DHKP/C'nin Avukatlık Yapılanması Davası
6'sı tutuklu 20 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Terör örgütü DHKP/C'nin avukatlık yapılanmasına yönelik 6'sı tutuklu 20 sanığın yargılandığı davada, sanık avukatlarının talepleri alındı.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki salonda yapılan duruşmaya tutuklu sanıklar Selçuk Kozağaçlı, Aycan Çiçek, Aytaç Ünsal, Behiç Aşçı, Barkın Timtik ve Engin Gökoğlu ile 6 tutuksuz sanık katıldı.
Türkiye genelindeki 16 baronun başkanı, çeşitli ülkelerden gelen yabancı uyruklu avukatlar ve çok sayıda sanık avukatı da salonda hazır bulundu.
Sanık Selçuk Kozağaçlı, diğer tutuklu sanıklarla kendileri arasında oturtulan jandarma görevlilerinin kaldırılmasını talep etti. Mahkeme, jandarma görevlilerinin sanıklar arasından kalkarak yan taraflarda oturmalarına karar verdi.
Mahkeme Başkanı, sanıklara Cumhuriyet savcısı tarafından celse arasında sunulan esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalarını sordu.
Sanık avukatları, önceki duruşmada, kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinin değerlendirileceğine dair ara karar verildiğini, bu nedenle sanıkların mütalaaya karşı savunmalarının alınamayacağını söyledi.
Sanık avukatları, tanık ifadeleri ile dijital inceleme raporlarına dair beyanda bulundu.
Görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, mütalaasını tekrar ettiğini belirterek, sanık avukatlarının taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, soruşturma aşamasında tüm delillerin toplanması, soruşturma ve kovuşturma aşamasında tanıkların dinlenmesi, taleplerin dosyaya bir katkı sağlamayacağı ve yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle kovuşturmanın genişletilmesine ilişkin talepleri reddetti.
Heyet, sanıkların son savunmalarının alınması üzerine duruşmayı yarına erteledi.
Bazı sanık avukatlarının sloganlar ve alkışlarla ara kararlara tepki göstermesi üzerine mahkeme başkanı, bu hususun tutanak altına alındığını duyurdu.
- Mütalaadan
Esas hakkındaki mütalaada, silahlı terör örgütü DHKP/C'nin faaliyetlerinin tespitine yönelik İdil Kültür Merkezi isimli yerde yapılan aramalarda örgütsel dijital materyallerin ele geçirildiği belirtilerek, sanıkların kod isim kullanarak örgütün üst yönetim birimiyle yaptıkları örgütsel yazışmaların ve örgütün yönetim biriminin sanıklara verdiği örgütsel talimatların tespit edildiği bildirildi.
Tanık ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan sanıkların verdikleri ifadelere göre sanıkların DHKP/C üst yönetiminin talimatlarıyla kurulup faaliyet yürüten, örgüt içinde "sporcular" olarak anılan Halkın Hukuk Bürosu'nda faaliyette bulundukları kaydedilen mütalaada, sanıkların örgütün üst yönetimiyle örgütsel yazışmalar yaptıkları, yakalanan örgüt mensuplarına örgütün talimatlarını ilettikleri, cezaevlerinden kalan örgüt mensuplarından temin ettikleri mektupların Yürüyüş adlı örgüte müzahir dergide yayımlanmasını sağladıkları ve talimatla örgütsel faaliyetlere katıldıkları aktarıldı.
Sanıkların örgüt hiyerarşisine dahil oldukları ve kod isim kullandıkları da vurgulanan mütalaada, ikametlerinde gerçekleştirilen arama işlemlerinde örgüte müzahir yayınların ve materyaller ele geçirilen sanıkların suçlamalara konu eylemleri sıralandı.
Örgüt içindeki konumları, yürüttükleri faaliyetler ve haklarındaki diğer tespitler neticesinde suç konusu eylemlerinin DHKP/C silahlı terör örgütü üyeliği kapsamında kaldığının anlaşıldığı vurgulanan sanıkların tümünün "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilen mütalaada, firari avukat sanıklar Oya Aslan ve Günay Dağ hakkında dosyanın ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesi istendi.
