Manisa Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Hastanesinden Kapatılan Birimler Hakkında Açıklama
Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Cengiz Cengisiz yaptığı basın açıklamasında fiziki yetersizliklerden ve hasta sağlığına olumsuz etkilerinden dolayı kapatılan birimler hakkında bilgi verdi.
Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi tarafından kamuoyunda yanlış anlaşılmalara neden olan kapatılan birimler hakkında basın toplantısı düzenlendi.
Hastane Başhekimi Uzm. Dr. Cengiz Cengisiz ve hastane yönetimi tarafından düzenlenen basın toplantısında hastanenin fiziki yetersizlikten ve hasta sağlığına olumsuz etkilerinden dolayı kapatılan birimler hakkında açıklama yapıldı.
Hastanede fiziksel yetersizliklerinden ötürü hasta sağlığını ve çalışan sağlığını olumsuz yönde etkileyen F Servisiyle birlikte yüksek güvenlikli hastanelerde kalması gereken hastaların bulunduğu E Servisinin kapatıldığını belirten Başhekim Uzm. Dr. Cengiz Cengisiz, "Bu kapatılan servisler karanlık odası olan, penceresi olmayan, güneş ışığı gibi temel insani haklardan mahrum bırakan odalar. Hiç kimsenin o tarz yerlerde tedavisinin gerçekten sağlıklı olabileceğini kanaat getiremiyorum. Aynı şekilde çalışan hemşire arkadaşlarımız ve oradaki tüm sağlık ekibinin de hastanemize vermiş olduğu tutanaklar var. Onların orada çalışmak istemediği ve o servislerde durmak istemediklerine ilişkin. Orada bulunmanın getirdiği tükenmişlik sendromları da olabiliyor. Oranın mimarisi sağlık mimarisi olarak yapılan bir bina değilmiş. Orası atölye olarak planlanmış. Diğer üniversitelerimiz hasta kabul etmediği zamanlarda ihtiyaç hasıl olmuştur. Hastanın dışarıda kalmasındansa oraya alınması uygundur zamanında. Ama şu an 2019 yılında o zamanki şartlar üzerinden şimdiyi kıyaslamayı uygun bulmuyoruz. 30 yataklı bir servisti. Her bir odası 6 kişilik toplamda 5 oda bulunuyordu. O zamanki şartlarda gerekliydi. Açılmıştı. Daha sonra biz arkadaşlarla yaptığımız toplantıda oranın hasta tedavisi için uygun olmadığına karar verdik. 30 yataklı servisimizi kapattıktan sonra hiç bir hastamız evine gönderilmedi. Ahmetli birimimize, hastane içerisinde olan diğer servislerimize naklettik" diye konuştu.
Yüksek güvenlikli hastanelerde kalması gereken ve infazlarını bu hastanelerde geçirmesi gereken mahkumların bulunduğu E Servisinin de yine fiziksel yapıdaki yetersizliklerden ve hastaların haklarını kısıtlamasından dolayı kapattıklarını belirten Cengisiz, "Bizim bir de E Servisimiz bulunmakta. 13 yataklı bir servis. 10 hastanın bulunduğu bir odada ortak banyo ve tuvaletin bulunduğu bir oda. Bunların hepsi bizim için psikiyatrik hastalık kapsamında değil, ceza hukukumuzun ’yüksek güvenlikli hastanede kalması gerekir’ dediği ve güvenlik tedbirine hükmolunan hastalar. Bunlar bizim rutin tedavi uyguladığımız, rutin olarak görüşmeler yaptığımız hastalardan ziyade mahkemelerin bize gönderdiği ve infazın burada gerçekleşmesi istenen hastalar. Bunlar tamamen yasanın gösterdiği hükümle gelen hastalarımız. Tabi Sağlık Bakanlığımız bunlarla ilgili planlamaları bitirmiş. Eskişehir, Adana, Kayseri ve Elazığ’da olmak üzere 100’er yataklı büyük yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastaneleri yapılmıştı. Biz de bu hastalarımızı bir oda içerisinde 10 kişinin kaldığı 3 tanesinin tecritte olduğu odalar bunlar. Biz bu hastaları yeni yapılan tüm standartları karşılayan bireysel hak ve özgürlükleri merkeze almış olan kurumlara yerleştirdik. Bu da yasanın emrettiği gibidir. Bu transfer işlemini keyfi olarak uygulamadık. Sağlık Bakanlığımızdan bize talimat gelmiştir. Biz de bu talimat üzerine Sağlık Müdürlüğü ile koordinasyon halinde bu hastaların nakil işlemlerini tamamladık. Son toplamda bizim son 1 yılda kapatmış olduğumuz hasta sayısı 43 hasta. Bunun dışında hastanemizde her hangi bir hasta odasının kapatılması söz konusu değildir" dedi.
Dünyada artık çağdaş uygulamalar kullanıldığını ve Türkiye’de de bu uygulamaların kullanıldığını belirten Uzm. Dr. Cengisiz, "10’ar kişilik hasta odalarının olduğu, her bir servisinde 60 hastanın olduğu odalar ya da servisler istenmemekte. Daha küçük servisler isteniyor. Sağlık ekibinin hakim olacağı, hekimin daha yakın ilişki kuracağı odalar idealdir. Dünya örneği de bu şekildedir. Bizler de bu kurumsal temelli olan daha çok Sağlık Bakanlığımızın da istediği gibi toplum temelli olan ruh sağlığı hizmetine geçmek düşüncesindeyiz" ifadelerini kullandı.
