Kızı İçin Gluten Scanner Uygulamasını Geliştirdi
Kızına Çölyak teşhisi konulduktan sonra Gluten Scanner uygulamasını geliştiren Glutensiz Beslenme ve Gıda Kontrol Derneği Başkanı Mehmet Tanrıseven, ’’Uygulama aynı zamanda Sağlık Bakanlığının Çölyak Eylem Planına alındı’’ dedi.
Glutensiz Beslenme ve Gıda Kontrol Derneği Başkanı Mehmet Tanrıseven, kızına Çölyak teşhisi konulmasının ardından hastalıkla ilgili çalışmalara başladı.
Çölyak hastalığına dair birçok çalışma yapan ve Gluten Scanner isimli barkod okuma uygulamasını geliştiren Tanrıseven, Çölyak hastalarının alışveriş yaptığı sürenin kısalmasını sağladı. Uygulamayla barkodu okunan ürünlerin gluten içerip içermediği çok kolay bir şekilde tespit ediliyor. Bu sayede alışveriş yaparken hangi üründe gluten olup olmadığını rahatça öğrenebilen Çölyak hastaları, artık daha kolay bir şekilde alışveriş yapabiliyor.
Kızı Berra gibi bütün Çölyak hastalarına umut olan uygulamayı geliştiren Tanrıseven, Çölyak hastalığının buğday, arpa ve çavdarda bulunan glutene karşı vücudun geliştirdiği alerji hastalığı olduğunu belirtti.
Çölyak hastalarının glutenli ürünler tüketemeyeceğini kaydeden Tanrıseven, ’’Çölyak hastaları glutenli ürünlerde bir kilogramda yirmi miligramdan fazla gluten tüketemiyor. Tükettikleri zaman vücutlarına zarar veriyor. Bu da yaklaşık olarak 50 kilogramda 1 grama tekabül ediyor. Gluten dediğimiz şey bildiğimiz un. Bu unlarda şişmiş şekilde çapraz bulaşma olmaması lazım tüm ürünlerde. Eğer bir çapraz bulaşmaya maruz kalırlarsa vücudun onu atması üç ayla altı ay arası sürüyor’’ ifadelerini kullandı.
"Ülkemizde glutensiz ürünler oldukça nadir bulunuyor’’ diyen Tanrıseven şöyle devam etti:
"Etiketlemede gerekli alerji duyarlılığı gösterilmediği için Çölyak hastaları bu konuda mağduriyet yaşamaktadır. Çölyak dernekleri olarak biz bu risklerden korunmak için bir yöntem geliştirdik. Tüm firmaları arayarak ürünlerinde gluten olup olmadığını yazılı olarak istiyoruz. Bunları bir listeye kaydediyoruz. Bu listeler gün geçtikçe o kadar uzadı ki artık alışveriş çığrından çıktı. Bizde bunun üzerine Türkiye’de ilk ve tek olarak Gluten Scanner uygulamasını geliştirdik. Uygulamamız barkot okuma sistemi üzerine çalışıyor. Ürünlerin barkodunu okuyarak ürünler içerisinde gluten olup olmadığını, Çölyaklılar için uygun olup olmadığını gösteriyor. Yapılan bir bilimsel araştırmada Türkiye’de gluten içermeyen ürünlerde dahil yüzde 18’in gluten tespit edilmiş. Bununla ilgili yeterli bir denetim mekanizmasının geliştirilmesi gerekiyor. Bu konuyla ilgili biz bakanlığa teklifimizi sunduk. Helal ve organik sertifikasyon programı şeklinde bir sertifikasyon talep ettik. Normal ürünler içerisinde tüm etiketlerde gluten içermez yazısını görmek istiyoruz. Firmalardan ricamız ürünlerinin içerisinde gluten varsa gluten içerir, gluten yoksa gluten içermez yazmaları. Eğer herhangi bir sorundan dolayı yazmıyorlarsa derneğimizle irtibata geçerek bize bilgilerini versinler. Biz sisteme ürünleri gluten içerir veya içermez olarak kaydedelim.’’
