'Vuslat', TRT 1 Ekranlarında Seyirciyle Buluştu
Oyuncu Kadir Doğulu: 'Alışılagelmiş bakış açılarını daha farklı bir gözle, daha gerçek anlatan, herkesin kendisinden bir şey bulabileceği bir hikaye. Çünkü yalın. Aslında gerçeğe ne kadar sade bakabilirseniz, o kadar net görebilirsiniz' Oyuncu Mehmet Özgür: 'Seyirci insani aşktan ilahi aşka, vuslat makamına olan bir yolculuğu seyredecek. Dolayısıyla bu her zaman karşılaşabilecekleri bir hikaye bütünü değil. Bu hikayeyi bence can gözüyle dinlemeleri, izlemeleri gerekiyor'
Başrollerini Kadir Doğulu, Devrim Özkan ve Mehmet Özgür'ün paylaştığı "Vuslat" adlı dizi, TRT 1 ekranlarında yayımlanmaya başladı.
Yapımcılığını A23 Medya'nın üstlendiği, senaryosunu Betül Yağsan'ın kaleme aldığı dizinin ilk bölümünü, dizi ekibi hep birlikte izledi.
Gösterim öncesi AA muhabirine açıklamada bulunan Kadir Doğulu, sektörde senaryoların ve yapılan işlerin hemen hemen aynı olması nedeniyle bir süre dinlenmeye çekildiğini söyledi.
Doğulu, dinlenme süresinde de kendisine birçok proje teklifi geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu projeye 'hayır' demek mümkün değildi. Bu zamana kadar hayata dair keşiflerimi, iyiyi, doğruyu ve gerçeği algıladığım bir dönemde gelen proje benimle çok örtüştü. Yoksa daha çalışmayı düşünmüyordum. Böylesine verimli bir senaryoda verimli bir performans gösterdiğimiz için hem iyi bir ekiple hem ofis kısmında hem sahada çalıştığım için kendimi şanslı ve iyi hissediyorum."
Dizinin insan hallerini anlatmaya çalıştığına işaret eden Doğulu, "Alışılagelmiş bakış açılarını daha farklı bir gözle, daha gerçek anlatan, herkesin kendisinden bir şey bulabileceği bir hikaye. Çünkü yalın. Aslında gerçeğe ne kadar sade bakabilirseniz, o kadar net görebilirsiniz." yorumunda bulundu.
Doğulu, dizinin konusuna ve kendi karakterine de değinerek, şunları kaydetti:
"Aziz, Korkmazer ailesinin bir ferdi. Ailenin büyüttüğü şirketin devamını sağlayan kişi. Aile sosyoekonomik olarak kendisini çok güçlü bir konuma getirmiş ve Aziz'in bütün refleksi o gücü korumak üzerine. Hayatında duyguya, aşka, mantığa, endişeye yer yok ama bir gün bir rüyayla birlikte hayatına birtakım insanlar girerek Aziz'in hayatını değiştirmeye başlıyor."
Dizinin hikayesinin tasavvufi bir bakış açısıyla devam ettiğinin altını çizen Doğulu, "Umarız izleyicilerimize diziyi hissettiğimiz gibi geçirebiliriz. İzleyicilerin de kendilerine dair keşifler yapmasını sağlarız. Çünkü çok kısır bir hale döndü sektördeki hikayeler, dediğim gibi eleştirmek değil amacım." diye konuştu.
- "İnşallah seyreden herkesin hoşuna gider"
Devrim Özkan da dizinin diğer yapımlardan farklı olarak çok yönlü bir hikayeye sahip olduğunu ifade etti.
Özkan, aynı zamanda dizinin imkansız bir aşk hikayesini ele aldığına işaret ederek, dizide canlandırdığı "Feride" karakterine ilişkin şunları anlattı:
"Feride çok küçük yaşta annesini kaybetmiş. Üvey annesi, babası ve 3 kardeşi ile beraber hayatını idame ettirmeye çalışan bir karakter. Babasıyla birlikte geçimini sağlıyor. Aziz'le tanışma olayı Feride'nin hayatının bir dönüm noktası oluyor."
Dizinin ilk iki bölümünü Murat Onbul'un çektiğini aktaran Özkan, "Şimdi de Barış Yöş'le devam ediyoruz. Ekibimiz, işimiz, hikayemiz çok güzel. İnşallah seyreden herkesin çok hoşuna gider." dedi.
