OMÜ'de Kadınlar Günü Kutlandı
“8 Mart Dünya Kadınlar Günü”, Ondokuz Mayıs Üniversitesinin (OMÜ) çeşitli yerlerinde düzenlenen bir dizi etkinliklerle kutladı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kadın ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi (OKTAM) , Mühendislik Fakültesi ve Eğitim Fakültesinin ortaklaşa düzenlediği kutlama töreninde “İlk Adımın 100. Yılında Çalışma Hayatında Kadın” konulu panelle kadınların sorunları tartışıldı. Etkinlikte Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Topluluğu mini bir konser de verdi. Törenin açılış konuşmasını OMÜ Kadın ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi (OKTAM) Müdür Vekili Doç. Dr. Hatice Kumcağız yaptı.
“Kadınların olduğu yerde sevgi, saygı ve adalet çok daha fazla”
8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması için yaşanan tarihsel süreci katılımcılarla paylaşan Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Birol Elevli de Türkiye’de kadınların, erkeklere oranla daha az istihdam edildiğinin altını çizdi. Mühendislik mesleğinde istihdamın daha da az olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Elevli, mühendislik öğrencilerininse sadece yüzde 35’in kadın olduğunu belirtti.
Türk kültüründe kadına verilen değerin büyük olduğunu ifade eden Birol Elevli, “Kadın ve erkek birbirini tamamlayan bireylerdir. Toplumda dengeli bir iş bölümü toplumun gelişimiyle direkt alakalıdır. Kadınlar ne kadar iş hayatına katılırsa toplumsal gelişmemiz o kadar fazla olacaktır. Yılların bana öğrettiği şey kadının olduğu yerde sevgi, saygı ve adaletin çok daha fazla olduğudur” diye konuştu.
“Türk toplumunda kadının yeri diğer toplumlardan daha da ileride”
Bugün pek çok ülkede kadınların toplumsal sorunlarının dillendirildiğini ve bu sorunların çözümleri üzerinde konuşulduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, “Türk toplumunda kadının yeri batımızda ve doğumuzdaki toplumların daha ilerisinde. Bunu, Orhun Abidelerinden başlayarak Türk devlet yönetimine kadar pek çok alanda görmemiz mümkün. Kendini ve eşini tanıtırken ‘Ben sizin hanınızım, bu da benim hanım’ diyen bir Hakan, Veda Hutbesi’nde insanların birbirleri üzerinde olan haklarından ve özellikle de kadınların haklarından ilk kez resmi olarak bahsetmiş Yüce bir Peygamber, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere pek çok hakkı kanunlara dayandırarak veren Ulu bir Önder, Türk toplumunda kadının yerini tespit etmede somut örneklerdir” şeklinde konuştu.
“Üniversiteler olarak gençlerimize kadın hakları konusunda hassasiyet ve farkındalık kazandırmalıyız”
Kadın ve erkek arasında biyolojik anlamda bir ayrım bulunduğunu ama ayrımcılığın asla kabul edilemeyeceğini vurgulayan Rektör Sait Bilgiç sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Kadın zarafetiyle şekillenen bir sosyal hayata ve gelişmiş bir topluma kavuşmamız için kadının sosyal hayata daha çok katılması gerektiğini unutmamalıyız. Biz üniversiteler olarak özellikle gençlerimize bu konuda hassasiyet ve farkındalık kazandırmayı bir görev olarak biliyoruz. OMÜ de çalışanları ve öğrencileri bakımından kadın oranının oldukça yüksek olduğu bir üniversite. Akademisyenler bakımından da bu oran yüzde 50’ye yakın.”
Dünyayı sevgiyle dolduran kadınlara ihtiyacımız olduğuna dikkat çene Rektör Bilgiç, “Dünyayı sevgiyle dolduran kadınlarımızın, kadınlar gününü kutluyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
“Kadınlar günü etkinlikleri gelecekle ilgili güzel önerilere vesile olsun”
Son dönemlerde kadına verilen değerin artmasıyla birlikte kadınların daha çok sosyal ve siyasi hayata katılabildiğini kaydeden Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin, “Her şeyden önce bu tarz etkinlikler, kadın sorunlarının tartışılmasına olanak vererek bir farkındalık oluşmasını sağlıyor. Bu nedenle çok önemsiyorum. Burada ve Samsun’un çeşitli yerlerinde yapılan etkinliklerin, Türk toplumunun gelişmesine katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.
