Kilo Terapisiyle Bambaşka Biri Oldular
Tekirdağ’da bir psikiyatri uzmanı, diyet ve cerrahi operasyon yapılmadan geliştirdiği yeni ’obezite ve kilo terapisi’yle, kilo problemi yaşayanların hayatını değiştiriyor. Kilo terapisine katılan 3 kadın, kısa sürede onlarca kilo vererek hayata yeniden tutunduklarını belirtti.
Tekirdağ’ın Çorlu Devlet Hastanesi Toplum Ruh Sağlığı Merkezi Sorumlusu Psikiyatri Uzmanı Doktor Cem Öge, üzerinde uzun zamandır çalıştığı hiçbir diyet ve cerrahi operasyon yapılmadan kilo vermeye yardımcı olan ’obezite ve kilo terapisi’ tekniğiyle, fazla kiloları olan ve kilo vermekte sıkıntı çekenlerin yeni kapısı oldu. Dr. Öge, bu teknikle yaklaşık bin 200 kişinin kilo vermesine katkı sağladı.
"Bin 200 kişi de başarılı sonuçlar elde ettik"
Kilo problemi olan kişilerin, öncelikle düşünce duygularını kontrol etmesini öğrettiklerini belirten Dr. Öge, "Şu ana kadar bin 200 kişi aldım, bin 200 kişi de başarılı sonuçlar elde ettik. Kilo probleminin aslında bir psikiyatrik bir problem olduğu kanısındayız. Çünkü kişiler yemeği gördüğü andan itibaren bir tarafta yemek var, bir tarafta yememek var, yedikten sonra pişman olup, yemezsem aklımda kalıyor, onu mu alsam, bunu mu alsam gibi problemlerle karşılaşılıyor. Her yemek artık yemek korkusuyla geçiyor. İnsanların, birçok kişinin kilo problemin altında yaşamasını maalesef bu kaygıdan kaynaklanıyor. Biz bu kaygıyı ortadan kaldırabilecek, karar verme mekanizmasını geliştirdiğimiz andan itibaren, kişilerin kilo verdiğini, verdiği kiloda da sabit kaldığı gördük. Kişiler önce duygu ve düşünce duygularını kontrol etmeyi, düşünce içeriklerine tekrar yeniden yorumlamayı öğrettik, daha sonra davranışlarla birleştirdiğimiz zaman çok ciddi sonuçlarla karşılaştık. Çok ciddi kilo veren danışan gruplarımız oldu, bunlar içerisinde 50 kilo veren de oldu 60 kilo veren de oldu ama sonuçta verdiği rakam ziyade, ideal kilolarına ulaşıp aynı kiloyu korunmayı sağlayabilecek bir yöntem oluşturduk" dedi.
"Kişilerin gündelik hayatlarında da önemli değişiklikler oluyor"
Bilişsel ve davranışsal terapiler üzerinde kilo problemi olanlarla konuşan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yakup Albayrak, bu sayede kişilerin hayatlarında önemli değişiklikler olduğunu vurgulayarak, "Bu yıl içerisinde Cem Öge’nin oluşturduğu obezite ve kilo terapisti ile ilgili görüşmelerimiz oldu. Ben de bu terapi grupların içerisinde yer aldım. Süpervizyon olarak görev yapmaya başladım. Özellikle bilişsel ve davranışsal terapiler üzerinde konuşuyorum. Şimdi bu terapi ile kilo vermenin yanı sıra, kişilerin normalde gündelik hayatlarında da önemli değişiklikler oluyor. Yani daha az sinirleniyorlar, daha az öfkeleniyorlar, daha rahat oluyorlar, daha az stresli oluyorlar. Bu terapinin hem bilimsel açıdan hem de uygulama açısından çok önemli bir gelişme olduğunu gördüm, gerçekten bu sistem ve terapi grubu içerisinde olmaktan çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
"115 kilodan 71 kiloya indim"
Kilo terapisti ile tanışan ve 115 kilodan 71 kiloya kadar zayıflayan Aynur Kapaklı, hayatının yeniden şekillendiğini söyleyerek, "Diyabet hastasıyım artık yoruldum. İnsülin kullanıyorum. 4-5 yıl insülin kullandım ve yüksek dozda kullanıyordum. Yoruldum artık insülin kullanmaktan, dahiliye uzmanı söyledim ‘ben insülinden bıktım artık kurtulmak istiyorum, yok mu çaresi’ diye. ’Var’ dedi, Cem Beyi önerdi. Ben kendim gittim Cem Bey’i buldum, Allah razı olsun terapisine aldı beni. Ben o gün ilk terapiye başladığımda, 115 kiloydum ve 96 ünite insülin kullanıyordum, günde 5 kez. Ben şu anda insülin yendim bir tabii yine diyabet hastasıyım ama bu arada da 115 kilodan 71 kiloya indim. 44 kilo verdim toplamda. Artık psikolojik olarak da çok iyi geliyor bu terapiler, nasıl desem ki hayatımın yüzde yüz kısmını yaşıyorum. Önceki hayatımda bir bardak suyu dahi almazken, şu anda ben her şeye koşturuyorum. Benim hayatımın dönüm noktası oldu, sanki bir sihirli değnek bize dokundu ve hayatımızı geri verdi bize" dedi.
