93 Yaşındaki Mehmet Dede, Camiye Gitmek İçin Bisiklet Yaptı
İlerleyen yaşından dolayı yürümekte güçlük çeken 93 yaşındaki Ankaralı Mehmet Çelik, camiye gitmek için pes etmedi el ile sürülebilen bisiklet yaptı. Bir asra yaklaşan yaşına rağmen bütün ihtiyaçlarını kendi karşılayan Mehmet dedenin azmi ise görenleri kendisine hayran bırakıyor.
Ankara’da yaşayan 93 yaşındaki Mehmet Çelik, çalışkanlığı ve azmiyle gençlere taş çıkarıyor. Her ihtiyacını kendi karşılayan demirci ustası Mehmet dede, camiye gidebilmek için kendine pedallarını elleriyle çevirebileceği bisiklet yaptı. Ankara’nın Nallıhan ilçesi Çayırhan Mahallesi’nde damadı ile birlikte yaşayan 93 yaşındaki Mehmet dede, çevresinde çalışkanlığı ve azmiyle biliniyor. Her ihtiyacını kendisi karşılayan Mehmet dede, yıllardır demircilik işiyle uğraşıyor. Ahşap doğrama makinesini ve daha bir çok aleti kendi çabasıyla tasarlayıp geliştiren Mehmet Çelik gençlere taş çıkarıyor. Sabahın ilk ışıklarıyla atölyesinin yolunu tutan Mehmet dede, hem sempatik tavırlarıyla hem ömrü bir asra yakın yaşına rağmen gösterdiği çabayla büyük ilgi topluyor.
Geçirdiği felç nedeniyle camiye giderken zorlanan Mehmet Çelik, damadının aldığı bisikleti kabul etmedi. Mehmet dede, birkaç eksiği kalan tasarımını kendi yaptığı bisikletini kullanmak için gün sayıyor. Ayaklarını kısıtlı kullanabilen Mehmet dede pedalları elleriyle kullanabileceği direksiyon hakimiyetini ise ayaklarıyla sağlayacağı bu bisikleti ile hayatını kolaylaştıracak.
Eşini kaybettikten sonra Bartın’dan Ankara’ya gelen Mehmet dedenin 5 çocuğu 20 tane torunu bulunuyor. Ömrü bir asra yaklaşan Mehmet dede sağlığını tek çeşit beslenmeye ve çok çalışmaya borçlu. Asla iki çeşit yemeği aynı anda tüketmeyen Mehmet dedenin gençlere tavsiyesi çok çalışıp üretken olmaları.
Mehmet dedenin bütün işlerini kendisinin yaptığını belirten damadı Aziz Kaya,"Bir gün evde otururken böyle bir şey yapacağım ben dedi.
Bende dedim ki ben sana elektrikli bir motor alıyım, o da buna hiç itibar etmemiş bir baktım bir 12’lik demir omuzlamış birkaç tane parça almış gelmiş, geldi buraya ilk önce evine götürmüş. Oradan buraya getirdik, burada başladı.
Kendisi kesiyor, biçiyor, ekiyor yalnız kaynak yerine oğlum var benim ona şurayı kaynatıver diyor. Orayı söylüyor o kaynatıveriyor. Uyku uyuyamıyor zaten aşağı yukarı sabaha yakın falan ancak uyuyabiliyor. Öyle bir problemi var. Orada burada şöyle yapsam, böyle yapsam diyor. Bisikleti merak edip kalkıp gidiyorlar hele hele cami cemaatinden birisi var. Mutlaka o da sanatkar, o da merak ediyor olur mu olmaz mı diye öyle o da geliyor. Daha onun gibi böyle çevre esnaf arkadaşlar geliyor. Cuma günleri namaza gidiyor Cuma günleri hiç gelmiyor. Geliyor biraz bir kısmını yapıyor ondan sonra biraz dinleniyor. 93 yaşındaki adam biraz bitkin oluyor. Hal böyle olunca tam faal çalışamıyor" dedi.
