İstanbul Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı
Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Hakan Ertürk: 'Ombudsmanlık anayasal bir netlik kazanarak iyi yönetim ilkelerinin yerleşmesi, insan hakları konusunda farkındalık ve hak arama kültürlerine katkı sağlamak amacıyla yaygınlaştırıldı' Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı, Elçi Müsteşar, Eleftheria Pertzinidou: 'Aday ülke kurumlarının, AB’nin değerleri, uygulamaları ve politikaları ile aynı istikamete getirilmesi hedefleniyor. AB, Türkiye’nin ombudsmanlıklarını destekleme projesi kapsamında Türkiye’ye 4 milyon avro finansman sağlamıştır'
İSTANBUL - Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Hakan Ertürk, ombudsmanlığın anayasal bir netlik kazanarak iyi yönetim ilkelerinin yerleşmesi, insan hakları konusunda farkındalık ve hak arama kültürlerine katkı sağlamak amacıyla yaygınlaştırıldığını belirtti.
"İyi Yönetim İlkeleri ve Ombudsmanlık" alt temasıyla gerçekleştirilen İstanbul Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı’nın açılışında konuşan Ertürk, ombudsmanın arabulucu anlamına gelen İsveççe kökenli bir kelime olduğunu, halktan gelen şikayetlerin değerlendirilip çözüm bulan kişileri temsil ettiğini belirtti.
Ertürk, tarihsel süreç içerisinde ombudsmanlığın anayasal bir netlik kazanarak iyi yönetim ilkelerinin yerleşmesi, insan haklarının konusunda farkındalık ve hak arama kültürlerine katkı sağlamak amacıyla yaygınlaştırıldığını dile getirerek, “Bu çerçevede ülkemizin değerli kurumlarından Kamu Denetçiliği Kurumunun faydası olduğu insan haklarının korunması ve tanıtımında Kamu Denetçiliği Kurumunun rolünün güçlendirilmesi için teknik destek projesi ülkemizi bu alanda daha ileri noktalara taşımak amacıyla hayata geçirilmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Merkezi Finans ve İhale Birimi'nin sözleşme makamında olduğu teknik destek projesinin, Avrupa Birliği’nin (AB) kısaca Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti hükümetiyle ve AB komisyonu arasında imzalanan 2015 yılı finansman anlaşmasınca desteklendiğini anımsatan Ertürk, “Bu anlaşma birimimiz ile WYG Türkiye liderliğindeki konsorsiyum arasında 4 Şubat tarihinde tamamı AB tarafından finanse edilen bir hizmet sözleşmesi imzalanmıştır. Proje faaliyeti 5 Şubat tarihinde başlamış bulunmaktadır. Bu proje aktiviteleri kurum personelinin bilgi birikiminin geliştirilmesi ve farkındalık artıma olmak üzere iki önemli bileşen altında toplanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Ertürk, ilk bileşen kapsamında Kamu Denetçiliği Kurumu personelinin bilgi birikimini artırmak amacıyla öncelikle insan kaynaklarını geliştirme stratejisinin hazırlanacağına işaret ederek, “Bu stratejiye bağlı olarak kurum çalışanlarına yönelik eğitim programları düzenlenecektir. Buna ek olarak 7 adet çalışma ziyareti, 3 adet uluslararası konferans düzenlenecek ve 15 kurum çalışanın önde gelen uluslararası insan hakları kuruluşlarında bir at eğitim alması sağlanacaktır.” dedi.
İkinci bileşen kapsamında Kamu Denetçiliği Kurumunun görevlerine ve işleyişine yönelik olarak toplum ve kamu kurumları nezdinde farklılığın artırılmasının amaçlandığına dikkati çeken Ertürk, “Bu amaçla ilk olarak görünürlük, iletişim ve halka ilişkiler stratejisi geliştirilecektir. Bu proje kapsamındaki faaliyetlerin kamu denetçiliği kurumunun görünürlüğünü ve güvenilirliğini artırması ve kurum personelinin kamu denetçiliği alanındaki uluslararası standartlar, uygulamalar ve çalışma yönetimleri konusundaki kapasitesinin güçlendirilmesi açısından büyük önem arz etmektedir.” yorumunda bulunda.
- “Konferansta deneyimlerimiz paylaşılacağız”
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı, Elçi Müsteşar, Eleftheria Pertzinidou ise AB’nin her zaman hukukun üstünlüğü, temel hakların ve özgürlüklerin korunması yönündeki adımları attığını ve bunu katılım öncesi yardım, fonlarla desteklediğini belirtti.
Pertzinidou, aday ülkenin kurumlarının, AB’nin değerleri, uygulamaları ve politikaları ile aynı istikamet getirilmesinin hedeflendiğini aktararak, “Bunlara insan hakları, demokrasi, eşitlik ve hukukun üstünlüğü dahildir. AB, Türkiye’nin ombudsmanlıklarını destekleme projesi kapsamında Türkiye’ye 4 milyon avro finansman sağlamıştır.” diye konuştu.
