Hayvan Dostu Profesör 20 Yıldır Sokak Hayvanlarını Besliyor
Sivas'ta hayvan sevgisiyle tanınan Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurten Tezer, 20 yıldır günde yaklaşık 5 saatini ayırarak, lokanta ve çeşitli firmalardan topladığı yiyeceklerle sokak hayvanlarını doyuruyor Prof. Dr. Tezer:'İşten çıktıktan sonra hemen eve gidiyorum, kıyafetlerimi değiştiriyorum. Sonra yemek toplamaya başlıyorum, çöp bile karıştırdığım oluyor. Çünkü günlük 70 kilogram yemek toplamam gerekiyor' 'Onları arabanın kornasına alıştırdım. Korna olmasa bile uzaktan arabanın sesini duyar duymaz koşmaya başlıyorlar'
MERVE TOPUZ - Sivas'ta hayvan sevgisiyle bilinen kadın profesör, 20 yıldır her gün lokanta ve firmalardan topladığı yiyeceklerle sokak hayvanlarını besliyor.
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Fen Fakültesi Kimya Bölümü Organik Kimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Hayvan Hakları Federasyonu İl Temsilcisi Prof. Dr. Nurten Tezer, kentteki sokak hayvanlarıyla yakından ilgileniyor.
Kentte hayvan haklarını savunmasıyla tanınan Tezer, 20 yıldır belirlediği 16 noktada bulunan sokak hayvanlarına yiyecek bırakıyor.
Hiç yorulmadan, kar, yağmur demeden yıllardır gününün önemli bir bölümünü bu işe ayıran Prof. Dr. Tezer, firmalara ve lokantalara giderek "Hayvanlar için yiyecek var mı?" diye soruyor.
Aracının bagajında taşıdığı kaplara yemekleri dolduran Tezer, yiyecek yetmediği zamanlar da kuru mama satın alıyor. Aracına binerek tek tek belirlediği 16 noktaya yiyecekleri götüren Nurten Tezer, sokak hayvanlarına geldiğini de kornayla duyuruyor.
Korna sesini duyan hayvanlar ise Tezer'in başına toplanıyor. Hayvanların hepsiyle tek tek ilgilenen ve onları seven Prof. Dr. Tezer, hasta olanların ilaçlarını veriyor, iğnelerini yapıyor, gerektiğinde hayvan barınağına veya veterinere götürüyor.
Soğuk kış günlerini atlatmaları için onlara barınaklar da yapan Tezer, 30'ya yakın kedi ve 70 civarında köpeği besliyor.
Nurten Tezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayvanları çok sevdiğini ve bu işe ilk olarak evinin önüne gelen hasta hayvanlara bakarak başladığını söyledi.
Daha sonra sokak hayvanlarıyla ilgilenmeye başladığını anlatan Tezer, "Hayvanlar da bir canlı, onlar da bizim gibi hastalanıyor, besine ihtiyaç duyuyor. İnsanlar bunu görmezden geliyor. Ben de elimden geldiği kadar sokaktaki hayvanları, hasta olanları kontrol etmeye ve beslenmelerine yardımcı olmaya çalışıyorum." dedi.
- "Çöp bile karıştırdığım oluyor"
Prof. Dr. Tezer, günlük belirli bir zamanı sokak hayvanları için ayırdığını anlatarak, "İşten çıktıktan sonra hemen eve gidiyorum, kıyafetlerimi değişiyorum. Sonra yemek toplamaya başlıyorum, çöp bile karıştırdığım oluyor. Çünkü günlük 70 kilogram yemek toplamam gerekiyor. Yetmediği zaman da kuru mama takviye ediyorum. Saat 17.00'den sonra çıkıyorum, yemek toplamam bazen 2 saati buluyor, topladıktan sonra dağıtıma çıkıyorum. Bazen 22.30'da eve dönebiliyorum. Günlük en az 5 saatim böyle geçiyor." diye konuştu.
Yiyecekleri paça ve işkembe yapan şirketlerden topladığını dile getiren Tezer, "Yazın tavukçulardan kemik alıyorum. Bazı yemekhane ve lokantalardan yemek artıklarını alabiliyorum. Bunların hepsini toparlıyorum ve dağıtıma başlıyorum. Belirlediğim 16 nokta var, 30'a yakın kedi ve 70 civarı köpek var. Ama yolda rastladığım köpeklere de yiyecek veriyorum ve üst üste orada rastlarsam orayı da odak noktama alıyorum. Hayvanları mümkün olduğunca kendi bulundukları yerlerde besliyorum. Kışa girerken bir çoğuna da hastalanmasınlar diye yuva yaptım. Yıllık parazit bakımlarını yapıyorum, hasta olanlar varsa yapabileceğim tedaviyi yapıyorum. 20 yıldır bunları yapıyorum." ifadelerini kullandı.
Nurten Tezer, yiyecekleri dağıtacağı noktalara geldiğinde hayvanlara kornayla haber verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Onları arabanın kornasına alıştırdım. Korna olmasa bile uzaktan arabanın sesini duyar duymaz koşmaya başlıyorlar. Hep aynı saatlerde yemek verdiğim için o saatlerde mutlaka bekliyor oluyorlar. Yaz, kış her gün besliyorum. 'Her gün neden yemek veriyorsun, bir kaç gün de beslemesen olmaz mı?' diyenler oluyor. Biz 3 öğün yemek yiyoruz, bir öğün atlasak dayanamıyoruz, onlar sadece günde bir defa yiyorlar. O nedenle mümkün olduğunca aç kalmamalarına gayret ediyorum. Yemek bulamadığım zamanlar da oluyor ama mutlaka midelerine girecek bir iki lokma da olsa onu ayarlamaya çalışıyorum. Sağlığım el verdiği sürece de bunu sürdüreceğim. İnsanlar belki daha duyarlı olur ve kendi bölgesindeki hayvanlara sahip çıkmaya başlarlarsa, benim de böyle dolaşmama gerek kalmaz. Ama sokaktaki hayvanların bana ihtiyacı olduğu sürece bunu sürdürmeye devam edeceğim."
