Türkiye'nin Tek Makas Üreticisi Çağlayan Makas
Türkiye’nin tek makas üreticisi Çağlayan Makas, bu alandaki ithalâtın önünü kesmek için çalışıyor.
Çağlayan Makas, 1951 senesinde Refik Çağlayan tarafından Altıparmak Caddesi’nin üst sokağı olan Yahudilik bölgesi olarak bilinen alanda 20 metre kare alanda el emeğiyle makas üretimine başladı.
Refik Çağlayan’ın oğlu Sami Çağlayan 1958 yılında 10 yaşındayken babasının yanında çalışmaya başladı.
Sami Çağlayan, babasından kalan en büyük mirası bıçak ustalığını 2011 yılına kadar çocukları Mesut Çağlayan ve Yusuf Çağlayan ile paylaştı. 2011 yılında Çağlayan Makas’ın sorumluluğunu omuzlarına alan Refik Çağlayan’ın torunları Mesut Çağlayan ve Yusuf Çağlayan dedelerinden, babalarından miras kalan ustalık yeteneklerini ve Çağlayan Makas markasını Türkiye’nin tek makas üreticisi ünvanıyla sürdürürken, yüzde 85’i dışarıdan ihraç edilen makas sektöründe seri üretime geçerek, ihracatın önünü keserek paramızın ülkemizde kalması için çalışıyor.
Çağlayan Makas’ın kurucusu Refik Çağlayan’ın torunu Yusuf Çağlayan, Çağlayan Makas’ın kuruluş hikayesini anlattı. Dedesi Refik Çağlayan’ın kuruculuğunda babası Sami Çağlayan’dan aldıkları bayrağı en iyi şekilde temsil etmek ve seri üretime geçmek istediklerini aktaran Yusuf Çağlayan kuruluş Çağlayan Makas’ın kuruluş serüvenini şu sözlerle anlattı:
"1953 yılında Altıparmak Caddesi’nin üst sokağında halk arasında yahudilik denilen bölgede 20 metrekarelik bir dükkanda dedem Refik Çağlayan masak yapmaya başlar. Çelik ile başlamışlar makas yapımına Bu makasın ihtiyaç olduğunu daha fazla üretmeleri gerektiğini anlamışlar. Refik Usta bunu da yapar mısın? denildiğinde yaparım demiş. Demiri döverek el emeğiyle bir kaportacı makası üretimine başlamış. Daha sonra da bunun tabaka kesme makasını ve o günlerde en fazla giden kaporta karesör makası dediğimiz tabaka makası üretimine başlamış. Daha sonra kendini geliştirerek bunun oyma denilen çeliğe hafif kavis vererek bu işi yapmış. Sektörel olarak havalandırmacılar, sobacılar, çatı ve olukçulara devamlı olarak kendi geliştirerek farklı farklı makaslar üretmeye başlamışlar.”
Çağlayan Makas’ın metal kesme makası yaparak işe başladığını ifade eden Çağlayan, “Bizler bu işe metal kesme makaslarıyla başladığımız için bu alanda kendimizi geliştirdik inşaat ve otomotiv sektörü başta olmak üzere bir çok sektöre hitap ediyoruz. Aşındırma grubu dediğimiz bu gruptaki makinaların yüzde 80’nin biz imal ediyoruz. Yüzde 20’sini dışarıdan alıyoruz. Metali aşındıran, zımpara, kesici taşlar gibi ağır sanayide kullanılan materyalleri imal edip, Bursa’mızın önde gelen kurumsal firmalarına tedarik anlamında da yardımcı olmaya çalışıyoruz” dedi.
