Barış Pınarı Harekatı
TBMM Başkanı Mustafa Şentop: 'Türkiye'nin haklılığı önce ABD ile yapılan görüşmelerdeki mutabakatla, şimdi de Putin ile Cumhurbaşkanımızın yaptığı mutabakatla tescil edilmiş oldu' 'Türkiye'nin mültecileri güvensiz bölgelere götüreceğine dair iddia, tamamen ahlaksızca bir iftiradan ibarettir' 'Kulağını sağa sola kabartarak bazı Batı ülkelerinden gelecek talimatlarla toplanan, karar alanların Türkiye konusundaki tavrını bizim ciddiye almamızı da kimse beklemesin'.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Barış Pınarı Harekatı kapsamında Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında Suriye konusunda imzalanan mutabakata ilişkin, "Türkiye'nin haklılığı önce ABD ile yapılan görüşmelerdeki mutabakatla, şimdi de Putin ile Cumhurbaşkanımızın yaptığı mutabakatla Türkiye'nin haklılığı tescil edilmiş oldu." dedi.
Şentop, Al Jazeera televizyonuna verdiği mülakatta, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Soçi'deki görüşmesinin ardından varılan mutabakat ile Avrupa ülkeleri ve Arap Birliğinin Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin yaklaşımlarını değerlendirdi.
Türkiye'nin başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nın belli bir bölgede gerçekleştiğini dile getiren Şentop, bu bölgede de daha çok ABD askerlerinin bulunduğunu söyledi. Harekat bölgesi ve dışındaki bölgelerden ABD askerlerinin çekilmesine karar verildiğini anımsatan Şentop, bunun üzerine de terör örgütü PYD/YPG'nin Suriye rejimiyle anlaşma yolları aramaya başladığını ifade etti.
Rusya'nın da bölgede bir güç olarak bulunduğuna dikkati çeken Şentop, ABD askerlerinin çekilmesiyle, Suriye rejimiyle Rusya'nın kontrolünde bir bölgenin oluşmasının söz konusu olduğunu vurguladı.
Şentop, bu noktada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Putin ile Soçi'de görüştüğünü ve bir mutabakat yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Açıklanan bir mutabakat metni var. Bu metinde, Türkiye'nin uzun zamandır ifade ettiği 'terörden arındırılmış bölge' oluşturulması yönündeki Türkiye'nin iradesi teyit edildi. Burada Türkiye'nin haklılığı önce ABD ile yapılan görüşmelerdeki mutabakatla, şimdi de Putin ile Cumhurbaşkanımızın yaptığı mutabakatla tescil edilmiş oldu.
Türkiye'nin arzu ettiği, bölgede bir askeri harekat yapmak değildi. Esas hedef burada terör örgütünden arındırılmış bir bölgenin oluşturulmasıydı. Bununla ilgili daha önce her türlü yöntemler denendi. Samimiyetle ve sabırla denendi ve bunlardan netice alınamayınca başka seçenek kalmadığı için Barış Pınarı Harekatı başlatıldı. Soçi'deki mutabakatta da ortaya çıkan şey, Türkiye'nin arzu ettiği belli bir derinlikte terörden, terör örgütlerinden arındırılmış bir bölge oluşturulması konusunda Türkiye'nin haklılığı, güvenlikle ilgili kaygıları ve arzu ettiği hedefler kabul edilmiş oldu. Önce ABD, şimdi de Rusya tarafından... Türkiye bu anlamda, terör örgütleriyle ilgili hedeflerine, onların tasfiyesiyle ilgili hedefe ulaşmış durumdadır."
- "Tamamen ahlaksızca bir iftiradan ibarettir"
TBMM Başkanı Şentop, Suriyeli mültecilerin, Türkiye tarafından güvensiz bir bölgeye gönderileceği yönündeki iddialara ilişkin, "Bu, tamamen ahlaksızca bir iftiradan ibarettir." ifadesini kullandı.
