Önce Gönlünü Sonra Böbreğini Verdi
Bartın'da, böbrek yetmezliği bulunan 27 yıllık eşine böbreğini veren Ayfer Altaş, eşini sağlığına kavuşturmanın mutluluğunu yaşıyor Ayfer Altaş: 'Eşim iyi günde kötü günde beni hiç yalnız bırakmadı. Eşim olmayınca ben böbreği ne yapayım ama şimdi her şey benim. Gözlerime ihtiyaç duysun onları da veririm' Gürsel Altaş: 'Tedavi sürecinde çok zor günler geçirdim. Eşim, böbreğinin uyumlu olduğunu öğrenince çok duygulandı'
SELİM BOSTANCI - Bartın'ın Ulus ilçesinde, böbrek yetmezliği teşhisi konulan eşi Gürsel Altaş'a böbreğini veren Ayfer Altaş, eşinin sağlığına kavuşmasının sevincini yaşıyor.
Eldeş köyünde, çalıştığı fabrikadan arta kalan zamanlarında, yaklaşık 250 yıl önce yapılan dedelerinden kalma tarihi değirmeni eşi Ayfer (44) ile işleten Gürsel Altaş'a (48) 4 yıl önce yüksek tansiyon, halsizlik ve görmede bulanıklık şikayetlerinin ardından böbrek yetmezliği teşhisi konuldu.
Bu süreçte 4 yıl ilaç tedavisi gören ve sağlık durumunun kötüye gitmesiyle çalıştığı fabrikadaki işinden ayrılmak zorunda kalan Altaş'a, şikayetlerinin artması üzerine diyalize girmesi veya böbrek nakli yapılması gerektiği söylendi.
Ayfer Altaş, doktorlara, eşine böbreğini vermek istediğini söyledi. Bunun üzerine Altaş'ın doku örneklerini alan doktorlar, sonucun olumlu çıkmasıyla ameliyata karar verdi.
Eşinden alınan böbreğin nakledildiği Gürsel Taş, 4 saat süren ameliyatın ardından sağlığına kavuştu.
Gürsel Altaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tesadüfen bir yakınının tansiyon aletiyle ölçüm yaptıktan sonra yüksek tansiyonu olduğunu fark ettiğini, böbrek yetmezliği bulunduğunu ise doktora gittiğinde öğrendiğini söyledi.
Doktorların kendisine "Ya nakil olacaksın ya diyalize gireceksin." dediğini anlatan Altaş, şunları kaydetti:
"Doktorun yanından çıkmak üzereyken eşim, 'Benim böbreğim uyar mı?' diye sordu. Sonra tetkikler yapıldı ve aynı gün dokunun uygun olduğu söylendi. Bunun üzerine bir hafta sonra İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesinde eşimden alınan böbrek bana nakledildi ve yaklaşık 2 ayda eski sağlığıma kavuştum. Eşim çok sağ olsun, beni sevdiğinden dolayı böbreğini sevinerek verdi. Tedavi sürecinde çok zor günler geçirdim. Eşim, böbreğinin uyumlu olduğunu öğrenince çok duygulandı."
- "Gözlerime ihtiyaç duysun onları da veririm"
Ayfer Altaş da eşinin hastalık sürecinde, hüznü ve sevinci bir arada yaşadıklarını bunun anlatılamayacak bir duygu olduğunu dile getirdi.
Eşinin diyalize gireceğini öğrenmesiyle büyük üzüntü yaşamasına karşın, aynı gün, böbreği eşiyle uyumlu çıkınca hayatının en büyük mutluluğunu yaşadığını aktaran Altaş, "Eşim, iyi günde kötü günde beni hiç yalnız bırakmadı. Eşim olmayınca ben böbreği ne yapayım ama şimdi her şey benim. Nakilden sonra eşimle çok daha yakından ilgilenmeye başladım, gözümün önünden ayırmadım, ayağına taş takılacak diye korktum." şeklinde konuştu.
Altaş, eşinde kendisinden bir parça olduğuna değinerek, "Allah'ım bozmasın. 26-27 yıldır evliyiz daha bir kez olsun ağzından kötü bir söz duymadım. Gözlerime ihtiyaç duysun onları da veririm." ifadelerini kullandı.
- "Herkes böyle davransın, böbreğini versin"
Gerek tedavi gerekse ameliyat sürecinde hastanelerde kendisi gibi birçok hasta gördüğünü ve en yakınların dahi böbreğini vermek istemediklerine şahit olduğunu dile giren Altaş, bunun üzüntüsünü de yaşadığını aktardı.
"En yakınına böbreğini vermemek için 'İnşallah şekerim çıkar, tansiyon hastalığım vardır da böbreğimi almazlar.' diyenleri duydum." diyen Ayfer Altaş, şöyle devam etti:
"Ama ben doktordan 'böbrekler bitmiş' sözünü duyunca odada bayılmışım. Eşim genç ve o yükü kaldıramadım ama uyumlu olduğunu öğrendikten sonra sevincimden uçtum, elim ayağıma dolaştı, Allah'a şükrettim. İsterim ki herkes böyle davransın, böbreğini versin, hayatlar kurtulsun. 5-10 yaşındaki küçük çocuklar bile ellerinde sondayla çaresiz geziyor. Hayat kurtarmak kadar güzel bir şey mi var? Dokuz canım olsun, dokuzunu da veririm."
