Konya'da Şivlilik Geleneği Yaşatılıyor
Konya’da mübarek üç ayların başlangıcında kutlanan Şivlilik Geleneği yaşatılmaya devam ediyor.
Üç ayların başlangıcında Konya halkı tarafından kutlanan “Şivlilik” geleneğini, birçok mahallede gece saatlerinde çocuklar ateş yakıp üzerinden atlayarak kutladı. Sabah saatlerinde ise çocuklar kapı kapı dolaşarak “Şivlilik” topladı. Sokaklarda şeker toplayan çocuklar, mutluluklarını dile getirdi. Öğrencilerini alarak sınıf annesiyle birlikte geleneği yaşatmak için çocuklarla şeker toplayan sınıf öğretmeni Ali Kılınç, “Konya’ya özgü bir şey. Öğrencilerimiz bir hafta 10 gün öncesinden Şivlilikle ilgili heyecanlarını belirtmeye başladılar. Bugün apartmanlarında, mahallelerinde arkadaşlarıyla birlikte, komşularından sevdiği insanlardan bu tür küçük hediyeler almak onları çok mutlu ediyor. Biz de bu geleneği yaşatmak için okula gelen öğrencilerimizle birlikte okulun çevresine çıktık. Güzel bir etkinlik oldu” ifadelerini kullandı.
Sınıf annesi Çiğdem Özkan ise çocukların bir haftadır çok heyecanlı olduğunu belirterek, “Hem derslerinden kalsın istemedim, çocukların arkadaşlarıyla öğretmenleriyle birlikte güzel bir gün geçirmesini istiyoruz. Öğretmenlerimizle birlikte gezdirdik” dedi.
Şivlilik’te çocuklar hatırlanıyor, mutlu ediliyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Alanında kayıt altına alınan Şivlilik Geleneği hakkında şu bilgiler veriliyor:
"Şivlilik, Konya’da Hicri takvime göre üç ayların başlangıcı olan Recep ayının ilk Perşembe’sini Cuma’ya bağlayan gecede ve Regaip Kandili sabahı çocuklarca yapılan kandil kutlama geleneğidir. Konya’da bu güne ’ilk namaz’ adı da verilir. Kandilden bir hafta önce çocuklar, gece sokağa çıkarak bu günün geleceğini, trampetlerle, kavallarla, fenerlerle mahalle mahalle dolaşarak haber verirler. Fenerini alan çocuk sokağa çıkar, yol ortasına gerilen ipe fenerini asar, bütün dükkanlar rengarenk, irili ufaklı karpuz, davul, sünme, kuyruklu ismi verilen kağıt fenerlerle, mumlarla donatılır. Çocuklar yakılan ateşin etrafında halka olur ve fener alayına katılırlar. Regaip Gecesinin sabahı ellerine birer torba alan çocuklar kapıları çalmadan içeriye girer;
Şivli şivli şişirmiş,
Erken kalkan pişirmiş,
İki çörek bir börek,
Bize namazlık gerek. Şivliliiiiik... diye bağrışırlar. Ev sahibi önceden hazırlanan kuru üzüm, leblebi, incir, iğde gibi çerezlerden ve günümüzde daha çok şekerlemelerden çocuklara dağıtır. Aynı gün, hemen her evde, yağda kızartılmış mayalı hamurdan ’bişi’ yapılır ve yufkaların arasına konur. Buna pekmezle yapılmış un helvası ilave edildiği de olur. Bişiler komşulara dağıtılır. İkindi ile akşam namazı arasında mezar ziyaretleri yapılır, yatsı namazında camilerde mevlit okunur. Şivlilik günü aile büyükleri, komşu ve akraba ziyaretleri yapılır, ’namazın mübarek olsun’ temennisinde bulunulur. Bu ziyaretler sırasında önce yemek, ardından da çerez ve meyvelerden oluşan Şivlilik ikramı yapılır. Çocukların hatırlandığı, mutlu edildiği Şivlilik, aynı zamanda birlik ve beraberlik duygularının pekiştirildiği bir gelenek olarak geçmişten günümüze varlığını sürdürmektedir."
Kaynak: İHA
Sınıf annesi Çiğdem Özkan ise çocukların bir haftadır çok heyecanlı olduğunu belirterek, “Hem derslerinden kalsın istemedim, çocukların arkadaşlarıyla öğretmenleriyle birlikte güzel bir gün geçirmesini istiyoruz. Öğretmenlerimizle birlikte gezdirdik” dedi.
Şivlilik’te çocuklar hatırlanıyor, mutlu ediliyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Alanında kayıt altına alınan Şivlilik Geleneği hakkında şu bilgiler veriliyor:
"Şivlilik, Konya’da Hicri takvime göre üç ayların başlangıcı olan Recep ayının ilk Perşembe’sini Cuma’ya bağlayan gecede ve Regaip Kandili sabahı çocuklarca yapılan kandil kutlama geleneğidir. Konya’da bu güne ’ilk namaz’ adı da verilir. Kandilden bir hafta önce çocuklar, gece sokağa çıkarak bu günün geleceğini, trampetlerle, kavallarla, fenerlerle mahalle mahalle dolaşarak haber verirler. Fenerini alan çocuk sokağa çıkar, yol ortasına gerilen ipe fenerini asar, bütün dükkanlar rengarenk, irili ufaklı karpuz, davul, sünme, kuyruklu ismi verilen kağıt fenerlerle, mumlarla donatılır. Çocuklar yakılan ateşin etrafında halka olur ve fener alayına katılırlar. Regaip Gecesinin sabahı ellerine birer torba alan çocuklar kapıları çalmadan içeriye girer;
Şivli şivli şişirmiş,
Erken kalkan pişirmiş,
İki çörek bir börek,
Bize namazlık gerek. Şivliliiiiik... diye bağrışırlar. Ev sahibi önceden hazırlanan kuru üzüm, leblebi, incir, iğde gibi çerezlerden ve günümüzde daha çok şekerlemelerden çocuklara dağıtır. Aynı gün, hemen her evde, yağda kızartılmış mayalı hamurdan ’bişi’ yapılır ve yufkaların arasına konur. Buna pekmezle yapılmış un helvası ilave edildiği de olur. Bişiler komşulara dağıtılır. İkindi ile akşam namazı arasında mezar ziyaretleri yapılır, yatsı namazında camilerde mevlit okunur. Şivlilik günü aile büyükleri, komşu ve akraba ziyaretleri yapılır, ’namazın mübarek olsun’ temennisinde bulunulur. Bu ziyaretler sırasında önce yemek, ardından da çerez ve meyvelerden oluşan Şivlilik ikramı yapılır. Çocukların hatırlandığı, mutlu edildiği Şivlilik, aynı zamanda birlik ve beraberlik duygularının pekiştirildiği bir gelenek olarak geçmişten günümüze varlığını sürdürmektedir."