’’Glutensiz ürünlerdeki artış dikkate alınarak yeniden değerlendirilsin’’
Glutensiz ürünlerin fiyatlarının yeniden değerlendirilmesini istediklerinin altını çizen Tanrıseven, ’’Çölyaklılar için devletin yaptığı ’Çölyak ve Metabolizma Ödemesi’ var. Ortalama aylık 100 TL. 2015’ten beri hiç artmadı. Glutensiz ürünlerdeki artış dikkate alınarak yeniden değerlendirilsin. 2015 yılında 5 TL olan bir makarna bugün 20-25 TL. 6-7 TL olan glutensiz ekmek bugün 15-20 TL. Büyükşehirlerde yaşayanlar bunu bulabilirler ama Hakkari’de, Edirne’de, Ardahan’da olan insanlar bunu bulamıyor. Bize çok büyük yakınmalar geliyor. Bununla ilgili sorunların çözülmesini talep ediyoruz’’ şeklinde konuştu.
’’Uygulama aynı zamanda Sağlık Bakanlığının Çölyak Eylem Planına alındı’’
Tanrıseven, ’’Bazı ürünlerin üzerinde gluten içermez yazısı var fakat bazılarında yok. Bu neye göre belirleniyor?’’ sorusuna, "Bunların belirlenmesi tamamen firmaya bağlı. Firma, ürünün içeriği konusunda kendisi bilgi vermek zorunda. Her ürünün üstünde gluten içermez yazmasını istiyoruz. Bunu gördükçe gönül rahatlığıyla yiyebiliyoruz. Yüz binlerce barkod var. Bunlar için firmaların bize destek olması lazım. Bu uygulama tamamen derneğimizin kendi katkılarıyla yaptığı bir uygulama. Uygulama aynı zamanda Sağlık Bakanlığı’nın Çölyak Eylem Planına alındı. Eğer talep ederlerse uygulamayı Tarım Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına devretmeye hazırız. Çölyak hatalarının sorunun çözülmesi için geçen yıl TBMM’de Çölyak Araştırma Komisyonu kuruldu ve çalışmaları bitti. Orada bütün sorunlarımız ve çözüm önerileri hazır durumda. Şu anda yapılması gereken tek şey Çölyak Komisyon Raporunun uygulamaya geçirilmesi. Bu rapor uygulamaya geçirildiğinde Çölyak hastalarının sorunu büyük ölçüde çözülmüş olacak’’ yanıtını verdi.
1 Ocak’tan itibaren kafelerdeki menülerde alerjen uyarısının zorunlu hale geldiğine dikkat çeken Tanrıseven, kafe ve restoran işletmecilerinden menülerinde mutlaka alerjen uyarı bölümünü yazmalarını istediklerini ve bu konuyla ilgili Çölyak hastaları için uygun olup olmadığını öğrenmek istiyorlarsa dernekle irtibata geçebileceklerini dile getirdi.
Kaynak: İHA
Çölyak hastalığına dair birçok çalışma yapan ve Gluten Scanner isimli barkod okuma uygulamasını geliştiren Tanrıseven, Çölyak hastalarının alışveriş yaptığı sürenin kısalmasını sağladı. Uygulamayla barkodu okunan ürünlerin gluten içerip içermediği çok kolay bir şekilde tespit ediliyor. Bu sayede alışveriş yaparken hangi üründe gluten olup olmadığını rahatça öğrenebilen Çölyak hastaları, artık daha kolay bir şekilde alışveriş yapabiliyor.
Kızı Berra gibi bütün Çölyak hastalarına umut olan uygulamayı geliştiren Tanrıseven, Çölyak hastalığının buğday, arpa ve çavdarda bulunan glutene karşı vücudun geliştirdiği alerji hastalığı olduğunu belirtti.
Çölyak hastalarının glutenli ürünler tüketemeyeceğini kaydeden Tanrıseven, ’’Çölyak hastaları glutenli ürünlerde bir kilogramda yirmi miligramdan fazla gluten tüketemiyor. Tükettikleri zaman vücutlarına zarar veriyor. Bu da yaklaşık olarak 50 kilogramda 1 grama tekabül ediyor. Gluten dediğimiz şey bildiğimiz un. Bu unlarda şişmiş şekilde çapraz bulaşma olmaması lazım tüm ürünlerde. Eğer bir çapraz bulaşmaya maruz kalırlarsa vücudun onu atması üç ayla altı ay arası sürüyor’’ ifadelerini kullandı.
