Oktay'dan 'AB Üyeliği Stratejik Hedefimiz Olmaya Devam Ediyor' Mesajı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: 'Türkiye coğrafi, tarihsel, kültürel ve demografik olarak bir Avrupa ülkesi, güvenilir bir NATO müttefiki ve AB üyeliği adayıdır. Dolayısıyla, AB üyeliği stratejik hedefimiz olmaya devam ediyor ve reform sürecine en yüksek siyasi düzeyde bağlıyız' '(AB ile) Anlaşmazlıklarımız var ama dürüst ve vizyoner yaklaşımlarla anlaşmazlıkların üstesinden gelebiliriz. İletişim kanallarını açık tutmamız gerekir' 'Doğu Akdeniz'de Kıbrıslı Türklerin haklarının yanı sıra kendi hak ve menfaatlerimizi korumaya devam edeceğiz' '(Avrupa Parlamentosu seçimleri) Avrupa halkının popülist ve ayrımcı eğilimlerin AP'yi ele geçirmesine izin vermeyeceğini umuyoruz'
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Türkiye coğrafi, tarihsel, kültürel ve demografik olarak bir Avrupa ülkesi, güvenilir bir NATO müttefiki ve AB üyeliği adayıdır. Dolayısıyla, AB üyeliği stratejik hedefimiz olmaya devam ediyor ve reform sürecine en yüksek siyasi düzeyde bağlıyız." dedi.
Romanya'nın Ankara Büyükelçisi Gabriel Catalin Şopanda'nın ev sahipliğinde verilen iftar davetine, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'ın yanı sıra AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger ile Ankara'da görevli bazı Avrupa ülkelerinin büyükelçileri katıldı.
İftar davetinde bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Oktay, Allah ile ve dostlarla yakınlaşılan ramazan ayında toplumsal bağlar kurulduğuna ve ihtiyaç sahiplerinin gözetildiğine dikkati çekti.
Büyükelçilere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileten Oktay, "Bölgemizde ve küresel çapta meydana gelen hızlı değişimler, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) iş birliğinin gerekliliğini her zamankinden daha fazla kanıtlamaktadır. Komşumuz, müttefikimiz ve stratejik ortağımız Romanya'ya Türkiye'nin AB'ye katılım sürecine verdiği destek için özellikle teşekkür etmek isterim." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "Yapıcı anlayışınıza, geniş vizyonunuza ve çabalarınıza değer veriyoruz. Anlaşmazlıklarımız var ama dürüst ve vizyoner yaklaşımlarla anlaşmazlıkların üstesinden gelebiliriz. İletişim kanallarını açık tutmamız gerekir." dedi.
Oktay, bazı popülistlerin kısa dönemli kazanç elde etmek için ektiği güvensizlik tohumlarının ne yazık ki gelecek nesilleri de etkileyeceğine dikkati çekerek, "Artan yabancı düşmanlığı, İslam karşıtı söylem, hoşgörüsüzlük, batı demokrasisinin güvenilirliğine ilişkin sorular ortaya koyuyor." ifadesini kullandı.
- "Reform sürecine en yüksek siyasi düzeyde bağlıyız"
Türkiye'nin Ağustos 2018'den bu yana üç Reform Eylem Grubu (REG) Toplantısı düzenlediğini ve reform sürecinin yeniden canlandırıldığını belirten Oktay, son REG Toplantısı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında 9 Mayıs Avrupa Günü'nde düzenlenmesinin, Türkiye'nin AB sürecine açık bir şekilde bağlı olduğunun bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin güncellenen Yargı Reformu Stratejisi'ni tamamladığını ve yakında ilan edeceğini belirten Oktay, Türkiye Adalet Akademisi'nin kurulduğunu, İnsan Hakları Eylem Planına ilişkin çalışmaların da ilgili paydaşların katılımıyla devam ettiğini hatırlattı.
Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinde önceliğinin vatandaşları için vize serbestisi olduğunun altını çizen Oktay, "Bu alandaki ilerlemenin birçok önemli alana da olumlu etkileri olacaktır. Bu, aynı zamanda AB'ye olan güvenimizi yeniden inşa etmemize yardımcı olacaktır." diye konuştu.
Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin karşılıklı kazanç sağlayacak önemli bir konu olduğunu vurgulayan Oktay, "Türkiye coğrafi, tarihsel, kültürel ve demografik olarak bir Avrupa ülkesi, güvenilir bir NATO müttefiki ve AB üyeliği adayıdır. Dolayısıyla, AB üyeliği stratejik hedefimiz olmaya devam ediyor ve reform sürecine en yüksek siyasi düzeyde bağlıyız." değerlendirmesinde bulundu.