"Benim için hayat 28 yaşında başladı"
Terapiye katılan Ezgi Çisem Tunç ise hayatının yeniden başladığını belirterek, "Daha çocukluk sürecinden başlayan bir kilo problemi bir kilo sıkıntım vardı. Sürekli abur cubur yeme isteği yaşıyordum. Başladım, 80 günde 20 kilo verdim. Çok güzel azmettim, ayak tırnaklarım kangren oluncaya kadar böyle acıyana kadar yürüyüş yaptım. Hiçbir gün ‘yeter artık’ demedim. İki evladım var 3 ve 6 yaşında, parkta ‘eve gidelim’ diye yalvarıyorum onlara, çünkü yoruluyordum. Arabaya bindirirken bile güç oluyordu her şey. Eşime eşya taşıtmak, uyumuş moduna girip hiçbir iş yapmamak çok güzel yaptıklarımın arasındaydı. Şimdi hayatı yüzde 100 yaşıyorum, çocukların peşinden koşuyorum ve gün içerisinde arabamı çok uzak bir yere park edip, en uzaktaki işleri halledip geri geliyorum. Hayat benim için 28 yaşında başladı.
80 günde 20 kilo verdim, arkadaşlarım gördüğünde herkes çok şaşırdı. Arkadaşlarım ‘hasta mısın?’ falan dediler, ‘yok sadece yürüyüş yapıyorum’ dediklerimden çok gülüyorlardı. 80 günün sonunda üniversite arkadaşımla karşılaştım da ‘sen Ezgi olamazsın’ dedi.
İnanılmaz mutluluk verdi çünkü 20 kilo vermiştim ve ben değildim artık. Eski fotoğrafın eski görüntüm tamamen gitmişti. Çocukların bile yeni bir anne, yeni bir sen oldun falan diyorlardı" açıklamasını yaptı.
Kilo alma korkusu olan Figen Aktaş, terapiye tanıştıktan sonra özgüven kazandığını, kontrolün kendisinde olduğunu bildiğini söyleyerek "Ben uzun diyetisyen hikayeleri olan bir kadınım. 13 yaşından beri kilomla sürekli didişme halindeyim. 5 kilo alınır 5 kilo veren, hani 10 kilo alıp, 10 kilo veren süreçlerin çok oldu. Hamilelik dönemlerinde çok kilo almalarım oldu. Korkularımı atmam, rahatlamam, kontrolün bende olduğu, evet özgüven kazancı çok yaşadım. Kendime daha güzel buluyorum, aynı kiloda olmama rağmen asla kilo alma kaygım yok ve hiçbir zaman da kontrolü kaybetmiyorum" dedi.
Kaynak: İHA
"Bin 200 kişi de başarılı sonuçlar elde ettik"
Kilo problemi olan kişilerin, öncelikle düşünce duygularını kontrol etmesini öğrettiklerini belirten Dr. Öge, "Şu ana kadar bin 200 kişi aldım, bin 200 kişi de başarılı sonuçlar elde ettik. Kilo probleminin aslında bir psikiyatrik bir problem olduğu kanısındayız. Çünkü kişiler yemeği gördüğü andan itibaren bir tarafta yemek var, bir tarafta yememek var, yedikten sonra pişman olup, yemezsem aklımda kalıyor, onu mu alsam, bunu mu alsam gibi problemlerle karşılaşılıyor. Her yemek artık yemek korkusuyla geçiyor. İnsanların, birçok kişinin kilo problemin altında yaşamasını maalesef bu kaygıdan kaynaklanıyor. Biz bu kaygıyı ortadan kaldırabilecek, karar verme mekanizmasını geliştirdiğimiz andan itibaren, kişilerin kilo verdiğini, verdiği kiloda da sabit kaldığı gördük. Kişiler önce duygu ve düşünce duygularını kontrol etmeyi, düşünce içeriklerine tekrar yeniden yorumlamayı öğrettik, daha sonra davranışlarla birleştirdiğimiz zaman çok ciddi sonuçlarla karşılaştık. Çok ciddi kilo veren danışan gruplarımız oldu, bunlar içerisinde 50 kilo veren de oldu 60 kilo veren de oldu ama sonuçta verdiği rakam ziyade, ideal kilolarına ulaşıp aynı kiloyu korunmayı sağlayabilecek bir yöntem oluşturduk" dedi.
