ATO Sektör Sorunlarını Mercek Altına Almaya Devam Ediyor
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz, kentsel peyzaj uygulamalarında yerli üretim bitki örtüsünün kullanılması gerektiğine dikkat çekerek, peyzaj ve çiçekçilik sektörünün sorunlarının çözümü konusundaki ilk adımın yerli üretim ile tıbbi ve aromatik bitki üretimiyle atılabileceğini söyledi.
ATO’nun 23 No’lu Aktarlar ve Çiçekçiler Meslek Komitesi ile 53 No’lu Peyzaj ve Çevre Düzenleme Faaliyetleri Meslek Komitesinin düzenlediği “Peyzaj ve Çiçekçilik Sektörel Özel İstişare Toplantısı”, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı İbrahim Sönmez, Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dündar, Türkiye Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayşegül Oruç Kaptan ve sektör temsilcilerinin katılımıyla ATO Duatepe Hizmet Binası’nda yapıldı. Toplantıya başkanlık yapan ATO Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz, Türkiye’nin bitki tür ve çeşitliliği itibariyle yüksek potansiyele sahip olduğunu aktararak, kentsel peyzaj projelerinde yerli bitki türlerinin kullanılması gerektiğini söyledi.
Süs bitkisi ve çiçek üretiminin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, “Başkent Ankara’da yetiştirilebilecek ürünlerin belirlenmesi ve ekonomik değere dönüştürülmesi için planlamasının yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Dünyada tıbbi ve aromatik bitki sektörü 115 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip
Dünyada tıbbi ve aromatik bitki sektörünün 115 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahip olduğunu anlatan Yılmaz, Türkiye’de önemli bitki türlerini bulunduğunu ve tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği yapılarak gelir sağlanabileceğini vurgulayarak, “Türkiye’de 3 binden fazla bitki çeşidinin yetiştirilebileceği ve bu şekilde milyon dolarlarla ifade edilecek bir gelir sağlanabileceği öngörülüyor. Artık Ankara’ya uygun diye karaçam üretimiyle yetinilmemesi, tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimi ve bunun için yatırımlar yapılması hedeflenmelidir” diye konuştu.
“Yerli üretim için uygun koşullar oluşturulmalı"
Peyzaj uygulamaları için bitki materyali üreten fide ve fidanlık işletmelerinin sorunlarına da değinen Yılmaz, büyük zincir marketlerin bu alanda satışlar yaparak işletmelere rakip haline geldiğini belirtti.
Yerli fide ve fidan üretiminin teşvik edilmesi açısından su maliyetlerinin aşağı çekilmesi gerektiğinin de altını çizen Yılmaz, “Bitkisel üretimde yerli üretimin artması için uygun üretim ve rekabet koşulları oluşturulmalıdır” dedi.
Peyzaj konusunun kentleşmenin en temel konularından biri olduğunu belirten Yılmaz, “Kentlerdeki betonlaşmadan şikayet ediliyor. Bunun önüne geçmek için bina inşaat ruhsatları alınırken peyzaj projesinin de birlikte sunulmasının zorunlu tutulmalı ve bu süreçte peyzaj sektöründen bir temsilci yer almalı” dedi.
Yılmaz, inşaat projelerinde peyzaj alanlarının genel inşaat alanıyla uyumlu olarak gerçekleştirilmesinin de önemli olduğunu ifade etti.
“Peyzaj projelerine oda denetimi talebi”
Toplantıda konuşan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Ayşegül Oruç Kaptan da, peyzaj projelerinin kentsel dokuyla uyumlu yapılması için oda denetimden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Kaptan, ilgili bakanlıklarda peyzaj mimarlığına dair bir yönetim kademesinin bulunmadığına da dikkat çekti.
“Bitki potansiyeli tanıtılmalı"
Cumhurbaşkanlığı Danışmanı İbrahim Sönmez, Türkiye’nin bitkisel üretim gerçekleştirebilecek bir ülke olduğunu aktararak, Türkiye’nin bitkisel üretim alanında potansiyelini tanıtıcı bir pazarlama faaliyeti gerçekleştirmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Çiçek üretimi için OSB”
Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dündar ise konuşmasında, sektörde faaliyet gösteren firmaların üretim alanı konusunda sıkıntı yaşadığına dikkat çekerek, “Çiçek ve bitki üreticileri olarak organize sanayi bölgesi gibi bir üretim alanına ihtiyacımız var” diye konuştu.
“Fidanlıklar tarla değil iş yeridir”
ATO Meclis Divan Katibi ve 53 No’lu Peyzaj ve Çevre Düzenleme Faaliyetleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Fatih Sertaç Bulut, fidanlıkların tarla olarak görülmesinden kaynaklı sorunlar yaşadıklarını belirterek, “Fidanlık ruhsatlarında, elektrik ve su bağlanmasında ciddi sorunlar yaşanıyor. Bu alanlar tarla gibi görülüyor ancak bu alanlar verginin üretildiği ve istihdam sağlandığı iş yerleridir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Süs bitkisi ve çiçek üretiminin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, “Başkent Ankara’da yetiştirilebilecek ürünlerin belirlenmesi ve ekonomik değere dönüştürülmesi için planlamasının yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Dünyada tıbbi ve aromatik bitki sektörü 115 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip
Dünyada tıbbi ve aromatik bitki sektörünün 115 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahip olduğunu anlatan Yılmaz, Türkiye’de önemli bitki türlerini bulunduğunu ve tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği yapılarak gelir sağlanabileceğini vurgulayarak, “Türkiye’de 3 binden fazla bitki çeşidinin yetiştirilebileceği ve bu şekilde milyon dolarlarla ifade edilecek bir gelir sağlanabileceği öngörülüyor. Artık Ankara’ya uygun diye karaçam üretimiyle yetinilmemesi, tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimi ve bunun için yatırımlar yapılması hedeflenmelidir” diye konuştu.
“Yerli üretim için uygun koşullar oluşturulmalı"
Peyzaj uygulamaları için bitki materyali üreten fide ve fidanlık işletmelerinin sorunlarına da değinen Yılmaz, büyük zincir marketlerin bu alanda satışlar yaparak işletmelere rakip haline geldiğini belirtti.
Yerli fide ve fidan üretiminin teşvik edilmesi açısından su maliyetlerinin aşağı çekilmesi gerektiğinin de altını çizen Yılmaz, “Bitkisel üretimde yerli üretimin artması için uygun üretim ve rekabet koşulları oluşturulmalıdır” dedi.
Peyzaj konusunun kentleşmenin en temel konularından biri olduğunu belirten Yılmaz, “Kentlerdeki betonlaşmadan şikayet ediliyor. Bunun önüne geçmek için bina inşaat ruhsatları alınırken peyzaj projesinin de birlikte sunulmasının zorunlu tutulmalı ve bu süreçte peyzaj sektöründen bir temsilci yer almalı” dedi.
Yılmaz, inşaat projelerinde peyzaj alanlarının genel inşaat alanıyla uyumlu olarak gerçekleştirilmesinin de önemli olduğunu ifade etti.
“Peyzaj projelerine oda denetimi talebi”
Toplantıda konuşan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Ayşegül Oruç Kaptan da, peyzaj projelerinin kentsel dokuyla uyumlu yapılması için oda denetimden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Kaptan, ilgili bakanlıklarda peyzaj mimarlığına dair bir yönetim kademesinin bulunmadığına da dikkat çekti.
“Bitki potansiyeli tanıtılmalı"
Cumhurbaşkanlığı Danışmanı İbrahim Sönmez, Türkiye’nin bitkisel üretim gerçekleştirebilecek bir ülke olduğunu aktararak, Türkiye’nin bitkisel üretim alanında potansiyelini tanıtıcı bir pazarlama faaliyeti gerçekleştirmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Çiçek üretimi için OSB”
Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dündar ise konuşmasında, sektörde faaliyet gösteren firmaların üretim alanı konusunda sıkıntı yaşadığına dikkat çekerek, “Çiçek ve bitki üreticileri olarak organize sanayi bölgesi gibi bir üretim alanına ihtiyacımız var” diye konuştu.
“Fidanlıklar tarla değil iş yeridir”
ATO Meclis Divan Katibi ve 53 No’lu Peyzaj ve Çevre Düzenleme Faaliyetleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Fatih Sertaç Bulut, fidanlıkların tarla olarak görülmesinden kaynaklı sorunlar yaşadıklarını belirterek, “Fidanlık ruhsatlarında, elektrik ve su bağlanmasında ciddi sorunlar yaşanıyor. Bu alanlar tarla gibi görülüyor ancak bu alanlar verginin üretildiği ve istihdam sağlandığı iş yerleridir” ifadelerini kullandı.