Türkiye'de 3,6 milyon mültecinin bulunduğunu belirten Şentop bugün Avrupa ülkelerinin 5-10 mülteciyi kabul ederken pazarlık yaptığı bir ortamda Türkiye'nin 3,6 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığının altını çizdi.
Arap ve Avrupa ülkelerinin bir kısmının nüfusu kadar, bir kısmının da nüfusundan fazla mültecinin Türkiye'de bulunduğuna işaret eden Şentop, "Bu kadar insanın yıllarca Türkiye'de misafir edildiğini, kendi vatandaşlarımız gibi Türkiye'de yaşadığını bilmeleri, görmeleri lazım. Bilmeyenler varsa Türkiye'ye gelebilirler. Yıllarca bunu kimsenin yardımı olmaksızın yapan Türkiye'nin, bu yükü taşıyan Türkiye'nin bugün bunları güvensiz bölgelere götüreceğine dair iddia, tamamen ahlaksızca bir iftiradan ibarettir." diye konuştu.
- "Her şey dünyanın gözü önünde oluyor"
Mustafa Şentop, Türkiye'nin bu noktada, askeri harekat dahil katlandığı zorlukların ortada olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin bu konuda başka ülkelerle yaptığı müzakereler ortada. Gizli saklı bir şey yok. Her şey dünyanın gözü önünde oluyor. Türkiye bu konuda başından beri çok da şeffaf hareket etti. O bakımdan ben, 3-5 mülteciyi alırken pazarlık yapanların, bugün Türkiye'ye 'Onları zorla güvenli olmayan bölgelere gönderecek' iddialarını ahlaksızca iftira, yüzsüzce iftira olarak görüyorum. Böyle bir şey söz konusu değil. Türkiye, ancak onların gönüllü olarak yerleşebilecekleri bir ortamı tesis etmeye çalışıyor. Bu sağlandıkça onlar da kendi memleketlerine gitme yönünde irade koyuyorlar."
- "Bu kadar bağırış çağırış, feryadın sebebi bu"
Türkiye'nin bölgede kurulmak istenen oyunları bozduğunu belirten Şentop, terör örgütlerinin bazı ülkeler tarafından yeni sömürgecilik düzeninin parçası olarak kullanıldığının altını çizdi.
Terör örgütleri vasıtasıyla ülkeleri istikrarsızlaştırdıktan sonra, bu bahaneyle ülkelere müdahale edildiğini anlatan Şentop, "Suriye için oynanan oyun da belliydi. Bir taraftan Suriye istikrarsızlaştırıldı. Batılı ülkelerin müdahalesi için uygun ortam sağlandı. Bir taraftan da Türkiye'nin hemen güneyinde Suriye PKK'sı dediğimiz bir terör örgütü için alan oluşturularak oradan Türkiye'ye yönelik terör tehdidi, riski ve terör faaliyetleriyle de Türkiye istikrarsızlaştırılmaya çalışılmaktaydı. Hedef buydu. Türkiye bu oyunu, yaptığı müdahaleyle bozdu. Bu kadar bağırış çağırış, feryadın sebebi bu." değerlendirmesinde bulundu.
- "Avrupa ülkeleri hariçten gazel okuyor"
Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yönelik eleştirilerine de yanıt veren Meclis Başkanı Şentop, şunları söyledi:
"Avrupa ülkeleri tamamen devre dışı. Bunlar hariçten gazel okuyorlar. Bu bölgede terör örgütüyle mücadele eden Türkiye'dir. Bunlardan biri PKK/PYD'dir, biri DEAŞ'tır. DEAŞ'tan en çok zarar gören ülke de Türkiye'dir, bununla mücadele eden de Türkiye'dir. Türkiye bu mücadeleyi sürdürürken, bu bölgede etkili olan güçlerle karşı karşıya geliyor, onlarla müzakere ediyor. ABD, Fırat'ın doğusunda etkiliydi, şimdi de Rusya’nın etkisi söz konusu olan alanlarda Rusya ile görüşülüyor. Avrupa ülkeleri kendi kendilerine aralarında toplanıp fıkralar anlatıyorlar herhalde. Çünkü bir etkisi yok bu konuşmalarının. Almanya'nın bölgeyle ilgili nasıl bir gücü, tasarrufu var, neye karar verecek? Onlar alışmışlar bugüne kadar kendileri oyun kuruyor, kendileri uyguluyor. Ama artık Avrupa ülkelerinin bu konuda bir gücü yok. Türkiye bu konuda gizli saklı bir iş yapmadı. Yıllardır başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün hükümet yetkililerimiz, dünyaya olanı biteni ve ne yapmak istediğimizi çok net şekilde açıkladı."
