Bahar Depresyonuna Karşı 5 Öneri
Mevsimler nedeniyle ortaya çıkan hava değişimi, insanların psikolojisini olumsuz etkiliyor. Ani sıcaklık değişimleri vücudun savunma mekanizmasını yavaşlatıyor, bireyleri hastalıklara ve strese açık hale getiriyor. Sıcaklık değişimlerine bağlı olarak ortaya çıkan stres çağımızın hastalığı olarak bilinen depresyona neden olabiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uz. Psk. Hande Taştekin, havaların ısınmasıyla ortaya çıkan bahar depresyonuyla ilgili uyarılarda bulundu.
Depresyona en çok kadınlar yakalanıyor
Depresyon psikolojik bir sorun olarak kabul edilmektedir. Tekrarlanabilen bir sağlık sorunu olan depresyon, çoğu zaman insanların hayatını olumsuz etkilemekte ve değiştirmektedir. Toplam nüfus üzerinde yapılan araştırmalarda depresyondan etkilenenlerin % 70’nin 15-55 yaş arası kadınlar olduğu belirlenmiştir. Bedensel açıdan hormonal faaliyetleri erkeklere göre daha çok olan kadınlar, iş ve ev hayatındaki olumsuzluklar nedeniyle depresyona daha kolay girmektedir. Bu durum kişinin günlük hayatını ve işlevselliğini olumsuz etkileyerek, müdahale edilmediği takdirde daha büyük sorunlara neden olmaktadır.
Bitkinlik, yorgunluk ve halsizlikle başlıyor
Sonbahar ve kış aylarında görülen stres ve depresyon, ilkbahar ve yaz aylarının başlangıcında da ortaya çıkabilir. Havanın aniden ısınması ve nem oranının yükselmesiyle birlikte kişilerde bitkinlik, yorgunluk ve halsizlik görülebilmektedir. Bunun yanında; kas, baş ve karın ağrıları ile cinsel isteksizlik de depresyonun belirtileri arasındadır. Öte yandan, güneşten gelen sıcaklığın dünyaya daha çok ulaştığı ve doğanın yeşile hazırlandığı dönemlerde, kapalı ortamlarda uzun süre çalışan bireylerde depresyona daha sık rastlanmaktadır. İlkbahar aylarında ortaya çıkan alerjik reaksiyonlar da kişilerin duygu durumunda değişikliklere yol açarak depresyonun derecesini artırmaktadır.
Isının değişmesi hormon dengesini bozuyor
Baharla birlikte değişen hava olaylarının yanı sıra güneş ışığına düzensiz bir şekilde maruz kalınması, beyindeki bazı hormonların ve kimyasalların dengesini bozmaktadır. Bu dengesizliğin sonucunda bireyler kendilerini mutsuz hissetmektedir. Bahar aylarında artan güneş ışığı nedeniyle vücutta üretilen ‘melatonin’ hormonunun düzeyi değişmektedir. Bu değişim, bazı psikolojik sorunlara neden olabilmektedir. Bu aylarda ortaya çıkan depresyon nedeniyle; sürekli hüzün hali, bazı durumlara karşı isteksizlik, enerji düşüklüğü, uyku süresinde ve düzeninde değişim, sebebi belli olmayan halsizlik, kilo alma ya da kilo kaybı, kendini değersiz hissetme, dikkat dağınıklığı, huzursuzluk, unutkanlık ve aşırı duygusallık belirtileri görülür.
Depresyonla baş edebilmek için öneriler
1. Bahar aylarında dengeli ve sağlıklı beslenilmeli, vücudun ihtiyacı olan günlük su kesinlikle alınmalıdır.
2. İnce dokulu, nefes alabilen güneş ışığını yansıtan açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir.
3. Günlük işler eğlenceli hale getirilmeli, enerji düşüklüğüne neden olabilecek aktivitelerden kaçınılmalı, açık alanlarda farklı aktiviteler yapılmalıdır.
4. Uyku düzenine ve süresine dikkat edilmeli, her gün en az 7 saat kesinlikle uyunmalıdır.
5. Gerekiyorsa bir uzman kontrolünde direnç koruyucu vitaminler alınmalıdır.
Terapi sayesinde depresyonla başa çıkılabilir
Psikolojik açıdan yapılan terapi ve tedaviler, kişilerin duygularını ve davranışlarını daha iyi değerlendirmesine yardımcı olmak ve kişilere bilinçli bir farkındalık kazandırmak adına büyük önem taşımaktadır. Psikolojik nedenlerle kullanılan antidepresanların yanı sıra mutlaka uzman bir psikolog tarafından yapılacak terapi de kişiye destek olacaktır. Bu terapiler kişilerin hissettiği depresif duyguları azaltmakta, kaygı ve huzursuzluk gibi rahatsızlık veren duyguları yatıştırmaktadır.