Bisikleti camiye gidip gelebilmek için yaptığını belirten Mehmet Çelik, "Felç sonra bacağımı incittim. Bir de o incitme zorluyor. Felçlikte biraz gıdamı düşürmüş. Camiye gidip gelemiyorum. 800 adım mesafe var camiyle namaza gitme merakımda geçmedi daha, namaza da gitmeye gayret ederim. Onun için bununla hem vakit geçirmek için yaptım. Böyle bisiklet, yok, bu piyasada yapılmış değil kimse bunu becermiş değil bunu kendi kafamdan ayarladım. Kendi kafamdan ben bunu ayarladım şöyle olursa şöyle olur, şöyle olursa şöyle olur yani mantosu bunun biraz çirkin tam orijinali değil de artık biraz idare eder" dedi.
"GENÇLER İÇİN BU VAKİT BİR SERMAYEDİR"
Hayatını hep şükrederek geçirdiğini belirten Mehmet dede,"Şükür Allaha benim böyle sağlıklı kalmam için Cenab-ı Allah’ın verdiği nimet. Sağlığım için bir hazırlık bir şeyi yok Allah bana ne verdiyse onlar. Şimdi benim gençliğim bunlara uymaz. Benim gençliğimin günleri sıkıntılı cefalı geçti. Şimdiki gençlik rahatlıkla geçiyor. Ben 36 ay askerlik yaptım şimdikiler 6 ay askerlik yapıyorlar. Şimdiki zamanlar eski zamanın elçisi oldu yani çok rahat bir zaman şimdiki zaman şu zamana nankörlük yapmakta biraz haramdır. Çok iyi bir zamandayız. Gençler için bu vakit bir sermayedir. Sermayesini tutabilen kendini tutar. Kazanç bir gelirdir kazancı ne kadar hesaplı yaparsan o kadar istifadeli olursun. Onun demirini aldım kendim imalatını yaptım. (Ahşap Makinesi) Topunu tornacıya yaptırdım mantosunu kendim imalatım demirini aldım kendim yaptım. Hazır almadım, ben hem vakit geçirdim hem ucuza mal ettim hazır alırsam çok para sadece topunu yaptırdım tornacıya diğer taraflarını demir imalatını ben kendim yaptım yapabilmeye kadir olduğum için ama şimdi ağır iş onu şimdi yapamam ama vakit geçirmeye yarıyor" diye konuştu.
"BEN ÇALIŞMAYI ÇOK SEVDİM GECEDE ÇALIŞTIM, GÜNDÜZDE ÇALIŞTIM KENDİ EMRİMDE ÇALIŞTIM"
Gençlere çalışmayı tavsiye ettiğini söyleyen Çelik,"Ben elime geçeni toprağa verdim herkes benim gibi bunu düşünemez. Ben çalışmayı çok sevdim gecede çalıştım, gündüzde çalıştım kendi emrimde çalıştım, sigortalı işe gitmedim şimdi devlet harçlık veriyor onunla idare ediyorum. Kendi emrimde çalıştım, 3 yerde mülkiyetim var. Her mülkiyetim 2-3 oğul besliyor. Ama torunun 2 tanesi burada, bir tanesi Kastamonu’da polis. Yere müdareleri yok, kuşlar, istifade ediyor yerlerimden ondan da memnumun. Benim mülkiyetimde bir mahluk istifade ettiği zaman bana da Allah ecrinden verir. Zararda değilim yani kazancımı toprağa verdim, ev geçimine verdim boş yere harcamadım kumar vs o işlerle ilgilenmedim. Kendi istikbalimle çoluk çocuğun istikbaliyle vakit geçirdim bu ana kadar. Artık oğlumda hayır yok oğlum gelinim hasta kızlarımın yanında duruyorum. Allah kızlarıma da cümle hısımına Allah razılık versin" şeklinde konuştu.