Başhekim Uzm. Dr. Cengisiz, basın toplantısının arından basın mensupları ve hastane yönetimiyle birlikte kapatılan servisleri basına gösterdi. Oldukça karanlık ve hava almayan zemin katta bulunan servislerde rutubetten dolayı duvarlarda mantarların bulunması dikkat çekti.
Kaynak: İHA
Hastane Başhekimi Uzm. Dr. Cengiz Cengisiz ve hastane yönetimi tarafından düzenlenen basın toplantısında hastanenin fiziki yetersizlikten ve hasta sağlığına olumsuz etkilerinden dolayı kapatılan birimler hakkında açıklama yapıldı.
Hastanede fiziksel yetersizliklerinden ötürü hasta sağlığını ve çalışan sağlığını olumsuz yönde etkileyen F Servisiyle birlikte yüksek güvenlikli hastanelerde kalması gereken hastaların bulunduğu E Servisinin kapatıldığını belirten Başhekim Uzm. Dr. Cengiz Cengisiz, "Bu kapatılan servisler karanlık odası olan, penceresi olmayan, güneş ışığı gibi temel insani haklardan mahrum bırakan odalar. Hiç kimsenin o tarz yerlerde tedavisinin gerçekten sağlıklı olabileceğini kanaat getiremiyorum. Aynı şekilde çalışan hemşire arkadaşlarımız ve oradaki tüm sağlık ekibinin de hastanemize vermiş olduğu tutanaklar var. Onların orada çalışmak istemediği ve o servislerde durmak istemediklerine ilişkin. Orada bulunmanın getirdiği tükenmişlik sendromları da olabiliyor. Oranın mimarisi sağlık mimarisi olarak yapılan bir bina değilmiş. Orası atölye olarak planlanmış. Diğer üniversitelerimiz hasta kabul etmediği zamanlarda ihtiyaç hasıl olmuştur. Hastanın dışarıda kalmasındansa oraya alınması uygundur zamanında. Ama şu an 2019 yılında o zamanki şartlar üzerinden şimdiyi kıyaslamayı uygun bulmuyoruz. 30 yataklı bir servisti. Her bir odası 6 kişilik toplamda 5 oda bulunuyordu. O zamanki şartlarda gerekliydi. Açılmıştı. Daha sonra biz arkadaşlarla yaptığımız toplantıda oranın hasta tedavisi için uygun olmadığına karar verdik. 30 yataklı servisimizi kapattıktan sonra hiç bir hastamız evine gönderilmedi. Ahmetli birimimize, hastane içerisinde olan diğer servislerimize naklettik" diye konuştu.
Yüksek güvenlikli hastanelerde kalması gereken ve infazlarını bu hastanelerde geçirmesi gereken mahkumların bulunduğu E Servisinin de yine fiziksel yapıdaki yetersizliklerden ve hastaların haklarını kısıtlamasından dolayı kapattıklarını belirten Cengisiz, "Bizim bir de E Servisimiz bulunmakta. 13 yataklı bir servis. 10 hastanın bulunduğu bir odada ortak banyo ve tuvaletin bulunduğu bir oda. Bunların hepsi bizim için psikiyatrik hastalık kapsamında değil, ceza hukukumuzun ’yüksek güvenlikli hastanede kalması gerekir’ dediği ve güvenlik tedbirine hükmolunan hastalar. Bunlar bizim rutin tedavi uyguladığımız, rutin olarak görüşmeler yaptığımız hastalardan ziyade mahkemelerin bize gönderdiği ve infazın burada gerçekleşmesi istenen hastalar. Bunlar tamamen yasanın gösterdiği hükümle gelen hastalarımız. Tabi Sağlık Bakanlığımız bunlarla ilgili planlamaları bitirmiş. Eskişehir, Adana, Kayseri ve Elazığ’da olmak üzere 100’er yataklı büyük yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastaneleri yapılmıştı. Biz de bu hastalarımızı bir oda içerisinde 10 kişinin kaldığı 3 tanesinin tecritte olduğu odalar bunlar. Biz bu hastaları yeni yapılan tüm standartları karşılayan bireysel hak ve özgürlükleri merkeze almış olan kurumlara yerleştirdik. Bu da yasanın emrettiği gibidir. Bu transfer işlemini keyfi olarak uygulamadık. Sağlık Bakanlığımızdan bize talimat gelmiştir. Biz de bu talimat üzerine Sağlık Müdürlüğü ile koordinasyon halinde bu hastaların nakil işlemlerini tamamladık. Son toplamda bizim son 1 yılda kapatmış olduğumuz hasta sayısı 43 hasta. Bunun dışında hastanemizde her hangi bir hasta odasının kapatılması söz konusu değildir" dedi.
Dünyada artık çağdaş uygulamalar kullanıldığını ve Türkiye’de de bu uygulamaların kullanıldığını belirten Uzm. Dr. Cengisiz, "10’ar kişilik hasta odalarının olduğu, her bir servisinde 60 hastanın olduğu odalar ya da servisler istenmemekte. Daha küçük servisler isteniyor. Sağlık ekibinin hakim olacağı, hekimin daha yakın ilişki kuracağı odalar idealdir. Dünya örneği de bu şekildedir. Bizler de bu kurumsal temelli olan daha çok Sağlık Bakanlığımızın da istediği gibi toplum temelli olan ruh sağlığı hizmetine geçmek düşüncesindeyiz" ifadelerini kullandı.
Başhekim Uzm. Dr. Cengisiz, basın toplantısının arından basın mensupları ve hastane yönetimiyle birlikte kapatılan servisleri basına gösterdi. Oldukça karanlık ve hava almayan zemin katta bulunan servislerde rutubetten dolayı duvarlarda mantarların bulunması dikkat çekti.