- "Doğu Akdeniz'de hak ve menfaatlerimizi korumaya devam edeceğiz"
Türkiye'nin terörle mücadeleye ilişkin aldığı önlemlerin Avrupa'nın güvenliğine de önemli katkı sağladığını vurgulayan Oktay, AB'nin aday ülke Türkiye'den beklentilerini oluştururken Türkiye'nin karşı karşıya olduğu zorlukları da göz önüne alması gerektiğini belirtti.
Dünyadaki en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapan Türkiye'nin, yük paylaşımının devam etmesinden yana olduğunu belirten Oktay, "AB ile iş birliğimiz değişik şekillerde adil yük paylaşımı ilkesiyle devam etmelidir." diye konuştu.
Türkiye ile AB arasında 2016'da varılan 18 Mart mutabakatı kapsamında Suriyeli sığınmacılar için ayrılan 6 milyar avronun ilk ve ikinci 3 milyar avroluk dilimini işaret eden Oktay, ilk 3 milyar avronun sadece 2 milyar avrosunun ödendiğini ve harcanan miktarın sadece 1,8 milyar avro olduğunu, ikinci 3 milyar avronun ise farklı sektörlere tahsis edildiğini bildirdi.
Oktay, Türkiye'nin AB'ye aday diğer ülkeler ile eşit tutulması gerektiğini, uzatılan ve siyasi olarak engellenen katılım müzakerelerinin aslında teknik temelde ilerlemesi gerektiğini vurguladı.
Doğu Akdeniz'deki tek taraflı hidrokarbon faaliyetlerinin bölgenin güvenliğini ve istikrarını tehlikeye attığını belirten Oktay, "Doğu Akdeniz'de Kıbrıslı Türklerin haklarının yanı sıra kendi hak ve menfaatlerimizi korumaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Yaklaşan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin, AB'nin geleceği için belirleyici olacağını belirten Oktay, "Avrupa halkının popülist ve ayrımcı eğilimlerin AP'yi ele geçirmesine izin vermeyeceğini umuyoruz. Kıtamızın geleceği, bugün karşılaştığımız zorlukları nasıl ele aldığımıza bağlıdır. Eylemlerimiz ve vizyonumuz belirleyici olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Paylaşmanın ve dayanışmanın önemini insanlığa hatırlatan ramazan ayının değerlerine her zamankinden fazla ihtiyaç olduğunu vurgulayan Oktay, tüm dünyada Müslümanların insani krizlerle mücadele ettiğini ve zulüm gördüğünü dile getirdi.
Türkiye'nin amacının, toplumların kanayan yaralarına, uluslararası hukukun gereklerine göre adil ve kalıcı çözümler bulmak olduğunu söyleyen Oktay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dünya beşten büyüktür." sözünü hatırlattı. Oktay, "Hepinizi İslamofobi, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık eğilimine karşı güçlerini birleştirmeye davet ediyorum ve Avrupalı arkadaşlarımızın bu olgulara karşı çabalarını artırmasını bekliyorum." diye konuştu.
Büyükelçilerin Türkiye'de sadece misafir olmadığını, Türkiye'nin onlarla iş birliği ve karşılıklı anlayış çerçevesinde çalışmaya hazır olduğunu söyleyen Oktay, ramazan ayının tüm dünyaya barış ve refah getirmesini diledi.
Kaynak: AA
Romanya'nın Ankara Büyükelçisi Gabriel Catalin Şopanda'nın ev sahipliğinde verilen iftar davetine, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'ın yanı sıra AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger ile Ankara'da görevli bazı Avrupa ülkelerinin büyükelçileri katıldı.
İftar davetinde bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Oktay, Allah ile ve dostlarla yakınlaşılan ramazan ayında toplumsal bağlar kurulduğuna ve ihtiyaç sahiplerinin gözetildiğine dikkati çekti.
Büyükelçilere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileten Oktay, "Bölgemizde ve küresel çapta meydana gelen hızlı değişimler, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) iş birliğinin gerekliliğini her zamankinden daha fazla kanıtlamaktadır. Komşumuz, müttefikimiz ve stratejik ortağımız Romanya'ya Türkiye'nin AB'ye katılım sürecine verdiği destek için özellikle teşekkür etmek isterim." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "Yapıcı anlayışınıza, geniş vizyonunuza ve çabalarınıza değer veriyoruz. Anlaşmazlıklarımız var ama dürüst ve vizyoner yaklaşımlarla anlaşmazlıkların üstesinden gelebiliriz. İletişim kanallarını açık tutmamız gerekir." dedi.
Oktay, bazı popülistlerin kısa dönemli kazanç elde etmek için ektiği güvensizlik tohumlarının ne yazık ki gelecek nesilleri de etkileyeceğine dikkati çekerek, "Artan yabancı düşmanlığı, İslam karşıtı söylem, hoşgörüsüzlük, batı demokrasisinin güvenilirliğine ilişkin sorular ortaya koyuyor." ifadesini kullandı.
