CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Açıklaması (2)

'Özgürce konuşacağız, düşüncelerimizi aktaracağız. Yüksek para cezaları vererek susturmaya çalışıyorlar. Feriştahın gelse beni susturamaz. 81 milyonun uğradığı haksızlığı, hukuksuzluğu dile getirmek zorundayım' 'Dava açılıyor, görüşülecek. Oradaki hakim değiştiriliyor görüşmeye başlamadan. AK Parti militanı hakim getiriliyor. Cumhuriyet tarihinde örneği olmayan yüksek miktarlarda tazminata mahkum ediliyor. Avukat, 'Delilleri topla' diyor. Delilleri toplamaya gerek bile duymuyor. Tabii bu birinci derece daha sonra diğer mahkemelere de gidecek. Ben bunları AİHM'ye kadar götüreceğim' '(CHP'nin Şişli Belediye Başkan adayı) Yarın Parti Meclisine götüreceğiz, orada adayımızı belirleyeceğiz'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Özgürce konuşacağız, düşüncelerimizi aktaracağız. Yüksek para cezaları vererek susturmaya çalışıyorlar. Feriştahın gelse beni susturamaz. 81 milyonun uğradığı haksızlığı, hukuksuzluğu dile getirmek zorundayım." dedi.

Kılıçdaroğlu, Fox Tv'nin canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

"İstanbul'da bir tarafta Binali Yıldırım, bir tarafta Ekrem İmamoğlu kıran kırana, heyecanlı, başa baş çekişmeli bir yarış olacak mı?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Kesinlikle Ekrem Bey çok daha başarılı bir performans gösterecek." dedi.

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adaylarının çok bilinen değil ama yeni bir yüz olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun ilçesinde verdiği hizmetleri herkesin bildiğini ve gördüğünü de söyledi. Kılıçdaroğlu, "Bütün İstanbul yani o yakanın büyük bir kısmı onun açtığı bir milyon metrekarenin üzerindeki parkta eğleniyor. Ekrem Bey'in kendi beldesine yaptığı hizmetler var. Binali Bey hangi hizmetleri yaptı?" diye konuştu.

TBMM Başkanı ve AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'ın otoyollar, köprüler yaptığının belirtilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"O devletin yaptığı iş. Belediye ne yaptı? Belediyenin yaptığı işi soruyorum. Göreceksiniz İstanbul'un sorunlarını en iyi bilen ve bunlara en sağlıklı ve en tutarlı çözümleri getiren kişi İmamoğlu olacak. Çünkü yaşamış olayı. Belediyeyi nasıl ve hangi anlayışla yöneteceğini gayet iyi biliyor. Bir halk adamı. Kimseye kızmıyor, bağırmıyor, sempatik birisi ve derdini anlattığında rahatlıkla dinliyor. Daha da önemlisi herkesin değerlerine saygılı. Hiçbir ayrım yapmıyor vatandaşların arasında. Ama öbür taraf yapıyor."

Yıldırım'ın "Benim için Meclis Başkanlığı meselesi 18 Şubat tarihi itibarıyla tamamdır, orada görevimi tamamlamış olacağım." açıklamasını işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Binali Bey Meclis Başkanlığını kaybedecek büyük bir ihtimalle istifa ettikten sonra. İstifasını çok fazla tartışmadım. Neden? Bu konularda doğrudan siyasetçinin değil, sivil toplum örgütlerinin, vatandaşın duyarlılığının dışa yansıması lazım. O yansırsa daha etkili olur. Öbür türlü bir siyasi çekişme olacak. Sayın Binali Yıldırım'ın eğer istifa etmeden Meclisin makam arabasıyla gidip, seçim propagandası yapacaksa bundan en çok rahatsız olacak olan vatandaş, barolar, sivil toplum kuruluşları, sendikalar olmalıdır. 'Bu haksızlıktır, adaletsizliktir. Böyle bir şey olmamalıdır.' demelidir. Ama biz atlayıp, onların önünü kesersek, bu doğru değil."

- "Kadın arkadaşlar da erkek aday öneriyor"

Kadın aday sayısının az olmasına yönelik eleştiri üzerine Kılıçdaroğlu, "Zaman zaman arkadaşlarıma da söylüyorum kadın aday istiyoruz. Kadın arkadaşlar da erkek aday öneriyor." dedi.

