Üzerinde Taşıdığı Servetle Güreş Arenalarını Renklendiriyor

Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde geleneksel olarak düzenlenen deve ve boğa güreşlerinin müdavimi olan Denizlili Hanımağa Zekiye Çelebi, tam 15 kez ağası seçildiği güreşlere üzerinde taşıdığı değeri 300 bin TL’yi bulan altınlarla gelerek renkli görüntüler oluşturdu.

Üzerinde Taşıdığı Servetle Güreş Arenalarını Renklendiriyor


Aydın’ın en uzak ilçesi Buharkent’te düzenlenen ve 10 binden fazla izleyicinin katıldığı geleneksel deve güreşi şenliklerine Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinin en ünlü 140 pehlivan devesi katıldı.

Kıran kırana mücadelelerin yaşandığı Buharkent Deve Güreşi Arenasındaki protokol tribününden güreşleri izleyen ve develerin yanına sık sık giderek develere olan ilgisini gösteren Denizlili Hanımağa Zekiye Çelebi, ilgi odağı oldu. Kendisiyle sık sık fotoğraf çektirmek isteyenleri kırmayan Hanımağa Zekiye Çelebi, üzerinde taşıdığı değerleri 300 bin TL’yi bulan Osmanlı dönemi altınlarının yanısıra çok sayıda altın ve bilezikle ortalarda dolanmaktan asla çekinmediğini belirtti.



15 kez ağa seçildi

İhlas Haber Ajansına çok özel açıklamalarda bulunan 62 yaşındaki Hanımağa Zekiye Çelebi, “Denizli Çal doğumluyum. 2 dönem Demokrat Parti Çal Süller Belde Teşkilat Başkanlığı, bir dönem de il delegeliği yaptım. Pehlivan deve ve boğa güreşlerinde 15 kez ‘Ağa’lık aldım. Ağa’yız, Yörüğüz. Devamlı da festivallere giderim. Bu bizim gelenek ve göreneğimiz. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan, eşi ve benzeri görülmeyen bir etkinliğimiz var. Develer, peygamberler zamanından bize kadar gelen hayvanlar. En az Türk Milleti kadar onurlu ve gururlu bir hayvan. Geçmişimizi unutturmamak, geleceğimize taşımak için düzenlediğimiz bir gelenek. Dünyanın sonuna kadar da bu şenlikler devam etsin” dedi.



“Güreş bizim kanımızda var”

Güreş merakının kanında olduğunu ifade eden Hanımağa Zekiye Çelebi, “Bizim bu kanımızda var. Türklüğümüzde var. Yörüklüğümüzde var. İnsanlığımızda var. İçimizde var. En önemlisi kişiliğimizde ve onurumuzda var. Bende ayrıca mangal gibi bir yürek var. Üzerimde yaklaşık 300 bin TL civarında altın var ve bunları taşımaktan asla korkmuyorum. Günlük hayatımda da böyleyim. Ben Türk kadınıyım, Osmanlı kadınıyım. Bizim kökümüz Osmanlı. Osmanlı dünyadan korkmamış rest çekmiştir. Ben de rest çekiyorum, korkmuyorum. Bizim arkamızda ordumuz, polisimiz, Türk Milletimiz var. Korkmuyorum. Ne mutlu Türküm diyene. Sokaklarda da takılarımla dolaşıyorum ve asla çalınmasından da korkmuyorum” diye konuştu.



Kadına şiddeti sert bir dille kınadı

Son olarak kadınlara şiddeti kınadığını ifade eden Çelebi, “Kadınlarımıza kıyılmasın lütfen. Türk toplumunda kadının değeri bambaşkadır. Hazreti Fatıma’dan gelen bir neslimiz var. Lütfen, ben erkeğim diye dolaşan varsa, insanım diyorsa, kadına kıymasın. Kadın veya çocuk hiç farketmez. Kadına kıyan erkekleri kınıyorum. Onları şu sokakta gezen hayvanlar kadar bile görmüyorum. Çünkü hayvana hakaret olur. Kadınlara kıymasınlar” dedi.

Kaynak: İHA