Uluslararası 'Küreselleşme, Eğitim Ve Sendikalar' Sempozyumu Sonuç Bildirisi
77 ülkeden 89 sendika ve 4 uluslararası örgütten 175 yöneticinin, Eğitim-Bir-Sen Şube başkanları, Kadınlar Komisyonu üyeleri ve genç sendikacıların katılımıyla İstanbul’da yapılan uluslararası “Küreselleşme, Eğitim ve Sendikalar” sempozyumu, yayımlanan sonuç bildirisiyle sona erdi.
İki gün süren ve “Küreselleşmenin Eğitim Boyutu”, “Eğitimin Küreselleşmesi ve Sendikacılık” başlıklı iki panelin yanı sıra “Küreselleşme ve Eğitim”, “Eğitimde Fırsat Eşitliği ve Sendikalar”, “Sürdürülebilirlik ve Eğitim”, “Eğitim Sektöründe Yeni Eğilimler ve Sendikalar” başlıklı İngilizce, Arapça, Fransızca ve Rusça çalıştayların yapıldığı sempozyumun sonunda açıklanan bildiride, temel insan haklarının ve onurunun, çabaların, özgürlüğün ve evrensel ilkelerin korunmasını sağlamak için birlikte hareket edilmesi gerektiği vurgulandı. “Evrensel sosyal adalet” kavramını hatırda tutarak, sürdürülebilir kalkınma, kapsayıcı sosyal güvenlik hakları ve uygulamalarıyla birlikte insana yakışır çalışma hayatı için mücadelemizi sürdüreceğiz” denilen bildiride şu maddelere yer verildi:
"Uluslararası “Küreselleşme, Eğitim ve Sendikalar” sempozyumuna katılım sağlayan dünyanın farklı kıtalarındaki 77 ülkeden 89 eğitim sendikasının temsilcileri olarak, aşağıdaki maddeleri beyan ediyoruz; temel insan haklarının ve onurunun, emeğin, özgürlüğün ve evrensel ilkelerin korunmasını sağlamak için birlikte hareket etmeliyiz. Ulusal ve küresel alanda adaletsizliğe karşı olduğumuzu dünyaya buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Baskı ve zulüm gören insanların haklarını savunmak için bir aradayız, ezilenlerle birlikte bu hak mücadelesini sürdüreceğiz. İnsanlığın ortak birikimi olarak kabul ettiğimiz evrensel ilke ve değerlere dayalı; insan onurunun mutlak şekilde korunduğu bir dünya düzeni, emeğin değerinin tartışılmaz olduğu bir çalışma hayatı inşa etmenin gerekli ve mümkün olduğuna inanıyoruz. Sosyal adalet arayışında en önemli unsurlardan biri insana yakışır iştir. Saygın iş sağlama mücadelesi, tüm yönleriyle hükümetlerden ve işverenlerden saygı görmelidir. Devletlerin, sosyal adalet arayışındaki aktörler arasındaki farklılıkları ve eşitsizlikleri görmesi gerektiğini, tüm sektörler için adaleti sağlayacak adımlar atmasının önemini, uyuşmazlıkları ortadan kaldıracak mekanizmaları kurması gerektiğini vurguluyoruz. "Evrensel sosyal adalet” kavramını hatırda tutarak, sürdürülebilir kalkınma, kapsayıcı sosyal güvenlik hakları ve uygulamalarıyla birlikte insana yakışır çalışma hayatı için mücadelemizi sürdüreceğiz. Eğitimin, cehalete ve her türlü sömürüye karşı en güçlü silah olduğuna inanıyoruz. Çocuk işçiliğine, güvencesiz çalışmaya ve korunmasız iş hayatına karşı mücadele, sendikalar olarak hepimizin ortak sorumluluğudur. Her kıta, her bölge ve ülkede eğitim sektöründeki çalışanların ve sendikaların kendine has özellikleri vardır. Bu nedenle, ortak değerlerin, sendikal eylemlerin ve hedeflerin teşvik edilmesi ve hep birlikte sürdürülmesi gerektiğini kararlılıkla ilan ediyoruz. Küreselleşen dünyada eğitimin niteliğini artırmanın ve sendikaları güçlendirmenin en iyi yolunun eğitimin kalitesine yatırım yapmak ve çocuklarımızı bu yolla eğitmek olduğuna inanıyoruz. Hükümetlerden; küreselleşen bir dünyada eğitim sendikaları ile iş birliği içinde, yüksek kaliteli eğitimi desteklemelerini ve geliştirmelerini, tüm eğitimciler için mesleki gelişime tam erişim sağlamalarını ve destek vermelerini, din, fikir, cinsiyet ve etnik kökene bakmaksızın herkese eşit fırsat imkanı sağlamalarını ve ulusal kimliklere saygı duymalarını, çocuklarımızın demokratik bir ortamda farklı kimliklerle bir arada yaşayabilme becerilerini geliştirmesini ve bu doğrultuda bir eğitim verilmesini sağlamalarını talep ediyoruz."
