Avukat Gökalp Açıklaması 'Çocuk Cinayetlerine Ağır Cezalar Uygulanmalıdır'
MERSİN – Avukat Hibe Gökalp, geçtiğimiz günlerde Hatay’da minik Mertcan’ın ders çalışmadığı gerekçesi ile babası tarafından öldürülmesine sert tepki göstererek, “Çocuk cinayetlerine ağır cezalar uygulanmalıdır” dedi.
Av. Gökalp, Türkiye gündemine oturan minik Mertcan’ın babası tarafından öldürülmesi ve çocuk cinayetlerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Çocuğa karşı şiddet, yaralama, taciz ve hayattan koparma vakalarına ağır cezalar getirilmesi gerektiğini belirten Gökalp, minik Mertcan’ın babası tarafından öldürülmesinin Türkiye için en vahim olaylardan biri olduğunu vurguladı. Gökalp, “Çocukluk, insan yaşının belirli bir evresini oluşturmakla beraber, çocukların yetişkin bir insan gibi kendini tam olarak anlatıp savunma yeteneğine sahip olmaması nedeniyle daha fazla hor görülüp dışlanabildiği görülmektedir. Bu nedenle çocuk kavramının ne anlama geldiğinin tartışılması, onun korunması için gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir. Minik Mertcan’ın babası tarafından dövülerek katledilmesi Türkiye için en vahim olaylardan biridir. Bu bağlamda çocuk cinayetlerinin önüne geçilmesi adına çocuk hakları kanununda cinayeti işleyen kişilerin ağır cezalara çarptırılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Çocuk haklarına ilişkin bilgi veren Gökalp, çocuğun, fiziksel, duygusal ve sosyal açıdan yetişkin bireylerden farklı özellikler gösterdiği için haklarında uygulanacak özel kurallara ve yetişkin bireylerden daha güçsüz konumda bulunduğu için de onlar karşısında korunmaya ihtiyaç duyduğunun altını çizdi. Özellikli kanun hükümleri ve uluslararası anlaşmaların, çocuğun hem maddi hem de manevi bütünlüğünü korumak adına düzenlendiğine işaret eden Gökalp, şöyle devam etti: “Bu metinlerde bahsi geçen temel çocuk haklarını; sağlıklı yaşama hakkı, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı, eğitim hakkı olarak sıralayabiliriz. Bunların yanı sıra, her çocuğun, vatandaşlık hakkı, anne ve babasını mümkün olduğu ölçüde bilme hakkı, sosyal güvenlik hakkı, şiddete veya başka bir kötü muameleye maruz kaldığında şikayette bulunma hakları da mevcuttur. 20 Kasım 1989 tarihinde, 20 Kasım 1959 tarihli Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi güncellenmiş ve Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme olarak yürürlüğe girmiş ve bu sözleşmeyi Türkiye Cumhuriyeti 2 Ekim 1995 tarihinden itibaren uygulamaya başlamıştır. Her çocuğa okul, çocukları dövenlere ve işkence edenlere karşı kanun çıkarılması, sokaklarda yatan çocuklara çatı, her çocuğa eşit gıda ve sağlıklı hayat, fakir-zengin her çocuk için izci teşkilatı, küçük çocukların hamallığına, yük taşımasına mani olunması gibi nedenlerden dolayı kanun hükümlerinde düzenlemeye yer verilmiştir. Şiddet, zannedildiğinin aksine, yalnızca fiziksel şiddetle sınırlı değildir. Cinsel şiddet ve psikolojik şiddet de günümüzde sıkça görülen şiddet vakaları arasındadır.”
Kaynak: İHA
Çocuk haklarına ilişkin bilgi veren Gökalp, çocuğun, fiziksel, duygusal ve sosyal açıdan yetişkin bireylerden farklı özellikler gösterdiği için haklarında uygulanacak özel kurallara ve yetişkin bireylerden daha güçsüz konumda bulunduğu için de onlar karşısında korunmaya ihtiyaç duyduğunun altını çizdi. Özellikli kanun hükümleri ve uluslararası anlaşmaların, çocuğun hem maddi hem de manevi bütünlüğünü korumak adına düzenlendiğine işaret eden Gökalp, şöyle devam etti: “Bu metinlerde bahsi geçen temel çocuk haklarını; sağlıklı yaşama hakkı, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı, eğitim hakkı olarak sıralayabiliriz. Bunların yanı sıra, her çocuğun, vatandaşlık hakkı, anne ve babasını mümkün olduğu ölçüde bilme hakkı, sosyal güvenlik hakkı, şiddete veya başka bir kötü muameleye maruz kaldığında şikayette bulunma hakları da mevcuttur. 20 Kasım 1989 tarihinde, 20 Kasım 1959 tarihli Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi güncellenmiş ve Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme olarak yürürlüğe girmiş ve bu sözleşmeyi Türkiye Cumhuriyeti 2 Ekim 1995 tarihinden itibaren uygulamaya başlamıştır. Her çocuğa okul, çocukları dövenlere ve işkence edenlere karşı kanun çıkarılması, sokaklarda yatan çocuklara çatı, her çocuğa eşit gıda ve sağlıklı hayat, fakir-zengin her çocuk için izci teşkilatı, küçük çocukların hamallığına, yük taşımasına mani olunması gibi nedenlerden dolayı kanun hükümlerinde düzenlemeye yer verilmiştir. Şiddet, zannedildiğinin aksine, yalnızca fiziksel şiddetle sınırlı değildir. Cinsel şiddet ve psikolojik şiddet de günümüzde sıkça görülen şiddet vakaları arasındadır.”