- "Reform sürecine en yüksek siyasi düzeyde bağlıyız"
Türkiye'nin Ağustos 2018'den bu yana üç Reform Eylem Grubu (REG) Toplantısı düzenlediğini ve reform sürecinin yeniden canlandırıldığını belirten Oktay, son REG Toplantısı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında 9 Mayıs Avrupa Günü'nde düzenlenmesinin, Türkiye'nin AB sürecine açık bir şekilde bağlı olduğunun bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin güncellenen Yargı Reformu Stratejisi'ni tamamladığını ve yakında ilan edeceğini belirten Oktay, Türkiye Adalet Akademisi'nin kurulduğunu, İnsan Hakları Eylem Planına ilişkin çalışmaların da ilgili paydaşların katılımıyla devam ettiğini hatırlattı.
Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinde önceliğinin vatandaşları için vize serbestisi olduğunun altını çizen Oktay, "Bu alandaki ilerlemenin birçok önemli alana da olumlu etkileri olacaktır. Bu, aynı zamanda AB'ye olan güvenimizi yeniden inşa etmemize yardımcı olacaktır." diye konuştu.
Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin karşılıklı kazanç sağlayacak önemli bir konu olduğunu vurgulayan Oktay, "Türkiye coğrafi, tarihsel, kültürel ve demografik olarak bir Avrupa ülkesi, güvenilir bir NATO müttefiki ve AB üyeliği adayıdır. Dolayısıyla, AB üyeliği stratejik hedefimiz olmaya devam ediyor ve reform sürecine en yüksek siyasi düzeyde bağlıyız." değerlendirmesinde bulundu.
- "Doğu Akdeniz'de hak ve menfaatlerimizi korumaya devam edeceğiz"
Türkiye'nin terörle mücadeleye ilişkin aldığı önlemlerin Avrupa'nın güvenliğine de önemli katkı sağladığını vurgulayan Oktay, AB'nin aday ülke Türkiye'den beklentilerini oluştururken Türkiye'nin karşı karşıya olduğu zorlukları da göz önüne alması gerektiğini belirtti.
Dünyadaki en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapan Türkiye'nin, yük paylaşımının devam etmesinden yana olduğunu belirten Oktay, "AB ile iş birliğimiz değişik şekillerde adil yük paylaşımı ilkesiyle devam etmelidir." diye konuştu.
Türkiye ile AB arasında 2016'da varılan 18 Mart mutabakatı kapsamında Suriyeli sığınmacılar için ayrılan 6 milyar avronun ilk ve ikinci 3 milyar avroluk dilimini işaret eden Oktay, ilk 3 milyar avronun sadece 2 milyar avrosunun ödendiğini ve harcanan miktarın sadece 1,8 milyar avro olduğunu, ikinci 3 milyar avronun ise farklı sektörlere tahsis edildiğini bildirdi.
Oktay, Türkiye'nin AB'ye aday diğer ülkeler ile eşit tutulması gerektiğini, uzatılan ve siyasi olarak engellenen katılım müzakerelerinin aslında teknik temelde ilerlemesi gerektiğini vurguladı.
Doğu Akdeniz'deki tek taraflı hidrokarbon faaliyetlerinin bölgenin güvenliğini ve istikrarını tehlikeye attığını belirten Oktay, "Doğu Akdeniz'de Kıbrıslı Türklerin haklarının yanı sıra kendi hak ve menfaatlerimizi korumaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Yaklaşan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin, AB'nin geleceği için belirleyici olacağını belirten Oktay, "Avrupa halkının popülist ve ayrımcı eğilimlerin AP'yi ele geçirmesine izin vermeyeceğini umuyoruz. Kıtamızın geleceği, bugün karşılaştığımız zorlukları nasıl ele aldığımıza bağlıdır. Eylemlerimiz ve vizyonumuz belirleyici olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Paylaşmanın ve dayanışmanın önemini insanlığa hatırlatan ramazan ayının değerlerine her zamankinden fazla ihtiyaç olduğunu vurgulayan Oktay, tüm dünyada Müslümanların insani krizlerle mücadele ettiğini ve zulüm gördüğünü dile getirdi.
Türkiye'nin amacının, toplumların kanayan yaralarına, uluslararası hukukun gereklerine göre adil ve kalıcı çözümler bulmak olduğunu söyleyen Oktay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dünya beşten büyüktür." sözünü hatırlattı. Oktay, "Hepinizi İslamofobi, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık eğilimine karşı güçlerini birleştirmeye davet ediyorum ve Avrupalı arkadaşlarımızın bu olgulara karşı çabalarını artırmasını bekliyorum." diye konuştu.
Büyükelçilerin Türkiye'de sadece misafir olmadığını, Türkiye'nin onlarla iş birliği ve karşılıklı anlayış çerçevesinde çalışmaya hazır olduğunu söyleyen Oktay, ramazan ayının tüm dünyaya barış ve refah getirmesini diledi.