"Ülkemizde glutensiz ürünler oldukça nadir bulunuyor’’ diyen Tanrıseven şöyle devam etti:
"Etiketlemede gerekli alerji duyarlılığı gösterilmediği için Çölyak hastaları bu konuda mağduriyet yaşamaktadır. Çölyak dernekleri olarak biz bu risklerden korunmak için bir yöntem geliştirdik. Tüm firmaları arayarak ürünlerinde gluten olup olmadığını yazılı olarak istiyoruz. Bunları bir listeye kaydediyoruz. Bu listeler gün geçtikçe o kadar uzadı ki artık alışveriş çığrından çıktı. Bizde bunun üzerine Türkiye’de ilk ve tek olarak Gluten Scanner uygulamasını geliştirdik. Uygulamamız barkot okuma sistemi üzerine çalışıyor. Ürünlerin barkodunu okuyarak ürünler içerisinde gluten olup olmadığını, Çölyaklılar için uygun olup olmadığını gösteriyor. Yapılan bir bilimsel araştırmada Türkiye’de gluten içermeyen ürünlerde dahil yüzde 18’in gluten tespit edilmiş. Bununla ilgili yeterli bir denetim mekanizmasının geliştirilmesi gerekiyor. Bu konuyla ilgili biz bakanlığa teklifimizi sunduk. Helal ve organik sertifikasyon programı şeklinde bir sertifikasyon talep ettik. Normal ürünler içerisinde tüm etiketlerde gluten içermez yazısını görmek istiyoruz. Firmalardan ricamız ürünlerinin içerisinde gluten varsa gluten içerir, gluten yoksa gluten içermez yazmaları. Eğer herhangi bir sorundan dolayı yazmıyorlarsa derneğimizle irtibata geçerek bize bilgilerini versinler. Biz sisteme ürünleri gluten içerir veya içermez olarak kaydedelim.’’
’’Glutensiz ürünlerdeki artış dikkate alınarak yeniden değerlendirilsin’’
Glutensiz ürünlerin fiyatlarının yeniden değerlendirilmesini istediklerinin altını çizen Tanrıseven, ’’Çölyaklılar için devletin yaptığı ’Çölyak ve Metabolizma Ödemesi’ var. Ortalama aylık 100 TL. 2015’ten beri hiç artmadı. Glutensiz ürünlerdeki artış dikkate alınarak yeniden değerlendirilsin. 2015 yılında 5 TL olan bir makarna bugün 20-25 TL. 6-7 TL olan glutensiz ekmek bugün 15-20 TL. Büyükşehirlerde yaşayanlar bunu bulabilirler ama Hakkari’de, Edirne’de, Ardahan’da olan insanlar bunu bulamıyor. Bize çok büyük yakınmalar geliyor. Bununla ilgili sorunların çözülmesini talep ediyoruz’’ şeklinde konuştu.
’’Uygulama aynı zamanda Sağlık Bakanlığının Çölyak Eylem Planına alındı’’
Tanrıseven, ’’Bazı ürünlerin üzerinde gluten içermez yazısı var fakat bazılarında yok. Bu neye göre belirleniyor?’’ sorusuna, "Bunların belirlenmesi tamamen firmaya bağlı. Firma, ürünün içeriği konusunda kendisi bilgi vermek zorunda. Her ürünün üstünde gluten içermez yazmasını istiyoruz. Bunu gördükçe gönül rahatlığıyla yiyebiliyoruz. Yüz binlerce barkod var. Bunlar için firmaların bize destek olması lazım. Bu uygulama tamamen derneğimizin kendi katkılarıyla yaptığı bir uygulama. Uygulama aynı zamanda Sağlık Bakanlığı’nın Çölyak Eylem Planına alındı. Eğer talep ederlerse uygulamayı Tarım Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına devretmeye hazırız. Çölyak hatalarının sorunun çözülmesi için geçen yıl TBMM’de Çölyak Araştırma Komisyonu kuruldu ve çalışmaları bitti. Orada bütün sorunlarımız ve çözüm önerileri hazır durumda. Şu anda yapılması gereken tek şey Çölyak Komisyon Raporunun uygulamaya geçirilmesi. Bu rapor uygulamaya geçirildiğinde Çölyak hastalarının sorunu büyük ölçüde çözülmüş olacak’’ yanıtını verdi.
1 Ocak’tan itibaren kafelerdeki menülerde alerjen uyarısının zorunlu hale geldiğine dikkat çeken Tanrıseven, kafe ve restoran işletmecilerinden menülerinde mutlaka alerjen uyarı bölümünü yazmalarını istediklerini ve bu konuyla ilgili Çölyak hastaları için uygun olup olmadığını öğrenmek istiyorlarsa dernekle irtibata geçebileceklerini dile getirdi.