Bisikletinin bir kaç eksiği kaldığını ifade eden Çelik şunları söyledi; Şimdi oraya kadar uzatmayalım kafa patlatmaya gerek yok camiye gitmeye, camiye gidip gelmeye yaptım. Sonrasında kim kullanır, tenezzül eder bunu kullanmaya? Şimdi neler ne aletler çıkıyor yeni yeni aletler çıkıyor. Böylesine tenezzül etmezler. Kimse kullanmaz bunu da bunu ben kendim kafamdan böyle ayarladım. Yavaş yavaş giderim ben bununla kenardan doğru. Namazımı kılarım, ondan sonra vaktimizi geçiririz. Bir isim koyamam ona . Bisiklet denmez, motosiklet denmez piyasada olmayan bir alet.Kendi üretimim, kendi kafamdan gece düşünüyorum sabahleyin gelip bir parça yapıyorum. Böyle böyle bunu ayağının üstüne kaldırdım. Daha bunun işi bitmedi. "
(Hülya Keklik - Nurullah Geylani - Evren Tekin/İHA)
Kaynak: İHA
Geçirdiği felç nedeniyle camiye giderken zorlanan Mehmet Çelik, damadının aldığı bisikleti kabul etmedi. Mehmet dede, birkaç eksiği kalan tasarımını kendi yaptığı bisikletini kullanmak için gün sayıyor. Ayaklarını kısıtlı kullanabilen Mehmet dede pedalları elleriyle kullanabileceği direksiyon hakimiyetini ise ayaklarıyla sağlayacağı bu bisikleti ile hayatını kolaylaştıracak.
Eşini kaybettikten sonra Bartın’dan Ankara’ya gelen Mehmet dedenin 5 çocuğu 20 tane torunu bulunuyor. Ömrü bir asra yaklaşan Mehmet dede sağlığını tek çeşit beslenmeye ve çok çalışmaya borçlu. Asla iki çeşit yemeği aynı anda tüketmeyen Mehmet dedenin gençlere tavsiyesi çok çalışıp üretken olmaları.
Mehmet dedenin bütün işlerini kendisinin yaptığını belirten damadı Aziz Kaya,"Bir gün evde otururken böyle bir şey yapacağım ben dedi.
Bende dedim ki ben sana elektrikli bir motor alıyım, o da buna hiç itibar etmemiş bir baktım bir 12’lik demir omuzlamış birkaç tane parça almış gelmiş, geldi buraya ilk önce evine götürmüş. Oradan buraya getirdik, burada başladı.
Kendisi kesiyor, biçiyor, ekiyor yalnız kaynak yerine oğlum var benim ona şurayı kaynatıver diyor. Orayı söylüyor o kaynatıveriyor. Uyku uyuyamıyor zaten aşağı yukarı sabaha yakın falan ancak uyuyabiliyor. Öyle bir problemi var. Orada burada şöyle yapsam, böyle yapsam diyor. Bisikleti merak edip kalkıp gidiyorlar hele hele cami cemaatinden birisi var. Mutlaka o da sanatkar, o da merak ediyor olur mu olmaz mı diye öyle o da geliyor. Daha onun gibi böyle çevre esnaf arkadaşlar geliyor. Cuma günleri namaza gidiyor Cuma günleri hiç gelmiyor. Geliyor biraz bir kısmını yapıyor ondan sonra biraz dinleniyor. 93 yaşındaki adam biraz bitkin oluyor. Hal böyle olunca tam faal çalışamıyor" dedi.
Bisikleti camiye gidip gelebilmek için yaptığını belirten Mehmet Çelik, "Felç sonra bacağımı incittim. Bir de o incitme zorluyor. Felçlikte biraz gıdamı düşürmüş. Camiye gidip gelemiyorum. 800 adım mesafe var camiyle namaza gitme merakımda geçmedi daha, namaza da gitmeye gayret ederim. Onun için bununla hem vakit geçirmek için yaptım. Böyle bisiklet, yok, bu piyasada yapılmış değil kimse bunu becermiş değil bunu kendi kafamdan ayarladım. Kendi kafamdan ben bunu ayarladım şöyle olursa şöyle olur, şöyle olursa şöyle olur yani mantosu bunun biraz çirkin tam orijinali değil de artık biraz idare eder" dedi.