- "Seyirci insani aşktan ilahi aşka olan bir yolculuğu seyredecek"
Mehmet Özgür, seyircinin dizide Muhyiddin İbn-i Arabi tarafından tasavvuf yolunu öğrencilerine öğretmek üzere geliştirdiği Satranc-ı Urefa'nın 101 basamağını kendi hayatlarından birer parçaymış gibi izleyeceklerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzleyiciler insani aşktan ilahi aşka, vuslat makamına olan bir yolculuğu seyredecek. Dolayısıyla bu her zaman karşılaşabilecekleri bir hikaye bütünü değil. Bu hikayeyi bence can gözüyle dinlemeleri, izlemeleri gerekiyor. Hikayede külün ateşe olan aşkını görecekler. Kendi hayatlarındaki dönüşümleri görecekler. Eğer o dönüşüm gerçekleşmemişse o dönüşüme geçmenin ipuçlarını bulacaklar. Dolayısıyla böylesine derin bir senaryo varken bunu kitapta okuma şanları da yokken, hazır bizler de çok güzel insanlarla bir araya gelip güzel bir iş çıkartmışken bu işi izlesinler derim."
Ümit Kantarcılar, diziye çok emek harcadıklarını dile getirerek, "Kendi içimizde bir şeyler yaşayarak anlatmaya çalışıyoruz hikayeyi. Umarım dizide doğru mesajlar verebilmişizdir." ifadelerini kullandı.
Pelin Uluksar, çok heyecanlı olduğunu söyleyerek, "Çok uzun zamandır çalışıyoruz ve ortaya çok güzel bir şeyin çıktığına inanıyoruz. Benim karakterim de 'Nehir'. Nehir çok başarılı, fazlasıyla obsesif ve inatçı bir karakter." dedi.
Baran Bölükbaşı, dizideki her karakterin hayatın içinde yer aldığına işaret ederek, kendisinin canlandırdığı "Fırat" karakterine ilişkin şunları söyledi:
"Fırat karakteri saf ve iyi bir karakter. Bazı saflıkların getirdiği duyguyla hayata fazla heyecanlı bakıyor. Toplumun içinde maddi sıkıntı çeken çocuklardan biri. Fırat bu durumu nasıl değerlendirecek? Bu durumdan kurtulmak için neler yapacak? Heyecanı ona yardım mı edecek, yoksa köstek mi olacak? Şu an başı beladan kurtulamayacak bir karakter olarak gözüküyor Fırat."
"İyi insan" olmak için çıkılan "aşk yolculuğu"nun serüvenleri üzerine kurgulanan "Vuslat" dizisinde, karakterlerin insana ait halleri İbn-i Arabi'nin Satranc-ı Urefa oyunu ile anlatılacak.
Dizi, her pazartesi TRT 1 ekranlarında 20.00'da izlenebilecek.
Kaynak: AA
Yapımcılığını A23 Medya'nın üstlendiği, senaryosunu Betül Yağsan'ın kaleme aldığı dizinin ilk bölümünü, dizi ekibi hep birlikte izledi.
Gösterim öncesi AA muhabirine açıklamada bulunan Kadir Doğulu, sektörde senaryoların ve yapılan işlerin hemen hemen aynı olması nedeniyle bir süre dinlenmeye çekildiğini söyledi.
Doğulu, dinlenme süresinde de kendisine birçok proje teklifi geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu projeye 'hayır' demek mümkün değildi. Bu zamana kadar hayata dair keşiflerimi, iyiyi, doğruyu ve gerçeği algıladığım bir dönemde gelen proje benimle çok örtüştü. Yoksa daha çalışmayı düşünmüyordum. Böylesine verimli bir senaryoda verimli bir performans gösterdiğimiz için hem iyi bir ekiple hem ofis kısmında hem sahada çalıştığım için kendimi şanslı ve iyi hissediyorum."
Dizinin insan hallerini anlatmaya çalıştığına işaret eden Doğulu, "Alışılagelmiş bakış açılarını daha farklı bir gözle, daha gerçek anlatan, herkesin kendisinden bir şey bulabileceği bir hikaye. Çünkü yalın. Aslında gerçeğe ne kadar sade bakabilirseniz, o kadar net görebilirsiniz." yorumunda bulundu.
Doğulu, dizinin konusuna ve kendi karakterine de değinerek, şunları kaydetti:
"Aziz, Korkmazer ailesinin bir ferdi. Ailenin büyüttüğü şirketin devamını sağlayan kişi. Aile sosyoekonomik olarak kendisini çok güçlü bir konuma getirmiş ve Aziz'in bütün refleksi o gücü korumak üzerine. Hayatında duyguya, aşka, mantığa, endişeye yer yok ama bir gün bir rüyayla birlikte hayatına birtakım insanlar girerek Aziz'in hayatını değiştirmeye başlıyor."