Türkiye'nin başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nı Arap Birliğinin kınamasını hatırlatan Şentop, birliğin, Suriye'nin üyeliğini askıya aldığını dile getirdi.
Şentop, "Arap Birliği, Suriye'yi çok fazla düşünüyorsa, aktif üyeliğe dönüştürmelerini bekleriz. Suriye ile ilgili samimiyetle hareket ediyorlarsa..." diye konuştu.
- "Arap kardeşlerimizle dostluğumuzu, saygımızı, ilişkimizi sürdürmek istiyoruz"
Arap ülkelerinde yaşayan milletlerin Türkiye konusundaki tavrını, Türkiye'yi anladıkları yönünde değerlendirdiklerini belirten Şentop, Türkiye karşısında tavır alan ülkelerin, varlıklarını, kendi halklarının iradesine borçlu olmayan, bazı başka ülkelerin gücüyle varlıklarını sürdüren ülkeler olduğunu söyledi.
Şentop, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bağımsız, sadece kendi iradesiyle karar alan, kendi halkının menfaatini düşünerek karar alan kaç siyasi iktidar var Arap ülkelerinde? Özellikle darbeciler için söylüyorum... Mısır'daki darbeci yönetim, kendi varlığını halkına mı borçlu, yoksa kendisini 'Nerede benim diktatörüm.' diye çağıran ABD Başkanı'na mı borçlu, Avrupa'nın desteğine mi borçlu? Kimse kusura bakmasın. Biz Arap ülkeleriyle, Arap kardeşlerimizle dostluğumuzu, saygımızı, ilişkimizi sürdürmek istiyoruz. Türkiye ilkelerinden hiçbir zaman taviz vermedi, ama kulağını sağa sola kabartarak bazı Batı ülkelerinden gelecek talimatlarla toplanan, karar alanların Türkiye konusundaki tavrını bizim ciddiye almamızı da kimse beklemesin."
Kaynak: AA
Şentop, Al Jazeera televizyonuna verdiği mülakatta, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Soçi'deki görüşmesinin ardından varılan mutabakat ile Avrupa ülkeleri ve Arap Birliğinin Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin yaklaşımlarını değerlendirdi.
Türkiye'nin başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nın belli bir bölgede gerçekleştiğini dile getiren Şentop, bu bölgede de daha çok ABD askerlerinin bulunduğunu söyledi. Harekat bölgesi ve dışındaki bölgelerden ABD askerlerinin çekilmesine karar verildiğini anımsatan Şentop, bunun üzerine de terör örgütü PYD/YPG'nin Suriye rejimiyle anlaşma yolları aramaya başladığını ifade etti.
Rusya'nın da bölgede bir güç olarak bulunduğuna dikkati çeken Şentop, ABD askerlerinin çekilmesiyle, Suriye rejimiyle Rusya'nın kontrolünde bir bölgenin oluşmasının söz konusu olduğunu vurguladı.
Şentop, bu noktada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Putin ile Soçi'de görüştüğünü ve bir mutabakat yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Açıklanan bir mutabakat metni var. Bu metinde, Türkiye'nin uzun zamandır ifade ettiği 'terörden arındırılmış bölge' oluşturulması yönündeki Türkiye'nin iradesi teyit edildi. Burada Türkiye'nin haklılığı önce ABD ile yapılan görüşmelerdeki mutabakatla, şimdi de Putin ile Cumhurbaşkanımızın yaptığı mutabakatla tescil edilmiş oldu.
