gelmiş, Macaristan Başbakanlık Basın Ofisi tarafından görüşmeyle ilgili yapılan açıklamada, "Görüşmelerde, Myanmar-Macaristan ve daha geniş anlamda Güneydoğu Asya ve Avrupa için halihazırda en büyük sorunu yasa dışı göç ve her iki bölgede her geçen gün artan Müslüman nüfusuyla birlikte yaşamanın oluşturduğu dile getirildi." ifadesi kullanılmıştı.
-Myanmar ve Macaristan'da İslam
BM raporlarına göre, 700 binden fazla Arakanlı Müslüman, 25 Ağustos 2017'den bu yana Myanmar'da zulüm ve katliamlardan kaçarak Bangladeş'e sığındı. Köylerinin bazıları tamamen yakılan Arakanlı Müslümanlardan binlercesinin katledildiği belirtiliyor.
Nüfusunun sadece yüzde 0,2'sini Müslümanların oluşturduğu Macaristan'da Başbakan Viktor Orban başta olmak üzere birçok hükümet yetkilisi, Avrupa'nın Müslüman sığınmacılar tarafından istila edildiğini, kiliselerin kapatılarak yerlerine camilerin açıldığını, sığınmacıların yaşadığı bölgelerde kendi kanunlarını yürürlüğe koyduğunu iddia ediyor.
Kaynak: AA
The Guardian gazetesi yazarı Hannah Ellis-Petersen'in "Çii ve Orban İslam konusunda ortak zeminde buluştu'" başlığıyla yayınladığı haberde Başbakan Orban ve Myanmar lideri Çii'nin 5 Mayıs'taki görüşmesini değerlendirdi.
Yazar, Batı tarafından eleştirilen ve zor bir dönemden geçen Çii'nin aşırı sağcı ve göçmen karşıtı Orban ile İslam ve göç konusunda ittifak kurduğunu belirtti.
Nobel Barış ödüllü ve bir zamanlar Myanmar’ın demokrasi mücadelesinin sembolü olarak gösterilen Çii'nin Avrupa’ya gerçekleştirdiği ziyaret çerçevesinde Macar liderle görüştüğüne işaret eden yazar, her iki liderin göç ve İslam konularında ortak zeminde buluştuklarına dikkati çekti.
Yaklaşık 15 yıl boyunca ev hapsinde tutulan Çii'nin 2015’da ilk sivil siyasetçi olarak iktidara geldiğini ancak son iki yılda yaşananlar nedeniyle Avrupa’da büyük bir hayal kırıklığına yol açtığını kaydeden Ellis-Petersen, ''Ordunun Arakanlı Müslüman azınlığa karşı 2017’de başvurduğu yoğun şiddete tepki göstermekte yetersiz kalması, (Birleşmiş Milletler (BM) binlerce insanın öldürülmesi ve şiddete maruz kalmasını bir tür etnik temizlik olarak yorumluyor) özellikle ordunun Müslüman azınlığa karşı kullandığı kanlı yöntemleri savunması, Çii’ye yönelik tartışmaların temel unsuru olarak kabul ediliyor.'' yorumunda bulundu.
Her iki liderin ülkelerinde göçmen ve Müslümanlara yönelik olumsuz yaklaşımlarına vurgu yapan yazar, görüşmeye ilişkin İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Asya Bölgesi Genel Müdür Yardımcısı Phil Robertson’un eleştirilerine de yazısında yer verdi.
Phil Robertson, Avrupa Birliği'nin (AB) gözünden düşen Çii’nin göçmen karşıtı Orban’la yaptığı görüşmeyi bir kazanım olarak gördüğüne işaret ederek, "Çii, Arakanlı Müslümanlara yönelik Myanmar ordusu tarafından gerçekleştirilen utanç verici soykırımının örtbas edilmesine yardımcı olduktan sonra şimdi de Avrupa'nın yabancı düşmanı ve antidemokratik lideriyle el sıkışmaktan ve arkadaşlık kurmaktan memnuniyet duyuyor." tepkisini gösterdi.