Dizinin hikayesinin tasavvufi bir bakış açısıyla devam ettiğinin altını çizen Doğulu, "Umarız izleyicilerimize diziyi hissettiğimiz gibi geçirebiliriz. İzleyicilerin de kendilerine dair keşifler yapmasını sağlarız. Çünkü çok kısır bir hale döndü sektördeki hikayeler, dediğim gibi eleştirmek değil amacım." diye konuştu.
- "İnşallah seyreden herkesin hoşuna gider"
Devrim Özkan da dizinin diğer yapımlardan farklı olarak çok yönlü bir hikayeye sahip olduğunu ifade etti.
Özkan, aynı zamanda dizinin imkansız bir aşk hikayesini ele aldığına işaret ederek, dizide canlandırdığı "Feride" karakterine ilişkin şunları anlattı:
"Feride çok küçük yaşta annesini kaybetmiş. Üvey annesi, babası ve 3 kardeşi ile beraber hayatını idame ettirmeye çalışan bir karakter. Babasıyla birlikte geçimini sağlıyor. Aziz'le tanışma olayı Feride'nin hayatının bir dönüm noktası oluyor."
Dizinin ilk iki bölümünü Murat Onbul'un çektiğini aktaran Özkan, "Şimdi de Barış Yöş'le devam ediyoruz. Ekibimiz, işimiz, hikayemiz çok güzel. İnşallah seyreden herkesin çok hoşuna gider." dedi.
- "Seyirci insani aşktan ilahi aşka olan bir yolculuğu seyredecek"
Mehmet Özgür, seyircinin dizide Muhyiddin İbn-i Arabi tarafından tasavvuf yolunu öğrencilerine öğretmek üzere geliştirdiği Satranc-ı Urefa'nın 101 basamağını kendi hayatlarından birer parçaymış gibi izleyeceklerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzleyiciler insani aşktan ilahi aşka, vuslat makamına olan bir yolculuğu seyredecek. Dolayısıyla bu her zaman karşılaşabilecekleri bir hikaye bütünü değil. Bu hikayeyi bence can gözüyle dinlemeleri, izlemeleri gerekiyor. Hikayede külün ateşe olan aşkını görecekler. Kendi hayatlarındaki dönüşümleri görecekler. Eğer o dönüşüm gerçekleşmemişse o dönüşüme geçmenin ipuçlarını bulacaklar. Dolayısıyla böylesine derin bir senaryo varken bunu kitapta okuma şanları da yokken, hazır bizler de çok güzel insanlarla bir araya gelip güzel bir iş çıkartmışken bu işi izlesinler derim."
Ümit Kantarcılar, diziye çok emek harcadıklarını dile getirerek, "Kendi içimizde bir şeyler yaşayarak anlatmaya çalışıyoruz hikayeyi. Umarım dizide doğru mesajlar verebilmişizdir." ifadelerini kullandı.
Pelin Uluksar, çok heyecanlı olduğunu söyleyerek, "Çok uzun zamandır çalışıyoruz ve ortaya çok güzel bir şeyin çıktığına inanıyoruz. Benim karakterim de 'Nehir'. Nehir çok başarılı, fazlasıyla obsesif ve inatçı bir karakter." dedi.
Baran Bölükbaşı, dizideki her karakterin hayatın içinde yer aldığına işaret ederek, kendisinin canlandırdığı "Fırat" karakterine ilişkin şunları söyledi:
"Fırat karakteri saf ve iyi bir karakter. Bazı saflıkların getirdiği duyguyla hayata fazla heyecanlı bakıyor. Toplumun içinde maddi sıkıntı çeken çocuklardan biri. Fırat bu durumu nasıl değerlendirecek? Bu durumdan kurtulmak için neler yapacak? Heyecanı ona yardım mı edecek, yoksa köstek mi olacak? Şu an başı beladan kurtulamayacak bir karakter olarak gözüküyor Fırat."
"İyi insan" olmak için çıkılan "aşk yolculuğu"nun serüvenleri üzerine kurgulanan "Vuslat" dizisinde, karakterlerin insana ait halleri İbn-i Arabi'nin Satranc-ı Urefa oyunu ile anlatılacak.
Dizi, her pazartesi TRT 1 ekranlarında 20.00'da izlenebilecek.