Kaynak: İHA
Depresyon psikolojik bir sorun olarak kabul edilmektedir. Tekrarlanabilen bir sağlık sorunu olan depresyon, çoğu zaman insanların hayatını olumsuz etkilemekte ve değiştirmektedir. Toplam nüfus üzerinde yapılan araştırmalarda depresyondan etkilenenlerin % 70’nin 15-55 yaş arası kadınlar olduğu belirlenmiştir. Bedensel açıdan hormonal faaliyetleri erkeklere göre daha çok olan kadınlar, iş ve ev hayatındaki olumsuzluklar nedeniyle depresyona daha kolay girmektedir. Bu durum kişinin günlük hayatını ve işlevselliğini olumsuz etkileyerek, müdahale edilmediği takdirde daha büyük sorunlara neden olmaktadır.
Bitkinlik, yorgunluk ve halsizlikle başlıyor
Sonbahar ve kış aylarında görülen stres ve depresyon, ilkbahar ve yaz aylarının başlangıcında da ortaya çıkabilir. Havanın aniden ısınması ve nem oranının yükselmesiyle birlikte kişilerde bitkinlik, yorgunluk ve halsizlik görülebilmektedir. Bunun yanında; kas, baş ve karın ağrıları ile cinsel isteksizlik de depresyonun belirtileri arasındadır. Öte yandan, güneşten gelen sıcaklığın dünyaya daha çok ulaştığı ve doğanın yeşile hazırlandığı dönemlerde, kapalı ortamlarda uzun süre çalışan bireylerde depresyona daha sık rastlanmaktadır. İlkbahar aylarında ortaya çıkan alerjik reaksiyonlar da kişilerin duygu durumunda değişikliklere yol açarak depresyonun derecesini artırmaktadır.
Isının değişmesi hormon dengesini bozuyor
Baharla birlikte değişen hava olaylarının yanı sıra güneş ışığına düzensiz bir şekilde maruz kalınması, beyindeki bazı hormonların ve kimyasalların dengesini bozmaktadır. Bu dengesizliğin sonucunda bireyler kendilerini mutsuz hissetmektedir. Bahar aylarında artan güneş ışığı nedeniyle vücutta üretilen ‘melatonin’ hormonunun düzeyi değişmektedir. Bu değişim, bazı psikolojik sorunlara neden olabilmektedir. Bu aylarda ortaya çıkan depresyon nedeniyle; sürekli hüzün hali, bazı durumlara karşı isteksizlik, enerji düşüklüğü, uyku süresinde ve düzeninde değişim, sebebi belli olmayan halsizlik, kilo alma ya da kilo kaybı, kendini değersiz hissetme, dikkat dağınıklığı, huzursuzluk, unutkanlık ve aşırı duygusallık belirtileri görülür.
Depresyonla baş edebilmek için öneriler
1. Bahar aylarında dengeli ve sağlıklı beslenilmeli, vücudun ihtiyacı olan günlük su kesinlikle alınmalıdır.
2. İnce dokulu, nefes alabilen güneş ışığını yansıtan açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir.
3. Günlük işler eğlenceli hale getirilmeli, enerji düşüklüğüne neden olabilecek aktivitelerden kaçınılmalı, açık alanlarda farklı aktiviteler yapılmalıdır.
4. Uyku düzenine ve süresine dikkat edilmeli, her gün en az 7 saat kesinlikle uyunmalıdır.
5. Gerekiyorsa bir uzman kontrolünde direnç koruyucu vitaminler alınmalıdır.
Terapi sayesinde depresyonla başa çıkılabilir
Psikolojik açıdan yapılan terapi ve tedaviler, kişilerin duygularını ve davranışlarını daha iyi değerlendirmesine yardımcı olmak ve kişilere bilinçli bir farkındalık kazandırmak adına büyük önem taşımaktadır. Psikolojik nedenlerle kullanılan antidepresanların yanı sıra mutlaka uzman bir psikolog tarafından yapılacak terapi de kişiye destek olacaktır. Bu terapiler kişilerin hissettiği depresif duyguları azaltmakta, kaygı ve huzursuzluk gibi rahatsızlık veren duyguları yatıştırmaktadır.