İdlib'deki Cami, Bombardımandan Kaçanların 'Sığınağı' Oldu
Türkiye sınırına yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Suriye'nin İdlib kent merkezinde bulunan bir cami, bombardımandan kaçan 49 ailenin yuvası haline geldi Camiye sığınan Suriyelilerden Selva Şerafettin: 'Sürekli çatışmalar ve uçak bombalarından yatamıyorduk, şimdi soğuktan uyuyamıyoruz. Çocuklarımın hepsi hasta oldu. Allah'tan tek dileğim bu savaşın bir an önce bitip evimize, sıcak yuvamıza dönmek' Reyhan Ahey: 'Allah'ın evindeyiz. En güzel yerdeyiz. Buradan daha güvenli bir yer olamaz'
LALE KÖKLÜ / BURAK MİLLİ - Suriye'de kasım ayından bu yana şiddeti artan bombardımanların ardından evlerini terk etmek zorunda kalan bazı siviller, İdlib kent merkezindeki bir camiye sığındı.
Türkiye sınırına yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki İdlib kent merkezinde bulunan cami, bombardımandan kaçan 49 ailenin yuvası haline geldi. Yanlarında yedek kıyafet dahi bulunmayan siviller, Türk Kızılay'ın dağıttığı battaniye ve gıdalarla yaşama tutunuyor. Ağır kış şartlarıyla da mücadele eden siviller, sığındıkları camide bombardımanın bir an önce bitmesi için dua ediyor. Ayağında ayakkabısı, çorabı dahi olmayan çocuklar, çaresiz kadınlar ve yaşlılar, evlerine dönecekleri günün hayalini kuruyor.
Camiye sığınan Suriyelilerden Abdullah Şerafettin, AA muhabirine, bombardımanlardan nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını anlattı. Eşini ve çocuklarını alarak camiye sığındıklarını belirten Şerafettin, "İnsanın evi gibisi yok. Burada da soğuk olduğu için uyuyamıyoruz. Eşim ve 6 çocuğumla 9 gün önce geldik. Sığındığımız bu camide yaşam mücadelesi veriyoruz." dedi.
Eşi Selva Şerafettin ise yaşadıkları mahallenin varil bombalarıyla hedef alındığını belirtti. Bu duruma dayanamadıklarını ve kaçmak zorunda kaldıklarını ifade eden Şerafettin, şöyle devam etti:
"Dayanamadık ve İdlib'e doğru kaçmaya başladık. Bir yandan savaşla bir yandan da soğukla mücadele etmeye çalışıyoruz. Hayat çok zor burada, yatamıyoruz. Başka gidecek yerimiz yok. Orada sürekli çatışmalar ve uçak bombalarından yatamıyorduk şimdi soğuktan uyuyamıyoruz. Çocuklarımın hepsi hasta oldu. Allah'tan tek dileğim bu savaşın bir an önce bitip evimize, sıcak yuvamıza dönmek."
- "Allah'ın evindeyiz. En güzel yerdeyiz"
Fatma Ahmedi de Marat El Numan bölgesinden 2 gün önce kaçtığını anlattı. Yaşamın kendileri için çok zor olduğunu aktaran Ahmedi, çocuklarıyla İdlib'e geldiğini ve gidecek bir yeri bulunmadığını söyledi. Yardımlar sayesinde ayakta durduklarını dile getiren Ahmedi, destek olup kendilerine el uzatanlara teşekkür etti.
Camiye sığınanlardan Reyhan Ahey ise "Allah'ın evindeyiz. En güzel yerdeyiz. Buradan daha güvenli bir yer olamaz." dedi.
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ili, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, Mart 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etti. Rejim güçlerinin ateşkesi sık sık ihlal etmesi üzerine Türkiye ve Rusya ek mutabakata vardı. Türkiye ile Rusya arasında 17 Eylül 2018'de imzalanan mutabakattan bu yana İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde rejim ve Rusya'nın saldırılarında 1300'den fazla sivil öldü.
Saldırıların yoğun olduğu alanlardan nispeten sakin yerlere ve özellikle Türkiye sınırı yakınına göç edenlerin sayısı ise 2019 içerisinde bir milyonu aştı.
Kaynak: AA
Türkiye sınırına yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki İdlib kent merkezinde bulunan cami, bombardımandan kaçan 49 ailenin yuvası haline geldi. Yanlarında yedek kıyafet dahi bulunmayan siviller, Türk Kızılay'ın dağıttığı battaniye ve gıdalarla yaşama tutunuyor. Ağır kış şartlarıyla da mücadele eden siviller, sığındıkları camide bombardımanın bir an önce bitmesi için dua ediyor. Ayağında ayakkabısı, çorabı dahi olmayan çocuklar, çaresiz kadınlar ve yaşlılar, evlerine dönecekleri günün hayalini kuruyor.
Camiye sığınan Suriyelilerden Abdullah Şerafettin, AA muhabirine, bombardımanlardan nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını anlattı. Eşini ve çocuklarını alarak camiye sığındıklarını belirten Şerafettin, "İnsanın evi gibisi yok. Burada da soğuk olduğu için uyuyamıyoruz. Eşim ve 6 çocuğumla 9 gün önce geldik. Sığındığımız bu camide yaşam mücadelesi veriyoruz." dedi.
Eşi Selva Şerafettin ise yaşadıkları mahallenin varil bombalarıyla hedef alındığını belirtti. Bu duruma dayanamadıklarını ve kaçmak zorunda kaldıklarını ifade eden Şerafettin, şöyle devam etti:
"Dayanamadık ve İdlib'e doğru kaçmaya başladık. Bir yandan savaşla bir yandan da soğukla mücadele etmeye çalışıyoruz. Hayat çok zor burada, yatamıyoruz. Başka gidecek yerimiz yok. Orada sürekli çatışmalar ve uçak bombalarından yatamıyorduk şimdi soğuktan uyuyamıyoruz. Çocuklarımın hepsi hasta oldu. Allah'tan tek dileğim bu savaşın bir an önce bitip evimize, sıcak yuvamıza dönmek."
- "Allah'ın evindeyiz. En güzel yerdeyiz"
Fatma Ahmedi de Marat El Numan bölgesinden 2 gün önce kaçtığını anlattı. Yaşamın kendileri için çok zor olduğunu aktaran Ahmedi, çocuklarıyla İdlib'e geldiğini ve gidecek bir yeri bulunmadığını söyledi. Yardımlar sayesinde ayakta durduklarını dile getiren Ahmedi, destek olup kendilerine el uzatanlara teşekkür etti.
Camiye sığınanlardan Reyhan Ahey ise "Allah'ın evindeyiz. En güzel yerdeyiz. Buradan daha güvenli bir yer olamaz." dedi.
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ili, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, Mart 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etti. Rejim güçlerinin ateşkesi sık sık ihlal etmesi üzerine Türkiye ve Rusya ek mutabakata vardı. Türkiye ile Rusya arasında 17 Eylül 2018'de imzalanan mutabakattan bu yana İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde rejim ve Rusya'nın saldırılarında 1300'den fazla sivil öldü.
Saldırıların yoğun olduğu alanlardan nispeten sakin yerlere ve özellikle Türkiye sınırı yakınına göç edenlerin sayısı ise 2019 içerisinde bir milyonu aştı.