Bir eğitimci olarak kız öğrencilerin eğitime daha çok önem verdiğini dile getiren Zihni Şahin, “Dün İstiklal Savaşı’nda erkeğin yanında mücadele veren kadın, bugün de sosyal hayatta yerini almalı. Kadınların, Kadınlar Günü’nü kutluyor etkinliklerin gelecekle ilgili güzel önerilere vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
“Kadını nesne pozisyonundan özne pozisyonuna taşıma gayretinde olduk”
Kadınların emekle özdeşleşen özel gününü tebrik ederek konuşmasına başlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan ise, “Bugün burada gerçekleşecek panelin konusun 100. yılı içermesi çok değerli. Ülkemizin kuruluşundan bu güne kadar kadının yaşadığı 100 yıllık serüveni değerlendirmek çok önemli. Dinimize, medeniyetimize ve özümüze döndüğümüzde toplumumuzda kadının yeri çok açık. Çok uzun yıllar bu konu eşitlik kavramı üzerinden tartışıldı. Oysa kadın ve erkeğin eşit olmadığı gerçeğinden yola çıkarak bunun da bir eksiklik olmadığını kabul etmeliyiz. Hatta bazı yönlerden kadının daha üstün olduğunu görebiliyoruz. Dolayısıyla bu konuya eşitlik üzerinden değil adalet üzerinden bakmamız gerekiyor. Bunun yanında yine kadın sürekli şiddetle anılıyordu. Kadın ve şiddet aynı cümlede geçmeye mahkûmmuş gibi algılandı. Kadını yaşadığı şiddetten kurtaracak önlemleri almak, devlet olarak kadının yanında olmak tabii ki çok önemli ama kadını şiddetin ötesinde farklı bir alana taşımak adına bir irade göstermek gerekliydi. Bugün geldiğimiz noktada başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bizler, bu ülkenin geleceğine yön veren kadrolar olarak kadını nesne pozisyonundan alıp özne pozisyonu yapmanın gayreti içerisinde olduk. Bunu da son zamanlarda yaptığımız yasal düzenlemelerle, kadının annelikle kariyeri arasında bir tercih yapma zorunluluğunu ortadan kaldırarak yaptık. Getirilen yeniliklerle, çocuğunun bakım ihtiyaçlarının giderilmesiyle, iş hayatında önünün açılmasıyla kadın artık bir tercih yapmak zorunda değil” değerlendirmesinde bulundu.
“Tarihte ilk defa bu dönemde kadının mecliste temsili yüzde 17’ye çıktı”
Kadının son yıllarda siyasi alanda daha çok yer aldığını vurgulayan Çiğdem Karaaslan şöyle devam etti: “Atatürk kadınlara gelişmiş dediğimiz ülkelerden çok daha önce seçme ve seçilme hakkı verdiği halde uzun süre kadınlar siyasete pek giremedi. Tarihte ilk defa bu dönemde kadının mecliste temsili yüzde 17’ye çıktı. Bu elbette yeterli değil. Sadece mecliste değil siyasi hayatın her alanda kadınların daha fazla katılımını hedefliyoruz.”
Hükümetin, siyasetin yanı sıra kız çocuklarının eğitimi hususunda da verimli çalışmalar yaptığına işaret eden Karaaslan, “Kadını sadece işe başladığı tarihle değil, aynı zamanda ailesiyle, ailesiyle yaşadıklarıyla bir bütün olarak algılıyoruz. Çünkü sürdürülebilir olmadığı sürece hiçbir şeyin anlamı yok. Başta biz kadın milletvekilleri olmak üzere omuzlarımızdaki sorunların elbette farkındayız. Ancak konulara kadın erkek ayrımı üzerinden bakmamalıyız. Kadın güçlenirse, aile güçlenir. Aile güçlenirse de toplum güçlenir” ifadelerini kullandı.
Atatürk Kongre ve Kültür Merkezindeki etkinliğin sonrasında Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç ve beraberindekiler Tıp Fakültesi Hastanesi Doğum Servisindeki hasta ve çalışanları ziyaret ederek karanfil dağıttı.
