Cennetin 8 Kapısının Tasvir Edildiği Cami
Giresun’un Yağlıdere İlçesi’ne bağlı Tekke Köyü’nde yer alan ve Trabzon’daki Gülbahar Hatun Vakfı’na bağlı olarak 1486 yılında inşa edilen Hacı Abdullah Halife Camisi mimarisi ve süslemeleri ile dikkat çekiyor.
19. yüzyılda Darendeli eş-Şeyh tarafından kalem işçiliği ile yapılan süslemelerde cami içerisinde cennet ve cennetin sekiz kapsı ile Peygamber Efendimiz ile Hazreti Ali Efendimiz arasında geçen bir konu çizimlerle anlatılıyor.
Giresun Üniversitesi Görele Güzel Sanatlar Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gazanfer İltar, İHA muhabirine cami hakkında bilgiler verdi
Barok süslemelerin İstanbul dışında kullanıldığı ilk cami
1486 yılında inşa edilen caminin 2 yıllık bir restore çalınmasının ardından 2018 yılında yeniden hizmete açıldığını ifade eden İltar, Osmanlı döneminde İstanbul’da kullanılan barok ve rokoko üslubu süslemelerin taşrada kullanılan ilk camisi olduğunu vurguladı.
Camide kalem işi ile süsleme yapan ustanın işlemeler bittikten sonra caminin batı duvarına imzasını attığını belirten İltar, “Bu imza 1870 yıllar içerisinde camiyi kalem işi ile süsleyen ustanın imzasıdır. Osmanlıya barok ve rokoko gibi sanat akımları ilk defa girdikten sonra duvar resimleri bol miktarda natür morklar, vazoda çiçekler, meyveler, sebzeler bol miktarda kap kacak resimleri, betimlemeler ve geometrik bitkisel süslemeler söz konusu olmuştur. Bu cami barok ve rokoko üslubunun Anadolu’ya kadar yansımış bir örneğidir” dedi.
Cennetteki Tuba ağacı tasvir edilmiş
Bu tarz camiler içerisinde Hacı Abdullah Camisi’ni ayıran en büyük özelliğin ise cennetin tasvirinin yapılmış olması olduğunu kaydeden İltar, şunları söyledi:
“Bu tarz özellikler Artvin ve Trabzon camilerinde de vardır ama bu camiyi farklı kılan bir özelliği daha vardır o da bu camide cennet tasvir edilmiştir. Mihrabın hemen doğusunda kökleri havada dalları aşağıda cennete güzel bir koku vereni güzel bir serin hava veren tuba ağacı ile cennetin sembolü olan livâ-i hamd sancağı ile bir cennet tasviri yapılmışıdır ki bu Anadolu’da karşılaştığımız çok nadir bir cennet tasviridir. Bu camide ilginç işlemelerden bir tanesi de karpuz üzerine saplanmış bıçak resmidir ki bu da Peygamber Efendimiz ile Hazreti Ali Efendimiz arasında geçen ubudiyet ve ibadet ikilemi arasındaki bir tartışmanın sembolize edildiği süsleme tarzıdır. Dolayısıyla bu cami mimari bakımından özellikle iç duvar süslemeleri bakımından bölgenin tek örneğidir.”
Cennetin 8 kapısı
Camideki süslemeler kimlerin cennete girebileceğini de anlattığını kaydeden İltar, “Cennetin 8 tane kapsı vardır bu sekiz kapıyı da burada sütunlu, kemer açıklı iki kanatlı kapı şeklinde tasvir edilmiş. Burada, Reyyan, Salat, Cihad, Sadaka, Hac, Af, Eymen ve İlim kapısı var. Bu kapılar cennetin girişi ile birlikte bu cennete kimlerin girebileceği sembolize etmesi anlamında önemli tespitlerdir” ifadesini kullandı.
Kaynak: İHA
Giresun Üniversitesi Görele Güzel Sanatlar Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gazanfer İltar, İHA muhabirine cami hakkında bilgiler verdi
Barok süslemelerin İstanbul dışında kullanıldığı ilk cami
1486 yılında inşa edilen caminin 2 yıllık bir restore çalınmasının ardından 2018 yılında yeniden hizmete açıldığını ifade eden İltar, Osmanlı döneminde İstanbul’da kullanılan barok ve rokoko üslubu süslemelerin taşrada kullanılan ilk camisi olduğunu vurguladı.
Camide kalem işi ile süsleme yapan ustanın işlemeler bittikten sonra caminin batı duvarına imzasını attığını belirten İltar, “Bu imza 1870 yıllar içerisinde camiyi kalem işi ile süsleyen ustanın imzasıdır. Osmanlıya barok ve rokoko gibi sanat akımları ilk defa girdikten sonra duvar resimleri bol miktarda natür morklar, vazoda çiçekler, meyveler, sebzeler bol miktarda kap kacak resimleri, betimlemeler ve geometrik bitkisel süslemeler söz konusu olmuştur. Bu cami barok ve rokoko üslubunun Anadolu’ya kadar yansımış bir örneğidir” dedi.
Cennetteki Tuba ağacı tasvir edilmiş
Bu tarz camiler içerisinde Hacı Abdullah Camisi’ni ayıran en büyük özelliğin ise cennetin tasvirinin yapılmış olması olduğunu kaydeden İltar, şunları söyledi:
“Bu tarz özellikler Artvin ve Trabzon camilerinde de vardır ama bu camiyi farklı kılan bir özelliği daha vardır o da bu camide cennet tasvir edilmiştir. Mihrabın hemen doğusunda kökleri havada dalları aşağıda cennete güzel bir koku vereni güzel bir serin hava veren tuba ağacı ile cennetin sembolü olan livâ-i hamd sancağı ile bir cennet tasviri yapılmışıdır ki bu Anadolu’da karşılaştığımız çok nadir bir cennet tasviridir. Bu camide ilginç işlemelerden bir tanesi de karpuz üzerine saplanmış bıçak resmidir ki bu da Peygamber Efendimiz ile Hazreti Ali Efendimiz arasında geçen ubudiyet ve ibadet ikilemi arasındaki bir tartışmanın sembolize edildiği süsleme tarzıdır. Dolayısıyla bu cami mimari bakımından özellikle iç duvar süslemeleri bakımından bölgenin tek örneğidir.”
Cennetin 8 kapısı
Camideki süslemeler kimlerin cennete girebileceğini de anlattığını kaydeden İltar, “Cennetin 8 tane kapsı vardır bu sekiz kapıyı da burada sütunlu, kemer açıklı iki kanatlı kapı şeklinde tasvir edilmiş. Burada, Reyyan, Salat, Cihad, Sadaka, Hac, Af, Eymen ve İlim kapısı var. Bu kapılar cennetin girişi ile birlikte bu cennete kimlerin girebileceği sembolize etmesi anlamında önemli tespitlerdir” ifadesini kullandı.