Güney Kore'den Japonya'ya İhracat Kısıtlamalarını Kaldırma Çağrısı
Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in, Japonya Başbakanı Abe Şinzo'ya ülkesine yönelik ihracat kısıtlamalarını kaldırma çağrısı yaptı.
Güney Kore haber ajansı Yonhap'ta yer alan habere göre, iki ülke lideri Çin'in Cıngdu kentinde düzenlenen Çin, Japonya ve Güney Kore üçlü zirvesinin marjında yüz yüze görüştü. Görüşme, liderlerin 15 ayın ardından ilk buluşması oldu.
Görüşmede Moon, Abe'den Japonya'nın teknoloji üretiminde kilit öneme sahip bazı maddelerin Güney Kore'ye ihracatına getirdiği kısıtlamaları yürürlükten kaldırmasını talep etti.
Moon, Güney Kore'ye ihracatı Bakanlar Kurulu iznine tabi kılan kısıtlamalara son verilmesi için çalışma düzeyinde görüşmelerin ivedilikle başlatılması gerektiğine vurgu yaptı.
Öte yandan, Moon ve Abe, iki ülke arasındaki ticari ve diplomatik ilişkilerin bozulmasına yol açan Japonya'nın sömürge ve işgal döneminde Kore Yarımadası'nda zorla çalıştırılan işçilere tazminat ödenmesiyle ilgili anlaşmazlığın diyalog yoluyla aşılması konusunda mutabık kaldı.
- Zorla çalıştırılan Koreli işçiler
Japonya'nın 1910-1945 yıllarında Kore Yarımadası'ndaki sömürge yönetimi döneminde zorla ve ücretsiz olarak çalıştırdığı işçilerin ve yakınlarının Güney Kore'de açtığı davalarda çok sayıda Japon şirketi tazminat ödemeye mahkum edilmişti.
Yüksek Mahkeme, 30 Kasım'da verdiği kararda Mitsubishi ve Nippon Çelik şirketleri aleyhine açılan davalarda verilen kararları onayarak şirketlerin Güney Koreli işçilere tazminat ödemesine hükmetmişti.
Japonya, Güney Kore ile 1965'te diplomatik ilişkilerin normalleşmesi için yürütülen görüşmelerin ardından imzalanan anlaşmayla Güney Kore'ye aktarılan hibe, bağış ve kredilerin "savaş tazminatı" niteliğinde olduğunu ve bu anlaşmayla tazminat konusunun kapandığını ileri sürüyor.
Güney Kore ise insanları sömürge yönetimi altında zorla çalıştırmasının insanlığa karşı suç olduğunu, haksızlığa uğrayanların yargı önünde haklarını aramasının iki ülke arasında imzalanan anlaşmalarla sınırlanamayacağını savunuyor.
- Ticari ve diplomatik ilişkilerin bozulması
İki ülke arasında tazminat konusunda yaşanan gerilim, ticari ve diplomatik ilişkilere de yansımıştı.
Japonya'nın 1 Temmuz'da Güney Kore'nin teknoloji endüstrisinde ihtiyaç duyulan kilit öneme sahip maddelere daha sıkı ihracat kontrolü getirilmesine karar vermişti. Tokyo yönetimi bunun ardından 2 Ağustos'ta Güney Kore'yi "imtiyazlı ticaret statüsündeki ülkeler listesinden" çıkardığını açıklamıştı.
Seul yönetimi de buna karşılık, iki ülkenin gizli askeri istihbarat bilgilerini birbirleriyle ve üçüncü taraf olarak ABD ile paylaşmalarına olanak sağlayan istihbarat anlaşmasının süresini uzatmayacağını bildirmiş ve Japonya'yı "güvenilir ticaret ortakları listesinden" çıkarmıştı.
Kaynak: AA
Görüşmede Moon, Abe'den Japonya'nın teknoloji üretiminde kilit öneme sahip bazı maddelerin Güney Kore'ye ihracatına getirdiği kısıtlamaları yürürlükten kaldırmasını talep etti.
Moon, Güney Kore'ye ihracatı Bakanlar Kurulu iznine tabi kılan kısıtlamalara son verilmesi için çalışma düzeyinde görüşmelerin ivedilikle başlatılması gerektiğine vurgu yaptı.
Öte yandan, Moon ve Abe, iki ülke arasındaki ticari ve diplomatik ilişkilerin bozulmasına yol açan Japonya'nın sömürge ve işgal döneminde Kore Yarımadası'nda zorla çalıştırılan işçilere tazminat ödenmesiyle ilgili anlaşmazlığın diyalog yoluyla aşılması konusunda mutabık kaldı.
- Zorla çalıştırılan Koreli işçiler
Japonya'nın 1910-1945 yıllarında Kore Yarımadası'ndaki sömürge yönetimi döneminde zorla ve ücretsiz olarak çalıştırdığı işçilerin ve yakınlarının Güney Kore'de açtığı davalarda çok sayıda Japon şirketi tazminat ödemeye mahkum edilmişti.
Yüksek Mahkeme, 30 Kasım'da verdiği kararda Mitsubishi ve Nippon Çelik şirketleri aleyhine açılan davalarda verilen kararları onayarak şirketlerin Güney Koreli işçilere tazminat ödemesine hükmetmişti.
Japonya, Güney Kore ile 1965'te diplomatik ilişkilerin normalleşmesi için yürütülen görüşmelerin ardından imzalanan anlaşmayla Güney Kore'ye aktarılan hibe, bağış ve kredilerin "savaş tazminatı" niteliğinde olduğunu ve bu anlaşmayla tazminat konusunun kapandığını ileri sürüyor.
Güney Kore ise insanları sömürge yönetimi altında zorla çalıştırmasının insanlığa karşı suç olduğunu, haksızlığa uğrayanların yargı önünde haklarını aramasının iki ülke arasında imzalanan anlaşmalarla sınırlanamayacağını savunuyor.
- Ticari ve diplomatik ilişkilerin bozulması
İki ülke arasında tazminat konusunda yaşanan gerilim, ticari ve diplomatik ilişkilere de yansımıştı.
Japonya'nın 1 Temmuz'da Güney Kore'nin teknoloji endüstrisinde ihtiyaç duyulan kilit öneme sahip maddelere daha sıkı ihracat kontrolü getirilmesine karar vermişti. Tokyo yönetimi bunun ardından 2 Ağustos'ta Güney Kore'yi "imtiyazlı ticaret statüsündeki ülkeler listesinden" çıkardığını açıklamıştı.
Seul yönetimi de buna karşılık, iki ülkenin gizli askeri istihbarat bilgilerini birbirleriyle ve üçüncü taraf olarak ABD ile paylaşmalarına olanak sağlayan istihbarat anlaşmasının süresini uzatmayacağını bildirmiş ve Japonya'yı "güvenilir ticaret ortakları listesinden" çıkarmıştı.