Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'dan Dünyaya Suriye Çağrısı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: (2) 'Türkiye, şiddet, terör, iç savaş ve baskıdan kaçan 4 milyondan fazla Suriyeliye kapılarını açtı' 'Karşılaştığımız bu insani trajedinin ancak uluslararası toplumun yük ve sorumluluk paylaşımını üstlenmesi durumunda rahatlayabileceğine içtenlikle inanıyorum. Bu nedenle coğrafi yakınlık hiçbir ülkeyi bu trajedinin tek sorumlu ve taşıyıcısı yapmamalıdır'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye'nin, şiddet, terör, iç savaş ve baskıdan kaçan 4 milyondan fazla Suriyeliye kapılarını açtığını belirterek, "Karşılaştığımız bu insani trajedinin ancak uluslararası toplumun yük ve sorumluluk paylaşımını üstlenmesi durumunda rahatlayabileceğine içtenlikle inanıyorum. Bu nedenle coğrafi yakınlık hiçbir ülkeyi bu trajedinin tek sorumlu ve taşıyıcısı yapmamalıdır." dedi.

Oktay, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde bugün başlayan Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 108. Uluslararası Çalışma Konferansı'nın yüksek düzeyli oturumunda katılımcılara hitap etti.

ILO’nun kuruluşunun 100’üncü yıl dönümünde üye ülkelere hitap etmekten onur duyduğunu vurgulayan Oktay, "Bu konferansın dünyadaki insanların refahına katkıda bulunması içten ümidim." dedi.

Oktay, 100 yıldan bu yana işlevselliğini ve verimliliğini sürdüren ILO'yu, başarılı ve etkili çabalarından dolayı tebrik ederek, Türkiye'nin ILO'nun 100. yıl etkinliklerine ve işin geleceği konusundaki tematik tartışmalara büyük önem verdiğinin altını çizdi.

"Görüşümüz, ILO'nun yalnızca sosyal barışı sağlamakla kalmayıp aynı zamanda uluslararası barışa da katkı sağlayarak ayrıcalığını kanıtladığıdır." diyen Oktay, gelecek yüzyılda da ILO'nun önemli rol oynayacağına olan inancını dile getirdi.

Oktay, Türkiye ile ILO arasındaki işbirliğinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından hemen sonra, 1927'de çok erken bir aşamada başladığını anımsatarak, "Bu işbirliği, dış ilişkilerimizde ve iş yaşamının, Türkiye'deki kurumların ve gümrüklerin yapılandırılmasında önemli etkiler yapmıştır." diye konuştu.

- Suriye vurgusu

Suriye'de mart 2011'de başlayan ve nihayetinde iç savaşa dönüşen trajedinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Oktay, savaşın 8. yılına girdiğini, dünyanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana en büyük göç gerçeğiyle karşı karşıya bulunduğunu vurguladı.

Oktay, Türkiye'nin, şiddet, terör, iç savaş ve baskıdan kaçan 4 milyondan fazla Suriyeliye kapılarını açtığını ve geçici koruma altında bulunanlara mali açıdan toplam yardımların 37 milyar dolardan fazla olduğunu belirterek, "Karşılaştığımız bu insani trajedinin ancak uluslararası toplumun yük ve sorumluluk paylaşımını üstlenmesi durumunda rahatlayabileceğine içtenlikle inanıyorum. Bu nedenle coğrafi yakınlık hiçbir ülkeyi bu trajedinin tek sorumlu ve taşıyıcısı yapmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Oktay ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu yıl sonuna doğru Cenevre’de düzenlenecek Küresel Mülteciler Forumu’na katılacağını aktardı.

Göçmenlerin yaşadıkları ülkelerin ekonomilerine önemli katkılar sağladığına işaret eden Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak göçmenlerin ve mültecilerin karşılaştıkları olumsuz basmakalıp, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılık, yaşadıkları dramatik koşulları daha da kötüleştirmektedir. Göç etkili bir şekilde yönetilirse göç, göçmenler ve ev sahibi ülkeler için bir kazan-kazan durumu oluşturabilir. Hükümetler, yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirmenin yanı sıra göçmen karşıtı duyguları ve yabancı düşmanlığı gibi kabul edilemez eğilimlerle mücadele etmenin yollarını bulmak zorunda."

- "İşçi hakları İsrail işgalinden olumsuz etkilendi"

Konuşmasında, Türkiye'nin reformlarını ve başarılarını insan merkezli yaklaşım anlayışıyla gerçekleştirdiğini, yatırım, istihdam ve üretime öncelik verdiğini anlatan Oktay, "Aynı zamanda daha insan merkezli, adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir küresel ekonomi ve küresel düzen elde etmek için de çaba sarf ediyoruz." ifadesini kullandı.

Oktay, küresel siyasi istikrarsızlık ve çatışmaların üretimi ve istihdamı olumsuz etkilediğinin altını çizdi, Filistin topraklarının on yıllardır işgal altında olmasının dünyadaki adalet anlayışına derinden zarar verdiğini vurguladı.

ILO Genel Direktörü Guy Ryder'in hazırladığı raporda da belirtildiği gibi, yoğun baskı, şiddet ve çeşitli kısıtlamaların Filistinlilerin günlük yaşamlarını daha da kötüleştirdiğini ifade eden Oktay, şunları kaydetti:

"İşçi hakları ve insan hakları İsrail işgalinden olumsuz etkilendi. Bu, işgal altındaki bölgelerin iş gücü piyasasındaki iyileşmeden önce önemli engeller oluşturmaktadır. Bu kısıtlamaların kaldırılmasının ve barış sürecinin yeniden canlandırılmasının, bölgedeki ekonomik toparlanmanın ön şartı olduğuna ve yeni istihdam olanakları yarattığına inanıyoruz."

(Bitti)
Kaynak: AA