Kaynak: AA
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki salonda yapılan duruşmaya tutuklu sanıklar Selçuk Kozağaçlı, Aycan Çiçek, Aytaç Ünsal, Behiç Aşçı, Barkın Timtik ve Engin Gökoğlu ile 6 tutuksuz sanık katıldı.
Türkiye genelindeki 16 baronun başkanı, çeşitli ülkelerden gelen yabancı uyruklu avukatlar ve çok sayıda sanık avukatı da salonda hazır bulundu.
Sanık Selçuk Kozağaçlı, diğer tutuklu sanıklarla kendileri arasında oturtulan jandarma görevlilerinin kaldırılmasını talep etti. Mahkeme, jandarma görevlilerinin sanıklar arasından kalkarak yan taraflarda oturmalarına karar verdi.
Mahkeme Başkanı, sanıklara Cumhuriyet savcısı tarafından celse arasında sunulan esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalarını sordu.
Sanık avukatları, önceki duruşmada, kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinin değerlendirileceğine dair ara karar verildiğini, bu nedenle sanıkların mütalaaya karşı savunmalarının alınamayacağını söyledi.
Sanık avukatları, tanık ifadeleri ile dijital inceleme raporlarına dair beyanda bulundu.
Görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, mütalaasını tekrar ettiğini belirterek, sanık avukatlarının taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, soruşturma aşamasında tüm delillerin toplanması, soruşturma ve kovuşturma aşamasında tanıkların dinlenmesi, taleplerin dosyaya bir katkı sağlamayacağı ve yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle kovuşturmanın genişletilmesine ilişkin talepleri reddetti.
Heyet, sanıkların son savunmalarının alınması üzerine duruşmayı yarına erteledi.
Bazı sanık avukatlarının sloganlar ve alkışlarla ara kararlara tepki göstermesi üzerine mahkeme başkanı, bu hususun tutanak altına alındığını duyurdu.
- Mütalaadan
Esas hakkındaki mütalaada, silahlı terör örgütü DHKP/C'nin faaliyetlerinin tespitine yönelik İdil Kültür Merkezi isimli yerde yapılan aramalarda örgütsel dijital materyallerin ele geçirildiği belirtilerek, sanıkların kod isim kullanarak örgütün üst yönetim birimiyle yaptıkları örgütsel yazışmaların ve örgütün yönetim biriminin sanıklara verdiği örgütsel talimatların tespit edildiği bildirildi.
Tanık ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan sanıkların verdikleri ifadelere göre sanıkların DHKP/C üst yönetiminin talimatlarıyla kurulup faaliyet yürüten, örgüt içinde "sporcular" olarak anılan Halkın Hukuk Bürosu'nda faaliyette bulundukları kaydedilen mütalaada, sanıkların örgütün üst yönetimiyle örgütsel yazışmalar yaptıkları, yakalanan örgüt mensuplarına örgütün talimatlarını ilettikleri, cezaevlerinden kalan örgüt mensuplarından temin ettikleri mektupların Yürüyüş adlı örgüte müzahir dergide yayımlanmasını sağladıkları ve talimatla örgütsel faaliyetlere katıldıkları aktarıldı.
Sanıkların örgüt hiyerarşisine dahil oldukları ve kod isim kullandıkları da vurgulanan mütalaada, ikametlerinde gerçekleştirilen arama işlemlerinde örgüte müzahir yayınların ve materyaller ele geçirilen sanıkların suçlamalara konu eylemleri sıralandı.
Örgüt içindeki konumları, yürüttükleri faaliyetler ve haklarındaki diğer tespitler neticesinde suç konusu eylemlerinin DHKP/C silahlı terör örgütü üyeliği kapsamında kaldığının anlaşıldığı vurgulanan sanıkların tümünün "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilen mütalaada, firari avukat sanıklar Oya Aslan ve Günay Dağ hakkında dosyanın ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesi istendi.