Karadenizli Kardeşler 'Yürüyen Serender' Yaptı
Giresun'da iki kardeş, söktükleri kamyonet kasasına Karadeniz'in yöresel mimari örneklerinden serender tarzı bir yapı inşa etti Kenan Bayraktar: 'Kasayı söktük, üzerine küçük bir ev şeklinde bir şey düşündük ancak yaptıkça serender gibi bir şey ortaya çıktı'.
GÜLTEKİN YETGİN - Giresun'da iki kardeşin yöresel ürün satışı yapmak için söktükleri kamyonet kasasına inşa ettiği Karadeniz'in geleneksel mimarileri arasında yer alan serender tarzı yapı görenleri şaşırtıyor.
Dereli ilçesi Yavuzkemal beldesinde çiftçilik yapan Kenan ve Mesut Bayraktar kardeşler, yetiştirdikleri ürünleri yaylada satmanın yollarını aradı.
Yaylada bir sabit bir yapı bulamayan kardeşler, çareyi kamyonet kasasında ürün satmakta buldu.
Kamyonetlerinin kasası küçük gelince Bayraktar kardeşler, kasayı söküp Karadeniz'de yerden yüksek yapılıp ürün saklamak için kullanılan serender tarzında bir yapı inşa etti.
Ahşap yapıda "yürüyen evi" andıran kamyonet kasasındaki serender, yaylaya götürülecek.
Kenan Bayraktar, yöresel ürün satışı yapmak istediklerini ancak sabit bir mekan bulamadıklarını söyledi.
Bunun üzerine arayış içerisine girdiklerini belirten Bayraktar, kendisine pazarcı tezgahı şeklinde satış yapabileceği tavsiyesinde bulunanlar olduğunu kaydetti.
Bayraktar, araçta satış yapmayı düşündüğünü ancak bundan vazgeçtiğini ifade ederek, "Kamyon kasasının üzerinde satış yapacaktık ama vazgeçtik. Kasayı söktük, üzerine küçük bir ev şeklinde bir şey düşündük ancak yaptıkça serender gibi bir şey ortaya çıktı. Kardeşimle beraber özenerek insanların da ilgisini çeken yürüyen bir yapı ortaya çıkardık." dedi.
Kenan Bayraktar, "yürüyen serenderi" nasıl yaptıklarını şöyle anlattı:
"Bu bayağı masraflı oldu. Kamyonetimiz olması avantajlı oldu. Ekipmanımız da çok yok, motorlu testere ile çalıştık, çaktık. Şekillendirmek için de aletlerimiz yok. Kara düzen, eskilerin yaptığı gibi yaptık. Kasaya monteledik, kasadan ayrılmıyor. Boyutu 5 metreye 4 metre. Maliyeti 8 bin lira civarında. Karadeniz zekasının fazlasıyla işe yaradığını düşünüyorum."
- Ağaçların kabuk kısmını kullandılar
Yapının mimarisinin Karadeniz'e uygun olduğunu vurgulayan Bayraktar, "Ağacın iç kısmını kullanmadık, sadece dış kabuk kısımlarını kullandık ki doğaya uygun olsun. Tahta belki daha güzel görünürdü ama eskiden evler bu şekildeydi." diye konuştu.
Kenan Bayraktar, Kulakkaya Yaylası'nda yöresel ürün satışı yapacağını söyleyerek, ilerleyen zamanlarda kara lahana çorbası satışı da yapmak istediğini aktardı.
Araçta yıl boyunca satış yapmayı hedeflediğini belirten Bayraktar, aracın karavana da benzediğine işaret ederek, "Sosyal medyada ilgi gördü, 'Bunu bana ev olarak sat' diyen de oldu. Tabii benim şu anki ihtiyacım yöresel ürün satışı. Onun dışında tabii karavan olarak da kullanılabilir. İstediğin yere götür çek, istediğin kadar kal. İçerisi bayağı geniş." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Dereli ilçesi Yavuzkemal beldesinde çiftçilik yapan Kenan ve Mesut Bayraktar kardeşler, yetiştirdikleri ürünleri yaylada satmanın yollarını aradı.
Yaylada bir sabit bir yapı bulamayan kardeşler, çareyi kamyonet kasasında ürün satmakta buldu.
Kamyonetlerinin kasası küçük gelince Bayraktar kardeşler, kasayı söküp Karadeniz'de yerden yüksek yapılıp ürün saklamak için kullanılan serender tarzında bir yapı inşa etti.
Ahşap yapıda "yürüyen evi" andıran kamyonet kasasındaki serender, yaylaya götürülecek.
Kenan Bayraktar, yöresel ürün satışı yapmak istediklerini ancak sabit bir mekan bulamadıklarını söyledi.
Bunun üzerine arayış içerisine girdiklerini belirten Bayraktar, kendisine pazarcı tezgahı şeklinde satış yapabileceği tavsiyesinde bulunanlar olduğunu kaydetti.
Bayraktar, araçta satış yapmayı düşündüğünü ancak bundan vazgeçtiğini ifade ederek, "Kamyon kasasının üzerinde satış yapacaktık ama vazgeçtik. Kasayı söktük, üzerine küçük bir ev şeklinde bir şey düşündük ancak yaptıkça serender gibi bir şey ortaya çıktı. Kardeşimle beraber özenerek insanların da ilgisini çeken yürüyen bir yapı ortaya çıkardık." dedi.
Kenan Bayraktar, "yürüyen serenderi" nasıl yaptıklarını şöyle anlattı:
"Bu bayağı masraflı oldu. Kamyonetimiz olması avantajlı oldu. Ekipmanımız da çok yok, motorlu testere ile çalıştık, çaktık. Şekillendirmek için de aletlerimiz yok. Kara düzen, eskilerin yaptığı gibi yaptık. Kasaya monteledik, kasadan ayrılmıyor. Boyutu 5 metreye 4 metre. Maliyeti 8 bin lira civarında. Karadeniz zekasının fazlasıyla işe yaradığını düşünüyorum."
- Ağaçların kabuk kısmını kullandılar
Yapının mimarisinin Karadeniz'e uygun olduğunu vurgulayan Bayraktar, "Ağacın iç kısmını kullanmadık, sadece dış kabuk kısımlarını kullandık ki doğaya uygun olsun. Tahta belki daha güzel görünürdü ama eskiden evler bu şekildeydi." diye konuştu.
Kenan Bayraktar, Kulakkaya Yaylası'nda yöresel ürün satışı yapacağını söyleyerek, ilerleyen zamanlarda kara lahana çorbası satışı da yapmak istediğini aktardı.
Araçta yıl boyunca satış yapmayı hedeflediğini belirten Bayraktar, aracın karavana da benzediğine işaret ederek, "Sosyal medyada ilgi gördü, 'Bunu bana ev olarak sat' diyen de oldu. Tabii benim şu anki ihtiyacım yöresel ürün satışı. Onun dışında tabii karavan olarak da kullanılabilir. İstediğin yere götür çek, istediğin kadar kal. İçerisi bayağı geniş." şeklinde konuştu.