Türkiye'nin arzu ettiği, bölgede bir askeri harekat yapmak değildi. Esas hedef burada terör örgütünden arındırılmış bir bölgenin oluşturulmasıydı. Bununla ilgili daha önce her türlü yöntemler denendi. Samimiyetle ve sabırla denendi ve bunlardan netice alınamayınca başka seçenek kalmadığı için Barış Pınarı Harekatı başlatıldı. Soçi'deki mutabakatta da ortaya çıkan şey, Türkiye'nin arzu ettiği belli bir derinlikte terörden, terör örgütlerinden arındırılmış bir bölge oluşturulması konusunda Türkiye'nin haklılığı, güvenlikle ilgili kaygıları ve arzu ettiği hedefler kabul edilmiş oldu. Önce ABD, şimdi de Rusya tarafından... Türkiye bu anlamda, terör örgütleriyle ilgili hedeflerine, onların tasfiyesiyle ilgili hedefe ulaşmış durumdadır."
- "Tamamen ahlaksızca bir iftiradan ibarettir"
TBMM Başkanı Şentop, Suriyeli mültecilerin, Türkiye tarafından güvensiz bir bölgeye gönderileceği yönündeki iddialara ilişkin, "Bu, tamamen ahlaksızca bir iftiradan ibarettir." ifadesini kullandı.
Türkiye'de 3,6 milyon mültecinin bulunduğunu belirten Şentop bugün Avrupa ülkelerinin 5-10 mülteciyi kabul ederken pazarlık yaptığı bir ortamda Türkiye'nin 3,6 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığının altını çizdi.
Arap ve Avrupa ülkelerinin bir kısmının nüfusu kadar, bir kısmının da nüfusundan fazla mültecinin Türkiye'de bulunduğuna işaret eden Şentop, "Bu kadar insanın yıllarca Türkiye'de misafir edildiğini, kendi vatandaşlarımız gibi Türkiye'de yaşadığını bilmeleri, görmeleri lazım. Bilmeyenler varsa Türkiye'ye gelebilirler. Yıllarca bunu kimsenin yardımı olmaksızın yapan Türkiye'nin, bu yükü taşıyan Türkiye'nin bugün bunları güvensiz bölgelere götüreceğine dair iddia, tamamen ahlaksızca bir iftiradan ibarettir." diye konuştu.
- "Her şey dünyanın gözü önünde oluyor"
Mustafa Şentop, Türkiye'nin bu noktada, askeri harekat dahil katlandığı zorlukların ortada olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin bu konuda başka ülkelerle yaptığı müzakereler ortada. Gizli saklı bir şey yok. Her şey dünyanın gözü önünde oluyor. Türkiye bu konuda başından beri çok da şeffaf hareket etti. O bakımdan ben, 3-5 mülteciyi alırken pazarlık yapanların, bugün Türkiye'ye 'Onları zorla güvenli olmayan bölgelere gönderecek' iddialarını ahlaksızca iftira, yüzsüzce iftira olarak görüyorum. Böyle bir şey söz konusu değil. Türkiye, ancak onların gönüllü olarak yerleşebilecekleri bir ortamı tesis etmeye çalışıyor. Bu sağlandıkça onlar da kendi memleketlerine gitme yönünde irade koyuyorlar."
- "Bu kadar bağırış çağırış, feryadın sebebi bu"
Türkiye'nin bölgede kurulmak istenen oyunları bozduğunu belirten Şentop, terör örgütlerinin bazı ülkeler tarafından yeni sömürgecilik düzeninin parçası olarak kullanıldığının altını çizdi.