Binlerce adayı birebir tanıma şansları olmadığına işaret eden Kılıçdaroğlu, "Çoğuyla muhatap olamıyorsunuz zaten. Kim bilir? İl başkanı, oradaki milletvekili, belde halkı bilir. Anketlerde çıkar ve biz onlara göre bir değerlendirme yapmak zorundayız. Birden fazla parametrenin bir araya gelmesiyle biz aday belirliyoruz. Kadın aday ben de istiyorum. Elbette ki kadın aday olmalı. Yapacağız da zaten kadın aday ama yeterli değil." diye konuştu.

- Tazminat davaları

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açtığı tazminat davalarına ilişkin bir soru üzerine, iktidar partisinin yanlış yapması halinde bunu en sert ifadelerle kamuoyuna sunmanın anayasal görevi olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Eleştirdiğim zaman yaptığım eleştiriler dolayısıyla tazminat davaları açıldı. Elbette açılabilir. Şimdi Man Adası dolayısıyla yüksek tazminatlar geldi. Man Adası'nda söylediğim her şey belgeye bağlı. Bankanın dekontuysa dekontu... Her şey belgeye bağlı. Üstelik bu Ankara Savcılığına da gitti. Savcılık da araştırdı, sordu, belgelerin doğru olduğunu o da kabul etti. Dava açıldı. Davanın düştüğü 3 mahkemenin başkanları davadan önce değiştirildi." açıklamasını yaptı.

"Niye değiştiriliyor?" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

"Dava açılıyor, görüşülecek. Oradaki hakim değiştiriliyor görüşmeye başlamadan. AK Parti militanı hakim getiriliyor. Cumhuriyet tarihinde örneği olmayan yüksek miktarlarda tazminata mahkum ediliyor. Avukat, 'Delilleri topla' diyor. Delilleri toplamaya gerek bile duymuyor. Tabii bu birinci derece daha sonra diğer mahkemelere de gidecek. Ben bunları AİHM'ye kadar götüreceğim. Benim hakkımda açılan tazminat davalarından son kertede kaybettiğim bir dava var. O da zamanında Anayasa Mahkemesine başvurmadığım gerekçesiyle. Biz o gerekçeyi de haklı bulmadık ve onu AİHM'ye taşıdık. Davaların tamamında haklıyım."

AK Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki'nin kendi aleyhine açtığı davaların tamamını Yargıtay aşamasında kazandığını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi alt mahkemede, gene aleyhime sonuçlanabilir. Alt mahkemelerin verdiği kararları biz gayet iyi biliyoruz. Hangi baskılarla karşı karşıya geldiklerini, hakimlerin nasıl değiştirildiğini de gayet iyi biliyorum. Oradaki hakimlere ben hakim demiyorum zaten. Hakim vicdanıyla, hukukun üstünlüğüne göre karar verir. Sen bir bankanın dekontuna, bir swift kaydına nasıl yok dersin? Ne demek paralar gitmemiş?"

Yüksek tazminatlar dolayısıyla evini sattığını ve bu para tazminatı karşılamadığı için 200 bin lira civarında bir borç alarak tazminatı ödediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ama davaları kazanacağım ben." dedi.

"O paraları geri alırsınız." ifadesine Kılıçdaroğlu, "Elbette geri alacağız." karşılığını verdi.

CHP milletvekillerinin tazminatları ödemeye yönelik oluşturduğu fona değinen Kılıçdaroğlu, fona katkıda bulunmak isteyen çok sayıda vatandaş olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Mektupların içerisine para koyup gönderen vatandaşlar vardı. Sağ olsunlar. Biz vatandaşlardan para istemedik. Ama bir fon kurduk ve adı Demokrasi Fonu. Özgürce konuşacağız, düşüncelerimizi aktaracağız. Yüksek para cezaları vererek susturmaya çalışıyorlar. Daha önce de söyledim, feriştahın gelse beni susturamaz. 81 milyonun uğradığı haksızlığı, hukuksuzluğu dile getirmek zorundayım. Aksi halde benim vicdanım rahat etmez." dedi.

- "Her adayımız güçlü"

"Şişli'de Mustafa Sarıgül'ün karşısında kiminle yarışacaksınız?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, bunu söylemenin doğru olmayacağını, son kararı Parti Meclisinin (PM) vereceğini söyledi. "Yarın PM'ye götüreceğiz, orada adayımızı belirleyeceğiz." diye konuştu.

"Güçlü bir isimle mi çıkacaksınız?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Her adayımız güçlü, iddialı, bilinen, sevilen. Bunların hepsine saygı duyuyoruz." karşılığını verdi.

(Sürecek)
Kaynak: AA