Yaşam Merkezine geçen protokol üyeleri, öğrencilerle de bir araya gelerek onlarla beraber yemek yiyerek sohbet etti.
Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen törene; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran, Genel Sekreter Doç. Dr. Menderes Kabadayı, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Seher Balcı, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı.
Kaynak: İHA
“Kadınların olduğu yerde sevgi, saygı ve adalet çok daha fazla”
8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması için yaşanan tarihsel süreci katılımcılarla paylaşan Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Birol Elevli de Türkiye’de kadınların, erkeklere oranla daha az istihdam edildiğinin altını çizdi. Mühendislik mesleğinde istihdamın daha da az olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Elevli, mühendislik öğrencilerininse sadece yüzde 35’in kadın olduğunu belirtti.
Türk kültüründe kadına verilen değerin büyük olduğunu ifade eden Birol Elevli, “Kadın ve erkek birbirini tamamlayan bireylerdir. Toplumda dengeli bir iş bölümü toplumun gelişimiyle direkt alakalıdır. Kadınlar ne kadar iş hayatına katılırsa toplumsal gelişmemiz o kadar fazla olacaktır. Yılların bana öğrettiği şey kadının olduğu yerde sevgi, saygı ve adaletin çok daha fazla olduğudur” diye konuştu.
“Türk toplumunda kadının yeri diğer toplumlardan daha da ileride”
Bugün pek çok ülkede kadınların toplumsal sorunlarının dillendirildiğini ve bu sorunların çözümleri üzerinde konuşulduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, “Türk toplumunda kadının yeri batımızda ve doğumuzdaki toplumların daha ilerisinde. Bunu, Orhun Abidelerinden başlayarak Türk devlet yönetimine kadar pek çok alanda görmemiz mümkün. Kendini ve eşini tanıtırken ‘Ben sizin hanınızım, bu da benim hanım’ diyen bir Hakan, Veda Hutbesi’nde insanların birbirleri üzerinde olan haklarından ve özellikle de kadınların haklarından ilk kez resmi olarak bahsetmiş Yüce bir Peygamber, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere pek çok hakkı kanunlara dayandırarak veren Ulu bir Önder, Türk toplumunda kadının yerini tespit etmede somut örneklerdir” şeklinde konuştu.
“Üniversiteler olarak gençlerimize kadın hakları konusunda hassasiyet ve farkındalık kazandırmalıyız”
Kadın ve erkek arasında biyolojik anlamda bir ayrım bulunduğunu ama ayrımcılığın asla kabul edilemeyeceğini vurgulayan Rektör Sait Bilgiç sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Kadın zarafetiyle şekillenen bir sosyal hayata ve gelişmiş bir topluma kavuşmamız için kadının sosyal hayata daha çok katılması gerektiğini unutmamalıyız. Biz üniversiteler olarak özellikle gençlerimize bu konuda hassasiyet ve farkındalık kazandırmayı bir görev olarak biliyoruz. OMÜ de çalışanları ve öğrencileri bakımından kadın oranının oldukça yüksek olduğu bir üniversite. Akademisyenler bakımından da bu oran yüzde 50’ye yakın.”
Dünyayı sevgiyle dolduran kadınlara ihtiyacımız olduğuna dikkat çene Rektör Bilgiç, “Dünyayı sevgiyle dolduran kadınlarımızın, kadınlar gününü kutluyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
“Kadınlar günü etkinlikleri gelecekle ilgili güzel önerilere vesile olsun”
Son dönemlerde kadına verilen değerin artmasıyla birlikte kadınların daha çok sosyal ve siyasi hayata katılabildiğini kaydeden Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin, “Her şeyden önce bu tarz etkinlikler, kadın sorunlarının tartışılmasına olanak vererek bir farkındalık oluşmasını sağlıyor. Bu nedenle çok önemsiyorum. Burada ve Samsun’un çeşitli yerlerinde yapılan etkinliklerin, Türk toplumunun gelişmesine katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.