"GENÇLER İÇİN BU VAKİT BİR SERMAYEDİR"
Hayatını hep şükrederek geçirdiğini belirten Mehmet dede,"Şükür Allaha benim böyle sağlıklı kalmam için Cenab-ı Allah’ın verdiği nimet. Sağlığım için bir hazırlık bir şeyi yok Allah bana ne verdiyse onlar. Şimdi benim gençliğim bunlara uymaz. Benim gençliğimin günleri sıkıntılı cefalı geçti. Şimdiki gençlik rahatlıkla geçiyor. Ben 36 ay askerlik yaptım şimdikiler 6 ay askerlik yapıyorlar. Şimdiki zamanlar eski zamanın elçisi oldu yani çok rahat bir zaman şimdiki zaman şu zamana nankörlük yapmakta biraz haramdır. Çok iyi bir zamandayız. Gençler için bu vakit bir sermayedir. Sermayesini tutabilen kendini tutar. Kazanç bir gelirdir kazancı ne kadar hesaplı yaparsan o kadar istifadeli olursun. Onun demirini aldım kendim imalatını yaptım. (Ahşap Makinesi) Topunu tornacıya yaptırdım mantosunu kendim imalatım demirini aldım kendim yaptım. Hazır almadım, ben hem vakit geçirdim hem ucuza mal ettim hazır alırsam çok para sadece topunu yaptırdım tornacıya diğer taraflarını demir imalatını ben kendim yaptım yapabilmeye kadir olduğum için ama şimdi ağır iş onu şimdi yapamam ama vakit geçirmeye yarıyor" diye konuştu.
"BEN ÇALIŞMAYI ÇOK SEVDİM GECEDE ÇALIŞTIM, GÜNDÜZDE ÇALIŞTIM KENDİ EMRİMDE ÇALIŞTIM"
Gençlere çalışmayı tavsiye ettiğini söyleyen Çelik,"Ben elime geçeni toprağa verdim herkes benim gibi bunu düşünemez. Ben çalışmayı çok sevdim gecede çalıştım, gündüzde çalıştım kendi emrimde çalıştım, sigortalı işe gitmedim şimdi devlet harçlık veriyor onunla idare ediyorum. Kendi emrimde çalıştım, 3 yerde mülkiyetim var. Her mülkiyetim 2-3 oğul besliyor. Ama torunun 2 tanesi burada, bir tanesi Kastamonu’da polis. Yere müdareleri yok, kuşlar, istifade ediyor yerlerimden ondan da memnumun. Benim mülkiyetimde bir mahluk istifade ettiği zaman bana da Allah ecrinden verir. Zararda değilim yani kazancımı toprağa verdim, ev geçimine verdim boş yere harcamadım kumar vs o işlerle ilgilenmedim. Kendi istikbalimle çoluk çocuğun istikbaliyle vakit geçirdim bu ana kadar. Artık oğlumda hayır yok oğlum gelinim hasta kızlarımın yanında duruyorum. Allah kızlarıma da cümle hısımına Allah razılık versin" şeklinde konuştu.
Bisikletinin bir kaç eksiği kaldığını ifade eden Çelik şunları söyledi; Şimdi oraya kadar uzatmayalım kafa patlatmaya gerek yok camiye gitmeye, camiye gidip gelmeye yaptım. Sonrasında kim kullanır, tenezzül eder bunu kullanmaya? Şimdi neler ne aletler çıkıyor yeni yeni aletler çıkıyor. Böylesine tenezzül etmezler. Kimse kullanmaz bunu da bunu ben kendim kafamdan böyle ayarladım. Yavaş yavaş giderim ben bununla kenardan doğru. Namazımı kılarım, ondan sonra vaktimizi geçiririz. Bir isim koyamam ona . Bisiklet denmez, motosiklet denmez piyasada olmayan bir alet.Kendi üretimim, kendi kafamdan gece düşünüyorum sabahleyin gelip bir parça yapıyorum. Böyle böyle bunu ayağının üstüne kaldırdım. Daha bunun işi bitmedi. "
(Hülya Keklik - Nurullah Geylani - Evren Tekin/İHA)