Kaynak: AA
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Fen Fakültesi Kimya Bölümü Organik Kimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Hayvan Hakları Federasyonu İl Temsilcisi Prof. Dr. Nurten Tezer, kentteki sokak hayvanlarıyla yakından ilgileniyor.
Kentte hayvan haklarını savunmasıyla tanınan Tezer, 20 yıldır belirlediği 16 noktada bulunan sokak hayvanlarına yiyecek bırakıyor.
Hiç yorulmadan, kar, yağmur demeden yıllardır gününün önemli bir bölümünü bu işe ayıran Prof. Dr. Tezer, firmalara ve lokantalara giderek "Hayvanlar için yiyecek var mı?" diye soruyor.
Aracının bagajında taşıdığı kaplara yemekleri dolduran Tezer, yiyecek yetmediği zamanlar da kuru mama satın alıyor. Aracına binerek tek tek belirlediği 16 noktaya yiyecekleri götüren Nurten Tezer, sokak hayvanlarına geldiğini de kornayla duyuruyor.
Korna sesini duyan hayvanlar ise Tezer'in başına toplanıyor. Hayvanların hepsiyle tek tek ilgilenen ve onları seven Prof. Dr. Tezer, hasta olanların ilaçlarını veriyor, iğnelerini yapıyor, gerektiğinde hayvan barınağına veya veterinere götürüyor.
Soğuk kış günlerini atlatmaları için onlara barınaklar da yapan Tezer, 30'ya yakın kedi ve 70 civarında köpeği besliyor.
Nurten Tezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayvanları çok sevdiğini ve bu işe ilk olarak evinin önüne gelen hasta hayvanlara bakarak başladığını söyledi.
Daha sonra sokak hayvanlarıyla ilgilenmeye başladığını anlatan Tezer, "Hayvanlar da bir canlı, onlar da bizim gibi hastalanıyor, besine ihtiyaç duyuyor. İnsanlar bunu görmezden geliyor. Ben de elimden geldiği kadar sokaktaki hayvanları, hasta olanları kontrol etmeye ve beslenmelerine yardımcı olmaya çalışıyorum." dedi.
- "Çöp bile karıştırdığım oluyor"
Prof. Dr. Tezer, günlük belirli bir zamanı sokak hayvanları için ayırdığını anlatarak, "İşten çıktıktan sonra hemen eve gidiyorum, kıyafetlerimi değişiyorum. Sonra yemek toplamaya başlıyorum, çöp bile karıştırdığım oluyor. Çünkü günlük 70 kilogram yemek toplamam gerekiyor. Yetmediği zaman da kuru mama takviye ediyorum. Saat 17.00'den sonra çıkıyorum, yemek toplamam bazen 2 saati buluyor, topladıktan sonra dağıtıma çıkıyorum. Bazen 22.30'da eve dönebiliyorum. Günlük en az 5 saatim böyle geçiyor." diye konuştu.
Yiyecekleri paça ve işkembe yapan şirketlerden topladığını dile getiren Tezer, "Yazın tavukçulardan kemik alıyorum. Bazı yemekhane ve lokantalardan yemek artıklarını alabiliyorum. Bunların hepsini toparlıyorum ve dağıtıma başlıyorum. Belirlediğim 16 nokta var, 30'a yakın kedi ve 70 civarı köpek var. Ama yolda rastladığım köpeklere de yiyecek veriyorum ve üst üste orada rastlarsam orayı da odak noktama alıyorum. Hayvanları mümkün olduğunca kendi bulundukları yerlerde besliyorum. Kışa girerken bir çoğuna da hastalanmasınlar diye yuva yaptım. Yıllık parazit bakımlarını yapıyorum, hasta olanlar varsa yapabileceğim tedaviyi yapıyorum. 20 yıldır bunları yapıyorum." ifadelerini kullandı.
Nurten Tezer, yiyecekleri dağıtacağı noktalara geldiğinde hayvanlara kornayla haber verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Onları arabanın kornasına alıştırdım. Korna olmasa bile uzaktan arabanın sesini duyar duymaz koşmaya başlıyorlar. Hep aynı saatlerde yemek verdiğim için o saatlerde mutlaka bekliyor oluyorlar. Yaz, kış her gün besliyorum. 'Her gün neden yemek veriyorsun, bir kaç gün de beslemesen olmaz mı?' diyenler oluyor. Biz 3 öğün yemek yiyoruz, bir öğün atlasak dayanamıyoruz, onlar sadece günde bir defa yiyorlar. O nedenle mümkün olduğunca aç kalmamalarına gayret ediyorum. Yemek bulamadığım zamanlar da oluyor ama mutlaka midelerine girecek bir iki lokma da olsa onu ayarlamaya çalışıyorum. Sağlığım el verdiği sürece de bunu sürdüreceğim. İnsanlar belki daha duyarlı olur ve kendi bölgesindeki hayvanlara sahip çıkmaya başlarlarsa, benim de böyle dolaşmama gerek kalmaz. Ama sokaktaki hayvanların bana ihtiyacı olduğu sürece bunu sürdürmeye devam edeceğim."