Eski Yargıtay Üyesi Süleyman Kul'a Hapis İstemi
Eski Yargıtay üyesi Süleyman Kul'un yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca esas hakkında mütalaa verildi Mütalaada, terör örgütü üyeliğinden 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen tutuklu sanık Kul hakkında, TCK'nin 'hata' hükümlerinin uygulanmaması ve hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesi talep edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen eski Yargıtay üyesi Süleyman Kul'un yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından esas hakkındaki mütalaa sunuldu.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya, sanık Kul, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada, Süleyman Kul'un avukatı da hazır bulundu.
Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mutahhar Keleşoğlu, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı okudu.
Örgütün yapısı, tanık beyanları, sanık savunması ile toplanan bilgi ve belgelere yer verilen mütalaada, sanığın FETÖ içerisinde yer aldığına işaret edildi.
FETÖ'nün, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda (HSYK) 2010'da çoğunluğu ele geçirmesinin ardından Kul'un, Yargıtay üyeliğine seçildiğinin bildirildiği mütalaada, sanığın örgütsel stratejilerin belirlendiği toplantılara da katıldığı vurgulandı.
Mütalaada, sanığın mesleğinin icrası döneminde başlayan örgüt üyeliğinin Yargıtay üyeliği süresince de devam ettiği anlatıldı.
Eski Yargıtay üyesi Süleyman Kul'un, örgütle birlikte hareket ettiğinin belirtildiği mütalaada, sanığın FETÖ'nün şifreli haberleşme ağı ByLock kullanıcısı olduğu bildirildi.
Esas hakkındaki mütalaada, Kul'un, ByLock'taki kullanıcı adını babası ve eşinin doğum tarihlerinden oluşturduğu ifade edildi.
Diğer örgüt mensuplarıyla sanık arasındaki para transferlerine dikkati çekilen mütalaada, Kul'un ankesörlü telefonlardan arandığı kaydedildi.
- "Hiyerarşik yapıya dahil oldu"
Mütalaada, sanığın böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle FETÖ'nün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi" olma suçunu işlediği sonucuna varıldığı belirtildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyokültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle FETÖ'deki konumu itibarıyla bu oluşumun, terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğunun altı çizilen mütalaada, sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmasının istenmediği bildirildi.
Mütalaada, sanığın "örgüt üyesi olma" suçundan TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
FETÖ'nün Yargıtay hücre yapılanmasında bulunan sanığın, son karar merci Yargıtayda görevlendirilmesi, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eş değer şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususların dikkate alınarak suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi istendi.
Mütalaaya karşı söz verilen sanık ve avukatı, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Duruşma, 10 Nisan'a bırakıldı.
Kaynak: AA
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya, sanık Kul, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada, Süleyman Kul'un avukatı da hazır bulundu.
Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mutahhar Keleşoğlu, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı okudu.
Örgütün yapısı, tanık beyanları, sanık savunması ile toplanan bilgi ve belgelere yer verilen mütalaada, sanığın FETÖ içerisinde yer aldığına işaret edildi.
FETÖ'nün, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda (HSYK) 2010'da çoğunluğu ele geçirmesinin ardından Kul'un, Yargıtay üyeliğine seçildiğinin bildirildiği mütalaada, sanığın örgütsel stratejilerin belirlendiği toplantılara da katıldığı vurgulandı.
Mütalaada, sanığın mesleğinin icrası döneminde başlayan örgüt üyeliğinin Yargıtay üyeliği süresince de devam ettiği anlatıldı.
Eski Yargıtay üyesi Süleyman Kul'un, örgütle birlikte hareket ettiğinin belirtildiği mütalaada, sanığın FETÖ'nün şifreli haberleşme ağı ByLock kullanıcısı olduğu bildirildi.
Esas hakkındaki mütalaada, Kul'un, ByLock'taki kullanıcı adını babası ve eşinin doğum tarihlerinden oluşturduğu ifade edildi.
Diğer örgüt mensuplarıyla sanık arasındaki para transferlerine dikkati çekilen mütalaada, Kul'un ankesörlü telefonlardan arandığı kaydedildi.
- "Hiyerarşik yapıya dahil oldu"
Mütalaada, sanığın böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle FETÖ'nün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi" olma suçunu işlediği sonucuna varıldığı belirtildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyokültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle FETÖ'deki konumu itibarıyla bu oluşumun, terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğunun altı çizilen mütalaada, sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmasının istenmediği bildirildi.
Mütalaada, sanığın "örgüt üyesi olma" suçundan TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
FETÖ'nün Yargıtay hücre yapılanmasında bulunan sanığın, son karar merci Yargıtayda görevlendirilmesi, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eş değer şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususların dikkate alınarak suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi istendi.
Mütalaaya karşı söz verilen sanık ve avukatı, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Duruşma, 10 Nisan'a bırakıldı.