Pertzinidou, AB’nin baştan itibaren ombudsman kurumlarını desteklediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
“ Türkiye’nin Ombudsman kurumunun büyük bir artış gösterdiğini, başvuru sayısının arttığını ve önerilere cevap verme düzeyinde de artış olduğunu gördük. Her bir bireyin başvurularının kurumlar tarafından tarafsızca adil şekilde makul bir süre içerisinde ele alınması gerekir. Eğer bir kurum ya da organ hukuka uygun şekilde hareket etmezse, yanlış uygulama ya da kötü uygulama yapılmıştır. Yanlış uygulamalar güç istismarını, ayrımcılığı beraberinde getirir. Bugün ve yarın bu alandaki deneyimlerimizi paylaşma fırsatı bulacağız.”
Kaynak: AA
"İyi Yönetim İlkeleri ve Ombudsmanlık" alt temasıyla gerçekleştirilen İstanbul Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı’nın açılışında konuşan Ertürk, ombudsmanın arabulucu anlamına gelen İsveççe kökenli bir kelime olduğunu, halktan gelen şikayetlerin değerlendirilip çözüm bulan kişileri temsil ettiğini belirtti.
Ertürk, tarihsel süreç içerisinde ombudsmanlığın anayasal bir netlik kazanarak iyi yönetim ilkelerinin yerleşmesi, insan haklarının konusunda farkındalık ve hak arama kültürlerine katkı sağlamak amacıyla yaygınlaştırıldığını dile getirerek, “Bu çerçevede ülkemizin değerli kurumlarından Kamu Denetçiliği Kurumunun faydası olduğu insan haklarının korunması ve tanıtımında Kamu Denetçiliği Kurumunun rolünün güçlendirilmesi için teknik destek projesi ülkemizi bu alanda daha ileri noktalara taşımak amacıyla hayata geçirilmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Merkezi Finans ve İhale Birimi'nin sözleşme makamında olduğu teknik destek projesinin, Avrupa Birliği’nin (AB) kısaca Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti hükümetiyle ve AB komisyonu arasında imzalanan 2015 yılı finansman anlaşmasınca desteklendiğini anımsatan Ertürk, “Bu anlaşma birimimiz ile WYG Türkiye liderliğindeki konsorsiyum arasında 4 Şubat tarihinde tamamı AB tarafından finanse edilen bir hizmet sözleşmesi imzalanmıştır. Proje faaliyeti 5 Şubat tarihinde başlamış bulunmaktadır. Bu proje aktiviteleri kurum personelinin bilgi birikiminin geliştirilmesi ve farkındalık artıma olmak üzere iki önemli bileşen altında toplanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Ertürk, ilk bileşen kapsamında Kamu Denetçiliği Kurumu personelinin bilgi birikimini artırmak amacıyla öncelikle insan kaynaklarını geliştirme stratejisinin hazırlanacağına işaret ederek, “Bu stratejiye bağlı olarak kurum çalışanlarına yönelik eğitim programları düzenlenecektir. Buna ek olarak 7 adet çalışma ziyareti, 3 adet uluslararası konferans düzenlenecek ve 15 kurum çalışanın önde gelen uluslararası insan hakları kuruluşlarında bir at eğitim alması sağlanacaktır.” dedi.
İkinci bileşen kapsamında Kamu Denetçiliği Kurumunun görevlerine ve işleyişine yönelik olarak toplum ve kamu kurumları nezdinde farklılığın artırılmasının amaçlandığına dikkati çeken Ertürk, “Bu amaçla ilk olarak görünürlük, iletişim ve halka ilişkiler stratejisi geliştirilecektir. Bu proje kapsamındaki faaliyetlerin kamu denetçiliği kurumunun görünürlüğünü ve güvenilirliğini artırması ve kurum personelinin kamu denetçiliği alanındaki uluslararası standartlar, uygulamalar ve çalışma yönetimleri konusundaki kapasitesinin güçlendirilmesi açısından büyük önem arz etmektedir.” yorumunda bulunda.
- “Konferansta deneyimlerimiz paylaşılacağız”
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı, Elçi Müsteşar, Eleftheria Pertzinidou ise AB’nin her zaman hukukun üstünlüğü, temel hakların ve özgürlüklerin korunması yönündeki adımları attığını ve bunu katılım öncesi yardım, fonlarla desteklediğini belirtti.
Pertzinidou, aday ülkenin kurumlarının, AB’nin değerleri, uygulamaları ve politikaları ile aynı istikamet getirilmesinin hedeflendiğini aktararak, “Bunlara insan hakları, demokrasi, eşitlik ve hukukun üstünlüğü dahildir. AB, Türkiye’nin ombudsmanlıklarını destekleme projesi kapsamında Türkiye’ye 4 milyon avro finansman sağlamıştır.” diye konuştu.
Pertzinidou, AB’nin baştan itibaren ombudsman kurumlarını desteklediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
“ Türkiye’nin Ombudsman kurumunun büyük bir artış gösterdiğini, başvuru sayısının arttığını ve önerilere cevap verme düzeyinde de artış olduğunu gördük. Her bir bireyin başvurularının kurumlar tarafından tarafsızca adil şekilde makul bir süre içerisinde ele alınması gerekir. Eğer bir kurum ya da organ hukuka uygun şekilde hareket etmezse, yanlış uygulama ya da kötü uygulama yapılmıştır. Yanlış uygulamalar güç istismarını, ayrımcılığı beraberinde getirir. Bugün ve yarın bu alandaki deneyimlerimizi paylaşma fırsatı bulacağız.”