Mide Küçültme Ameliyatı Yaptırırken Dikkat
Doç.Dr. Toygar Toydemir, mide küçültme ameliyatı hakkında bilgiler verdi.

Laparoskopik Sleeve Gastrektomi (tüp mide-mide küçültme) ile fazla kiloların yüzde 80’ninin verilebildiğini ifade eden Doç.Dr. Toydemir, “Yani 70 kilo olması gereken biri 170 kg ise mide küçültme ameliyatı ile 1 sene içinde 80 kg verebilir. Bu ameliyatın uzun vadede bazı vitamin ve mineral eksiklikleri dışında riski yoktur. Kulaktan dolma bilgiler ile uzun vadede kansere yol açtığı gibi bilgiler tamamen asılsızdır. Kısa dönemde ise cerrahiye bağlı riskler mevcuttur ama sanıldığının aksine diğer karın içi ameliyatlardan çok farklı değil bu riskler. Eğer ameliyat sonrası kurallara uymaz ise kilo vermede zorluklar yaşayabilir ve hatta 5-6 sene sonra geri kilo da alabilirler” diye konuştu.
Doç.Dr. Toydemir, ameliyatta dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktaları şöyle sıraladı:
“Mide çıkısından evvel ortalama 2-3cm’lik hattın korunması gerekir. Gatrik tüp dediğimiz (36 french çapta) tüp mutlaka kullanılmalı ve bunun kontrolünde mide küçültme yapılmalıdır. Eğer bu tüple yapılmazsa teknik sorunlar meydana gelir, midede darlıklar olur veya tamamen mide kapatılabilir. O zaman stür hattından kaçak meydana gelebilir ve kötü sonuçlanabilir. Bu, midede oluşan kaçakların ana sebeplerinden biridir. Bir diğer neden, kullanılacak malzemenin önemidir. 3 sıra stapler kullanılması komplikasyonu azaltmaktadır. Ek olarak midenin küçük kruvatör açısının dikkate alınması önemlidir. Bu şekilde midenin kum saati şeklinde boğulmasını engellenmiş olur. Stür hattında kanama, kanamanın kontrol edilememesi kaçak sebebidir. Ameliyat bitince, ameliyatın kontrolü, mide içerisine mavi boya verilerek test edilmesi, kaçak varsa tespit edilmesi ve ona göre stür konularak açık olan noktaların kapatılması önemlidir. Ameliyatta en önemli noktalardan bir tanesi fundus dediğimiz tepe noktası ve midenin dalakla olan tam ayrımının yapılması teknik açıdan zorluk taşır. Midede oluşabilecek en önemli ve tehlikeli kaçak noktası burasıdır. Bu bölgenin düzgün ayırt edilmesi, ameliyatın başarısını etkileyen bir unsurdur. Midenin fundus denilen kısmının (ki bu bölge ghrenin hormonu salgılan bölgedir) çıkarılamaması veya yetersiz çıkarılması ghrenin hormonunun yüksek kalmasına neden olur, bu da tokluk hissinin kaybolmasına neden olur. Hastalar ameliyat sonrası hemen taburcu edilmemelidir. Eğer erken taburcu edilirlerse komplikasyonların tespiti zorlaşacağından, geç müdahale edilmesine neden olabilir. Bu da mortaliteyi ve morbititeyi yükseltmektedir.”
İlk 3 haftada yavaş, sonraki 1 ay içerisinde hızlı kilo vermenin gerçekleştiğini kaydeden Dr. Toydemir, “Tam kilo verme süreci ortalama 1 yılda tamamlanmaktadır. Genel olarak fazla kiloların yüzde 80 ni verilmektedir. Ameliyattan sonra diyetine uymayan hastalar (örneğin: kalorisi yüksek sıvı gıda alanlar, yemeyi kontrol edemeyen uyumsuz hastalar) da yeniden kilo alma meydana gelir. Bundan dolayı diyet uyumsuzlukları olacağı tespit edilen hastalarda ‘’Sleeve Gastrektomi’’ yerine ‘’Gastrik By-pass Cerrahisi’’ daha uygun bir tedavi yöntemi olur” açıklamalarında bulundu.