- "Müslümanları bizden uzak tutmalıyız ya da ölmeliler"
VOX gazetesi yazarı Alex Ward ise Aung San Suu Çii-Orban görüşmesini ''Aung San Suu Çii, 'giderek artan Müslüman nüfusunu' sınırlamak için Macaristan’daki Orban ile bir araya geldi'' başlığı ile okuyucularına duyurdu.
Görüşme ve sonrasında yapılan açıklama nedeniyle Nobel Barış Ödülü sahibi ve bir zamanlar Myanmar’a demokrasi getireceği umut edilen başkanın saygınlığını kaybetmeyi sürdürdüğünü ifade eden Ward, Suu Çii’nin Avrupa’da demokrasi turuna çıktığı, bu kapsamda Macaristan’ın göçmen karşıtı başbakanıyla bir araya geldiği kaydetti.
Yazısında görüşmeye ilişkin Macar hükümeti tarafından yapılan yazılı açıklamaya yer veren Ward, "İki lider, hem ülkeler hem de kendi bölgeleri için şu anda en büyük zorluklardan birinin (Güney Doğu Asya ve Avrupa) göç olduğunu'' ileri sürerek, ''Her iki bölgenin de sürekli büyüyen Müslüman nüfuslarla birlikte yaşama sorununa" atıfta bulunduklarına dikkat çekti.
Ward yapılan açıklamayı ürkütücü olarak tanımlarken, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz iki yıl boyunca, Suu Çii, uzun süre zulme maruz kalan Müslüman azınlık grubu olan Myanmar’daki Arakanlıların soykırımı sırasında sessiz kaldı. Bölgede yaygınlaştırılan yoğun baskı nedeniyle yüz binlerce insan öldürüldü ya da evlerini terk etmek zorunda kaldı."
Ward, Orban’ın Ortadoğu ve Asya’dan çeşitli zorluluklar nedeniyle Avrupa’ya sığınan mültecileri "Müslüman istilacılar" olarak adlandırdığı, söz konusu göçmen hareketliliğini önlemek için sınırlarına tel örgü çekmek gibi olağan dışı yöntemlere baş vurduğuna işaret etti.
İki devlet başkanın açıklamalarını değerlendiren Ward, "İki liderin kullandığı ifadeler temel olarak 'Müslümanları bizden uzak tutmalıyız ya da ölmeliler' şeklinde yorumlanabilir." ifadesini kullandı.
Ayrıca görüşme sonrası yapılan açıklamanın iki üzücü sonucu ortaya çıkarttığına dikkati çeken Ward, "Birincisi, son yıllarda basına rağmen, Avrupa’da değil, tüm dünyada İslam’ın takipçileri giderek zulüm görmektedir. İkincisi, Suu Çii'nin saygınlığını yitirmesi yavaşlamıyor, hızlanıyor." değerlendirmesine yer verdi.
Orban ve Çii 5 Mayıs'ta Budapeşte'de bir araya gelmiş, Macaristan Başbakanlık Basın Ofisi tarafından görüşmeyle ilgili yapılan açıklamada, "Görüşmelerde, Myanmar-Macaristan ve daha geniş anlamda Güneydoğu Asya ve Avrupa için halihazırda en büyük sorunu yasa dışı göç ve her iki bölgede her geçen gün artan Müslüman nüfusuyla birlikte yaşamanın oluşturduğu dile getirildi." ifadesi kullanılmıştı.
-Myanmar ve Macaristan'da İslam
BM raporlarına göre, 700 binden fazla Arakanlı Müslüman, 25 Ağustos 2017'den bu yana Myanmar'da zulüm ve katliamlardan kaçarak Bangladeş'e sığındı. Köylerinin bazıları tamamen yakılan Arakanlı Müslümanlardan binlercesinin katledildiği belirtiliyor.
Nüfusunun sadece yüzde 0,2'sini Müslümanların oluşturduğu Macaristan'da Başbakan Viktor Orban başta olmak üzere birçok hükümet yetkilisi, Avrupa'nın Müslüman sığınmacılar tarafından istila edildiğini, kiliselerin kapatılarak yerlerine camilerin açıldığını, sığınmacıların yaşadığı bölgelerde kendi kanunlarını yürürlüğe koyduğunu iddia ediyor.