“İthalatın önünü keseceğiz”
Öz eleştiride bulunarak 2011 yılına kadar kendi halinde üretimine devam eden firma olduklarını belirten Yusuf Çağlayan, “Uzun yıllar boyunca hiçbir yatırım yapılmamış. Sektörde beraber rekabet edeceğimiz başka bir firma olsaymış, bizi daha çok atağa kaldırabilirdi. Ancak rekabetin olmamasından dolayı olacak ki uzun yıllar yatırım yapmadan üretimimize devam etmişiz. 2011 yılı bu anlamda bizim için milat oldu. Daha farklı düşünmeye başladık. Sürekli yol alıyoruz, yurtdışından ithal edilen makasların önünü kesmeye çalışacağız. Amerika’nın makas anlamında dünyaca ünlü markaları var, bunlar ucuz iş gücünden dolayı Çin’de imalatı yapılıp, onların markası adı altında Türkiye’ye geliyor. Bu girişlerin, ithalatın, en azından yüzde 20’ye yakını kesmeyi başarırsak bizim için başarı sayılacaktır. Türkiye’nin 81 ilindeki şehrin en büyük hırdavatçılarının hepsi bizim bayimiz. Makaslarımız çok profesyonel olduğu için ancak profesyonellere hitap ediyor. Bu yüzden sirkülasyon hızlı değil. Bunun yanı sıra herkesin kullanabileceği yeni ürünlerimizde çıktı. Kısmetse Amerika’dan, Çin’den ithal edilen makaslar tarzında olacak ancak kalite ve özellik olarak onlardan üstün donanıma sahip olup, Türkiye piyasasında güzel sonuçlar elde etmeyi hedefliyoruz” dedi.
Makasların yüzde yüz yerli olduğuna ve yüzde 90’ının el yapımı olduğuna vurgu yapan Yusuf Çağlayan, “En kısa sürede Çağlayan Makas’ın garantisi altında, seri üretime geçip Türkiye iç piyasası ve yurtdışındaki piyasaya da hakim olmak için tüm gücümüzle çalışacağız. Bizim makaslarımız en çok şantiyelerde kullanılıyor. 30 yıl önceki makas kullanımı ile şuan ki kullanım arasında büyük farklar var. Teknoloji ile birlikte bazı alanlarda ürünlerimize bağlı ihtiyaç azalsa da, Çağlayan Makas olarak bizlerde gelişen teknoloji ile birlikte yeni doğan ihtiyaçlara yönelik kendimizi geliştirerek, ürün çeşitliliğimizi artırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Refik Çağlayan’ın oğlu Sami Çağlayan 1958 yılında 10 yaşındayken babasının yanında çalışmaya başladı.
Sami Çağlayan, babasından kalan en büyük mirası bıçak ustalığını 2011 yılına kadar çocukları Mesut Çağlayan ve Yusuf Çağlayan ile paylaştı. 2011 yılında Çağlayan Makas’ın sorumluluğunu omuzlarına alan Refik Çağlayan’ın torunları Mesut Çağlayan ve Yusuf Çağlayan dedelerinden, babalarından miras kalan ustalık yeteneklerini ve Çağlayan Makas markasını Türkiye’nin tek makas üreticisi ünvanıyla sürdürürken, yüzde 85’i dışarıdan ihraç edilen makas sektöründe seri üretime geçerek, ihracatın önünü keserek paramızın ülkemizde kalması için çalışıyor.
Çağlayan Makas’ın kurucusu Refik Çağlayan’ın torunu Yusuf Çağlayan, Çağlayan Makas’ın kuruluş hikayesini anlattı. Dedesi Refik Çağlayan’ın kuruculuğunda babası Sami Çağlayan’dan aldıkları bayrağı en iyi şekilde temsil etmek ve seri üretime geçmek istediklerini aktaran Yusuf Çağlayan kuruluş Çağlayan Makas’ın kuruluş serüvenini şu sözlerle anlattı:
"1953 yılında Altıparmak Caddesi’nin üst sokağında halk arasında yahudilik denilen bölgede 20 metrekarelik bir dükkanda dedem Refik Çağlayan masak yapmaya başlar. Çelik ile başlamışlar makas yapımına Bu makasın ihtiyaç olduğunu daha fazla üretmeleri gerektiğini anlamışlar. Refik Usta bunu da yapar mısın? denildiğinde yaparım demiş. Demiri döverek el emeğiyle bir kaportacı makası üretimine başlamış. Daha sonra da bunun tabaka kesme makasını ve o günlerde en fazla giden kaporta karesör makası dediğimiz tabaka makası üretimine başlamış. Daha sonra kendini geliştirerek bunun oyma denilen çeliğe hafif kavis vererek bu işi yapmış. Sektörel olarak havalandırmacılar, sobacılar, çatı ve olukçulara devamlı olarak kendi geliştirerek farklı farklı makaslar üretmeye başlamışlar.”
