KADEM'den 'Medyadaki Şiddette' İlişkin Açıklama
Açıklamadan: 'Özellikle reklam veren kişi ve kuruluşların şiddet içeren programlara ekonomik destek vermeme yönünde benimseyecekleri ortak tavır, kısa vadede insani değerleri korumak adına en pratik ve işlevsel uygulamalardan biri olacaktır' 'İzlenme ve tıklanma sayısının artırılması uğruna yayınlanan görüntüler çocukların ve gençlerin zihinlerini kirletmektedir' 'Şiddetin, dizi, film, reklam ya da haber bültenleri aracılığıyla yeniden üretimine engel olmak toplumsal olarak hepimizin sorumluluğundadır'.
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), reklam veren kişi ile kuruluşların şiddet içeren programlara ekonomik destek vermeme yönünde benimseyecekleri ortak tavrın, kısa vadede insani değerleri korumak adına en pratik ve işlevsel uygulamalardan biri olacağını bildirdi.
KADEM'den yapılan açıklamada, medyanın, halkın haber alma ve bilgilenme ihtiyacını karşılamakla birlikte aynı zamanda bir propaganda aracı olarak kullanıldığı belirtilerek, özellikle sosyal medya erişiminin artması ile doğruluğu teyit edilmeyen bilgilerin hızla yayıldığı ve kısa sürede çok geniş kitlelere ulaştığı kaydedildi.
Açıklamada medya yayınlarının, gerçekliği manipüle ederek aktarmasının, izleyicinin algısı üzerinde belirleyici olduğu vurgulanarak, bu anlamda gerek konvansiyonel gerekse sosyal medyada dürüst ve sorumlu yayıncılık anlayışının işlevsel hale getirilmesi gerektiği aktarıldı.
Buradan hareketle medya içeriklerinin öncelikli olarak kültürel değerleri koruyan, çocukların ve gençlerin gelişimini destekleyen yapımlardan oluşması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, medyanın, kolektif aklın ve kamu vicdanının şekillenmesinde etkili bir güç haline geldiği ifade edildi.
Açıklamada, bu gücün ancak toplumun huzurunu sağlamak için kullanıldığında insani anlamda bir değer kazanacağı, bu nedenle özellikle medya organlarının şiddet içeren yayın politikasını değiştirmesine yönelik çalışmalar yapmasının aciliyet arz ettiği belirtildi.
- Kamu iradesi olumsuz yönde etkileniyor
Son günlerde sıklıkla karşılaşılan ve tüm detaylarına medya sayesinde vakıf olunun şiddet haberlerinin teşhir edici ve özendirici şekilde sunulmasının kamu iradesini olumsuz yönde etkilediğine vurgu yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Özellikle kadın ve çocuğa yönelik şiddet, küçük düşürme ve ötekileştirme içeren yayınlar ile ilgili gerekli hassasiyetin gösterilmesi zorunludur. Şiddet içerikli yayınların herhangi bir sebeple sürekli olarak görünür kılınması, görüntülerin bu konuda uyarıcı olma vasfını ortadan kaldırmaktadır. Bunun yanı sıra şiddete sürekli maruz kalınması bu tarz istenmeyen olayların kanıksanmasına ve duyarsızlaşmaya yol açmaktadır. İzlenme ve tıklanma sayısının artırılması uğruna yayınlanan görüntüler çocukların ve gençlerin zihinlerini kirletmektedir. Şiddetin, dizi, film, reklam ya da haber bültenleri aracılığıyla yeniden üretimine engel olmak toplumsal olarak hepimizin sorumluluğundadır. Özellikle reklam veren kişi ve kuruluşların şiddet içeren programlara ekonomik destek vermeme yönünde benimseyecekleri ortak tavır, kısa vadede insani değerleri korumak adına en pratik ve işlevsel uygulamalardan biri olacaktır. Samsung Electronics Türkiye, ana konusu kadın ve çocuğa şiddet olan programlara reklam verme, sponsor olma, ürün yerleştirme çalışmalarından tamamen çekildiğini ilan ederek bu alanda ciddi bir inisiyatif almış ve öncülük etmiştir. Ardından D'S Damat ve Vestel firmaları da bu harekete destek verdiklerini açıklamışlardır. İlgili kuruluşları kamu yararı hakkında gösterdikleri hassasiyet ve sorumlu davranışlarından dolayı tebrik ve takdir ediyoruz."