Bir eğitimci olarak kız öğrencilerin eğitime daha çok önem verdiğini dile getiren Zihni Şahin, “Dün İstiklal Savaşı’nda erkeğin yanında mücadele veren kadın, bugün de sosyal hayatta yerini almalı. Kadınların, Kadınlar Günü’nü kutluyor etkinliklerin gelecekle ilgili güzel önerilere vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
“Kadını nesne pozisyonundan özne pozisyonuna taşıma gayretinde olduk”
Kadınların emekle özdeşleşen özel gününü tebrik ederek konuşmasına başlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan ise, “Bugün burada gerçekleşecek panelin konusun 100. yılı içermesi çok değerli. Ülkemizin kuruluşundan bu güne kadar kadının yaşadığı 100 yıllık serüveni değerlendirmek çok önemli. Dinimize, medeniyetimize ve özümüze döndüğümüzde toplumumuzda kadının yeri çok açık. Çok uzun yıllar bu konu eşitlik kavramı üzerinden tartışıldı. Oysa kadın ve erkeğin eşit olmadığı gerçeğinden yola çıkarak bunun da bir eksiklik olmadığını kabul etmeliyiz. Hatta bazı yönlerden kadının daha üstün olduğunu görebiliyoruz. Dolayısıyla bu konuya eşitlik üzerinden değil adalet üzerinden bakmamız gerekiyor. Bunun yanında yine kadın sürekli şiddetle anılıyordu. Kadın ve şiddet aynı cümlede geçmeye mahkûmmuş gibi algılandı. Kadını yaşadığı şiddetten kurtaracak önlemleri almak, devlet olarak kadının yanında olmak tabii ki çok önemli ama kadını şiddetin ötesinde farklı bir alana taşımak adına bir irade göstermek gerekliydi. Bugün geldiğimiz noktada başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bizler, bu ülkenin geleceğine yön veren kadrolar olarak kadını nesne pozisyonundan alıp özne pozisyonu yapmanın gayreti içerisinde olduk. Bunu da son zamanlarda yaptığımız yasal düzenlemelerle, kadının annelikle kariyeri arasında bir tercih yapma zorunluluğunu ortadan kaldırarak yaptık. Getirilen yeniliklerle, çocuğunun bakım ihtiyaçlarının giderilmesiyle, iş hayatında önünün açılmasıyla kadın artık bir tercih yapmak zorunda değil” değerlendirmesinde bulundu.
“Tarihte ilk defa bu dönemde kadının mecliste temsili yüzde 17’ye çıktı”
Kadının son yıllarda siyasi alanda daha çok yer aldığını vurgulayan Çiğdem Karaaslan şöyle devam etti: “Atatürk kadınlara gelişmiş dediğimiz ülkelerden çok daha önce seçme ve seçilme hakkı verdiği halde uzun süre kadınlar siyasete pek giremedi. Tarihte ilk defa bu dönemde kadının mecliste temsili yüzde 17’ye çıktı. Bu elbette yeterli değil. Sadece mecliste değil siyasi hayatın her alanda kadınların daha fazla katılımını hedefliyoruz.”
Hükümetin, siyasetin yanı sıra kız çocuklarının eğitimi hususunda da verimli çalışmalar yaptığına işaret eden Karaaslan, “Kadını sadece işe başladığı tarihle değil, aynı zamanda ailesiyle, ailesiyle yaşadıklarıyla bir bütün olarak algılıyoruz. Çünkü sürdürülebilir olmadığı sürece hiçbir şeyin anlamı yok. Başta biz kadın milletvekilleri olmak üzere omuzlarımızdaki sorunların elbette farkındayız. Ancak konulara kadın erkek ayrımı üzerinden bakmamalıyız. Kadın güçlenirse, aile güçlenir. Aile güçlenirse de toplum güçlenir” ifadelerini kullandı.
Atatürk Kongre ve Kültür Merkezindeki etkinliğin sonrasında Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç ve beraberindekiler Tıp Fakültesi Hastanesi Doğum Servisindeki hasta ve çalışanları ziyaret ederek karanfil dağıttı.
Yaşam Merkezine geçen protokol üyeleri, öğrencilerle de bir araya gelerek onlarla beraber yemek yiyerek sohbet etti.
Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen törene; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran, Genel Sekreter Doç. Dr. Menderes Kabadayı, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Seher Balcı, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı.