AK Parti Grup Toplantısı
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan:(1) 'Suriye'nin kuzeyinde YPG'ye, PYD'ye, PKK'nın bunlar uzantıları değil mi? Bunlara en büyük desteği veren kim? Bizim stratejik ortağımız. On binlerce tırlarla buraya silah, mühimmat, her şeyi gönderdiler mi? Gönderdiler, daha neyi anlatayım, neyi anlatalım? Şu anda da bunların Türkiye'deki tek hedefleri nedir, biliyor musunuz? 'Acaba AK Parti'yi biz iktidardan nasıl indirebiliriz' dertleri bu. Ama indiremeyecekler, buna güçleri yetmez' 'Biz bugüne kadar milletimize hep gelişme vadettik, büyüme vadettik, zenginlik vadettik, huzur vadettik, istikrar vadettik, aydınlık bir gelecek vadettik ve bunu da yaptık' 'Türkiye yaşadığı bunca sıkıntıya rağmen hamdolsun dimdik ayaktadır' 'Ankara'da da İstanbul'da da yanılmayalım biz kaybetmedik, her iki yerde de biz kazandık' 'Bize verilen desteğin karşılığını hizmet olarak, icraat olarak sunmakla mükellefiz. Hep birlikte tüm birikimimizi, enerjimizi, vaktimizi, gayretimizi ortaya koyarak bir an önce milletimizin önüne somut başarılarla çıkmalıyız' 'Hiçbir şeyin ve hiç kimsenin milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmemizin önüne geçmesine müsaade etmeyeceğiz. Rabbimiz izin, milletimiz destek verdiği sürece son nefesimize kadar bu kutlu yolda mücadeleyi sürdüreceğiz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen partisinin grup toplantısında konuştu.
Konuşmasına grup toplantısının hayırlara vesile olmasını dileyerek başlayan Erdoğan, son grup toplantısını ramazan ayının ikinci günü yaptıklarını anımsattı.
Tüm katılımcıların Ramazan Bayramı'nı tebrik eden Erdoğan, "Rabbimden bizi, Ümmeti Muhammedi ve tüm insanlığı Kurban Bayramı'na da sağlık, huzur ve esenlik içerisinde ulaştırmasını diliyorum." diye konuştu.
Milletvekillerine Meclis programlarında ve seçim çevrelerine yönelik çalışmalarında ortaya koydukları gayretler dolayısıyla teşekkür eden Erdoğan, "Ülkemizin ve milletimizin ihtiyacı olan hukuki düzenlemelerin hazırlanması ve hayata geçirilmesi sorumluluğu öncelikle Cumhur İttifakı içinde birlikte hareket ettiğimiz Milliyetçi Hareket Partisi ile beraberce sizlere aittir. Sizlerin çalışması demek Meclisin çalışması demektir. Sizlerin yasama görevi için Mecliste, bizlerin yürütme olarak Cumhurbaşkanlığında çalışması demek Türkiye'nin sürekli daha ileriye, daha iyiye gitmesi demektir." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimiz bizden sıkıntılarını çözmemizi bekliyor, milletimiz bizden hizmet bekliyor, milletimiz bizden icraat bekliyor, milletimiz bizden verdiğimiz sözleri tutmamızı bekliyor. Milletimiz bizden kendisi ve evlatları için güzel bir gelecek inşa etmemizi bekliyor. Bu beklentilere cevap verebilmek için öncelikle önümüzdeki sıkıntıları aşmamız şart." diye konuştu.
- "Bize verilen desteğin karşılığını sunmakla mükellefiz"
Bugün Türkiye'nin önünde ekonomiden dış politikaya, güvenlikten istihdama kadar çözüm bekleyen pek çok ciddi sorun bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye, yaşadığı bunca sıkıntıya rağmen hamdolsun dimdik ayaktadır. Bu güçlü duruşu AK Parti olarak son 17 yılda ülkemizi ekonomide ve demokraside ulaştırdığımız yüksek seviye sayesinde gösterebiliyoruz. Bu gerçeği milletimiz de bildiği için seçimlerde yüzde 50'nin üzerinde destekle yanımızda yer almaya devam ediyor. Ama unutmayalım ki bu sonsuz, hudutsuz, hesapsız bir kredi değildir. Bize verilen desteğin karşılığını hizmet olarak, icraat olarak sunmakla mükellefiz. Hep birlikte tüm birikimimizi, enerjimizi, vaktimizi, gayretimizi ortaya koyarak bir an önce milletimizin önüne somut başarılarla çıkmalıyız. İnşallah önümüzdeki dönem her alanda Türkiye'yi büyüttüğümüz, güçlendirdiğimiz, ileriye taşıdığımız bir dönem olacaktır. Biz bugüne kadar milletimize hep gelişme vadettik, büyüme vadettik, zenginlik vadettik, huzur vadettik, istikrar vadettik, aydınlık bir gelecek vadettik ve bunu da yaptık."
- "Her iki yerde de biz kazandık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimleriyle ilgili yaptığı bir konuşmada, "Bu seçimlerin galibi yine biziz." dediğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aynı şeyi yeni söylüyorum, Ankara'da da İstanbul'da da yanılmayalım biz kaybetmedik, her iki yerde de biz kazandık. Şunu söyleyebilirsiniz 'Ama Başkanım neye göre bunu söylüyorsun.' Bizler buralarda sadece bir vizyon noktasında, vitrin noktasında her iki ilde bir kayba uğradık ama ilçeler bazında baktığımızda ilçelerin kahir ekseriyetini biz aldık mı? Her ikisinde de aldık. Meclislerde, ki burası karar alma yeri, buralarda kahir ekseriyet her ikisinde de İstanbul'da da Ankara'da da bizde mi? Bizde. Komisyonlar da hepsi de biz de mi? Bizde. Bu belediyelerin zaten çalışmasının şekli nedir? Buralardır. Başkanın buralardaki hareket kabiliyeti Meclistir, komisyonlardır. Çünkü atacağı adımlar buralarla bağlantılı. Buralarla gerekli olan desteği sağlayamadığı sürece istediği gibi adım atamaz.
Şunu söyleyeceksiniz o zaman. 'Çıkar millete der ki beni çalıştırmıyorlar'. E ne yapacak? Sen doğru bir iş yaparsan seni çalıştırır, sen doğru bir iş yapmadığın zaman tabii ki seni çalıştırmayacak. Bu işin aslı bu. Biz şu anda kalkıp da bunu diyebilir miyiz 'ya biz işte anayasa değişikliği yapmak istiyoruz ama CHP bizi engelliyor' diyebilir miyiz? Diyemeyiz, niye? Zaten onun görevi seni çalıştırmamak. Hele hele CHP zihniyetinin görevi tarih boyunca hep böyle olmuştur, beyaza siyah, siyaha beyaz demiştir. Ama biz doğru olan olduğu zaman destekleriz ama bunların doğru, böyle bir şeyi yapma kabiliyeti yok ki geçmişleri onların böyle. Şimdi bizim vaatlerimiz yine aynı, hiçbir şeyin ve hiç kimsenin milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmemizin önüne geçmesine müsaade etmeyeceğiz. Rabbimiz izin, milletimiz destek verdiği sürece son nefesimize kadar bu kutlu yolda mücadeleyi sürdüreceğiz."
- "Daha neyi anlatayım, neyi anlatalım?"
Türkiye'nin son dönemde yaşadığı sıkıntılarının hiçbirinin tesadüfi değil, hepsinin birbiriyle bağlantılı olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her şeyi çok açık, her yerde konuşma noktasında böyle bir lüksümüz yok. Dar kapsamlı konuştuklarımız var, buralarda konuştuklarımız var. Bunları da bu şekilde özellikle ifade etmek istiyorum. Şimdi terör örgütlerinin arkasında neler var bunu söylememe zaten gerek bile yok. İşte Suriye'nin kuzeyinde YPG'ye, PYD'ye, PKK'nın bunlar uzantıları değil mi? Bunlara en büyük desteği veren kim? Bizim stratejik ortağımız. On binlerce tırlarla buraya silah, mühimmat, her şeyi gönderdiler mi? Gönderdiler, daha neyi anlatayım, neyi anlatalım? Şu anda da bunların Türkiye'deki tek hedefleri nedir biliyor musunuz? 'Acaba AK Parti'yi biz iktidardan nasıl indirebiliriz' dertleri bu. Ama indiremeyecekler, buna güçleri yetmez.
İşte bunun için bu ekibin çok iyi çalışması lazım. Bizim gayretimiz çok önemli. 'Ya işte onlar, uğraşılır mı, şöyle güçlü bir ülke, böyle güçlü bir ülke.' Arkadaşlar, hepsi doğrudur ama unutmayın, hep söylüyorum 'La galibe illallah.' Asıl güç burada, yeter ki biz dik duralım, inanarak, azmederek işlerimizi yapalım ve önümüzün kapalı olduğunu zannettiğimiz yerde nasıl açıldığını göreceksiniz. Şu ana kadar böyle oldu. İşte terör örgütlerine verilen destekle toplumumuzda huzursuzluk çıkarma çabaları aynı projenin ürünüdür."
(Sürecek)