Açıklamada, her türlü şiddetle mücadelede önemli bir araç olan medyanın işlevini en doğru şekilde yerine getirmesi için diğer bütün marka, kurum ve kuruluşların da bu hareketin bir parçası olmaya davet edildiği aktarılarak, "Ayrıca, medyaya reklam veren ticari kuruluşların bağlı bulunduğu sivil toplum örgütleri, dernek, vakıf, odalar ve borsalar birliği gibi toplumsal farkındalığa hizmet eden kurumlardan bütün üyelerini şiddetin engellenmesi konusunda duyarlı olmaya çağırmasını bekliyoruz.KADEM olarak şiddetle mücadelede bütün kurumlarla her türlü iş birliğine hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz." denildi.
Kaynak: AA
KADEM'den yapılan açıklamada, medyanın, halkın haber alma ve bilgilenme ihtiyacını karşılamakla birlikte aynı zamanda bir propaganda aracı olarak kullanıldığı belirtilerek, özellikle sosyal medya erişiminin artması ile doğruluğu teyit edilmeyen bilgilerin hızla yayıldığı ve kısa sürede çok geniş kitlelere ulaştığı kaydedildi.
Açıklamada medya yayınlarının, gerçekliği manipüle ederek aktarmasının, izleyicinin algısı üzerinde belirleyici olduğu vurgulanarak, bu anlamda gerek konvansiyonel gerekse sosyal medyada dürüst ve sorumlu yayıncılık anlayışının işlevsel hale getirilmesi gerektiği aktarıldı.
Buradan hareketle medya içeriklerinin öncelikli olarak kültürel değerleri koruyan, çocukların ve gençlerin gelişimini destekleyen yapımlardan oluşması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, medyanın, kolektif aklın ve kamu vicdanının şekillenmesinde etkili bir güç haline geldiği ifade edildi.
Açıklamada, bu gücün ancak toplumun huzurunu sağlamak için kullanıldığında insani anlamda bir değer kazanacağı, bu nedenle özellikle medya organlarının şiddet içeren yayın politikasını değiştirmesine yönelik çalışmalar yapmasının aciliyet arz ettiği belirtildi.
- Kamu iradesi olumsuz yönde etkileniyor
Son günlerde sıklıkla karşılaşılan ve tüm detaylarına medya sayesinde vakıf olunun şiddet haberlerinin teşhir edici ve özendirici şekilde sunulmasının kamu iradesini olumsuz yönde etkilediğine vurgu yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Özellikle kadın ve çocuğa yönelik şiddet, küçük düşürme ve ötekileştirme içeren yayınlar ile ilgili gerekli hassasiyetin gösterilmesi zorunludur. Şiddet içerikli yayınların herhangi bir sebeple sürekli olarak görünür kılınması, görüntülerin bu konuda uyarıcı olma vasfını ortadan kaldırmaktadır. Bunun yanı sıra şiddete sürekli maruz kalınması bu tarz istenmeyen olayların kanıksanmasına ve duyarsızlaşmaya yol açmaktadır. İzlenme ve tıklanma sayısının artırılması uğruna yayınlanan görüntüler çocukların ve gençlerin zihinlerini kirletmektedir. Şiddetin, dizi, film, reklam ya da haber bültenleri aracılığıyla yeniden üretimine engel olmak toplumsal olarak hepimizin sorumluluğundadır. Özellikle reklam veren kişi ve kuruluşların şiddet içeren programlara ekonomik destek vermeme yönünde benimseyecekleri ortak tavır, kısa vadede insani değerleri korumak adına en pratik ve işlevsel uygulamalardan biri olacaktır. Samsung Electronics Türkiye, ana konusu kadın ve çocuğa şiddet olan programlara reklam verme, sponsor olma, ürün yerleştirme çalışmalarından tamamen çekildiğini ilan ederek bu alanda ciddi bir inisiyatif almış ve öncülük etmiştir. Ardından D'S Damat ve Vestel firmaları da bu harekete destek verdiklerini açıklamışlardır. İlgili kuruluşları kamu yararı hakkında gösterdikleri hassasiyet ve sorumlu davranışlarından dolayı tebrik ve takdir ediyoruz."
Açıklamada, her türlü şiddetle mücadelede önemli bir araç olan medyanın işlevini en doğru şekilde yerine getirmesi için diğer bütün marka, kurum ve kuruluşların da bu hareketin bir parçası olmaya davet edildiği aktarılarak, "Ayrıca, medyaya reklam veren ticari kuruluşların bağlı bulunduğu sivil toplum örgütleri, dernek, vakıf, odalar ve borsalar birliği gibi toplumsal farkındalığa hizmet eden kurumlardan bütün üyelerini şiddetin engellenmesi konusunda duyarlı olmaya çağırmasını bekliyoruz.KADEM olarak şiddetle mücadelede bütün kurumlarla her türlü iş birliğine hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz." denildi.