Hartum Ticaret Müşaviri Bayrı Açıklaması 'Sudan'ın Kısıtlamaları Türk Yatırımcıları Karamsarlığa İtmemeli'

Göktuğ Bayrı, Sudan hükümetince yabancı uyruklu kişi ve yabancı sermayeli firmalara getiren kısıtlamaların mevcut firmaların ticari faaliyetlerini etkilememesini beklediklerini söyledi.

ÖMER ERDEM - Türkiye'nin Hartum Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Göktuğ Bayrı, Sudan hükümetince yabancı uyruklu kişi ve yabancı sermayeli firmalara getiren kısıtlamaların Türk yatırımcıları karamsarlığa itmemesi gerektiğini söyledi.

Sudan Sanayi ve Ticaret Bakanı Medeni Abbas tarafından 7 Kasım'da imzalanan genelgeye göre, doğuştan Sudan vatandaşı olmayan ve sonradan vatandaşlık almış gerçek kişilerle yabancı sermayeli tüzel kişilerin, her türlü ihracat faaliyetleri, üretime yönelik doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan durumlar hariç olmak üzere, her türlü ithalat faaliyetleri ve yerel pazarda doğrudan veya Sudanlı aracı kullanmak suretiyle olsa bile, iç alım-satım faaliyetleri bütünüyle yasaklandı.

Hartum Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Bayrı, AA muhabirine, Sudan hükümetinin yabancı yatırımcılara yönelik bazı kısıtlama ve yasakları kapsayan kararıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Sudan vatandaşı olmayan gerçek kişilerin ve üretim amaçlı yatırım firması olmadıkça yabancı sermayeli tüzel kişilerin, iç ve dış ticaretle iştigal etmelerine eskiden beri izin verilmediğini belirten Bayrı, "Genelgeyle, mevcut düzenlemeye Sudan vatandaşlığının ancak doğuştan olabileceği şartı ilave edilmiş, yabancı sermayeli tüzel kişilerin sıklıkla başvurduğu Sudanlı aracılar kullanarak ticaret yapılmasının da önüne geçilecek şekilde, doğrudan yabancı sermaye yatırımları hariç ticari faaliyetlerle ilgili yasaklamanın kapsamı genişletilmiştir." ifadelerini kullandı.

Bayrı, Sudan'ın içinden geçtiği zorlu ekonomik şartlara işaret ederek, ülkenin, katma değeri ve istihdamı artıracak üretken yatırımlara şiddetle ihtiyaç duyduğunu vurguladı.

Bunlar için gerekli yerel kaynakların yetersizliğinin hükümeti mevcut yasaklamanın kapsamını genişletmeye sevk ettiğini dile getiren Bayrı, "Bu yolla yabancı sermayenin ticarete değil, ülke menfaatleri için doğrudan üretken yatırımlara yönlendirilmesinin hedeflendiği açıktır." dedi.

Bayrı, yabancı sermayenin son derece ürkek olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:

"Yatırım çekmek isteyen bir ülkede uygulanacak yasakçı politikaların, yabancı sermayenin o pazarda var olma isteğini ortadan kaldırması kuvvetle muhtemeldir. Bu nedenle, doğrudan yatırımları motive etmek için ticari faaliyetleri, yabancılara bütünüyle kapatmak gibi cezalandırıcı yöntemlerin yerine, üretken yatırımların yapılmasını teşvik edici rasyonel yöntemlere başvurulması önemlidir."

- "Yasaklamanın, yeni firma kuruluşlarını etkileyeceğini umut ediyoruz"

Yasaklama kararının, Sudan'da hâlihazırda iş yapan yabancı uyruklu tacirler ve yabancı sermayeli tüzel kişilere uygulanması halinde, ülkede yalnızca mal ticaretiyle uğraşan ve doğrudan yabancı sermayeli yatırımcı durumunda olmayan firmaların önemli risklerle karşılaşmalarının kaçınılmaz olacağını söyleyen Bayrı, şu ifadeleri kullandı:

"Bununla birlikte Ticaret Müşavirliğimizce, yasaklamanın yalnızca yeni firma kuruluşlarını etkileyeceği ve mevcut firmaların ticari faaliyetlerini durdurmayacağı umut edilmektedir. Zira genelgede, mevcut firmaların faaliyetleriyle ilgili hiçbir bilgiye yer verilmediği gibi; yalnızca bakan imzasıyla yayımlanmış genelgeyle, kazanılmış hakların yok edilmesi halinde çok sayıda mağdur girişimcinin açacağı davalarla düzenlemenin iptali de gündeme gelebilecektir.

Kaldı ki, bu tür bir yasaklamanın kanuni düzenleme olmaksızın fiiliyatta uygulanabilmesi de zor görünmektedir. Nitekim Ticaret Müşavirliğimizce, Sudan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nezdinde yapılan şifahi temaslarda da bakanlık yetkililerince, genelgeyle ilgili kanuni düzenleme yapılması gerektiği de ifade edilmiştir."

Söz konusu genelgenin, Sudan hükümetince geçmişe yürütülmeyeceği değerlendirildiğini yineleyen Bayrı, aksi halde bu kararın, hak kaybından kaynaklanan mağduriyet davaları dolayısıyla gereksiz zaman harcanmasına yol açabileceğini ve öncelikle Sudan'a zarar vereceğini vurguladı.

- "Türk girişimciler, pazarda aktif şekilde çalışmalarını sürdürmeli"

İş dünyası için olumsuz bir durum olan yasaklama kararına rağmen, Türk girişimcileri karamsarlığa kapılmamaya çağıran Bayrı, Sudan'ın Türk girişimcileri için en önemli özelliklerinden birinin, insanlarının Türkiye'nin ulaştığı ekonomik büyüme ve gelişmişlik seviyesine duyduğu hayranlık ve takdir hissi olduğunu söyledi.

Bayrı, Sudan pazarında "Türk malı" imajının kaliteyle özdeş tutulduğu ve Türkiye'nin Sudan'ın ihtiyaç duyduğu neredeyse her türlü mal ve hizmeti sağlayabilecek kapasitede olduğu gerçeğine değinerek, "Sudan'ın, özellikle hükümetin de arzu ettiği gibi üretken yatırım yapacak girişimcilerimiz için fırsatlarla dolu bir pazar olduğu hususu kolaylıkla anlaşılacaktır. Ülkenin hemen her sektörde büyük ihtiyaç duyduğu doğrudan yatırımlarla girişimcilerimizi, pazarda aktif şekilde çalışmaya davet ettiğimize önemle vurgu yapmakta fayda olacaktır." diye konuştu.

Bayrı, doğrudan yatırımı değil ama ikili ticareti düşünen girişimcilerin ise Sudan pazarından pay alabilmek için mutlaka bağlı bulundukları meslek örgütlerinin organize faaliyetlerinde Sudan'a yönelik ticaret heyetleri düzenlemeleri gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bu yolla bulacakları yerel iş birliği imkânları sayesinde, gerek Türkiye'nin ihracatını artırma gerek Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu, özellikle tarımsal mamullerin tedariki noktasında katkı yapabilme imkânlarını yeterince değerlendirmeleri de son derece isabetli olacaktır. Sudan'ın özellikle Port Sudan limanı sayesinde Afrika'ya açılan önemli bir lojistik merkezi olduğu, 42 milyonluk çok genç ve eğitimli nüfusu, çok zengin yer altı ve üstü kaynakları ile potansiyeli yüksek pazar durumunda bulunduğu unutulmamalıdır."
Kaynak: AA