Eski YSK Üyesine 15 Yıla Kadar Hapis İstemi
Eski Yargıtay ve YSK üyesi Ali Kaya'nın FETÖ üyeliğinden yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca esas hakkında mütalaa verildi Mütalaada, Kaya'nın terör örgütü üyeliğinden 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması, sanık hakkında TCK'nin 'hata' hükümlerinin uygulanmaması ve hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesi istendi.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliği suçundan yargılanan eski Yargıtay ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyesi Ali Kaya'nın terör örgütü üyeliği suçundan 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya, tutuklu sanık Kaya, avukatı ve yakınları katıldı.
Dosyaya gelen belgelerin okunmasının ardından Yargıtay Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan esas hakkındaki mütalaa, duruşma savcısı Mutahhar Keleşoğlu tarafından açıklandı.
Mütalaada, sanığın, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı görevini yürütürken örgütün talimatıyla Yargıtay üyesi, yine FETÖ'nün Yargıtay içindeki organizasyonuyla YSK üyeliğine seçildiği belirtildi.
Sanığın adına kayıtlı cep telefonuyla örgütün şifreli haberleşme sistemi ByLock'u "Kayalar79" kullanıcı adıyla kullandığı, diğer FETÖ mensuplarıyla buradan yazıştığı, 2014-2015 yıllarında ByLock'a 2 bin 561 kez bağlandığı tespitleri yer aldı.
Kaya'nın ankesörlü telefondan arandığına ilişkin kayıtlara da yer verilen mütalaada, aynı sabit telefonlardan FETÖ üyeliğinden yargılanan bazı eski yüksek yargı üyelerinin de arandığının tespit edildiği belirtildi.
Sanığın Bank Asyada 2013'ten sonra kızı adına açtığı hesaba para yatırdığı, çocuklarını örgütün eğitim birimi sorumluluğuna verdiği de anlatılan mütalaada, Kaya'nın bu şekilde örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle FETÖ'nün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacı doğrultusunda hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi" olma suçunu işlediği sonucuna varıldığı bildirildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın, eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyo-kültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun, bir terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğu vurgulanan mütalaada, bu nedenlerle Kaya hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmasının istenmediği ifade edildi.
Esas hakkındaki mütalaada sanık Ali Kaya'nın, örgüt üyesi olma suçundan TCK'nın 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Mütalaada, sanığın örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip kazandığı statüye eşdeğer şekilde yüksek yargı içinde konumlandırılması, FETÖ'nün mahrem yapısı içinde bulunduğu hususları dikkate alınarak suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi talep edildi.
Söz verilen sanık Ali Kaya ve avukatı, esas hakkındaki savunma hazırlamak için süre istedi ve tahliye talebinde bulundu.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Duruşma, 18 Nisan'a bırakıldı.
Kaynak: AA
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya, tutuklu sanık Kaya, avukatı ve yakınları katıldı.
Dosyaya gelen belgelerin okunmasının ardından Yargıtay Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan esas hakkındaki mütalaa, duruşma savcısı Mutahhar Keleşoğlu tarafından açıklandı.
Mütalaada, sanığın, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı görevini yürütürken örgütün talimatıyla Yargıtay üyesi, yine FETÖ'nün Yargıtay içindeki organizasyonuyla YSK üyeliğine seçildiği belirtildi.
Sanığın adına kayıtlı cep telefonuyla örgütün şifreli haberleşme sistemi ByLock'u "Kayalar79" kullanıcı adıyla kullandığı, diğer FETÖ mensuplarıyla buradan yazıştığı, 2014-2015 yıllarında ByLock'a 2 bin 561 kez bağlandığı tespitleri yer aldı.
Kaya'nın ankesörlü telefondan arandığına ilişkin kayıtlara da yer verilen mütalaada, aynı sabit telefonlardan FETÖ üyeliğinden yargılanan bazı eski yüksek yargı üyelerinin de arandığının tespit edildiği belirtildi.
Sanığın Bank Asyada 2013'ten sonra kızı adına açtığı hesaba para yatırdığı, çocuklarını örgütün eğitim birimi sorumluluğuna verdiği de anlatılan mütalaada, Kaya'nın bu şekilde örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle FETÖ'nün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacı doğrultusunda hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi" olma suçunu işlediği sonucuna varıldığı bildirildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın, eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyo-kültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun, bir terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğu vurgulanan mütalaada, bu nedenlerle Kaya hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmasının istenmediği ifade edildi.
Esas hakkındaki mütalaada sanık Ali Kaya'nın, örgüt üyesi olma suçundan TCK'nın 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Mütalaada, sanığın örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip kazandığı statüye eşdeğer şekilde yüksek yargı içinde konumlandırılması, FETÖ'nün mahrem yapısı içinde bulunduğu hususları dikkate alınarak suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi talep edildi.
Söz verilen sanık Ali Kaya ve avukatı, esas hakkındaki savunma hazırlamak için süre istedi ve tahliye talebinde bulundu.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Duruşma, 18 Nisan'a bırakıldı.