Çağlayan Makas’ın metal kesme makası yaparak işe başladığını ifade eden Çağlayan, “Bizler bu işe metal kesme makaslarıyla başladığımız için bu alanda kendimizi geliştirdik inşaat ve otomotiv sektörü başta olmak üzere bir çok sektöre hitap ediyoruz. Aşındırma grubu dediğimiz bu gruptaki makinaların yüzde 80’nin biz imal ediyoruz. Yüzde 20’sini dışarıdan alıyoruz. Metali aşındıran, zımpara, kesici taşlar gibi ağır sanayide kullanılan materyalleri imal edip, Bursa’mızın önde gelen kurumsal firmalarına tedarik anlamında da yardımcı olmaya çalışıyoruz” dedi.
“İthalatın önünü keseceğiz”
Öz eleştiride bulunarak 2011 yılına kadar kendi halinde üretimine devam eden firma olduklarını belirten Yusuf Çağlayan, “Uzun yıllar boyunca hiçbir yatırım yapılmamış. Sektörde beraber rekabet edeceğimiz başka bir firma olsaymış, bizi daha çok atağa kaldırabilirdi. Ancak rekabetin olmamasından dolayı olacak ki uzun yıllar yatırım yapmadan üretimimize devam etmişiz. 2011 yılı bu anlamda bizim için milat oldu. Daha farklı düşünmeye başladık. Sürekli yol alıyoruz, yurtdışından ithal edilen makasların önünü kesmeye çalışacağız. Amerika’nın makas anlamında dünyaca ünlü markaları var, bunlar ucuz iş gücünden dolayı Çin’de imalatı yapılıp, onların markası adı altında Türkiye’ye geliyor. Bu girişlerin, ithalatın, en azından yüzde 20’ye yakını kesmeyi başarırsak bizim için başarı sayılacaktır. Türkiye’nin 81 ilindeki şehrin en büyük hırdavatçılarının hepsi bizim bayimiz. Makaslarımız çok profesyonel olduğu için ancak profesyonellere hitap ediyor. Bu yüzden sirkülasyon hızlı değil. Bunun yanı sıra herkesin kullanabileceği yeni ürünlerimizde çıktı. Kısmetse Amerika’dan, Çin’den ithal edilen makaslar tarzında olacak ancak kalite ve özellik olarak onlardan üstün donanıma sahip olup, Türkiye piyasasında güzel sonuçlar elde etmeyi hedefliyoruz” dedi.
Makasların yüzde yüz yerli olduğuna ve yüzde 90’ının el yapımı olduğuna vurgu yapan Yusuf Çağlayan, “En kısa sürede Çağlayan Makas’ın garantisi altında, seri üretime geçip Türkiye iç piyasası ve yurtdışındaki piyasaya da hakim olmak için tüm gücümüzle çalışacağız. Bizim makaslarımız en çok şantiyelerde kullanılıyor. 30 yıl önceki makas kullanımı ile şuan ki kullanım arasında büyük farklar var. Teknoloji ile birlikte bazı alanlarda ürünlerimize bağlı ihtiyaç azalsa da, Çağlayan Makas olarak bizlerde gelişen teknoloji ile birlikte yeni doğan ihtiyaçlara yönelik kendimizi geliştirerek, ürün çeşitliliğimizi artırıyoruz” ifadelerini kullandı.