Terör örgütleri vasıtasıyla ülkeleri istikrarsızlaştırdıktan sonra, bu bahaneyle ülkelere müdahale edildiğini anlatan Şentop, "Suriye için oynanan oyun da belliydi. Bir taraftan Suriye istikrarsızlaştırıldı. Batılı ülkelerin müdahalesi için uygun ortam sağlandı. Bir taraftan da Türkiye'nin hemen güneyinde Suriye PKK'sı dediğimiz bir terör örgütü için alan oluşturularak oradan Türkiye'ye yönelik terör tehdidi, riski ve terör faaliyetleriyle de Türkiye istikrarsızlaştırılmaya çalışılmaktaydı. Hedef buydu. Türkiye bu oyunu, yaptığı müdahaleyle bozdu. Bu kadar bağırış çağırış, feryadın sebebi bu." değerlendirmesinde bulundu.
- "Avrupa ülkeleri hariçten gazel okuyor"
Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yönelik eleştirilerine de yanıt veren Meclis Başkanı Şentop, şunları söyledi:
"Avrupa ülkeleri tamamen devre dışı. Bunlar hariçten gazel okuyorlar. Bu bölgede terör örgütüyle mücadele eden Türkiye'dir. Bunlardan biri PKK/PYD'dir, biri DEAŞ'tır. DEAŞ'tan en çok zarar gören ülke de Türkiye'dir, bununla mücadele eden de Türkiye'dir. Türkiye bu mücadeleyi sürdürürken, bu bölgede etkili olan güçlerle karşı karşıya geliyor, onlarla müzakere ediyor. ABD, Fırat'ın doğusunda etkiliydi, şimdi de Rusya’nın etkisi söz konusu olan alanlarda Rusya ile görüşülüyor. Avrupa ülkeleri kendi kendilerine aralarında toplanıp fıkralar anlatıyorlar herhalde. Çünkü bir etkisi yok bu konuşmalarının. Almanya'nın bölgeyle ilgili nasıl bir gücü, tasarrufu var, neye karar verecek? Onlar alışmışlar bugüne kadar kendileri oyun kuruyor, kendileri uyguluyor. Ama artık Avrupa ülkelerinin bu konuda bir gücü yok. Türkiye bu konuda gizli saklı bir iş yapmadı. Yıllardır başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün hükümet yetkililerimiz, dünyaya olanı biteni ve ne yapmak istediğimizi çok net şekilde açıkladı."
Türkiye'nin başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nı Arap Birliğinin kınamasını hatırlatan Şentop, birliğin, Suriye'nin üyeliğini askıya aldığını dile getirdi.
Şentop, "Arap Birliği, Suriye'yi çok fazla düşünüyorsa, aktif üyeliğe dönüştürmelerini bekleriz. Suriye ile ilgili samimiyetle hareket ediyorlarsa..." diye konuştu.
- "Arap kardeşlerimizle dostluğumuzu, saygımızı, ilişkimizi sürdürmek istiyoruz"
Arap ülkelerinde yaşayan milletlerin Türkiye konusundaki tavrını, Türkiye'yi anladıkları yönünde değerlendirdiklerini belirten Şentop, Türkiye karşısında tavır alan ülkelerin, varlıklarını, kendi halklarının iradesine borçlu olmayan, bazı başka ülkelerin gücüyle varlıklarını sürdüren ülkeler olduğunu söyledi.
Şentop, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bağımsız, sadece kendi iradesiyle karar alan, kendi halkının menfaatini düşünerek karar alan kaç siyasi iktidar var Arap ülkelerinde? Özellikle darbeciler için söylüyorum... Mısır'daki darbeci yönetim, kendi varlığını halkına mı borçlu, yoksa kendisini 'Nerede benim diktatörüm.' diye çağıran ABD Başkanı'na mı borçlu, Avrupa'nın desteğine mi borçlu? Kimse kusura bakmasın. Biz Arap ülkeleriyle, Arap kardeşlerimizle dostluğumuzu, saygımızı, ilişkimizi sürdürmek istiyoruz. Türkiye ilkelerinden hiçbir zaman taviz vermedi, ama kulağını sağa sola kabartarak bazı Batı ülkelerinden gelecek talimatlarla toplanan, karar alanların Türkiye konusundaki tavrını bizim ciddiye almamızı da kimse beklemesin."