'Hükümetler, ECB'nin Faizleri Yükseltmesini İstiyorsa Daha Fazla Harcamalı'
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi: “Avro Bölgesi’nde daha aktif bir maliye politikası, toplumun bazı kesimleri ve bazı aracı (finansal kurumlar) kurumlar üzerinde olumsuz etkileri olduğunun farkında olduğumuz politikalarımızın daha hızlı bir şekilde düzeltilmesini mümkün kılacaktır”.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı (ECB) Mario Draghi, Avro Bölgesi’ndeki hükümetlerin ekonomilerini desteklemek için para musluklarını açmalarının ECB’nin faiz oranlarını daha erken zamanda artırmasına yardımcı olabileceğini söyledi.
İtalya’nın Milan şehrinde bir etkinlikte konuşan Draghi, ECB'nin geçen ay 20 milyar avroluk yeni bir tahvil alım programı açıklaması ve mevduat faizini düşürmesine yönelik eleştirilere cevap verdi.
Draghi, “Avro Bölgesi’nde daha aktif bir maliye politikası, toplumun bazı kesimleri ve bazı aracı kurumlar (finansal kurumlar) üzerinde olumsuz etkileri olduğunun farkında olduğumuz politikalarımızın daha hızlı bir şekilde düzeltilmesini mümkün hale getirecek.” diye konuştu.
Yunanistan'ın 2015’deki borç krizinde ECB’nin rolünü savunan Draghi, “Yunanistan'a verilen destek büyüktü. Krizin zirvesinde, ECB ve Yunanistan Merkez Bankası, Yunan bankalarına 127 milyar avro veya ülkenin GSYH’sinin yüzde 71'ine yakın borç verdi. Bu borç asla koşulsuz ve sınırsız değildi... ECB görev tanımının dışına çıkmadı. Sonuçta, Yunan halkının ödediği bedelin yüksek olmasına rağmen, hem Yunanistan hem de Avrupa için başarılı bir yaklaşımdı.” değerlendirmesinde bulundu.
Avro Bölgesine dahil hükümetler, özellikle bütçe fazlası olan Hollanda ve Almanya’nın daha fazla yatırım yapmasını isterken, bu isteğin söz konusu ülkelerin maliye bakanları tarafından kabul görmemesi dikkat çekiyor.
Almanya Merkez Bankası Başkanı Jens Weidmann ve diğer merkez bankaların başkanları, ECB’nin kasım ayından itibaren ayda 20 milyar avro tahvil alımına yeniden başlama kararını eleştirmişti. ECB Yönetim Kurulu'nun Alman üyesi Sabine Lautenschlaeger de söz konusu karardan sonra görev süresi dolmadan önce istifa etmişti.
- ECB üyelerinin bir kısmı da tahvil alım programına muhalif kaldı
ECB Yönetim Konseyi'nin 11-12 Eylül’de Frankfurt’ta gerçekleştirdiği para politikası toplantısına ait dün yayınlanan tutanaklarda, bankanın para politikası kurulunun bütün üyelerinin “düşük büyüme ve enflasyon” karşısında ek gevşeme ihtiyacı konusunda mutabık kalmalarına rağmen, bazı üyelerin tahvil alımına yeniden başlamayı desteklemediği belirtilmişti.
Avrupa Merkez Bankası, 12 Eylül’de Avro Bölgesi ekonomisini canlandırmak için yeni bir tahvil alım programı açıklamış, mevduat faizini de beklentilere paralel olarak 10 baz puan düşürerek yüzde eksi 0,40’dan yüzde eksi 0,50'ye çekmişti. Banka, kasım ayından itibaren ayda 20 milyar avro tahvil alımına başlayacak.
ECB, 2015'in mart ayından itibaren Avro Bölgesi’nde ekonominin yeniden dengelenmesi ve deflasyonist baskılarla mücadele edilmesi amacıyla uyguladığı 2,6 trilyon avro seviyesindeki tahvil alım programını geçen yılın sonunda sonlandırmıştı.
Sekiz yıldır ECB’nin başkanlığını yapan Draghi, bu ay sonunda koltuğunu Uluslararası Para Fonu (IMF) eski başkanı Christine Lagarde görevi devredecek.
Kaynak: AA
İtalya’nın Milan şehrinde bir etkinlikte konuşan Draghi, ECB'nin geçen ay 20 milyar avroluk yeni bir tahvil alım programı açıklaması ve mevduat faizini düşürmesine yönelik eleştirilere cevap verdi.
Draghi, “Avro Bölgesi’nde daha aktif bir maliye politikası, toplumun bazı kesimleri ve bazı aracı kurumlar (finansal kurumlar) üzerinde olumsuz etkileri olduğunun farkında olduğumuz politikalarımızın daha hızlı bir şekilde düzeltilmesini mümkün hale getirecek.” diye konuştu.
Yunanistan'ın 2015’deki borç krizinde ECB’nin rolünü savunan Draghi, “Yunanistan'a verilen destek büyüktü. Krizin zirvesinde, ECB ve Yunanistan Merkez Bankası, Yunan bankalarına 127 milyar avro veya ülkenin GSYH’sinin yüzde 71'ine yakın borç verdi. Bu borç asla koşulsuz ve sınırsız değildi... ECB görev tanımının dışına çıkmadı. Sonuçta, Yunan halkının ödediği bedelin yüksek olmasına rağmen, hem Yunanistan hem de Avrupa için başarılı bir yaklaşımdı.” değerlendirmesinde bulundu.
Avro Bölgesine dahil hükümetler, özellikle bütçe fazlası olan Hollanda ve Almanya’nın daha fazla yatırım yapmasını isterken, bu isteğin söz konusu ülkelerin maliye bakanları tarafından kabul görmemesi dikkat çekiyor.
Almanya Merkez Bankası Başkanı Jens Weidmann ve diğer merkez bankaların başkanları, ECB’nin kasım ayından itibaren ayda 20 milyar avro tahvil alımına yeniden başlama kararını eleştirmişti. ECB Yönetim Kurulu'nun Alman üyesi Sabine Lautenschlaeger de söz konusu karardan sonra görev süresi dolmadan önce istifa etmişti.
- ECB üyelerinin bir kısmı da tahvil alım programına muhalif kaldı
ECB Yönetim Konseyi'nin 11-12 Eylül’de Frankfurt’ta gerçekleştirdiği para politikası toplantısına ait dün yayınlanan tutanaklarda, bankanın para politikası kurulunun bütün üyelerinin “düşük büyüme ve enflasyon” karşısında ek gevşeme ihtiyacı konusunda mutabık kalmalarına rağmen, bazı üyelerin tahvil alımına yeniden başlamayı desteklemediği belirtilmişti.
Avrupa Merkez Bankası, 12 Eylül’de Avro Bölgesi ekonomisini canlandırmak için yeni bir tahvil alım programı açıklamış, mevduat faizini de beklentilere paralel olarak 10 baz puan düşürerek yüzde eksi 0,40’dan yüzde eksi 0,50'ye çekmişti. Banka, kasım ayından itibaren ayda 20 milyar avro tahvil alımına başlayacak.
ECB, 2015'in mart ayından itibaren Avro Bölgesi’nde ekonominin yeniden dengelenmesi ve deflasyonist baskılarla mücadele edilmesi amacıyla uyguladığı 2,6 trilyon avro seviyesindeki tahvil alım programını geçen yılın sonunda sonlandırmıştı.
Sekiz yıldır ECB’nin başkanlığını yapan Draghi, bu ay sonunda koltuğunu Uluslararası Para Fonu (IMF) eski başkanı Christine Lagarde görevi devredecek.