"Kişilerin gündelik hayatlarında da önemli değişiklikler oluyor"
Bilişsel ve davranışsal terapiler üzerinde kilo problemi olanlarla konuşan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yakup Albayrak, bu sayede kişilerin hayatlarında önemli değişiklikler olduğunu vurgulayarak, "Bu yıl içerisinde Cem Öge’nin oluşturduğu obezite ve kilo terapisti ile ilgili görüşmelerimiz oldu. Ben de bu terapi grupların içerisinde yer aldım. Süpervizyon olarak görev yapmaya başladım. Özellikle bilişsel ve davranışsal terapiler üzerinde konuşuyorum. Şimdi bu terapi ile kilo vermenin yanı sıra, kişilerin normalde gündelik hayatlarında da önemli değişiklikler oluyor. Yani daha az sinirleniyorlar, daha az öfkeleniyorlar, daha rahat oluyorlar, daha az stresli oluyorlar. Bu terapinin hem bilimsel açıdan hem de uygulama açısından çok önemli bir gelişme olduğunu gördüm, gerçekten bu sistem ve terapi grubu içerisinde olmaktan çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
"115 kilodan 71 kiloya indim"
Kilo terapisti ile tanışan ve 115 kilodan 71 kiloya kadar zayıflayan Aynur Kapaklı, hayatının yeniden şekillendiğini söyleyerek, "Diyabet hastasıyım artık yoruldum. İnsülin kullanıyorum. 4-5 yıl insülin kullandım ve yüksek dozda kullanıyordum. Yoruldum artık insülin kullanmaktan, dahiliye uzmanı söyledim ‘ben insülinden bıktım artık kurtulmak istiyorum, yok mu çaresi’ diye. ’Var’ dedi, Cem Beyi önerdi. Ben kendim gittim Cem Bey’i buldum, Allah razı olsun terapisine aldı beni. Ben o gün ilk terapiye başladığımda, 115 kiloydum ve 96 ünite insülin kullanıyordum, günde 5 kez. Ben şu anda insülin yendim bir tabii yine diyabet hastasıyım ama bu arada da 115 kilodan 71 kiloya indim. 44 kilo verdim toplamda. Artık psikolojik olarak da çok iyi geliyor bu terapiler, nasıl desem ki hayatımın yüzde yüz kısmını yaşıyorum. Önceki hayatımda bir bardak suyu dahi almazken, şu anda ben her şeye koşturuyorum. Benim hayatımın dönüm noktası oldu, sanki bir sihirli değnek bize dokundu ve hayatımızı geri verdi bize" dedi.
"Benim için hayat 28 yaşında başladı"
Terapiye katılan Ezgi Çisem Tunç ise hayatının yeniden başladığını belirterek, "Daha çocukluk sürecinden başlayan bir kilo problemi bir kilo sıkıntım vardı. Sürekli abur cubur yeme isteği yaşıyordum. Başladım, 80 günde 20 kilo verdim. Çok güzel azmettim, ayak tırnaklarım kangren oluncaya kadar böyle acıyana kadar yürüyüş yaptım. Hiçbir gün ‘yeter artık’ demedim. İki evladım var 3 ve 6 yaşında, parkta ‘eve gidelim’ diye yalvarıyorum onlara, çünkü yoruluyordum. Arabaya bindirirken bile güç oluyordu her şey. Eşime eşya taşıtmak, uyumuş moduna girip hiçbir iş yapmamak çok güzel yaptıklarımın arasındaydı. Şimdi hayatı yüzde 100 yaşıyorum, çocukların peşinden koşuyorum ve gün içerisinde arabamı çok uzak bir yere park edip, en uzaktaki işleri halledip geri geliyorum. Hayat benim için 28 yaşında başladı.
80 günde 20 kilo verdim, arkadaşlarım gördüğünde herkes çok şaşırdı. Arkadaşlarım ‘hasta mısın?’ falan dediler, ‘yok sadece yürüyüş yapıyorum’ dediklerimden çok gülüyorlardı. 80 günün sonunda üniversite arkadaşımla karşılaştım da ‘sen Ezgi olamazsın’ dedi.
İnanılmaz mutluluk verdi çünkü 20 kilo vermiştim ve ben değildim artık. Eski fotoğrafın eski görüntüm tamamen gitmişti. Çocukların bile yeni bir anne, yeni bir sen oldun falan diyorlardı" açıklamasını yaptı.
Kilo alma korkusu olan Figen Aktaş, terapiye tanıştıktan sonra özgüven kazandığını, kontrolün kendisinde olduğunu bildiğini söyleyerek "Ben uzun diyetisyen hikayeleri olan bir kadınım. 13 yaşından beri kilomla sürekli didişme halindeyim. 5 kilo alınır 5 kilo veren, hani 10 kilo alıp, 10 kilo veren süreçlerin çok oldu. Hamilelik dönemlerinde çok kilo almalarım oldu. Korkularımı atmam, rahatlamam, kontrolün bende olduğu, evet özgüven kazancı çok yaşadım. Kendime daha güzel buluyorum, aynı kiloda olmama rağmen asla kilo alma kaygım yok ve hiçbir zaman da kontrolü kaybetmiyorum" dedi.