Cübbesini Asan Eski Danıştay Üyesine 15 Yıla Kadar Hapis İstemi
FETÖ'nün darbe girişimi öncesinde yüksek yargı üyelerinin görevini sona erdiren yasa görüşmeleri sırasında protesto için cübbesini Danıştay binasındaki odasının camına asan eski Danıştay üyesi Bülent Olcay'ın yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca esas hakkında mütalaa verildi Mütalaada, sanığın terör örgütü üyeliğinden 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması, Olcay hakkında TCK'nin 'hata' hükümlerinin uygulanmaması ve hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesi talep edildi.
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi öncesinde, yüksek yargı üyelerinin görevini sona erdiren yasa görüşmeleri sırasında protesto amacıyla cübbesini Danıştay binasındaki odasının camına asan eski Danıştay üyesi Bülent Olcay'ın yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından esas hakkında mütalaa sunuldu.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Olcay ve avukatı katıldı.
Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mutahhar Keleşoğlu, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı okudu.
Örgütün yapısı, tanık beyanları, sanık savunması ile toplanan bilgi ve belgelere yer verilen mütalaada, tanık beyanları ile diğer bilgi ve belgelere göre sanık Olcay'ın FETÖ içerisinde yer aldığı belirtildi.
Sanığın akademik kariyerine başladığı yıllarda örgüt içerisinde bulunduğu, Polis Akademisindeki araştırma görevlilerinin sorumlusu olduğuna dikkati çekilen mütalaada, Olcay'ın FETÖ'nün önemli gelir kaynaklarından olan dershanelerle ilgili davalara bakan Danıştay 8. Dairesinde, sonra da aynı amaçla Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda görev yaptığı ifade edildi.
Mütalaada, sanığın Danıştaydaki görevi süresince örgütün lehine kararlar çıkması için çaba gösterdiği, FETÖ'nün amaçları doğrultusunda faaliyet yürüttüğü bildirildi.
Olcay'ın, örgütle irtibatlı bir derneğin yardım toplama faaliyetlerinin durdurulması konusundaki karara diğer FETÖ mensuplarıyla birlikte muhalif kaldığının anlatıldığı mütalaada, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e ait kitapların dijital ortama aktarılmış şekilde sanıkta ele geçirildiği vurgulandı.
Mütalaada, sanığın protesto için cübbesini Danıştay binasındaki odasının camına astığı, odasının kapısına çeşitli yazıların yer aldığı kağıtlar yerleştirdiğine işaret edildi.
"Örgütün deşifre olmasını engellemek için gayret gösterdi"
Bülent Olcay'ın Danıştayın hücre yapılanmasında yer aldığının kaydedildiği mütalaada, sanığın örgütün deşifre olmasını engellemek, FETÖ mensupları hakkındaki soruşturmaların sonuçsuz kalmasını sağlamak için de gayret gösterdiği belirtildi.
Esas hakkındaki mütalaada Olcay'ın böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle FETÖ'nün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi" olma suçunu işlediği sonucuna varıldığı anlatıldı.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyokültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle FETÖ'deki konumu itibarıyla bu oluşumun, terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğuna işaret edilen mütalaada, Olcay hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmasının istenmediği bildirildi.
Esas hakkındaki mütalaada, sanığın "örgüt üyesi olma" suçundan TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sanığın son karar merci Danıştayda görevlendirilmesi, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eşdeğer şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi istendi.
Mütalaaya karşı söz verilen sanık ve avukatı, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre verilmesini talebini iletti.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutuksuz yargılanmasının devamını kararlaştırdı.
Duruşma, 28 Mart'a bırakıldı.
Kaynak: AA
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Olcay ve avukatı katıldı.
Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mutahhar Keleşoğlu, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı okudu.
Örgütün yapısı, tanık beyanları, sanık savunması ile toplanan bilgi ve belgelere yer verilen mütalaada, tanık beyanları ile diğer bilgi ve belgelere göre sanık Olcay'ın FETÖ içerisinde yer aldığı belirtildi.
Sanığın akademik kariyerine başladığı yıllarda örgüt içerisinde bulunduğu, Polis Akademisindeki araştırma görevlilerinin sorumlusu olduğuna dikkati çekilen mütalaada, Olcay'ın FETÖ'nün önemli gelir kaynaklarından olan dershanelerle ilgili davalara bakan Danıştay 8. Dairesinde, sonra da aynı amaçla Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda görev yaptığı ifade edildi.
Mütalaada, sanığın Danıştaydaki görevi süresince örgütün lehine kararlar çıkması için çaba gösterdiği, FETÖ'nün amaçları doğrultusunda faaliyet yürüttüğü bildirildi.
Olcay'ın, örgütle irtibatlı bir derneğin yardım toplama faaliyetlerinin durdurulması konusundaki karara diğer FETÖ mensuplarıyla birlikte muhalif kaldığının anlatıldığı mütalaada, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e ait kitapların dijital ortama aktarılmış şekilde sanıkta ele geçirildiği vurgulandı.
Mütalaada, sanığın protesto için cübbesini Danıştay binasındaki odasının camına astığı, odasının kapısına çeşitli yazıların yer aldığı kağıtlar yerleştirdiğine işaret edildi.
"Örgütün deşifre olmasını engellemek için gayret gösterdi"
Bülent Olcay'ın Danıştayın hücre yapılanmasında yer aldığının kaydedildiği mütalaada, sanığın örgütün deşifre olmasını engellemek, FETÖ mensupları hakkındaki soruşturmaların sonuçsuz kalmasını sağlamak için de gayret gösterdiği belirtildi.
Esas hakkındaki mütalaada Olcay'ın böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle FETÖ'nün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi" olma suçunu işlediği sonucuna varıldığı anlatıldı.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyokültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle FETÖ'deki konumu itibarıyla bu oluşumun, terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğuna işaret edilen mütalaada, Olcay hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmasının istenmediği bildirildi.
Esas hakkındaki mütalaada, sanığın "örgüt üyesi olma" suçundan TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sanığın son karar merci Danıştayda görevlendirilmesi, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eşdeğer şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi istendi.
Mütalaaya karşı söz verilen sanık ve avukatı, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre verilmesini talebini iletti.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutuksuz yargılanmasının devamını kararlaştırdı.
Duruşma, 28 Mart'a bırakıldı.