Kaynak: İHA
"Uluslararası “Küreselleşme, Eğitim ve Sendikalar” sempozyumuna katılım sağlayan dünyanın farklı kıtalarındaki 77 ülkeden 89 eğitim sendikasının temsilcileri olarak, aşağıdaki maddeleri beyan ediyoruz; temel insan haklarının ve onurunun, emeğin, özgürlüğün ve evrensel ilkelerin korunmasını sağlamak için birlikte hareket etmeliyiz. Ulusal ve küresel alanda adaletsizliğe karşı olduğumuzu dünyaya buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Baskı ve zulüm gören insanların haklarını savunmak için bir aradayız, ezilenlerle birlikte bu hak mücadelesini sürdüreceğiz. İnsanlığın ortak birikimi olarak kabul ettiğimiz evrensel ilke ve değerlere dayalı; insan onurunun mutlak şekilde korunduğu bir dünya düzeni, emeğin değerinin tartışılmaz olduğu bir çalışma hayatı inşa etmenin gerekli ve mümkün olduğuna inanıyoruz. Sosyal adalet arayışında en önemli unsurlardan biri insana yakışır iştir. Saygın iş sağlama mücadelesi, tüm yönleriyle hükümetlerden ve işverenlerden saygı görmelidir. Devletlerin, sosyal adalet arayışındaki aktörler arasındaki farklılıkları ve eşitsizlikleri görmesi gerektiğini, tüm sektörler için adaleti sağlayacak adımlar atmasının önemini, uyuşmazlıkları ortadan kaldıracak mekanizmaları kurması gerektiğini vurguluyoruz. "Evrensel sosyal adalet” kavramını hatırda tutarak, sürdürülebilir kalkınma, kapsayıcı sosyal güvenlik hakları ve uygulamalarıyla birlikte insana yakışır çalışma hayatı için mücadelemizi sürdüreceğiz. Eğitimin, cehalete ve her türlü sömürüye karşı en güçlü silah olduğuna inanıyoruz. Çocuk işçiliğine, güvencesiz çalışmaya ve korunmasız iş hayatına karşı mücadele, sendikalar olarak hepimizin ortak sorumluluğudur. Her kıta, her bölge ve ülkede eğitim sektöründeki çalışanların ve sendikaların kendine has özellikleri vardır. Bu nedenle, ortak değerlerin, sendikal eylemlerin ve hedeflerin teşvik edilmesi ve hep birlikte sürdürülmesi gerektiğini kararlılıkla ilan ediyoruz. Küreselleşen dünyada eğitimin niteliğini artırmanın ve sendikaları güçlendirmenin en iyi yolunun eğitimin kalitesine yatırım yapmak ve çocuklarımızı bu yolla eğitmek olduğuna inanıyoruz. Hükümetlerden; küreselleşen bir dünyada eğitim sendikaları ile iş birliği içinde, yüksek kaliteli eğitimi desteklemelerini ve geliştirmelerini, tüm eğitimciler için mesleki gelişime tam erişim sağlamalarını ve destek vermelerini, din, fikir, cinsiyet ve etnik kökene bakmaksızın herkese eşit fırsat imkanı sağlamalarını ve ulusal kimliklere saygı duymalarını, çocuklarımızın demokratik bir ortamda farklı kimliklerle bir arada yaşayabilme becerilerini geliştirmesini ve bu doğrultuda bir eğitim verilmesini sağlamalarını talep ediyoruz."