- 250 yıllık değirmeni birlikte çalıştırıyorlar
Gelin olarak geldiği köyde kayınpederinden kalan değirmeni eşiyle çalıştıran Ayfer Altaş, "Burada güle eğlene çalışarak karı koca geçinip gidiyoruz. Bundan daha büyük mutluluk olmaz. Birbirimize destek vererek bu işi yürütüyoruz. Geçimimizi de bu değirmen sayesinde sağlıyoruz." dedi.
Kaynak: AA
Eldeş köyünde, çalıştığı fabrikadan arta kalan zamanlarında, yaklaşık 250 yıl önce yapılan dedelerinden kalma tarihi değirmeni eşi Ayfer (44) ile işleten Gürsel Altaş'a (48) 4 yıl önce yüksek tansiyon, halsizlik ve görmede bulanıklık şikayetlerinin ardından böbrek yetmezliği teşhisi konuldu.
Bu süreçte 4 yıl ilaç tedavisi gören ve sağlık durumunun kötüye gitmesiyle çalıştığı fabrikadaki işinden ayrılmak zorunda kalan Altaş'a, şikayetlerinin artması üzerine diyalize girmesi veya böbrek nakli yapılması gerektiği söylendi.
Ayfer Altaş, doktorlara, eşine böbreğini vermek istediğini söyledi. Bunun üzerine Altaş'ın doku örneklerini alan doktorlar, sonucun olumlu çıkmasıyla ameliyata karar verdi.
Eşinden alınan böbreğin nakledildiği Gürsel Taş, 4 saat süren ameliyatın ardından sağlığına kavuştu.
Gürsel Altaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tesadüfen bir yakınının tansiyon aletiyle ölçüm yaptıktan sonra yüksek tansiyonu olduğunu fark ettiğini, böbrek yetmezliği bulunduğunu ise doktora gittiğinde öğrendiğini söyledi.
Doktorların kendisine "Ya nakil olacaksın ya diyalize gireceksin." dediğini anlatan Altaş, şunları kaydetti:
"Doktorun yanından çıkmak üzereyken eşim, 'Benim böbreğim uyar mı?' diye sordu. Sonra tetkikler yapıldı ve aynı gün dokunun uygun olduğu söylendi. Bunun üzerine bir hafta sonra İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesinde eşimden alınan böbrek bana nakledildi ve yaklaşık 2 ayda eski sağlığıma kavuştum. Eşim çok sağ olsun, beni sevdiğinden dolayı böbreğini sevinerek verdi. Tedavi sürecinde çok zor günler geçirdim. Eşim, böbreğinin uyumlu olduğunu öğrenince çok duygulandı."
- "Gözlerime ihtiyaç duysun onları da veririm"
Ayfer Altaş da eşinin hastalık sürecinde, hüznü ve sevinci bir arada yaşadıklarını bunun anlatılamayacak bir duygu olduğunu dile getirdi.
Eşinin diyalize gireceğini öğrenmesiyle büyük üzüntü yaşamasına karşın, aynı gün, böbreği eşiyle uyumlu çıkınca hayatının en büyük mutluluğunu yaşadığını aktaran Altaş, "Eşim, iyi günde kötü günde beni hiç yalnız bırakmadı. Eşim olmayınca ben böbreği ne yapayım ama şimdi her şey benim. Nakilden sonra eşimle çok daha yakından ilgilenmeye başladım, gözümün önünden ayırmadım, ayağına taş takılacak diye korktum." şeklinde konuştu.
Altaş, eşinde kendisinden bir parça olduğuna değinerek, "Allah'ım bozmasın. 26-27 yıldır evliyiz daha bir kez olsun ağzından kötü bir söz duymadım. Gözlerime ihtiyaç duysun onları da veririm." ifadelerini kullandı.
- "Herkes böyle davransın, böbreğini versin"
Gerek tedavi gerekse ameliyat sürecinde hastanelerde kendisi gibi birçok hasta gördüğünü ve en yakınların dahi böbreğini vermek istemediklerine şahit olduğunu dile giren Altaş, bunun üzüntüsünü de yaşadığını aktardı.
"En yakınına böbreğini vermemek için 'İnşallah şekerim çıkar, tansiyon hastalığım vardır da böbreğimi almazlar.' diyenleri duydum." diyen Ayfer Altaş, şöyle devam etti:
"Ama ben doktordan 'böbrekler bitmiş' sözünü duyunca odada bayılmışım. Eşim genç ve o yükü kaldıramadım ama uyumlu olduğunu öğrendikten sonra sevincimden uçtum, elim ayağıma dolaştı, Allah'a şükrettim. İsterim ki herkes böyle davransın, böbreğini versin, hayatlar kurtulsun. 5-10 yaşındaki küçük çocuklar bile ellerinde sondayla çaresiz geziyor. Hayat kurtarmak kadar güzel bir şey mi var? Dokuz canım olsun, dokuzunu da veririm."
- 250 yıllık değirmeni birlikte çalıştırıyorlar
Gelin olarak geldiği köyde kayınpederinden kalan değirmeni eşiyle çalıştıran Ayfer Altaş, "Burada güle eğlene çalışarak karı koca geçinip gidiyoruz. Bundan daha büyük mutluluk olmaz. Birbirimize destek vererek bu işi yürütüyoruz. Geçimimizi de bu değirmen sayesinde sağlıyoruz." dedi.